| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün (DHMİ) 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 24 .11.2016 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kurumun geneli hakkında değerlendirme yapmak istiyorum ama baktığım zaman, tabii, İstanbul'a yeni havaalanı neredeyse kurumun tüm havalimanlarından fazla bir değer taşıyor, oradan bir başlamak istiyorum öncelikle.
Şimdi, ilk etabın kırk iki ayda tamamlanması şartıyla, yirmi beş yıllık bir işletme süresiyle, yirmi beş yılda 22 milyon euro da kira getirecek bir bedelle bir şirkete verildi veya bir konsorsiyuma verildi. Zaten daha sonra şirketlerin birleşmesiyle İstanbul Grand Airport hâlini aldı ve sözleşmeyi imzaladı. Sözleşme aşamasındaki Orman Bakanlığı izinlerini filan Aykut Bey belirtti, oraya tekrar girmeyeceğim de, benim dikkatimi çeken bir ve ikinci etaplar zorunlu yatırım olarak değerlendirilmiş, üç ve dördüncü etaplar da şartlara bağlanmış. Bu şartlar gerçekleşirse etaplar tamamlanacak, şartlar gerçekleşmezse yatırımcının isteğine bırakılmış, yani yatırımcı arzu ederse üç ve dördüncü etapları gerçekleştirecek.
Şimdi, başlangıç itibarıyla ihale fiyatı, bunun yatırım maliyeti 10 milyar 247 milyon euro. Gerçekten de ciddi rakam. Bakıldığında on iki yıl içerisinde toplam maliyetin yüzde 61,5'i düzeyinde bir gelir garantisi verilmiş bunlara.
Burada benim şu dikkatimi çekti: Birinci etapta da işletmeye alınmasından sonra tamamlanacak bir kısım gözüküyor, 20 milyon yolcu artı bir pist gözüküyor. Bu 20 milyon yolcu ve pist devreye girdikten sonra mı yapılacak? Çünkü bunun da elli sekiz ayda tamamlanması öngörülmüş. Bu elli sekiz ay bu işletmeye alındıktan sonraki süre mi? Bugün yer teslimi yapıldı mı ve bunlar çalışmaya başladılar mı? Bunu sormak istiyorum.
Tabii, bir de 10 milyon euro yatırım bedeli. Avan projeyle çıktınız, sonra bir uygulama projesi hazırlandı, proje geliştirildiğinde bakıldı ki ihaleye çıkılan şartnamenin dışında hem zeminde hem de inşaatta uygulamada farklılıklar oluşmuş ve revize edildi bu plan, bu rakam da 7 milyar 354 milyon euroya düştü yatırım bedeli. Yani 22 milyon kira bedeli yirmi beş senede, onun için de taahhüt edilen yatırım bedeli 10 milyar 700 milyon olmasına rağmen, rakam nereye düştü? 7 milyar 354 milyon yatırım bedeli olarak tespit edilmiş. Burada bir fark oluştu tabii teorik olarak, yaklaşık 1 milyar 363 milyon 428 bin euro, gerçekten de bugünkü Türk parası olarak karşılığı 4 milyar 867 milyonluk bir rakamdan bahsediyoruz, ama bu rakamla ilgili ne şu andaki mevcut Sayıştay raporlarında size önerilmesine rağmen, ek protokol yapılması önerilmesine rağmen, bir duyum alamadık şimdiye kadar.
Ben önce şunu sormak istiyorum: Özellikle, burada, Sayıştay, 4734 sayılı İhale Kanunu'na göre şu ana kadar yapılan işlemler doğru mudur? Bu durum, daha sonra belirlenecek bir usulde, kira bedeli, ilave yatırım ve idare lehine değerlendirilmesi öngörülmüş, bu dediğim gibi ek protokole bağlanmış mıdır?
Revize planda maliyete bakıldığında, devletin on iki yılda garanti tutarı da aşağı yukarı eşit görülmekte, yani baktığım zaman, devletin buradan on iki yılda garanti ettiği para 6 milyar 300 milyon euro, şirkete garanti ettiği para bu kadar, ihalede gelinen rakam, son rakam da 7 milyar 354 milyon euro, aşağı yukarı kafa kafaya geliyor on iki yılda. Bundan sanki şu doğuyor: Biz bunları revize edeceğiz, on iki yılda bu maliyetleri çıkarırız ama burada, maliyetleri sadece yolcuya verilen... Tabii, şimdiye kadarki yolcu garantilerinde 10 doları çok geçtiğimizi görmedik, diğerlerine baktığımız zaman, ama buraya baktığım zaman da 20 euro veriliyor yolcu başına. Bana göre büyük bir rakam, diğerlerinde dolar, burada euro... Doğru mu söylüyorum, bir karışıklık olmasın.
