ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Bakanım, saygıdeğer Komisyon Başkanımız -kendisinden birçok şey öğrendiğimiz, öğrenmeye başladığımız hukuk dehası kıymetli Başkanım, sizi seviyoruz yani bu hukuk bilginiz bize inşallah, Parlamentoda çok şeyi öğretecek- değerli milletvekilli arkadaşlarımız ve uzmanlarımız; ben daha önce de birçok defa söylemiştim. AK PARTİ'nin hukuk müşaviri olduğumuz dönemde, milletvekili seçilmeden önce benzer olaylardan çok fazla insan gelip müracaat ediyordu. Avukatlık dönemimizde bu sıkıntıyı kısmen gördük ama milletvekili olup Aile Araştırma Komisyonunda çalışmaya başladıktan sonra Türkiye'nin her yerini gezdik yurt içi, yurt dışı ve bu sorunla daha fazla karşılaştık, daha fazla yüzleştik ve yüzleşmeyi gördüğümüzde konunun uzmanlarını, bilhassa, Yargıtayın, bu suçların temyiz incelemesini yapan 14. Ceza Dairesinin Başkanının, meslekte yaklaşık kırk yılı bulan bir tecrübesiyle ve her gün böyle 100 civarında dosyayı okuyup hükme bağlayan heyetin görüşleriyle de daha fazla bilgilenince ve onun isyanıyla, insanların isyanıyla "Bu soruna bir çözüm bulunması gerekir." kanaatine varınca, Komisyondaki arkadaşlarımızla bir öneride bulunduk. Esasen 15 yaştan önce evlenmeyi doğru görmeyen bir insanım, mantıklı bir tarafı yok. Bütün ailesi yaklaşık 20 yaş ve üzeri yaşta evlenmiş bir insan olarak...

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - 15 yaş erken değil mi?

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - 15 rıza yaşı ya.

BAŞKAN - Düşünceler yanlışlıkla da ifade edilebilir, olduğu gibi kalmalı...

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Arkadaşlar, ben ne konuştuğumu, hepsini bilerek söylüyorum, onu özellikle de söylüyorum ama bu sorun bugün niye bu kadar çok ortaya geldi? İki ana sebebi var, birisi: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 124'üncü maddesi. Birisi de Ceza Kanunu'nun 103, 104, 105'inci maddesi. Şimdi, iki kanun arasında ciddi bir fark var, iki üç yıllık fark var. 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 743 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu farkı telafi edecek müesseseler vardı, hatalı ve vahim sonuçlar doğuran müesseseler vardı. Ama, yeni iki kanunun geçişi sırasında çok net, çok keskin ve hiçbir onarıcı, telafi edici müessese kurulmadı. Eski Ceza Kanunu'ndaki tecavüzcüsüyle evlendirmeyi olanak sağlayan bir hükmü kabul etmemiz insan olarak doğru bir şey değil. Buna mutlak suretle karşı çıkmamız lazım, doğru ama bir şey daha doğru, az önce Cemal Okan Bey söyledi: 14 yaşında, 13 yaşında kendi arasında akran ilişkileri olan, bir sürü hapiste olan çocuklar da var. Buna çözüm bulalım.

Şimdi, mesele, bu ilişkileri hangi şekilde hoş görmek. Ben bunu özellikle İsveç Parlamentosunda da oradaki parlamenterlere sordum. "Evlilik yaşımız 17'ydi, 18'e aldık. 15-18 yaş arasında her türlü cinsel ilişki serbesttir, beraber yaşayabilirler, çocuk da yapabilirler ancak evlenemezler." Şimdi, ben Müslümanım, hiç kurusa bakma yani bunu açık ve net bir şekilde söylüyorum, bunu böyle kabul edemem, bu benim ruhuma, inancıma, örfüme aykırı. Yani, efendim, beraber yaşayacağım, çocuğu olacak ama nikâh kıyamayacak. Bunun benim örfüme, inancıma aykırı olan kısmını hoş görmem mümkün değil.

Şimdi, Adalet Bakanlığımızın Mağdur Hakları Daire Başkanlığı... Bütün arkadaşların da hakikaten edinmelerini -ve mutlaka birçoğu edinmiştir- okumalarını tavsiye ederim. Avrupa'da iki tane unsur var: Bir, evlilik yaşı, evliliğe izin yaşı. Bir de reşit olmayanla cinsel ilişkiye rıza yaşı. Bunlar: Arnavutluk 14, Avusturya 14, Brezilya 14, Kanada 14, Şili 12, Hırvatistan 14, Estonya 14, Almanya 14, İzlanda 14, Macaristan 14, İtalya 14, Kosova 14, Lihtenştayn 14, Malta 12, Karadağ 14, Hollanda 12, Portekiz 14, Romanya 14, San Marino 14.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - 1 tane var Müslüman var aralarında.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Şimdi, arkadaşlar, bizim Ceza Kanunu'muzun 105'inci maddesinde reşit olmayanla cinsel ilişkiye rıza yaşı dediğimiz, suç oluşturmayan, şikâyete bağlı suç olarak düzenlenen fiillerin tamamına yakınını Avrupa 14 yaş olarak düzenlemiş. Bu evliliklerin, "erken evlilik" dediğimiz müessesenin belki yüzde 90'ı da bu 14 yaştaki farklılıktan kaynaklıyor.

