KOMİSYON KONUŞMASI

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Öncelikle usul hakkında şunu tavsiye ediyorum... Ben şöyle bir adam değilim, hemen ışığa basayım falan. Bundan sonra bir sıralama yapalım ve dönsün. Mesela ilk diyelim hanımefendi başladı, ikinci turda Mehmet Bey, üçüncü turda...

BAŞKAN - Tamam, onu biz toplantıdan sonra konuşalım.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Dördüncü turda biz. Çünkü hani bu, parmak kaldırıp "Ben, ben, ben." der ya öğretmenlere, ben öyle biri değilim yani yapamam bunu. Ama bu şey olmamalı çünkü önemli sorular soracağımı düşünüyorum ve genelde hep en son soruyu soruyorum ve yorulmuş oluyorlar. Zaten bir kırk saniyem gitti.

Şimdi, aslında sorulara da biraz cevap verip ona ilişkin sorularımı soracağım. Öncelikle şunu söyleyeyim: Benim burada bütün çabam onu koruyayım, bunu koruyayım, bizden birini koruyayım... Vallahi, bizden biri varsa gelsin, çıksın, en ağır hesabı soracağımdan, samimiyetimle bahsediyorum bundan. Yani şuna da yükleneyim, bilmem ne yapayım gibi bir derdim yok. Çünkü benim gözümde vatanımın ve halkımın bekası tehdit altında.

"Bundan sonra ne olur?" diye arkadaşlar soruyor. Bu Komisyonda herhâlde en çok çalışmış insanlar biziz Türkiye'de.

Bundan sonra ne olur? Darbe tehlikesi devam ediyor. Başka bir darbe sistematiği şu an çalışıyor. Bunu, gelişmelere bakanlar görürler. Yani HDP'yle başlayan, CHP'yle ilerleyen bu sürecin bir sivil savaşa doğru nasıl dönüştürülmek istendiğini ve bunun da etnik ve kimliksel bir savaş olacağını çünkü başka bir şanslarının da kalmadığını... Darbe sistematiğine böyle bakarsak daha makul oluruz.

"Dış bağlantı var mı?" diye sürekli soruluyor. NATO üyesi olmuş bu ülke. Zaten dış bağlantılar NATO üyeliğiyle kurulmuş. 1980 askerî darbesinin mantığını anlamayanlar bu dış bağlantı meselesini anlayamazlar. Bunu da şeyi de söyleyeyim, hani, Fetullah Gülen'in dış bağlantısı var mı? Bu eksende, 1980 sonrası olaylarla birlikte bakarsanız, böyle, partizan gözle değil de yurtsever gözüyle bakarsak bunların hepsini görebileceğimize inanıyorum.

Daha devam ettiririm, delillerimi de ortaya koyarım ama bir de şunu söyleyeyim: Tayyip Bey dedi ki: "Ne istediler de vermedik?" Sonra da çıktı dedi ki samimiyetle: "Ben halkımdan özür diliyorum. Allah bizi affetsin." Ya, kraldan daha çok kralcı olmaya gerek yok ki. Çıkıp da "İltisakı yoktur, bağlantısı yoktur." falan filan demenin... Kendisi söylemiş bunu. Kendi bu samimiyeti göstermişken bunu söylemenin gereği yok.

Gelelim, bu Reşat Turgut meselesine. Şimdi, dış bağlantı, delil falan arıyorsunuz ya, WikiLeaks belgelerine bakın ve yanlış adrese soruyorsunuz, az sonra MİT Müsteşarı gelecek, ona sormamız lazım. Ankara Emniyet Müdürü nereden bilsin dış bağlantı var mı diye? Ama dış bağlantı görecekseniz bakacağınız yer WikiLeaks belgeleri. WikiLeaks belgelerinin en önemlisi ne? Ergenekon davasıyla alakalı, Taraf gazetesinde çıkan WikiLeaks şeyi, Amerikan Elçiliğinin yazışması. "Orduda 3 yapı var." diyor. Bu 3 yapıdan bir tanesi önemli yapı, yok etmeye çalıştıkları yapı Avrasyacı yapı. Şimdi, bakın, size o belgeden okuyorum, diyor ki: "İrtibatlı olduğumuz kaynaklar esas aktörleri şöyle görüyorlar: Genelkurmay Başkanı General Hilmi Özkök, yakın geçmişteki seleflerinin hepsinden daha demokrat eğilimli ve daha Atlantikçi. Prensiplerine bağlı kalarak..." Anlatıyor, bunu siz okuyabilirsiniz, ben vakit almamak için... İşte "İkinci yapı Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Büyükanıt..." falan filan. Bunlara da "Avrasyacı" diyor. Zaten Ergenekon davasında tasfiye edilen ekip bu oldu. Şimdi, gelelim Reşat Turgut'la alakalı söylediğine. Diyor ki: "Özkök'ün en ateşli ve liberal destekçileri (J-5 Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Başkanı Korgeneral Reşat Turgut bunların tipik bir örneği)..." Yani Atlantikçi kanatta Reşat Turgut o zaman, Allah rahmet eylesin. Yani bunu söylemek istemezdim, rahmetli olmuş ama konu açıldığı için bu bilgileri paylaşmak zorundayım.

