KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Hoş geldiniz Sayın Fırat.

Tabii ki sizinle ilgili aslında çok bir şey söylememize gerek yok, kitabınızda "Mikrofonu ilk elime 1996 yılında aldım." diyorsunuz, yirmi yıllık bir meslek hayatınız var. Tabii, bu süre içinde kendi sahanızda aldığınız ödüller ve şu anda bulunduğunuz konum, bizim bu konuda bir yorum yapmamıza gerek olmadığını söylüyor. Hep yukarıya doğru mesleğinizde gitmiş bir insansınız.

Benim ilk merak ettiğim şey, o gece, tabii, CNN'in İstanbul'daki merkezinin ele geçirilmesiyle ilgili görüntüleri de yayın kesilene kadar canlı seyrettim. Ankara'daki ofisiniz de çok güvensiz bir yerde bu manada düşünürsek, yol üzerinde. Ankara'daki ofisinize dönük herhangi bir eylem oldu mu? Yani, darbeciler sizin Ankara ofisinizi ele geçirmek için herhangi bir girişimde bulundu mu? Bunu merak ediyorum.

Tabii, siz gazetecisiniz ama Ankara'da yaşayan bir gazetecisiniz. Dolayısıyla, siyaseti herkesten daha çok takip eden, siyasetle herkesten daha işli dışlı olmuş bir insansınız. Elbette o geceyi yaşadık, o geceyle ilgili hepimizin hatıraları var. Ben de o gece Ankara'daydım. Yani, bir kısmını televizyondan gördük ama bir kısmını da canlı yaşadık. İstanbul'dakileri ve başka yerlerdekileri ekranlardan canlı gördük ama Ankara'dakilerin bir çoğunu, özellikle Kızılay bölgesinde olanların tamamını ben bulunduğum yerden çok net görebiliyordum. Sadece Özel Harekâtın ve Gölbaşı'ndaki bazı yerlerin bombalandığını haberlerden duydum.

Şimdi, tabii ki bu süre içinde Türkiye teknolojik olarak çok şey yaşadı. 1980 darbesinde Türkiye'de sadece TRT vardı, belki TRT'yi ele geçirmek, her şeyi ele geçirmekti. Bu sefer darbeciler belki çok daha iyi plan yaparak ancak şunu yapabilirlerdi yayını kesmek açısından: Uyduyu kesmeyi başarsalardı belki olabilirdi, onun dışında tek tek herkesin yayınını kesmek, sosyal medyayı kesmek çok kolay değil. O bakımdan, bu seferki darbede sosyal medyanın, medyanın elbette ki önemli bir rolü var ancak tabii ki burada en önemli rol Türk milletinindir, ben o konuda hep hakkı teslim etmek gerektiğine inanıyorum.

Ben o gece yaşananlarla ilgili bir şey sormak istemiyorum size, zaten onu kitapta yazdınız, burada da anlattınız birçoğunu, başka programlarda da bunları ifade ettiniz, önemli bir kısmını takip ettim. Şimdi, yirmi yıldır Ankara'da siyaseti yakından takip eden bir gazeteci olarak benim sormak istediğim şey şu: Hükûmet "Özellikle 2002'den bu yana çok ciddi reformlar yapıyoruz." dedi. Bunları tabii herkes farklı şekilde yorumlayabilir ama mevzuatımız aşağı yukarı önemli ölçüde yeniden yazıldı, yazılan yeni mevzuat kurumlarımızın yapılarını da etkiledi. Siz Ankara basını olarak bunları çok yakın takip ediyorsunuz. Benim esas sormak istediğim şey şu: Yani, mesleki hayatınızın o gazetecilik kısmını bırakıp bu tecrübeleriniz ışığında yapabileceğiniz bir yorum var mı? 15 Temmuza biz nasıl geldik? Ne yapmasaydık, nerede bir şey yapmasaydık 15 Temmuza gelmeyebilirdik? Geldik, olanlar oldu, yaşananlar yaşandı, bundan sonrası için sizin kendi mesleki tecrübelerinizle söyleyebileceğiniz ileriye dönük tedbirler, çözüm önerileri nedir? Sizin gözünüzde, o geceyi canlı yaşamış birisi olarak onları eğer ifade edebilirseniz, bu konuda bir değerlendirme yapmak isterseniz ben onları duymak istiyorum