KOMİSYON KONUŞMASI

HİKMET AYAR (Rize) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün şehit olan kardeşlerimize, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, terörü ve teröre destek verenleri lanetliyorum.

Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü tebrik ediyorum, hepsine sağlık, sıhhat, selametler diliyorum.

Sayın Bakanım, geçen yıl Tarım Bakanlığı bütçe görüşmelerinde yaptığım konuşmadan bir bölümü aktararak başlamak istiyorum.

Sayın Bakanım, veteriner hekimler, gıda mühendisleri, ziraat mühendisleri, su ürünleri mühendisleri ve bunların birçok yan branşları, kısa söylemek lazımsa hepsi atama bekliyorlar. Yaptığımız araştırmaya göre de son yıllarda çok az bir atama gerçekleşmiş durumdadır. Bu ihtiyaç devam etmektedir Sayın Bakanım.

Yine, ÇAYKUR bünyesinde çalışan arkadaşlarımız var. Sayın Bakanım, ziraat mühendisleri, çay eksperleri, çeşitli alanlarda uzmanlaşmış üniversite mezunu olan ama işçi statüsünde yıllarca çalışıyor ama memur işleri yaptırılıyor. Bu arkadaşlarımızın zaman zaman yaptığı işlere karşılık unvanlarda memur alımları yapılıyor ama memurlarımız bir müddet sonra kendi memleketlerine gitmek için bizlere geliyorlar, referans alıyorlar, sorun üzerine sorunlar oluşuyor. Oysa bir ara ÇAYKUR'da yine yaptık, birkaç kuruma daha yapılan bir uygulama vardı. Yani bu arkadaşlarımızın geçici bir maddeyle işleriyle doğru orantılı olarak memurluğa geçirilmesi şeklinde bir talepleri var, bunu özellikle arz etmek istedik. Geçen sene de yine bütçede bu konuyu arz etmiştik.

Sayın Bakanım, bu hususlara ilaveten bir başka hususu dile getirmek istiyorum: Mevsimlik işçiler konusu. Sizin eski Bakanlığınızın konusu aslında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının konusu. Mevsimlik işçiler sayı olarak 23 bin gibi fakat ÇAYKUR'da, çay sektöründe 8-9 bin mevsimlik işçimiz var. Mevsimlik işçilerimiz beş ay çalışıyor yani yüz elli gün, yedi ay sözleşmeleri askıda olduğu için işsiz sayılmıyorlar, onun için de işsizlik tazminatı alamıyorlar. İŞKUR'un TYP projelerinden faydalanamıyorlar. Bu konu himmetlerinize muhtaç Sayın Bakanım. Bu konuda çok ciddi bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bu kardeşlerimizin durumunda kısmi de olsa bir düzeltme yapmak durumundayız.

Yine, bir başka konuya girmek istiyorum, çok kısa kısa geçiyorum. Çay alım politikalarıyla ilgili konuyu arz etmek istiyorum. Şunda mütevazılık yapmayacağım: Sayın Bakanım, çay konusu benim konum. Çocukluğumdan beri, meslek hayatımdan beri, siyasetteki bütün var oluşlarımızda en çok ilgilendiğimiz çayı bütün yönleriyle bildiğimi düşünüyorum. Çayın her aşamasında bulunan bir kardeşinizim, çay müstahsiliyim. Şu anda da fiilen yaş çay yapıyorum. Yaş çay alım politikası fevkalade doğru işliyor. Eskiden Rize'de siyaset sadece ve sadece çay ve ÇAYKUR üzerinde yoğunlaşırdı. Seçimlerde çaydan başka konu konuşulmazdı. ÇAYKUR uygulamalarından başka konu konuşulmazdı. "ÇAYKUR öyle, ÇAYKUR böyle, çay politikaları şöyle, taban fiyatı şöyle..." Hep olumsuzluklarla anılırdı. Ancak, son beş altı yıldır yaptığımız seçimlerin hiçbirinde neredeyse çay politikalarına, muhalefet dâhil, temas edilmiyor Rize'de. Bu bile bir şeylerin iyi gittiğini göstermeye yeter diye düşünüyorum. ÇAYKUR çay işleme kapasitesini...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İşte bu Mehmet Hocam.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "AK çay" politikaları.

HİKMET AYAR (Rize) - Biz yapılanlardan bahsediyoruz, cevap olarak kimseye vermiyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nerede yapılanlar? Çayın yüzde 50'sini özel sektör alıyor, sürünüyorlar ya. Gerçek bilgileri verin.

HİKMET AYAR (Rize) - ÇAYKUR çay işleme kapasitesini bir plan dâhilinde son dört senede günlük 6.600 tonlardan 8.000-8.500 tonlara yükseltti.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu sene 2 bin tonunu kullanmadı, en yoğun zamanlarda. Bunu da söyleyin

HİKMET AYAR (Rize) - Mehmet Bey, ben sizin konuşmanızın son bölümünü dinledim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Söyleyin ama, onları söyleyin.

