ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Özünde biraz evvel karışıktı sayın vekilim ama doğru olan Sayın Genel Müdürün yaptığı çünkü KİT Komisyonunda konuşulanların, burada diğer kurumlar da bulunduğuna göre, ileriki aşamada düzeltilmesi size de artı yazıyor, gene olumlu bir değerlendirme.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Genel Müdürümüzün o konudaki katkısını görmezden gelemeyiz ama diğer kurumların taleplerine verdikleri gerekçeleri söylemek lazım. Sadece Tarım Bakanlığının...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ama sen benim hakkımdan alma, ben sonra seni dinleyeyim.

HALİS DALKILIÇ (İstanbul) - Kurumlar birbirine sahip çıkacak.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yalnız Genel Müdürümüze şöyle bir şey soracağım: Şimdi, Ziraat Bankasının Genel Müdürü olarak mı dinliyoruz, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasının Genel Müdürü olarak mı dinliyoruz? Şimdi, orada benim bir tereddüdüm oluştu, iki banka mı var? Mesela, işe oradan başlamak lazım. Türkiye'nin yarısında T.C. Ziraat Bankası diye tabelanız asılı, yarısında Ziraat Bankası diye asılı. Şu anda biz hangi bankayı dinliyoruz? Onu baştan bir belirleyelim çünkü bu üzerinde T.C. yazısı niye kalktı? T.C.'den ne rahatsızlık vardı? Niçin T.C. ifadesi kaldırıldı? Oradan işe başlayalım.

İkincisi: Bu ekspertiz raporlarıyla ilgili biraz evvel söylediniz, "Biz iletişimimizi kesiyoruz." dediniz. Sizin iletişim kestiğiniz diğer bankalar da aynı işlevi sürdürüyor mu? O da önemli bir sorun. Bankanın eğer böyle çalışmadıkları varsa BDDK'ya bildirip onunla bir önlem alınmasında yarar var.

Şimdi, bu tarımsal kredilerle ilgili, sübvansiyonlu tarımsal kredilerde bu Sayıştay raporuna yansıyan, 130'uncu sayfadaki iyi tarım uygulamaları 2013 yılında 943 diyor, 2014'te 865'e düşmüş üretici sayısı; organik tarımda da 497'den 326'ya düşmüş; tarımsal sulamada keza 59.608'den 41.244'e düşmüş; su ürünleri üretiminde 3.612'den 2.097'ye düşmüş; hayvansal üretimde 219.406'dan 168.960'a düşmüş; kontrollü örtü altı tarımda 12.811'den 8.556'ya düşmüş. Tabii, burada artan da tarımsal mekanizasyon.

Şimdi, Türkiye'de IPARD uygulaması var, Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Projesi ve 42 ilde uygulanıyor. Tabii, bu 42 ilde uygulananlar avantajlı duruma geldi. Örneğin, Niğde'de uygulanmıyor, uygulanmayınca tarım bölgesinde sorun var. Acaba bu kredilendirmede ve destekte bu 42 ilin dışındaki illere mi öncelik tanınıyor, yoksa Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Projesi'nden destek alan iller ile diğer iller aynı kategoride mi değerlendiriliyor? Yani, banka kenarda kalan, unutulan, Adalet ve Kalkınma Partisinin hizmetten mahrum ettiği Niğde gibi yerlerin varlığında oralara farklı uygulamalarda bulunuyor mu? Bunu bu anlamda da bir yanıtlarsanız memnun olurum Sayın Genel Müdürüm.