KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Çok Değerli Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, çok Değerli Paşam öncelikle hoş geldiniz. Size teşekkür ediyoruz, hem şahsım hem milletvekili olarak hem ailem adına, bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum.

Tabii, marifet iltifata tabidir. Az önce Hüseyin Kocabıyık'ın söylediği gibi de ben o sözlerin hepsine katılıyorum yani tarih bir gün, bu Komisyon tutanaklarını incelediğinde de, bu dönem yazıldığında da mutlaka sizden bahsedecektir.

Ben size soru sormayacağım, 2 tane hususu belirtip konuşmamı bitireceğim. Öncelikle teşekkür ediyorum, siz konuşmanızda şunu söylediniz. Biz sivillerle beraber çalıştık, İçişleri Bakanımız, müsteşarımız, emniyet müdürümüz, bu sizin aynı zamanda sivil otoriteye, kanunsuz emirlere ve hukukun üstünlüğüne ve millî iradeye bakışınızı da doğrular bir bakıştı. O anlamda sizi tebrik ediyorum. Yine, sizi burada dinleyince hem ümitvar oldum hem de gurur duydum. Çünkü son -yani benim gençliğimi de sayarsak- yıllarda ve burada da dinlediğimiz birçok komutanımızın her konuda bilgisi olduğunu, dinden, felsefeden, ahlaktan, ekonomiden, devlet yönetiminden, siyasi partilerden, bölücülükten, şundan bundan, her konudan bilgisi olan komutanlarımızın olduğunu ve daha sonra da "Ülkemiz kötüye gidiyor." diye de gerçekten kendi kafalarına göre bir şeyler yapıp bizleri sıkıntıya soktuğunu gördüm. Ama sizi dinledikten sonra gerçekten, hani "Çok iş yapanlar çok konuşmazlar." cümlesini de doğrular şekilde ben hem ümitvar oldum hem de sizi tebrik ediyorum. Çünkü siz üzerinize düşeni yaptınız, görevinizin gereğini yaptınız ve bir kurmay zekâsıyla o akşam, stratejik olarak yapılması gerekenleri tek tek yaptınız. Ben bunun, özellikle bu Komisyon kayıtlarına geçmesi için söz aldım. Tekrar teşekkür ediyorum. Sizi takip edeceğiz bundan sonra da, başarılar diliyorum.