MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben de yeni anayasa çalışmaları hakkında bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Yeni anayasa önümüzde bir seçenek değil, bugün artık milletimize karşı bir boyun borcumuz ve kaderimiz olmuştur. Yeni anayasa tarihin bugüne getirdiği birikimlerin, acı tecrübelerin omzumuza yüklediği kaçınılmaz bir sorumluluktur. Milletin biz yapmadıkça ertelediği fakat ısrarla istediği final ödevidir yeni anayasa. Artık bunu görmemiz gerekir çünkü elimizdeki Anayasa darbeleri çağıran bir anayasadır. Önümüzde duran Anayasa darbenin doğurduğu bir anayasadır. Bu ülkede darbeleri ezen, tepeleyen kahramanlar var artık, darbelerden korkmayan siyasetçiler var bu ülkede ne tanklardan korkan bir halk ne de bombalardan sinen bir Meclis var, artık yeni bir Türkiye var. O kahraman halk kendisine layık bir anayasa yapılmasını hak ediyor. Bu Gazi Meclis 15 Temmuzdaki duruşuyla kazandığı saygıyı korumayı, yeni anayasa yapmanın şerefiyle tarihe geçmeyi hak ediyor. 15 Temmuzda sokakta vücut bulan millet iradesi darbeyi tarihin çöp tenekesine nasıl attıysa o iradeyi temsil eden Meclisten de darbenin anayasasını kaldırmasını beklemektedir. Öyleyse milletle uygun adım yürümeyen, yeni Türkiye'nin ruhuna uygun bir anayasaya direnen kim olursa olsun 15 Temmuz iradesinin kahredici tokadına hazır olsun. Milletin iradesini yok sayanlar tarihin tozlu sayfalarına darbecilerle birlikte gömülecektir. Evet, bu anayasa yeni Türkiye'nin anayasası olmalıdır ve olacaktır. 15 Temmuz iradesi bizden ne istiyorsa yapacağımız yeni anayasa da onu içermelidir. Aksi takdirde, milletin beklentilerini göz ardı eden bir anayasa kevgire dönecektir, yamalı bohçaya benzeyecek, kimliksiz ve sahipsiz kalacaktır tıpkı 1982 Anayasası gibi. 1982 Anayasası'nı savunan aramızda kimse yoktur sanırım. Milletten cesur olmayı öğrenmiş olmalıyız. 15 Temmuzdan sonra yeni Türkiye'de cesur olmayanların siyaset yapma hakkı da yoktur. Hepimiz görüyoruz, eski dünyanın anayasasıdır elimizdeki oysa artık yeni bir dünya var. Yeni dünyadaki küresel ekonomiyi ve rekabet şartlarını, hızlı karar alma süreçlerini, mali operasyonların gereklerini, esnek olma mecburiyetini görmeyen, sivil toplumdan, iş dünyasından haberi olmayan, yerel yönetimin önemini kavrayamamış, kafası eskimiş bir Anayasa'dır bu. 3 milyar dolar ihracatı zor bulan 1980'lerin Türkiye'sindeki dar bir heyetin hazırladığı seçkinci ve darbeci bir Anayasa'yla 150 milyar dolarlık ihracat yapıp dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmaya zorlayan, demokrasiye can veren bir halkın Türkiye'sini artık tutamazsınız. Bu kefeni millet yırtmıştır, Meclis de yırtmak zorundadır. Yeni anayasa yapmayı kabul ettikten sonra "Yeni Türkiye, yeni anayasa ama eski düzen." diyenlerin anlayışı da kabul edilemez. Bu düzen değişmelidir ve daha etkin ve modern olanıyla değişecektir.

Değerli Komisyon üyeleri, 15 Temmuzun bir mesajı daha var, bize halkın seçtiği Cumhurbaşkanının ne demek olduğunu gösterdi. Sayın Cumhurbaşkanımız o gece "Ben milletin iradesinden üstün bir irade görmedim." derken arkasında seçilmiş Cumhurbaşkanı olmasının kuvvetini, meşruiyetini, gücünü hissederek dik duruyordu, o cesur sesin halkta karşılığı vardı çünkü. 15 Temmuz gecesi halk tarafından seçilmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaşananlar büyük Türkiye'nin güçlü demokrasisinin ve dinamik yönetiminin, güçlendirilmiş Cumhurbaşkanı eliyle geleceğinin ilk ve destansı ispatı olmuştur. Yeni anayasayla birlikte düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı sisteminin kendisi, temel erdemi olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin yeni anayasayla demokrasimize yerleşmesi, sadece cumhura başkan olana değil, her siyasetçiye ayrı ayrı kuvvet verecektir. Temsilde kuvvet ve adalet, yönetimde istikrar ve dinamizm, denetimde etkinlik bu sayede sağlama alınacaktır. Böylece, bu eskimiş Anayasa'yla kendisini engellemeye kurgulanmış Türk demokrasisi zincirlerini kıracaktır. Partimizin geniş ve katılımcı bir anayasa taslağı hazırlamak için yıllardır verdiği emeği demokrasi tarihi takdirle anacaktır.

Artık, yolun sonuna gelinmiştir. Tarih bize daha fazla zaman tanımıyor. Otuz yıldır yeni anayasa konuşan eski adamlar olmaktan kurtulmak zorundayız. Yeni işler yapmak zamanıdır. Eski ve sürekli arıza veren, sık sık servise giden, bakım ve değişimi sürekli ağır bedeller ödeten bir araca benzeyen 1982 Anayasası'nı yenisiyle değiştirmek için ihtiyacımız olan krediyi de milletimiz açmıştır, artık bahanemiz kalmamıştır. Milletin önüne gidecek yüzümüzün olması için yeni anayasa ödevini yapma mecburiyetimiz vardır. Gelin, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet için, küresel ekonominin büyüyen paydaşı olmak için, kalkınma ve gelişmenin önünden engelleri kaldırmak için, insan hakları ve özgürlüklerinin imrenilen ülkesi olmak için, demokrasiyi bu topraklara sindirmek için, yeni sivil anayasa için her birimiz üzerimize düşen tarihî ve millete karşı sorumluluğumuzu yerine getirelim.

Bu kutlu ve onurlu vazifeyi başaracağımıza olan inancımla Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı olmasını diler, saygılarımı sunarım.