| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri b) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı c) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .11.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, ilk bütçe toplantınız, hayırlı olsun bu vesileyle tekrar.
İlk toplantınızda şöyle bir şey yapmanızı arzu ederdim: Özellikle şehircilik konusundaki vizyonunuzu, bu konudaki düşüncelerinizi ortaya koymanızı, çevre konusundaki vizyonunuzu ortaya koymanızı arzu ederdim hakikaten, onları bilmek isterdim. Nasıl bir şehir düşünüyorsunuz? Nasıl bir şehir tasavvurunuz var? Çevreyle ilgili aynı şekilde tasavvurunuz nedir? Onları bilmek isterdim.
Biliyorsunuz, Turgut Cansever çok ünlü bir mimarımızdır. Onun Anadolu'yla ilgili şehircilik anlayışı farklıdır. Metropoller olsun ama o metropollerin etrafında küçük şehirler, 100 binlik şehirler olsun ister ve doğa bozulmasın ister çünkü bizim için onlar çok önemlidir.
İbrahim Bey Erzurumlu, niye Erzurum'u seviyor? Dadaşı için, daşı için yani doğası için ve insanı için. Doğayı tahrip etmeden, o mimariyi ortaya koyabilmek lazım, doğayla uyumlu olan mimariyi ortaya koyabilmek lazım.
Yine, Turgut Cansever'in anlatımında şöyle bir şey vardır, çok hoşuma gider, hiç unutmam, birçok yerde de kullanırım bunu: "Bir Hıristiyan katedralinden içerisi girersin, muhteşemdir, ihtişam müthiştir. Girdiğin andan itibaren o ihtişam karşısında küçülürsün. Kendini küçücük hissedersin, müthiş bir ihtişam vardır. Bir Mimar Sinan eserine girersin, İslam eserine girersin, müthiştir o da, müthiş bir ihtişam vardır, büyürsün, insan olarak yücelirsin." diyor. Bu kadar farklılık vardır yani mimari o kadar önemli. Onun için, bu vizyonu, bu tasavvurunuzu ortaya koymanızı arzu ederdim çünkü önümüzdeki günlerde büyük işler yapılması gerekiyor. Bu dönem öyle bir dönem, çok büyük işlerin yapılacağı bir dönem. Allah korusun, bahsetmişsiniz, İstanbul'da bilim adamlarına göre on yıl içerisinde bir deprem söz konusu olacak, inşallah olmaz ama perperişan oluruz. Bunlarla ilgili olarak neler düşündüğünüzü, nasıl şehirler kuracağınızı, ki birçok şehir yeniden yapılandırılacak, bunları ortaya koymamız lazım. Bizim şehirlerimizin de ortak yönleri olmazı lazım. O yönleriyle birbirine benzemesi lazım, Türk şehirleri olarak ortaya çıkması lazım.
Le Corbusier, Fransız meşhur bir şehir plancısı vardır, mimar vardır. O, İstanbul'a gelmiş, bütün o mimari düşüncesini değiştirmiş, demiş ki: "Bundan sonra binalar toprağın üzerinde olmayacak, topraktan fışkıracak İstanbul'daki gibi." Böyle bakmak lazım. Yani bizim bir mimarimiz geçmişte vardı, bir Selçuklu mimarimiz vardı, Osmanlı mimarimiz vardı. Niye şimdi bizim bir mimarimiz olmasın? Niye şehirlerimiz olmasın? Olması lazım. İşte bu şehircilik konusunun, çevre konusunun önemi burada. Hem çok bilimsel olmalı, rasyonel olmalı, akla dayanmalı hem de çok duygusal olmalı. Vatan sevgisi burada, güzellik burada, dünyada ne varsa güzellik adına, duygusallık adına, rasyonalite adına, hepsi bunun içerisinde, onun için bu vizyonu ortaya koymanız lazımdı, onu dilerdim. İnşallah ilk fırsatta böyle bir vizyonu yaparsınız, siz, böyle bir tecrübeden geliyorsunuz çünkü, yapmanızı diliyorum.
Bu saatte çok uzatmayacağım, arkadaşlarım değindiler, sizinle ilgili 2 tane rapor var, Sayıştay raporu, Bakanlığınızla ilgili, kalın raporlar. Şartlı görüş verilmiş Bakanlığınıza, yani "Bazı konularla ilgili olarak gerekler yerine gelmedi." demek. 6 bulgu var, 9 bulgu da denetim görüşünü etkilemeyen bulgu var. Fakat kendi taşınmazlarını -bakın, şuraya böyle bir not almışım- gayrimenkullerini, binalarını, inşaatlarını kontrol edemeyen bir bakanlık Türkiye'deki bu şehirleşmeyi nasıl başaracak diye not düşmüşüm. 2015'le ilgili bu, sizin Bakanlığınız dönemi değil. Ama Bakanlığınızın bu şekilde olmaması lazım, bu konuları önemsemesi lazım. Bir şeyler yapıyorsunuz, yapacaksınız, para harcıyorsunuz ama arkasından bunun mevzuat tarafının, muhasebe tarafının, mali işlerinin çok güzel devam etmesi lazım ki bütün bu işi, biraz önce söylediğimiz o tasavvuru gerçekleştirebilelim. Aksi takdirde bunu yapamayız.
Bunu söyleyince aklıma şu geldi, sunumunuzda da var, "15 milyar liralık FETÖ operasyonundan sonra gayrimenkul ele geçirdik ve bunların devir işlemini yaptık." diyorsunuz. Bunu hakikaten merak ediyorum, soruyorum, nasıl yapıldı? Yani kendi gayrimenkullerini tamamlayamayan, bilemeyen, envanterini çıkarmayan bakanlık bu binlerce, FETÖ'den devreden şeyi nasıl tespit etti gayrimenkulü ve devir işlemlerini hemencecik nasıl yaptı Maliye Bakanlığına hazineye devrettiniz, merak ediyorum gerçekten, onunla ilgili bir cevap verebilirseniz memnun olurum.
Bu saatte çok uzatmak istemem. Ankara'yla ilgili bir de projelerinizi -bir Ankara milletvekili olarak- arkadaşlar çıkarabilirlerse çok memnun olurum.
Çok teşekkür ediyorum. Bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum Başkanım.