DHMİ GENEL MÜDÜRÜ FUNDA OCAK - Hayır efendim.
Bir tek Atatürk'te dolar, diğer hepsinde euro.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam.
20 euroya çıkmış, diğerlerinde hep 10 dolar olarak tutulmuş.
Yine, burada iç hatlarda da aynı şekilde diğerlerine nazaran yüksek bir rakam belirlenmiş.
Bu yolcu garantileri dışında havaalanlarında biliyoruz ki birçok ticari alan var, otoparklardan tutun "free shop"lar dediğimiz alanlara kadar ve bunların kiralarının da çok yüksek olduğunu biliyoruz.
Burada, tahminî olarak yıl bazında bu havaalanındaki bu ticari işletmeler ne kadar gelir getirecek? Atatürk Havalimanı'ndaki ticari alanların baz alındığı düşünülerek ne kadar bir gelir? Bu gelir sizin hanenize mi yazılacak? Şartnamede nasıl bu? Yoksa bu havalimanını işletecek firmaya mı yazılacak? Bu gelir üzerine konulduğunda, garanti edilmiş para, yaklaşık tutar, sizce tahminî olarak ne kadar oluyor? Bunu merak ediyorum.
Şimdi, ilgili şirketin kredi bulma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını biliyoruz ve en sonunda devlet bankalarına bir görev verildi Hükûmet olarak, devlet bankaları tarafından da finanse edildiğini biliyoruz. 4/4/2012, 6288 sayılı Kanun'un, 3996 sayılı Kanun'un 11'inci maddesinden sonra gelmek üzere 11(a) diye bir madde eklendi, 11'inci maddeden sonra 11(a) eklendi. "Sözleşmenin feshedilerek idare tarafından devralınması hâlinde, ilgili şirket tarafından sağlanan finansmanı gerçekleştirilmemiş yatırımların idare tarafından üstlenilmesine karar verilmiştir." Yani, burada, şirketle ilgili bir problem çıktı, olmuyor veya mücbir sebepler, şu oldu, bu oldu, bütün finansman idare tarafından üstleniliyor. Burada, sizin bunu üstlenecek bir finansman büyüklüğünüz var mı? Gerçekten bu devlete büyük bir yük şekline dönüşebilir. Niye dönüşebilir biliyor musunuz? Yuvacık Barajı'ndan söyleyeyim, yine, tekrar oraya gireyim.
Bakın, Yuvacık Barajı'nda, evet, maliyetinin 4 katı dedim, Osmangazi Köprüsü 11 katı dedim, Yuvacık Barajı'nda, o dönemin Belediye Başkanı bizim Sefa Sirmen'di, bir kuruş su parası ödemedi. Sonra 2004'te sizin belediye başkanı seçimi kazandı, o günden bugüne de bir kuruş para ödemedi aldığı su paralarından, Hazine, o dönemki 2,3 milyarı ödedi, bugünkü karşılığı topladığınız zaman, bundan bir yıl evvel 5,4 milyardı, herhâlde belediyenin Hazineye olan borcu 6 milyara çıktı. Yani belediye ne yaptı? "Ben bunu ödemiyorum." dedi, Hazine zorunlu olarak ödemek zorunda kaldı. Bu firmalar da eğer bu kredileri ödemezlerse, devlet ödeyecek. Kim ödeyecekti eskiden? Yabancı bankalar ödeyecekti. Şimdi kim? Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halk Bankası ödeyecek, yani devlet devlete ödeyecek. Kazanan kim olacak? Aynı Telekom'da olduğu gibi.
Bakın, Telekom'u sattık arkadaşlar, Telekom batıyor, ama Telekom bu süreç zarfında 5 milyar doları kâr payı olarak ortaklarına dağıtmış. Paranın neredeyse tümünü kaçırmış. Ve ödedikleri parayı da kredi kullanarak, 4 milyar... Aynı bir madde var burada, devlete maliyeti çok büyük.
Umarım karşılaşmayız, umarım başımıza böyle bir hâl gelmez ama böyle bir tehlikenin var olduğunu da size hatırlatmak istiyorum.
