| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | MİT eski Müsteşarı Emre Taner'in 15 Temmuz darbe girişimine ve Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .11.2016 |
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Öncelikle şunu söyleyeyim: Devlet bürokratı kökenliyim, Hazine Müsteşarlığından. Şu sol hakkında söylediğiniz şeyler dışında, ilk geldiğinizde, bizim üstatlarımız vardı böyle babacan, eski devlet adamı üstatlar, o şeyi almıştım ama bu solla ilgili sizinle entelektüel olarak tartışmak isterim. Belki de MİT'in o kararı bu ülkenin geri kalmasındaki en önemli karardır, bunu başka bir platformda konuşuruz.
MİT ESKİ MÜSTEŞARI EMRE TANER - Hayır, ben şu kadarını söyleyeyim: Emekli olduktan sonra düşündüğüm sorulardan bir tanesidir. Biz acaba çalıştığımız dönemde doğru kullanıldık mı?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bunu konuşalım üstadım.
MİT ESKİ MÜSTEŞARI EMRE TANER - Her zaman konuşalım.
Kullanılmadık.
BAŞKAN - Sayın Erdoğdu, buyurun.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, biz bürokrasideyken bizim aramızda bir Maliye-Hazine çekişmesi vardı. Gördüğüm kadarıyla Genelkurmay-MİT çekişmesi veya Gümrük-Dış Ticaret çekişmesi vardır. Genelde bu tatlı rekabet kaliteyi de getirirdi ama bazen tabii sonuç olarak şeyde...
Biz kara para incelemelerini de yapardık, gizli kara para incelemeleri müfettişiydim ben, bizi Amerika'ya götürdüler. Amerika'da bu hazine kontrolörleri orada CIA'in de üstündedir, kambiyo -currency- kontrolörleri, onlarla çalışıyoruz. Deminki o ankesör meselesi kötüye kullanılmasın, tutanağa geçsin diye söylüyorum. PEP diye bir sistemden bahsettiler. PEP, Politically Exposed Person, Amerika Birleşik Devletlerinde -ders olarak- dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş kara para müfettişlerine Nedir bu? dedim Dedi ki: "Türkiye'de Maliye Bakanının oğlu kumarhaneden kredi kartını geçirdiğinde Amerika'da kırmızı bayrak sallanır ve biz bu bilgiyi toplar ve izleriz. Sonra bu bilgileri birleştiririz "IT" diye programlar var. IT programı şu: Bunun gibi binlerce sütunu yan yana koyuyor, öykü oluştur diyor. Sonradan bizde MASAK'ta da kullanmaya çalıştılar da herhâlde anladığım kadarıyla Fetullahçılar kullanmış, şimdi kimse devam etmiyor. Şunu anlatmaya çalışıyorum: İstihbarat böyle dağa gideyim de Cilo Dağı'na bakayım değil. İstihbarat böyle kaliteli, nitelikli bir iştir, ağırlıklı masa başı işidir. MİT Müsteşarlığına baktığınızda da kökleri Osmanlı'ya dayanıyor. O sol hakkındaki fikirlerine rezerv koyarak, müsteşarı zaten kurumun kalitesini de belli eder. Yani bu anlamda baktığınızda bizim için önemlidir, bizim ülkemizde bu birimlerin güçsüz olmasının sebebi de bu ülkedeki siyasi akımların birbirine ölümcül karşılık olmasıdır. Kutuplaşmış bir şeyde sol geliyor, sağ geliyor, işte radikal İslamcı hareket gidiyor, falan filan. Bu yüzden bir ülke... Mesela, Amerika Birleşik Devletleri bunu üç yüz sene önce, İngiltere bilmem, iyi mi halletti, o da neyse şey yapmıyorum.
Şimdi, sorularıma geleyim: Bu Oslo görüşmesine devam olarak bir soru sormak istiyorum efendim: Yani, anladığım kadarıyla, şimdi Oslo'da bir üçüncü göz var anladığım kadarıyla; İngiltere. Sizce bunu kim sızdırdı? Önce onu sorayım efendim.
MİT ESKİ MÜSTEŞARI EMRE TANER - Yani, tek defada cevaplanması zor soru, biliyorsunuz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Tamam, daha sonra o zaman şey diyorsanız.
MİT ESKİ MÜSTEŞARI EMRE TANER - Hayır, Rufailer bilir. Ama, doğrusunu söylemek icap ederse, bu çözümün olmasını istemeyenler sızdırmıştır.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Çünkü...
MİT ESKİ MÜSTEŞARI EMRE TANER - Şimdi, bakın, şöyle ifade edeyim, sözünüzü kesiyorum: Oslo'da masanın başında oturanlar böyle oturuyor. Norveç gizli servisi hattını bağlamış, İngiliz gizli servisi hattını bağlamış, muhtemelen. Yani, yabancıların elinde bir enstrüman hâline gelmiş konu. Bizim koparıp almak isteyişimizin sebebi budur. O yüzden, bu olayın arkasında Türkiye'nin Kürt meselesini çözmesini istemeyen birçok ülke vardır. Yani, burada ete kemiğe büründürüp de şudur, budur diye saymanın bir anlamı yoktur. Biraz evvel de ifade ettim, örgütün bir bölümü istememiştir ve Fetullah Gülen ve arkadaşları da bu mevcut Hükûmet üzerinden bu problemin çözülmesinden rahatsız olmuşlardır. O yüzden onların dahlini o noktada şekillendirmek doğru olur kanaatindeyim.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, tarihî bir tutanaktır bu, bir sürü konuşma yapıldı, ben çok önem vermiyorum. Şu tarihî bir tutanaktır: Türkiye'nin Kürt meselesiyle alakalı devletin en yetkili kurumlarındaki birinin başının bunu söylemesi bence çok önemli, değerlidir de Türkiye'nin geleceği açısından çünkü çok önemli bir şey söylediniz "Bu iş uluslararası konferansa gidiyor." dediniz.
MİT ESKİ MÜSTEŞARI EMRE TANER - Evet.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yani, bugün Suriye'nin uluslararası konferansa gitmesi, Birinci Dünya Savaşı meselelerinde olanlar... Bu uluslararası konferansa giderken bu engellenmiş. Bu benim için önemli bir şey. Yani, ben bunları kafama not etmeye çalışıyorum. Şu anlamda soruyorum, sizden önce ben şunu sordum: Cemaat, PKK'yla alakalı Başbakanlıkta bir sunum yaptı mı? Bu sunumun içerisinde Abdullah Öcalan'la görüşme yöntemleriyle ilgili bile detaylı bilgi verdi mi? Ki o sunuma göre de cemaat PKK'yla mücadele edilmesini istiyor görünüyor. Buna cevap vermediler, vermek istemediler veya bilmiyordular ama bunlar önemli bağlantılar. Çünkü, Kürt meselesi ile cemaat meselesi birbiriyle karşılaşan meseleler. Siz bu konuda önemli bir şey söylediniz. Bu kapsamda şunu soruyorum: Paris'te 3 kadının öldürülmesiyle alakalı PKK sürekli şöyle bir propaganda yaptı: "Bunu MİT öldürdü." diye. Bu konuda bir şey demek ister misiniz efendim?