BAŞKAN - Rahmetli olanlar hakkında konuşmayalım lütfen.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ya, mecbur, açtıkları için konuşuyoruz.

BAŞKAN - Buyurun.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Yani WikiLeaks belgelerine göre.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - WikiLeaks belgelerine göre. Reşat Turgut kim? Hilmi Özkök'le birlikte Ergenekon davasında lehine tarafı kırılan tarafta, yani Atlantikçi, NATO'cu, Amerikacı tarafta.

Reşat Turgut ne diyor Oda TV davasındaki "tape"lerde? Diyor ki: "Ecevit bitmiştir." Niye "Ecevit bitmiştir." diyor? Çünkü Ecevit, Irak'taki işgale karşı çıktığı için bitmiştir. Uçaktan iner inmez söylediği bu. Şimdi, böylesine bir perspektif koyuyoruz; Atlantikçi, "Ecevit bitmiştir.", Amerika'yla yakın ilişkileri var. Sonra gelip diyor ki bu -Allah rahmet eylesin- Reşat Turgut, dediğini iddia ediyor ki: "Ya, bu Fetullah'ı Bülent Ecevit Cumhurbaşkanı yapacaktı..." Nasıl oluyor, onu Allah biliyor, ilkokul mezunu bir adamdan Anayasa'ya göre. "Bu, Cumhurbaşkanı olacaktı, senin raporunu biz engelledik." diyor. Kim diyor? Ergenekon'da bu, Fetullah Gülen cemaatinin lehine beline kırdığı yapının en ateşli savunucusu olduğu.

Şimdi, bütün bunları üst üste koyduk. Cevdet Bey 2008 yılında emekli oluyor. Bu kadar önemli bir bilgisi var. O dönemin koalisyon Hükûmetine yönelik önemli bir bilgisi var. Ben şunu da söylüyorum: O dönemin koalisyonundan yaşayan en önemli adamlar kimse çıksınlar Bülent Ecevit'le ilgili bu iddialara cevap versinler.

BAŞKAN - Vermiş zaten Mesut Yılmaz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Mesut Yılmaz vermiş, Hüsamettin Özkan versin, Devlet Bey versin; ortaktılar. Yani sonuçta ben değil, onlar... Ben ne? Ben o zaman gencecik bürokrattım. Bunlar çıksın cevap versinler. Ama şimdi resme bakın, geldik bu noktada perspektif bu. Bu sizce kafada mantığa oturuyor mu?

İkincisi: 2008 yılında Sayın Saral emekli oluyor. Ergenekon'dan millet inim inim inliyor. İçeride insanlar, ordunun beli kırılmış, onlarca insan hakkında dava var; ben hiç Cevdet Bey'i ortada görmedim ve ben o zaman Osman Ak'la bir yemek yedim; ben, bizim Trabzon vekili, Osman Ak. Kimse Osman Ak'ların yüzüne bakmıyor. Bu raporu orada konuştuk biz. Böyle bir şeyden Osman Ak asla bahsetmedi. Sonra da Osman Ak Zonguldak Emniyet Müdürü oldu, bugün Adana Emniyet Müdürü. Kendisi de bilir, Çankaya'da yediğimiz yemeği de bilir.

BAŞKAN - Onu da davet ediyoruz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Cevdet Saral o konuda o dönemde hiçbir şey demiyor ve herkes Ergenekon'dan inim inim inliyorken Cevdet Saral'a hiçbir şey yapılmıyor, sonra Cevdet Saral Trabzon'dan AK PARTİ milletvekili aday adayı. Erdoğan'ın bu beyanatının hilafına bugün geliyor diyor ki: "Erdoğan'ın bu işlerle bağlantısı yok." Erdoğan diyor ki: "Bağlantım var, Allah beni affetsin." Bu kadar samimi söylüyor. Cevdet Bey diyor ki: "Erdoğan bu işte yok." Neymiş? Bülent Ecevit...

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Bağlantı ayrı bir şey.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, bakın...

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Doğru terminoloji kullanalım.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ama bak, ben hiç müdahale etmedim. Dur, bitireyim, bitsin.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Bağlantı ayrı bir şey. İltisak, bağlantı; bunlar kavram...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - İltisak dediğin, "Ne istedin de vermedik?" ciddi bir iltisaktır hukuken. Bak, yani zorlarsan daha çok söylerim. Benim amacım Recep Tayyip Erdoğan'ı zor durumda bırakmak olsa ben 30 cilt ansiklopedi çıkarırım; bu değil. Mevcut yapıya yönelik başka bir şey açığa çıksın diye uğraşıyorum. Beni zorlamayın.