KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, değerli katılımcı arkadaşlar; şimdi, aslında bu konuştuğumuz nokta, ülkedeki gelir dağılımının adaletiyle ilgili bir şey. Yani, Adalet Komisyonunda bu konuşmanın çok anlamı var mı diye düşünebilirsiniz ama iş gelip ona dayandığı için söylemek zorundayız. Yani, ülkenin gelir dağılımındaki bozukluk, bu konuşmaları yapmamıza neden oluyor. Yani, ülkede 17-20 milyon yoksul, yoksul dediğimiz, yardıma muhtaç, yardımla yaşayan, milyonlarca asgari ücretle yaşayan insanlar olunca, gerçekten, buna itiraz etmemiz zorunlu oluyor çünkü ayda 200 lira yardım almak için kuyruklar oluşturan bir ülkeyiz. Yaşamını aşevlerinde dağıtılan yemeklerle sürdüren milyonların olduğu bir ülkeyiz. Burada da bizim önemsiz gördüğümüz 2 bin, 3 bin lira o çok büyük kesim için çok büyük şey ifade ediyor. Bu anlamda, eğer biz 5 bin lira gibi bir rakama çıkarırsak gerçekten o yoksul dediğimiz kesimin hak arama hürriyetine ciddi anlamda zarar vermiş oluruz. Yani, 3 bin liraya indirmiş alt komisyon. Bana göre 3 bin lira dahi fazla. Yani, Bakanım diyor ki: "Çok geçmiş yıldan gelen bir miktar bu."

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - On iki yıl...

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Evet, on iki yıllık miktar ama gerçekten, ülkemizdeki çok geniş bir kesimin neyle nasıl geçindiğini hepimiz biliyoruz. Yani, açlık sınırının altında maaş alan, asgari ücret alan çok büyük bir işçi kesimi, ona bile ulaşamayan işsizler ordusu, dediğim gibi, yaşamını yapılan sosyal yardımlarla geçiren milyonlar... Şimdi, bu böyle olunca gerçekten bizim buna üst perdeden bakıp 2 bin lira, 3 bin lira önemsiz bir rakammış gibi buna bir sınır koyup bunun dışındakilerin hak arama hürriyetini engellememiz adalete olan güveni çok daha ciddi zedeler. Yani, Bakanım, aslında o gerekçeyi o mantıkla on iki yıllık bir zaman dilimi açısından doğru bir gerekçe olabilir ama yaşadığımız gerçeklik bakımından çok anlamlı değil diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.