Bu yatırım başladığında... Bakın, yatırım bittikten sonra demiyorum, Gaziantep Havaalanı'nın pistinde karşılaştınız. Burada çökmeler meydana geliyor, yapım aşamasında doğru yapılmadığı için, belki de pisti yenileyecekler, bunları tamiratla çözemiyorlar, çökmeler devam ediyor. Bu yapılan alan, gerçekten eski maden ocağı ve kömür ocakları olduğu için sıkıntılı bir alan. Proje başladı, çivi çakıldı, ilk çivinin çakıldığı andan itibaren şu an gelinen noktaya kadar veya bitimine kadar bir bağımsız denetim şirketine pistler, üstyapı denetlettiriliyor mu? Biliyorum ki bir ara Bakan da söyledi -Binali Bey o zaman bakandı, yanılmıyorsam- siz de bu konuda kurum olarak bir çalışma yaptınız. Acaba bu çalışmayı sonlandırdınız mı? Denetim açısından değil, denetimi yapacak firmalar konusunda bir çalışma yaptınız. Bunu yaptınız mı? Bunu yapmış iseniz şimdiye kadar bu denetim firmasının bu alandaki eksiklikleri konusunda bir tespitiniz var mı?
Evet, Sabiha Gökçen Havalimanı'nın size ait olmadığını söylediniz, Millî Savunma Müsteşarlığının sahibi olduğunu söylediniz. Bildiğimiz kadarıyla daha önce özelleştirmeye girdi ve yüzde 60'ını Malezya'ya ait bir şirket aldı ve yüzde 40'ı da bizde, Türkiye'de özel sektöre aitti. Burada, özel sektör satmak istediğinde TAV devreye girdi, TAV yüzde 40'ını satın almak istedi, 280 milyon dolar mı, euro mu, tam hatırlayamıyorum, bir rakam çıktı, ama sözleşme gereği öncelik büyük ortakta olduğu için bunu aynı fiyattan almaya karar verdiler, tamamı, yüzde 100'ü satılmış oldu.
Benim burada anlayamadığım bir nokta var. Eğer Millî Savunma Bakanı kalkıp "Havaalanını özelleştirdik." diyor ve biz buradan sağlanacak gelirle ki yüzde 100'ü Malezyalı şirkete geçmiş bir şeyde Millî Savunmanın payı görünmemesine rağmen, yeni bir sözleşme yapılarak, süre uzatımına gidilerek, garanti yolcu verilerek mi bu sözleşme yapıldı, satış yapıldı? Eğer yapılmışsa bu garantiler nelerdir? Bunları sormak istiyorum.
Çok uzattım galiba, biraz sıkıldı arkadaşlar ama son olarak bu üçüncü havalimanında iş sağlığı ve iş güvencesi anlamında hayatını kaybeden, yaralanan, malulen emekli olan işçi var mıdır? Varsa sayısı kaçtır? Bunları yazılı verebilirsiniz, hemen sözlü cevaplamanız gerekmiyor sorduğum sorulara.
Üçüncü havaalanı inşaatında Çalışma Bakanlığınca yürütülen, ülke genelinde büyük ölçekli inşaat, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği projesi kapsamında tetkik programına alınmış mıdır? Yani Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız tarafından inceleniyor mu? 2015 ve 2016 yıllarında yapılan teftişlerdeki noksanlıklar tespit edilmiş midir? Edilmişse bunlar nedir? Ve ilgili firmalar tarafından yerine getirilmiş midir?
Bu denetim sonucunda raporları istiyorum.
Kurumda eskisiniz ama bu görevde yenisiniz. Umarım 2015 yılı sabah yaşadığımız tatsızlıklarla başlamaz. Gerçekten, bu kurumun büyümesinde, daha çok kâr etmesinde, verimli hâle gelmesinde, alacaklarını tahsil etmesinde, ihalede yaşanan sıkıntıları gidermesi konusunda desteğimiz her zaman sürecektir.
Yine, sabahki oturumda açıkladım ama bir kez daha söylemek istiyorum. Tabii ki sizin övünçle bahsedeceğimiz şeyler, yapacağınız geliştirmeler, sunumlarda gördüğümüz önemli şeyler konusunda sizi destekleyeceğiz, motive olmanız ve daha iyi çalışmanız konusunda her türlü desteği sunacağız ama bir görevimiz var. Bizim öncelikli görevimiz kurumdaki eksiklikleri ve varsa yanlışlıkları sizlerle paylaşmak, gerekirse onlar hakkında idari veya yargı soruşturmasını başlatmak, çünkü bu kurum ne sizin ne bizim, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumları, biz olmasak da bunlar var olacak, temel düşünce bunların daha da öteye taşınmasıdır diyorum.
Teşekkür ediyorum.