AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bakın, ben hayatım boyunca vicdan terazisini hiç bırakmamaya çalıştım. Vicdan terazisi düşmanın da olsa, bilmem ne de olsa hakkını vermekle alakalıdır.

Şimdi, Sayın Müdür Bey konuyu çok bilmiyor olabilir -gelmiş buraya- bürokrat sonuçta. Biz de efendilikle... Hatta düzeltmeye de çalışıyoruz. Dedi ki: "Bu bir gizli görüşme." Şimdi, bakın, burada HDP'li de yok, Ekrem Dumanlı da yok; ikisiyle de işim olmaz, iki tarafla da işim olmaz. Ama ben vicdanlı bir adam olarak, o görüşmenin gizli olmadığını söylemek zorundayım. Yoksa, gece yatamam, "Ulan vicdansız, bak, burada böyle bir haksızlık vardı, sen de haksızlığa bir şey demedin." derim. Ne olacağını da söyleyeyim, biliyor musun, bu sözünden sonra. Az sonra bütün troller çıkacaklar, "Gültan Kışanak'ı Aykut Erdoğdu savundu. PKK'lı Aykut..."

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Aynı sizin "Turistik seyahat yaptınız." demeniz gibi bir şey işte.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir dakika... Bakın, size demiyorum. Ben "Siz yaptınız." demiyorum.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Trollerin yaptığı, "Turistik bir seyahat yaptınız." gibi bir şey bu da.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir bitireyim ne olursun yahu. Allah aşkına, bir şey söyleyeyim. Bak, bir şey söyleyeyim.

BAŞKAN - Ama burada vicdandan bahsedip de az önce bu Komisyon aleyhinde attığınız "tweet"lerden de haberimiz var Sayın Erdoğdu. Hayır, lütfen, onun için...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Tabii, her bir "tweet"imi...

BAŞKAN - Tamam, düzeltmeni yaptın.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bitirmedim, bir dakika yahu. Bir dakika, bu nasıl iştir kardeşim? Biz esir değiliz, biz milletvekiliyiz yahu.

BAŞKAN - Ama karşınızdakini vicdansızlıkla ve adalet terazisini çiğnemekle suçlayarak söze başlarsanız ben bunları söylerim Aykut Bey.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yahu, bir dakika bitireyim, sen söylerken bir şey demedim.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - "Ben çiğnemedim." dedi. Ben mi yanlış anladım?

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bak şimdi, bu nasıl oluyor? Siz iktidardasınız; Emniyet emrinizde, bilmem... Biz muhalefetteyiz, bizim tek halkımız var. Ondan sonra bizim posterlerimizi koyuyorlar, altına "PKK'lı Aykut", "Fetullahçı Aykut", bilmem ne Aykut... Biz haksızlığa can verecek bir şey değil ama bu yaptığınızın böyle bir sonucu oluyor.

Şimdi, siz diyorsunuz ki: "Ekrem Dumanlı'yı savundun." Ben Ekrem Dumanlı'yı asla savunmadım. Ben Gültan Kışanak'ı niye savunayım? Kendi partisi var, kendi yetkilisi gelsin, savunsun. Ama bizim vicdanımıza düşen şu: Eğer bir kötülük varsa, biz burada, böyle gerçek olmadığı bilinen şeylere susarsak kötüleri de iyi hâle getirmiş oluruz. Bu Komisyon bu yüzden tehlikeli. Tamam mı? Buna engel olmak zorundayız. Biz öyle bir duruma geldik ki, ne vicdan kaldı ne ortak duygu kaldı ne başka bir şey kaldı. Rica ederim yahu.