| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .11.2014 |
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, aslında bu maddeyle ilgili gerek siyaset çevreleri gerekse hukuk camiası tabiri caizse eteğindeki taşı döktü yani hemen hemen her şey konuşuldu bu maddeyle ilgili. "Peki bu madde niçin değiştirildi?" sorusuna dün aslında cevap vermeye çalıştık. 21 Şubat 2014 tarihinde 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik yaparken bizim maksadımız şuydu: Emarelerin somutluğu, olguların somutluğu yani sadece bir ihbarla, yan delil olmadan kişilerin temel hak ve hürriyetlerine, mahremiyetlerine dokunulmasın. Zaten arama ve güvenlik tedbirleri ile temel hak ve hürriyetler yarışmaktadır. Arama ve güvenlik tedbirlerinde maddi gerçeğe ulaşmak, delilleri ortaya çıkarmak; diğer taraftan da Anayasa'ca teminat altına alınmış olan temel hak ve hürriyetler ve kişinin mahrumiyetini, kutsal haklarını dengede tutmak, bu dengeleme teorisinden hareket etmek gerektiği... Ama uygulamada öyle şeyler oldu ki şunu açık ve net söyleyebiliriz yani: Gerek 17-25 Şubat sürecinden önceki hadiseler...
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - 17-25 Aralık.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - ...gerekse 6-7 Ekim olayları; 17-25 Aralık olayları 6526 sayılı Kanun'un çıkmasını tahrik etmiştir doğru söylemek gerekirse, 6-7 Ekim olayları da bu teklifin verilmesini tahrik etmiş olabilir.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - E işte onu diyorum ben de.
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Aynı şeyi söylüyoruz.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Bunlar artık herkesin bildiği şeyler.
Şimdi, peki makul şüpheden niçin vazgeçilmiştir? Dedik ya, sadece ihbarla, imzasız mektupla kişilerin mahremiyetine girilmesi, kişilerin lekelenmesi, masumiyet kaidesinin ihlal edilmesi karşısında yasa koyucu olarak emarelerin somutluğuna geçmek istedik fakat çıkarmış olduğumuz kanundaki muradımızın aksine, uygulamada öyle şeyler oldu ki ispata yarayacak somutlukta, mahkumiyetine yarayacak somutlukta delil arayışına gidildi. Zaten elde somut delil varsa aramanın ne anlamı var ki? Arama tedbirine başvurmanın hiçbir anlamı yok. Diğer taraftan...
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - E anladık işte, ben de onu söylüyorum zaten.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Ama açıkladım, cevabını da verdim.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ya sen mart ayında neden yaptın bunu?
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Söylüyoruz ya. Diğer taraftan da diyoruz ki, şimdi, hem maddi gerçeği ortaya çıkaracağız hem de kişi temel hak ve hürriyetlerini ihlal etmeyeceğiz. Ama bunlar yapıldı, yapılmadı mı? Yapıldı. Kamu davası açılması gerektiği için yeterli şüphe, yakalama daha ağır olduğu hâlde ve tutuklama daha ağır olduğu hâlde kamu davasının ikamesi, hüküm, orada aranacak kriterin aramada en hafif olan yerde aranması doğru değildir, bunu hepimiz de söylüyoruz.
Netice itibarıyla, Ali Rıza Bey de Ömer Bey de alt komisyonda bunu söylediler. Dedikleri haklı çıktı "Biz söylemiştik." Doğru, siz söylemiştiniz, kabul ediyoruz.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ya, bir özür dile.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Tamam, problem var mı? Yok.
Şimdi, diğer taraftan, uygulamalardan da örnek verdik. Yenisey Hocanın dünkü açıklamasını da söyledik.
AHMET İYİMAYA (Ankara) - Ya, önemli değil. Ya, onlar tekrar...
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, şunları kısaca, affınıza sığınarak...
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) - Yok, yok, onların tutanağa geçmesinde fayda var.
AHMET İYİMAYA (Ankara) - Geçti ya.
RECEP ÖZEL (Isparta) -Yarın aleyhimizde kullanılabilir, tutanağa geçsin.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Almanya, bir de emarelerle desteklenmiş tahmin, basit şüphe; Avusturya, temellendirilmiş basit şüphe; İngiltere, makul bir neden, makul şüphe; İtalya, basit şüphe; İsviçre, kuvvetli şüphe; ABD, bir makul nedene dayanması gereken şüphe, yüksek mahkeme -makul neden kavramı, mahkumiyete yeten delil ve ispat seviyesinden daha düşük bir durumu ifade eder- Kanada, Yeni Zelanda, Amerikan hukukunda arabalar arama izni olmadan aranabiliyor.
AHMET İYİMAYA (Ankara) - Ya arkadaşlar, gerek yok onlara ya.
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Marttan önce farklı uygulamalar mı vardı Avrupa'da? Yani o zaman yeni mi getirdiler bu kavramı gözünü seveyim, o zaman da öyleydi.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Şimdi, makul şüphe kavramı gerek 2005'ten önce yasaya girmeden evvelki uygulamalarda gerekse 2005'ten 21 Şubata kadar olan uygulamalarda problem olmamıştır. Fakat uygulamalarda demin ki söylediğim olaylardan kaynaklanan hadiseler uygulayıcılarda problemleri ortaya çıkarmıştır. Biz yasa koyucu olarak bu problemleri çözmek durumundayız. Tabii ki ellerindeki hukuk kılıcını siyaseten kullananlara karşı siyaset kurumu da gerekli önlemi alacaktır diye düşünüyorum.
BAŞKAN - Peki, teşekkürler.