RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teşekkür ederiz verdiğiniz bilgiler için.

Şunu sormak istiyorum: Siz eğer ters düşmeseydiniz, cemaat ailesi içerisindeyken, hani küçüklükten gelmişken, onların içinde hizmet ettiğinizi düşünürken İslamiyet'e, eğer haksızlığa uğramasaydınız çıkar mıydınız, devam eder miydiniz?

DR. HASAN POLAT - Hayır, ama 15 Temmuz üzerinden düşünmeyin bunu, 17-25 üzerinden de düşünmeyin yani 17-25'e gelinceye kadar Türkiye'deki pek çok cemaatten çok daha tutarlı bir gruptan bahsediyoruz, çok daha modern, çok daha tutarlı, çok daha hayatın içerisinde bir gruptan bahsediyoruz. Biz şimdi ihanet süreçleriyle sorguladığımız için "Aa, bak falanca..."

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Şöyle söyleyeyim: Yani amacım sizi bire bir sorgulamak değil de ben anlamaya çalıştığım için...

DR. HASAN POLAT - Yok, öyle de sorabilirsiniz, önemli değil.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Yani demin dediniz ki: "Ben iyi insan olmaya çalışıyorum." Siz farklı kaynakları da... Aynı yerden bakıyoruz, ben de bir Müslüman olarak kendimi tanımladığımda benim şeyim, iyi bir insan olursam iyi insan olan, Allah'ın rızasına göre yaşayan zaten etrafına zarar vermez, çalmaz çırpmaz, hak yemez, hukuk yemez; trafik ışığında durmak dâhil kimsenin hakkını yemez yani. Sözde ve fiiliyatta anlatmakla olacak bir şey değildir, bu siz olursunuz, o zaman iyi bir insan olarak devam edersiniz, memleketinize de hizmet etmiş olursunuz ama şeyle alakalı, cemaatteki insanların birbirlerine muamelesi, mesela sizin bu gördüğünüz muamele, muhtemelen sizden önce başkası da hain ilan edildi, değil mi?

DR. HASAN POLAT - Çok.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - O zaman yani "Bu benim can dostumdu, bu insan böyle şey yapmaz. Buna yapılan İslami olarak da doğru değil." gibi bir şey hissetmemiş miydiniz, hiç aklınıza gelmemiş miydi? Yani çünkü İslami olmayan o kadar çok şey var ki cemaatle alakalı ve siz başka kaynaklardan da beslenmişsiniz, onun için sadece cemaatin şeylerini de okumamışsınız.

DR. HASAN POLAT - Yani Ravza Hanım, tabii, siyasette de bu böyle, cemaatlerde de böyle, Türkiye'de bir gruba tabiyetinizi ve dâhil olduğunuzu ilan ettikten sonra ayrıldığınız günün sabahında siz artık hainsiniz, ister parti olsun ister grup olsun. Daha genel konuşmaya çalışıyorum çünkü hani Mehmet Bey sağ olsun, rahatsız oldu; ben burada bir ayar yaparak konuşmuyorum, ben geneli söylüyorum.

BAŞKAN - Yok, siz girmeyin şahısla ilgili...

DR. HASAN POLAT - Bizim genel yapımız, medeniyet seviyemiz -öyle diyeyim- medeniyet, kültür ve algı seviyemiz henüz o noktada değil. Yani ben sizden 180 derece farklı düşünüp de sizi sevebilme noktasında... Hem İslami cemaatlerde böyle hem gruplarda. Ümidimiz şuydu: Cemaat İslami topluluklar içerisinde modern anlamda, insan anlamında, laik yorumlara yakın veya dünya üzerindeki İslam'ı temsil noktasında medeni bir yüz olarak ortaya çıktı, modern bir görünüm olarak ortaya çıktı ve kendisini iyi ifade etti ama ister cemaat olsun ister grup olsun ister tarikat olsun ister parti olsun ayrıldığınız günün sabahında konumunuz bellidir.

BAŞKAN - Evet, buyurun Ravza Hanım.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Aldım cevabımı.

Teşekkür ederim.

Diğer bir soru: Siz aynı zamanda hekim olarak, hekimlik eğitimi almış birisi olarak bazı işte "Şizofrendi vesaireydi." diyenler var. Gerçi öyle bile olsa ben şey...

DR. HASAN POLAT - Hayır, hayır.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Tıbbi olarak hasta olduğunu düşünüyor musunuz Fetullah Gülen'in?

DR. HASAN POLAT - Hayır, şu anda ben alzaymır belirtileri olduğunu tahmin ediyorum çünkü sürekli izliyorum, bazı bilgileri de Emniyetle paylaşmak için, benim okuduğum, tahlil ettiğim, Emniyete gönderdiğim bilgiler oldu. Ben işin felsefi arka planı çözülsün diye uğraşıyorum ama Gülen... Mesela, Mehmet Bey "Çok çelişkiler var." dedi ya, o bahsedilen çelişkilerin tamamı şu an İslami söylemlerde var, kitaplarda var, fıkıhta var, yorumlarda var, tefsir yani o çelişkiler sadece oraya mahsus çelişkiler değil. Dolayısıyla, şu anda şizofren filan olduğunu düşünmüyorum, geçmişte de olduğunu düşünmüyorum. Aksine, yanında 7/24 çok bilgili, seviyeli insanlar durduğu için çok dikkatli konuşur.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Son sorum da: "Cemaat dış güçlerin eline geçti." diye bir ifade kullandınız. Bunun dış güçlere ait bir proje olduğunu düşünüyor musunuz?

DR. DR. HASAN POLAT - Bunu 15 Temmuzdan sonra düşünmeye başladım. 17-25'te sorsaydınız "İnsafsız bir yorum." derdim çünkü ben on aldı sene, içerisinde bulunduğum sürece Gülen'in vaazlarını okudum, dinledim, kitaplarını neredeyse ezbere yakın bilirim, Risale-i Nur kültürünü biraz bilirim, İslami kültürü biraz biliyorum. Hiçbir şekilde, mesela, böyle bir şeye ihtimal vermezdim. Ama ortaya çıkan şu tablo, geri adım atmaması, bu kadar savaşı uzun sürdürmesi cemaat tarihinde hiç olmamış, İslami kesimde hiç olmamış, Risale-i Nur kültürüne asla uymayan, kendi temel söylemlerinin hiçbirisine uymayan bu savaşı iki senedir devam ettirmesinden şöyle bir kanaat oluştu bende nihai: Evet, bu insan on yedi yaşında kiralanmış, bu damarın çıkacağı Türkiye'de görülmüş, "Böyle, okumuş, entelektüel bir kesim çıkacak, bu adam da buna uygun, ezoterik söylemleri yüksek, gerçekten kendisi inanmış önemli bir insan olduğuna, kurtarıcı olduğuna. Bu adam bize iş yapar." diye. Dış güçlere de çok, böyle, güç vermek istemiyorum ama maalesef öyle görünüyor.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.