HİKMET AYAR (Rize) - Bunu millet söylüyor, yüzde 76'yla, yüzde 85'le Rize'de söylüyor zaten.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tabii canım, hep öyle oluyor zaten.

HİKMET AYAR (Rize) - Sayın Bakanım, çay kampanyası son dört seneden beri günlük 8.000-8.500 ton çay işleme kapasitesine ulaşmış durumdadır. Bu, 2011'de yapılan bir geniş toplantıda kararlaştırılan kararlar doğrultusunda yapılan bir çalışmadır. Bunu orta vadede 10 bin ton günlük işleme kapasitesine ulaştırma gibi bir gayret içerisindeyiz. Bu neyi getirecek? Bir kere daha çok çay işlenebilecek. Sizin işleme kapasiteniz 6.600-7.000 tonlardayken siz ne yaparsanız yapın belki yüzde 40'ını bile işleyemez durumda olurdunuz ama kapasiteyi artıracaksınız ki bu işlemeyi artırıp sektör içindeki ÇAYKUR'un payını artırabilesiniz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - On beş senedir artırsaydınız. Kaç tane fabrika açtınız Sayın Ayar?

HİKMET AYAR (Rize) - İşte, bu yapılıyor ve kademeli bir şekilde ÇAYKUR'un sektörün içindeki payı artırılmış oluyor. 10 bin tona çıkarıldığı takdirde bir başka faydası daha olacak, çayın daha kısa sürede işlenmesi gibi bir durumu getirecek çünkü kampanyanın dönemi uzatıldığı zaman, normalde yirmi-yirmi beş gün, otuz gün hele otuz beş günü aşan bir kampanyada zaman zaman yaşadığımız gibi sadece odun satın alırsınız ve çayın kalitesini düşürmüş oluruz. Doğrusunu söylemek gerekirse, bizim de bazı dönemlerimizde kampanyada bu tür yanlışlar içerisinde olduğumuz olmuştur ancak son dönemlerde kapasiteyi gittikçe artırmaktan kaynaklanan bir şekildeki çay politikalarının hem daha kaliteli çay satın alma ve sektör içindeki ÇAYKUR'un oranını artırma yönünde olumlu katkıları olmaktadır.

Çayda son üç senede uygulanan randevulu sistem Rize'de herkesi memnun etmiştir; üreticiyi de memnun etmiştir, müstahsili de, fabrika sahibini de, ÇAYKUR çalışanını da, herkesi memnun etmiştir.

Sayın Bakanım, çayda AK PARTİ politikaları öncesinde bir yıl satın alınan çayın parası ertesi yılın kampanyası başlatılıncaya kadar ödenmezdi. Yüzde 50 enflasyonun olduğu, yüzde 70 enflasyonun olduğu o dönemde bir yıldan öbür yıla ödenen çay parası yüzde 50 eksilerek, yani hangi satın alma gücünde ödendiğini takdirlerinize arz ediyorum. Her alınan çayın parası ertesi ay, bilemedin öbür aya kalmadan ödenmektedir, müstahsil bunu biliyor, görüyor.

Yine, bahsedildi, çayda organik çaya geçiş noktasında çok ciddi adımlar atıldı. Kabul etmek lazım daha hızlı gitmeli ama bu sizin istediğiniz hızda gitmez çünkü belli zamana ihtiyaç var. Bugün "Şu havzayı organik çaya geçirelim." dediğiniz zaman en az üç sene ile beş sene arasında bir zaman sonra geçirebiliyorsunuz. Dolayısıyla, bir de Rize'nin her tarafındaki çay bölgesinin tamamını sizin organik çay yapma imkânınız zaten yok çünkü belli bir kara yolu güzergâhında olanlar; egzoz, vesaire... Bunlar teknik konular ama aldığımız brifinglerden biliyoruz bunu belli yükseklikte belli havzalar olmak durumunda. Belki zaman içerisinde gelişen yeni tekniklerle tamamı geçirilebilir ama şu an itibarıyla da bu konuda bayağı yol alınmış durumdadır.

Sayın Bakanım, bu konuda söyleyecek çok sözümüz var ancak Başkanın zaman konusundaki uyarılarını da dikkate alarak, mesajı doğru okuma adına ben sözü uzatmak istemiyorum.

BAŞKAN - Bitti efendim, on dakika tamamlandı Sayın Ayar.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Konuşsun Başkan, biraz daha konuşsun; bir beş dakika daha konuşsun.

HİKMET AYAR (Rize) - Son sözlerimi söyleyeyim Sayın Başkanım.

Çayın bugünü dünden daha iyidir, çayın geleceği bugünden çok daha iyi olacak.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.