KOMİSYON KONUŞMASI

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; aslında ben polemik yapmak istemiyorum fakat şöyle bir şey var. Siyaset kurumuna siyasetçiler olarak hep beraber destek olmak durumundayız. Ben burada sadece AK PARTİ temsilcilerinden bahisle açıklama yapmadım, örnek de verdim. Ta 1973'lere kadar ben gerek Barolar Birliği başkanlarının gerekse Yargıtay başkanlarının konuşmalarını da inceledim ama bu incelemelerde baktım ki dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, rahmetli Bülent Ecevit, rahmetli Turgut Özal, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, rahmetli Necmettin Erbakan...

TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Hiçbiri böyle bir değişikliği düşünmemişler Ramazan arkadaşım.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Bu toplantılar siyasi bir toplantı değil. Siyasi bir toplantı olmamasına rağmen siyasetçilerin azarlandığı, aşağılandığı toplantılar hâline gelmiştir. Ben şunu söylüyorum, bir: Nezaketen doğru değil. Siz misafir olarak davet ediyorsunuz, o toplantıyı şereflendiren, milletin kahir ekseriyetinin oy verdiği başbakanları orada azarlıyorsunuz, bu bir defa doğru değil. Siyasetçiler şamar oğlanı değil, hep beraber destek olmak durumundayız siyasetçilere. İkincisi: Bu siyaseten de doğru değil. Siyaset yapılacak alanlar Siyasi Partiler Yasası'nda da düzenlenmiş. Üçüncüsü: Hukuken de doğru değil. Niye? Kamu görevlilerinin siyaset yaptığı nerede görülmüş?

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Siyaset mi yani, kamu görevlisi ağzını mı kapatsın?

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Siyaset değil mi, siyasetin daniskasını yapıyorlar o toplantılarda.

Ben şunu özellikle söylemek istiyorum, lafı da fazla uzatmak istemiyorum. Siyaset kurumuna, demokrasi kurumuna hep beraber destek olmak durumundayız. Siyasetçilerin aşağılandığı dönem artık geçmişte kalmıştır. Yeni Türkiye'ye geliyoruz. Şunu özellikle söylemek istiyorum: Ben siyasetçi olarak siyaset kurumuna destek olduğumdan dolayı özür dileyecek bir durumum yok ama aksine sizin millî iradeden, siyaset kurumundan özür dilemeniz gerekir.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.