BAŞKAN - Bakanımız, çok önemli bir toplantıya iştirak edecek arkadaşlar. İç Tüzük'ümüzün cevazı içerisinde Genel Müdür arkadaşımız Ekrem Çetintürk... Yazılı yetkiyi de bıraktı. Bu durumu Komisyonla paylaşıyorum, yüksek bilgilerinize arz ediyorum. Tutanaklar var zaten. Bakanım gerekirse, ihtiyaç duyarsanız tutanakları tetkik edersiniz.

Buyurun Ali Bey.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Şimdi, burada 105'inci maddedeki 15 yaş meselesini dün de akşam Genel Kurulda söyledim, Medeni Kanunu kabul ettiğimizde bu alt yaşı 15 olarak yapmışız. On üç yıl sonra, on iki yıl sonra Atatürk bunu görmüş ve yaşları 14-15'e indirtmiş Medeni Kanun'da. Bu elbisenin dar geldiğini görmüş ve kısa sürede değiştirmiş. Doksan senedir bu sistem devam etti. Biz bir anda araya üç yaş fark koyup ve bunu Ceza Kanunu'yla mutlak suretle hiçbir onarıcı düzenleyici adalet ilkesine çözüm üretmeden getirdiğimiz için bu sorun başımıza geliyor. Bugün geliyor, yarın gelecek, bizden önceki milletvekili arkadaşlara geldi, yarın yine gelecek. Gözümüzü kapatsak, kafamızı çevirsek, başka yere dönsek bu sorunla mutlaka karşılaşacağız.

Bugün sabahleyin gelen mesajdan sadece birini kısaca okuyayım yani bana onlarca, yüzlerce mesaj geliyor ama: "İyi günler Ali Bey, küçük yaşta evlendik. Eşim on yıl on ay ceza aldı, üç yıl yattı. Anayasa Mahkemesinin kararıyla mahkememizin infazı durdu somut olaya bakılacağı için. Ne olur, size yalvarıyoruz, bizim son şansımız. 2 çocuğumuz var. Artık, bu korkuyla yaşamak istemiyoruz. Ne olur Adalet Komisyonunda bizlere bir çare düşünün." Ben Aile Bütünlüğü Komisyonunda ısrarla şunu söyledim: Bu zor bir konu, bu netameli bir konu. Bu konuya bir partinin tek başına siyasi riskleri alarak girmesi siyaseten zor bir iş. Bunu bütün Parlamento olarak üstlenmeliyiz, yüklenmeliyiz ve makulü bulmalıyız.

Ben arkadaşlarımıza, Sayın Bakanımıza da daha önce ilettim kendi parti içimizde, mutlak suretle evli olmayı esas almalıydık. Sonradan evli olmayla ilgili eşitsizlik olsa bile ona başka çözüm bulunmalıydı. Mutlak suretle evli olmalıyı esas almalıydık ve kanuna geçmişe dönük olarak uygulamalı yani fiilî değil, fiille birlikte evliliği de esas almalıydık. İşte, şüpheli bir durum, ileride tecavüzcüyle evlenebilecek ihtimalî tamamen ortadan kaldırmalıydık. Bu sorunu düzenlemeliydik. Bugün haksız baskılarla biz güya tecavüzcüleri, istismarcıları savunuyormuş gibi duruma düştük, bu çok büyük bir itham. Hayatımızı bununla mücadeleyle geçirelim. Her zaman buna karşı olalım.

Ben şimdi öneride bulunuyorum: Gelin, Adalet Komisyonu olarak biz evet, kendimiz resen önermiyoruz ama milletvekili olarak bu öneriyi yapabiliriz: 103'üncü maddedeki fiile müebbedi getirelim, hadımı getirelim. Hadi tecavüze karşıyız ya, gelin buyurun müebbedi getirelim, hatta ben idamı getirelim istiyorum, idamı getirelim.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Bu çok yoz bir şey, bunun karşılığı o değil ya!

BAŞKAN - Ali Bey, sonuçlandıralım.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Alt yaş koymalıyız, alt yaşı koymalıydık ve getirmeliydik ama maalesef ve maalesef gürültü hakkaniyeti bastırdı. Biz de vazgeçiyoruz. Yapacak bir şey yok.

Saygılar sunuyorum. Keşke bu sorunu çözmüş olsaydık.