ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Şimdi, üç gün sonra kuruluş yıl dönümünü, 153'üncü yılını kutlayacağız Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasının, tebrik ediyoruz. En köklü kuruluşlarımızdan birisi ve en ücra noktalarda şubeleri olan yani kâr gözetmeden 3 bin, 4 bin, 5 bin nüfuslu olan ilçelerimizde, belki de maliyetini kurtarmadığı yerlerde bile şubesi olan, çiftçimizin dar anında yanında olan bir bankamız. Bundan dolayı çalışanlarını tebrik ediyorum.

Sayın Genel Müdür gerçekten bankacılıkta bir duayen; diğer başka bankalarda da çalıştı, oraların tecrübelerini de buraya aktardı.

Mesela, faiz dışı gelirlerin faiz dışı giderleri karşılama oranında ilk yıllarda ara makas daha çok açıkken son yıllarda gitgide daraldığını görüyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda onu da sıfırlayıp daha pozitif bir yere getireceklerini düşünüyorum.

Zor şartlarda çalışan, işte çok ağır, zor, riskli şeylere imza atan yöneticilerimizin iki yıldır temettülerinin ödenmediğini biliyoruz; bilmiyorum niye kaldırıldı, gerekçelerini. Az da olsa ben konulması gerektiğini düşünüyorum bir miktar, teşvik etmek ve motive etmek açısından.

Kredi takip oranı bankacılık sektöründe yüzde 4'lerdeyken 1,8'e düşürmek her babayiğidin kârı değil ve böyle bir şey. Daha çok çiftçiye, yüzde 60 çiftçiye hitap ederken... Çiftçinin her yıl geliri aynı olmuyor, zarar ediyor, afet oluyor, birçok şey ötelendiği hâlde belki dünya ortalamasının üstündedir ama Türkiye ortalamasının çok çok altında, yarının da altında olmasından dolayı ayrıca tebrik ediyorum. Çok uzatmayacağım Sayın Başkanım.

T.C. konusuna geldiğimizde de Türkiye Cumhuriyeti'nden biz gurur duyuyoruz; grubum adına diyorum, partim adına diyorum. Asla ve asla AK PARTİ bundan hiç gocunmadı. Türkiye Cumhuriyeti'nin evlatlarıyız, üyeleriyiz. Ben üniversitede reklamcılık dersi de okuttum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Öyle bir şey söylenmedi ki.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Söylendi, düzeltiyor, yanlış anlaşıldı Atila Bey.

ATİLA SERTEL (İzmir) - "Bizim TC.'yle uğraşacak vaktimiz yok." dedi. Tırnak içinde düzeltmesini söyledim.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Tamam.

Arkadaşlar, bakın, reklamcılıkta tek kelimelik, en fazla iki üç kelimelik panolar var.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Düzeltin diye söylüyoruz.

BAŞKAN - Bir art niyet yok Sayın Sertel, art niyet yok.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Arkadaşımızın art niyeti olmadığı hâlde siz oraya yorumladınız, yapmayın Atila Bey.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Düzeltsin diye...

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Tamam, öyle yorumlamadıysanız mesele yok, bizim de öyle bir niyetimiz yok, olmaz asla.

Şimdi, o tamamen Ziraat Bankası, Ziraat Bankasıdır. Yok, bazısında var, bazısında yok, bunları da eleştirmeye gerek yok.

Teşekkür ediyorum Başkanım.