ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Teşekkür ederim Başkanım.

Çok değerli Komisyon üyeleri, ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Çok değerli hemşehrim, öncelikle hoş geldiniz diyorum. Size hem geçmiş olsun diyelim hem başınız sağ olsun diyelim.

ADANA İL EMNİYET MÜDÜRÜ OSMAN AK - Sağ olun, teşekkür ederim.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Hakikaten biz sizi daha önce çağırdık ama Adana'da maalesef çok üzücü olaylar oldu. İnşallah bundan sonra da böyle olaylarla karşılaşmayız.

Ben öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Sizin raporunuzu okudum, daha önce basından takip etmiştim ama öyle çok detaylı bakmamıştım ama bu Komisyon vesilesiyle, Cevdet Bey'i dinlemeden önce de baktım, gerçekten güzel hazırlanmış bir rapor.

Arkadaşlar sormuş olabilir belki ama ben iki hususu merak ediyorum. Bir tanesi, buraya gelen generallerin birçoğu "Biz bu konuda istihbarat alamadık, göremedik." dediler ama tabii... Ben hukukçuyum, hukukta "hayatın olağan akışına aykırılık" diye bir şey vardır yani bir şey rutin giderken hafiften sağa sola sapar ama bakarsın, bu normaldir dersin ama bir gecede mesela bütün kadınların başını açmış olmaları hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Nasıl byLock gibi kabak gibi ortaya çıkıyorsa kullananlar, aynı şekilde bunun da öyle olması lazım. Şimdi, bu generallerin açıklamalarıyla şeyler uyuşmuyor. Şimdi, bir çocuk askeriyeye girecek, ne dediniz, "Ailesi önceden hazırlanıyor." dediniz. Şimdi, normal insanlar kendilerini anlatmak için ekstra bir şey yapmazlar hayatta ama babasıyla ilgili, işte, bir içki âleminde bir resim, annesinin şeyi... Yani, eminim ki aynı kafadan çıktıkları için hemen hemen aynı fotoğraflar ve aynı şeyler geliyordur. Bunu fark edemedi mi ordudakiler, yoksa birileri fark etmek istemedi mi? Yani bunu tecrübenize dayanarak soruyorum. Bir not alırsanız.

Bir de diğer nokta: Bu sabah dinlediğimiz Doktor Hasan Bey ilginç şeyler söyledi, dedi ki: "Bu karşımızdaki örgütün elemanları sıradan insanlar değiller, çok zekiler. Bu örgütün dinî, felsefi bir altyapısı var ve bunun çökertilmesi lazım." Ben sizin raporunuzda okudum. Bu FETÖ'nün özellikle dinle ilgili olan tutarsızlıklarını çok güzel yakalamışsınız. Bu anlamda, Diyanet İşleri Başkanlığına sizce çok rol düşmüyor mu ve yeterli çaba görebiliyor musunuz? Yani sadece bu byLock'un açığa çıkmasıyla, polisiye eylemlerle... Az önce söylediniz, "Doğudaki, güneydoğudaki sorun sadece polisiye eylemlerle çözümlenemez." diye. Yani Diyanete sizce de iş düşmüyor mu? Bu konuda tecrübeniz olduğu için soruyorum, açıklama yaparsanız çok memnun olurum.

Ben tekrar teşekkür ediyorum, güzel bir rapor. Aynı zaman da Komisyonumuza geldiğiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum. Sağ olun.