| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 24 .11.2016 |
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çok değerli TİGEM'in yöneticileri hepiniz hoş geldiniz.
Tabii, TİGEM stratejik bir kuruluş. Eğer büyük bir ülke olacaksanız sadece nüfusunuz, sadece yüz ölçümünüz, sadece enerji kaynaklarınız değil, bunun en önemli unsurlarından bir tanesi de tarım. O anlamda stratejik bir kuruluş. Bizim ülke olarak TİGEM'den bir kâr beklentimiz yok, şahsen ben o gözle bakıyorum. Çünkü bizim tarımdaki amaçlarımıza ve hedeflerimize ulaşma noktasında TİGEM bir araç ve bu konuda da ciddi çalışmaları var.
Âcizane ben birçok çalışmayı takip ediyorum. Bursa'da da büyük bir çiftliğiniz var, haranız var Karacabey Kemalpaşa'da. Orayı da gezdim. Fakat benim özellikle talebim şu: TİGEM'in sadece -çünkü bu kuruluşlar çok eski, yani tarihî kökleri olan kuruluşlar- kendi dinamikleriyle değil dünyayı da takip ederek stratejik anlamda yeni üretimlere yönelmesi gerektiği noktasında çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum. Tarım Bakanlığının çalışmaları var. Zaten onunla koordineli olarak yürüyor.
Bir diğer nokta, TİGEM'in çok büyük arazileri var. Aslında araziler çok büyük değil. Diğer arazileri miras yoluyla, şu bu yoluyla maalesef biz bölüm mahvettiğimiz için uzun zamandır, TİGEM'in elinde kalan araziler yekpare oldukları için çok büyük gözüküyorlar, yoksa çok büyük arazileri yok. Ama bu büyük arazilerin de büyük bir kısmının hakikaten kullanılamadığını yani boş olduğunu da görüyoruz. Bu kullanılamayan alanları özellikle icara verme ve örnek tarım anlamında da yani hiç bedelsiz olarak dahi kullanılması gerektiği kanaatindeyim çünkü boş durmasının ekonomimize bir faydası yok.
Yine, Bursa'daki harayı gezdiğim için söylüyorum. Oranın müdürü devam ediyor mu, bilmiyorum ama ben kendisini tebrik ediyorum. Gerçekten pırıl pırıl böyle her zaman denetime hazır bir kurumdu. Ben üç ay kadar, dört ay kadar önce gitmiştim oraya. Fakat şunu gördüm: Şehirle ve ülkemizle bütünleşemediğini gördüm. Yani ben otuz yıla yakındır Bursa'dayım. Orada muhteşem bir hara var. Yani sadece insanların cumartesi pazar dahi gezecekleri... Çünkü bizim Kangal köpeğimizin neslini orada damızlık olarak koruyorlar, üretim yapıyorlar, atlar var, ineklerimiz var, tarlalarımız var. Yani çocuklarımızı gezdirebileceğimiz yerler bunlar aynı zamanda, hafta sonu da gezilebilecek olan yerler. Aynı zamanda çiftçilerimizi de gezdirilebilecek olan yerler. Fakat biraz kapılarımız sıkı kapalı. Bu anlamda, kentle buluşması noktasında da yaptığı faaliyetleri ve üretimleri, hatta şehrimizin içinde eğer uygun yer bulurlarsa orada da -çünkü süt dağıtıyorlar, yumurta veriyorlar taze, birçok şeyleri de var- bu konuda da bir çalışma yapmasını ama özellikle de oradaki misafirhaneleri olsun, diğer birçok hayvan yetiştirme çiftlikleri... Aynı zamanda bir de müze yaptılar, bir kısmı tamamlandı bir kısmı yarım kaldı. Gerçekten güzel çalışmalar yapılmış. Ama bunun şehirle bütünleşmesi lazım.
Ben, tekrar, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda da başarılar diliyorum.
Saygılar sunuyorum.