| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyonun İstanbul'da yapacağı çalışmalara ve Ankara'da yaptıkları çalışma ziyaretlerine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 08 .12.2016 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Tabii, bunu daha önce defaatle ifade ettik, öncelikle bu hafta sonu yoğun bütçe çalışmaları içerisinde böylesine üç günlük bir programın komisyonumuz çalışmalarına çok önemli bir katkısı olacağını düşünmüyorum. Çünkü biz İstanbul Valisini, İstanbul Emniyet Müdürünü dinledik. Özellikle Özel Harekâtın profesyonelliğini yerinde hem Özel Harekât Daire Başkanlığını hem de Ankara Özel Harekât Şube Müdürlüğünü ziyaret ederek gördük. Yani bütün Özel Harekât birimlerini ayrı ayrı ziyaret etmenin Komisyon çalışması bakımından bir anlamı... Arıca İstanbul'dan gelen diğer gazi vatandaşlarımızı da dinledik, şehit yakınlarını da dinledik. Dolayısıyla, bu programın birazcık zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Eğer biz daha verimli çalışmak istiyorsak bütün partilerin sunduğu ortak isimler var, bu konuda kamuoyunda hâlâ Komisyonla birlikte en çok tartışılan konu Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarının buraya gelip gelmeyeceğidir. Bu konu Komisyonun sonuna yaklaşmamıza rağmen hâlâ açıklığa kavuşmamıştır. Öncelikle bu konunun komisyon Başkanlığı tarafından bir açıklığa kavuşturulması lazım. Gene, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hem o gün İstanbul'da bulunmaması hem de çok yakınındaki bazı aile fertlerinin FETÖ davasıyla ilgili olarak tutuklu bulunması sebebiyle burada dinlenmesi gereken bir isimdir, buraya getirilip dinlenmeyen bir kişinin belediyeye gittiğimizde orada nasıl bir karşılaşma olacak belediyeye gidildiğinde bu da bence önemli bir soru işaretidir. Burada özellikle biz komisyon olarak yurtta sulh konseyi ve bu işin siyasi ayağının öne çıkmasını istiyorsak, siyasi bağlantının ortaya çıkmasını istiyorsak muhakkak cezaevindeki 2 ismin hani birçok isim dinlenebilir ama 2 ismin asla ve asla pas geçilmemesi lazım, Mehmet Partigöç ve Mehmet Dişli'nin muhakkak dinlenmesi lazım, bunda da Komisyonun zamanının daraldığını da düşünmek lazım. Komisyonun süresini bir ay uzatsak bile bu işin en az bir on on beş günlük kısmının rapor yazımı ve rapor görüşmeleriyle geçeceği de, onunla ilgili de açıktır. Dolayısıyla, biz süre uzatımı alsak bile, önümüzde maksimum bir ay süre vardır. Bu süreyi doğru kullanmak zorundayız yoksa bu işin vebali bizlerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerinde kalır, buna hiçbirimizin hakkı olmadığı kanaatindeyim. Bu uyarılarımızın dikkate alınarak bu zaman kaybetme yerine işin özüne dönük somut çalışmalara hız vermemiz gerektiğini bildiriyor, hepinize teşekkür ediyorum.