ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri; ben de tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hande Hanım, hoş geldiniz.

GAZETECİ-YAZAR HANDE FIRAT - Çok teşekkürler. Hoş bulduk.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Gerçekten, Komisyonumuz açısından da, verdiğiniz bilgiler açısından da değişik oldu. Tabii, ben soru sormayı düşünmüyordum ama son şeyde aklıma geldi çünkü soruları toparlayınca değişiyor, sorular da değişiyor.

Bir tanesi şu: Siz az önce konuşmanızın başında söylediniz, "Hem uluslararası yayın kuruluşlarına bağlandım hem birçok ülkenin gazetecisine, televizyonuna mülakat verdim." Fakat, bir şeyi görüyoruz yani buna sizin bakış açınızdan, sizin perspektifinizden bir cevap bulmaya çalışıyorum. Siz tabii dünyanın birçok televizyonuna, gazetesine röportaj verdiniz. Biz büyük bir darbe yaşadık, büyük bir travma yaşadık, millet olarak gerçekten büyük sıkıntı çektik fakat bir şeyi gördük ki birileri bizi anlamamış. Mesela, bir ay, kırk beş gün -belki de tahminim- dışarıdan heyetler bir ay sonra gelmeye başladı, işte dışişleri bakanları gelmedi, devlet başkanları gelmedi, Joe Biden'ın "bilgisayar oyunu" falan gibi böyle küçümseyerek bir açıklaması oldu, belki talihsiz beyanı oldu. Yani, biz mi anlatamadık, yoksa birileri darbeyi bekliyordu dışarıda... Yani, sizin antenleriniz dışarıya dönük olduğu için bu soruyu soruyorum, perspektifiniz açısından açıklar mısınız diye. Biz mi anlatamadık bunu dışarıya, yoksa birileri bekliyordu da bekledikleri gibi olmadı da onun şaşkınlığını mı yaşadılar? Buna bir cevap verebilirseniz bakış açınızla.

Bir diğeri de tabii ki her olayda -az önce Selçuk Bey'in de söylediği gibi- bir an vardır yani bir ana sıkışmış; işte, Humeyni'nin Tahran'a merdivenden inişi -ne bileyim- Tiananmen Meydanı'nda bir gencin tankın önünde durması, bizde tankların altına taş atan insanlar, tankların altına bedenini koyan insanlar. Sizin o akşam, elinizde kitabınızın kapağını süsleyen resminiz de bu darbe girişiminde tarihe tanıklık edecek olan anlardan bir tanesi. Tabii, az önce siz söylediniz yani siz hazırdınız ve o an öyle denk geldi. Ama, ben aynı zamanda, hem sizi başından beri hem de şu anki beyanlarınızla beraber darbeye karşı duran, demokrasiden, insan haklarından, hukukun üstünlüğünden, özgürlükten ve sorgulayıcı eğitimden yana olan bir gazeteci ve televizyoncumuz olduğunuz için de hem şahsım adına hem Komisyon üyesi olarak sizleri tebrik ediyorum. Eminim ki sizin gibi gazeteciler olduğu müddetçe de Türkiye'de normalleşme olacaktır.

B planınızın olmaması beni çok sevindirdi, çok mutlu etti çünkü reaksiyon olarak yaşamak, tersini düşünmek kabullenmektir. Bu anlamda da sizi tebrik ediyorum, meslek hayatınızda da başarılar diliyorum.

Çok teşekkür ediyorum.