KOMİSYON KONUŞMASI

FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

İzin verirseniz, sözlerime, dün şehit olan Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk'e Allah'tan rahmet, kederli ailesi ve milletimize başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Yine, tabii, bu gencecik idareciyi korumakta ortaya çıkan zaafı, icranın eylemlerini denetlemekle görevli milletvekillerimizin dikkatine sunmak istiyorum.

Sayın Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; Tekirdağ, hızlı sanayileşme ve kentleşme nedeniyle ciddi çevre sorunlarıyla karşı karşıya olan bir ilimiz. Diğer taraftan, Türkiye'nin korunması gereken en verimli tarım alanlarına da sahip. Ayrıca yine muhafaza edilmesi gereken uzun bir sahil şeridi var. Bu nedenle Trakya ve Tekirdağ'a Çevre ve Şehircilik Bakanlığının özel bir ilgi göstermesi gerekiyor.

Her şeyden önce Ergene Nehri'nde sanayi kuruluşlarının arıtma tesislerinin yetersizliği nedeniyle kirlilik devam ediyor, denetimlerin bu çerçevede sıklaştırılması gerekiyor.

OSB'lerden çıkan arıtma çamurlarının bertarafı için Çevre Bakanlığı ile Namık Kemal Üniversitesinin geliştirdiği ortak projenin bir an önce Tekirdağ'da hayata geçirilmesi lazım.

Tekirdağ'da madencilik faaliyetleri hızla artıyor. Bunlarla ilgili halkın ve sivil toplum örgütlerinin ÇED süreçlerindeki itirazları dikkate alınmıyor. İlimizin verimli tarım topraklarının ve ormanlarının korunması her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.

Tarımsal ilaç, gübre ve hayvancılık faaliyetleri sonucu oluşan atıkların geri kazanımından enerji elde edilmesiyle ilgili olarak Bakanlık öncü projeleri Tekirdağ'da hızla hayata geçirmeli.

Diğer taraftan, şu anda büyükşehir olduktan sonra bir hafriyat meselesiyle karşı karşıyayız. Mevzuat, hafriyat toprağının öncelikle geri kullanımını yani mera ve toprak ıslahında kullanılmasını emrediyor. Ancak bu alanda Toprak Kanunu'nun ve Çevre Kanunu'nun uygulamaları çakışıyor. Bu nedenle sadece görüş alma süreleri altı ayı buluyor.

Diğer taraftan "Hafriyat Toprağı ve İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği" hafriyat yönetimini, kontrolünü ve denetimini büyükşehir belediyelerine, ceza kesme yetkisini ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığına veriyor, bu da işleri daha da zorlaştırıyor.

Belediyeler hafriyatı değerlendirecek alanı süratle bulamazsa kaçak dökümler artıyor. Tekirdağ gibi yüzde 80'i tarım arazisi olan bir şehirde bu tip mevzuat açıkları tarım alanlarının ziyan olmasına neden oluyor.

Bu sorunu çözmek için yürütmede büyükşehir belediyelerine öncelik tanıyacak ve izin süreçlerinde kolaylık sağlayacak düzenlemeler bir an önce yapılmalı.

Diğer taraftan, 2013 ve 2014 yıllarında hem 1/100.000 ölçekli Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı hem de 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İli Çevre Düzeni Planı mahkeme kararıyla kısmen iptal edildi. Ardından 1/100.000'lik planın, mahkeme kararlarını dikkate alarak Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanması Bakanlığınız tarafından uygun görüldü. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planlarının yapılması işini ihale etti, yapımı da şu anda devam ediyor. Ama sonradan Bakanlığınız 14 Ekim 2016 tarihinde aynı işi "havza planı" adı altında ihale etti.

Çevre Bakanlığı kendi hazırlattığı yeni çevre düzeni planını Büyükşehir Belediyesine göndermiş. Belediyenin planlarından önemli bir farklılık var. Daha önce bölgede "yasaklı sanayiler" listesinde yer alan "kömüre dayalı termik santraller" bu listeden çıkarılmış. Bu, zaten hızlı göç alan, çarpık sanayileşmeye bağlı çevre sorunları yaşayan Tekirdağ'da bir de kömüre dayalı termik santral yapılarak çevre sorunlarının daha da ağırlaştırılmasının önünü açtı.

Bu düzenleme kapsamında da ilk olarak Çerkezköy'de 60 hektarlık bir alanda Elektrik Üretim Anonim Şirketi tarafından bir termik santral yapılmasına izin verildiği anlaşılıyor.

Sayın Bakan, Çerkezköy, Tekirdağ'da nüfusun en yoğun olduğu ilçelerdendir. Çok ciddi hava ve çevre kirliliği sorunları var. Aynı zamanda Çerkezköy, çarpık kentleşme nedeniyle ciddi sel felaketleri yaşamış bir ilçemiz. Duyduğumuza göre bu termik santral Ambardere Taşkın Önleme Barajı'nın yapım bölgesi olarak tasarlanan alanda yapılacak. Oysa bu barajın yapımı, bölgedeki taşkınların önlenmesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından gerekli görülüyor. Yarın öbür gün büyük bir sel felaketiyle karşılaşılması durumunda bunun hesabını kim verecek?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlar mısınız Sayın Öztrak.

FAİK ÖZTRAK (Tekirdağ) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

Bir diğer konu: "Termik santralde yerli kömür kaynağı kullanacağız." diyorsunuz. Merak ediyorum, bu bölgede ne kadar linyit rezervi var?

Bu santrale başka ilçe veya bölgelerden kömür gelecekse Trakya'nın yollarında oluşacak tahribatın, artacak trafik kazalarının hesabını kim verecek?

Trakya ve Tekirdağ Türkiye'nin önemli tarım havzalarından. Bu bölgede ekolojik ve çevresel dengeleri gözetmeden yapılacak bu tür yatırımların maliyeti çok büyük olur. Zaten Istrancaların suyunu İstanbul'a vererek Tekirdağ'da taban suyu seviyesini olağanüstü düşürdünüz. Şimdi de regülatör barajdan vazgeçip ciddi su kullanan bir termik santral yapmanın yaratacağı su sıkıntısını düşünün. Bunun yaratacağı çevre tahribatının geri dönüşü de mümkün olmaz. Bunun hesabı kimden sorulacak?

Sayın Bakan, gelin Tekirdağ'da termik santral yapma işinden yol yakınken vazgeçelim. Huzurumuz kaçmasın, kaynaklarımızı ve zamanımızı israf etmeyelim.

Yüce heyetinize saygılar sunuyorum.