MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Başkanım bir iki şey söyleyeceğim sadece.

Birinci olarak, bu yayın meselesi için yine gazilerimizin önünde tartışmak istemiyorum. Ben yokken geçen perşembe günü şunu getirmişsiniz: Türkiye Büyük Millet Meclisi Basın ve Yayın Mensuplarının Çalışmaları Hakkında Yönetmelik. Biz basın mensubu değiliz, milletvekiliyiz. Dolayısıyla, bu konuda İç Tüzük'te yasaklayıcı bir hüküm yok. Komisyon kararı da doğru değil. Bununla bir milletvekilinin çalışmasının yasaklanmış olması da yani Parlamentonun, milletvekillerinin çalışma düzeni bakımından doğru değil. Bunu gerekçe gösterdiniz, siz de bunu takdir edersiniz. Şeyin başında bile "Basın ve Yayın Mensuplarının Çalışmaları Hakkında Yönetmelik" diye yazıyor. Dolayısıyla, bununla bu çalışmayı yasaklayamazsınız ama ben şimdi yeniden bir tartışma olmasın diye, gazilerin önünde bir tartışma olmasın diye bu çalışmayı yapmayacağım.

BAŞKAN - Tutanaklara geçmiştir. Teşekkür ederiz.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Ama bununla bizi yasaklayamazsınız, bunu bilmenizi isterim.

İkinci olarak efendim, bizim önerdiğimiz şeylerle ilgili olarak, danışmanlarımızla ilgili olarak henüz uzman olarak karar alınmadı, bu kararı almanızı bekliyoruz. Eğer almayacaksanız da oylama yapalım, oylamayla "Hayır." deyin.

Üçüncü olarak da, darbeyle ilgili çok önemli bilgileri olan ve darbe günüyle ilgili olarak henüz kendilerinden bilgi almadığımız iki büyük kamu görevlisi var. Birisi MİT Müsteşarı, birisi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar. Onlarla ilgili hangi gelişme var? Gelecekler mi gelmeyecekler mi? Eğer sizin gelmeme konusunda bir eğiliminiz varsa burada oylama yapalım, karar alın gelmesinler.