AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, burada bulunan muhalefet partileri elbette ki sizi eleştireceklerdir. İsterseniz bunların hiçbirisini dinlemeyebilirsiniz. Geçmiş yıllardaki bakanlarımız da öyle yaptılar zaten. 2015 yılında yaptığım konuşmayı çıkardım, geldim, yine Plan ve Bütçede, yine çevreyle ilgili; o günden bugüne kadar bir tek değişiklik bile olmamış.

Peki, bizi dinlemeyin, biz sizin siyasi rakibiniziz. Ama Allah aşkına, Yale Üniversitesini dinleyin. Yale Üniversitesinin AKP'yle bir alıp veremediği yok. Yale Üniversitesi dünya çapında bir üniversite ve zaman zaman çeşitli endeksler yayımlıyor. Mesela, yeni yayımladığı bir endekste -Dünya Çevre Performansı Endeksi- diyor ki: Türkiye, iki yılda 33 basamak geri gitti, bunu ben çıkardım, sıralamalara baktım, iki yılda 33 basamak. 99'uncu sıradayız Çevre Performansı Endeksi'nde. Hele hele "Doğa ve Yaban Hayatı Koruma" kategorisinde 180 ülke içerisinde 177'nci olmuşuz Sayın Bakan. Bunun size bir şey anlatması lazım. Siz, yaptığınız sunumda çok güzel şeyler yaptığınızı iddia ediyorsunuz ama demek ki yaptığınız şeyler bir işe yaramamış ki biz sondan 3'üncü olmuşuz.

Doğa ve yaban hayatı korumada, on yıl öncesine göre yüzde 23,4 geri gitmişiz. Bakın, iç savaşın olduğu, pek çok felaketle mücadele eden Irak, Suriye, Libya ve Haiti'nin bile gerisinde kalmışız. Hele hele dünya çapında "Önemli türleri koruma" -yani "spices prodoction"- kategorisinde Somali ve Afganistan'ın bile gerisinde kalmışız, 100 üzerinden puanlamada kaç almışız biliyor musunuz Sayın Bakan? 100 üzerinden 6,6. 180 ülke arasında 179'uncu olmuşuz. Yani gerçekten akıl alacak bir şey değil ve hiçbir şekilde de kabul edilecek bir durum değil.

Şimdi, Türkiye genelinde durumumuz bu çevre konusunda. Elbette ki yatırmalarınız olacak, siz bize ÇED'lerden, şundan, bundan, yapılardan bahsediyorsunuz ama bunların realitede pek de bir işe yaramadığını bütün dünya ilan etmiş durumda.

Şimdi, gelelim Mersin'e. Mersin'le ilgili siz de -Anamur'da- Kıbrıs'a su götürdüğümüz Alaköprü Barajı'ndan bahsettiniz, oradan başlayalım isterseniz. Mersin'de de -evet, Kıbrıs'a su gönderilecek, önemli bir proje- 3 köyümüz sular altında kaldı Sayın Bakan: Akine, Sarıağaç ve Ormancık köyleri. Her gün biz bunlarla yaşadık, bunlarla beraber olduk. Siz de diyorsunuz ki: "Biz 326 ailenin konutlarını teslim ettik." Sayın Bakan, siz bu konutları teslim ettiniz ama sattınız. Yani kimse bunları bedava verdiğinizi zannetmesin. Evleri yaptınız, hem de 100 liralık evleri yaklaşık olarak 170 liraya, yani yüzde 70 daha pahalıya sattınız. Burayı alamayanlar ise... O köylüler için yaptığınız bu evleri dışarıdan gelen insanlara sattınız. Ve siz bunlara 5'er dönüm tarla verme sözü verdiniz, üstelik de parayla satma sözü verdiniz ama onu bile hâlâ yapmış değilsiniz.

Sayın Bakan, Mersin'de çok ciddi çevre tahribatının olduğunu herhâlde görmüşsünüzdür. Yıllardır bu Mecliste ben çevreyle ilgili bir konu olduğunda mutlaka Mersin'i bir gözden geçiririm.

Mersin'in batısında, Anamur'dan geldik, batıdan, az doğuya doğru gelelim. Hemen Anamur'un yakınında bir nükleer santral inşa ediliyor. Sayın Bakan, bakın, ben Enerji Bakanıyla kavga ediyorum, o, enerji üretecek, onu anlayışla karşılarım. Başbakan veyahut da başkaları nükleer silah elde etmek istiyor, hadi onların da, yani anlamam ama hiç olmazsa mantıklarını anlarım. Ama siz Çevre Bakanısınız ve buradaki nükleer santralin nasıl bir çevre felaketine neden olacağını biliyorsunuz Sayın Bakan, bilmek zorundasınız. Burada sadece nükleer santralin yayacağı ışınımlar değil, havaya salacağı kirlilik, suyun 2 derece ısınmasıyla bütün su ürünlerinin yok olması, buradaki tarımın bitmesi de yine sizin konunuz ve uykunuzun kaçması gerekiyor.

Bakın, yavaş yavaş doğuya doğru gelelim, doğuya doğru geldikçe hemen Silifke'de ve İskenderun'a kadar 15 tane termik santral yapıyorsunuz. Ya, Sayın Bakan, Allah aşkına, Mersin size ne yaptı ya? Ne yaptı size Mersin? 1'inci parti çıkıyorsunuz Mersin'de ve Mersin kazandırdığı para açısından Türkiye'nin 7'nci ili, aldığı yatırımlar açısından 24'üncü ili. Ancak aldığı yatırımlara bakar mısınız? Nükleer santral, termik santral, başka bir şey yok.

Yine, Silifke'de bir liman inşa etmeye çalışıyorsunuz, Taşucu Limanı ve bu liman bizim imzaladığımız, devletimizin imzaladığı Bern Sözleşmesi'ne göre Sayın Bakan, kesinlikle bir çivi dahi çakamayacağınız bir liman. Çünkü burada nesli tükenmekte olan fok balıkları yaşıyor. Siz imza attınız devletimizin adına ve siz imzanıza burada sahip çıkmıyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Atıcı, lütfen toparlar mısınız?

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Toparlayayım.

Az daha doğuya doğru gelelim Mersin'de, bakın, baştan aşağı Mersin'i nasıl mahvettiğinizi size anlatmak istiyorum. Kazanlı'da bir sülfürik asit fabrikası kurdunuz. Yine Kazanlı'da Kromsan kuruldu, Kromsanın krom artı altı atıkları kanserojendir, hâlâ çözmediniz. Bütün dünyayı -bakın, Mersin'i, Türkiye'yi değil- 10 kere yok edecek kadar krom artı altı atıkları maalesef burada duruyor.

Yine, bitişiğindeki küçük bir beldemizde, Karaduvar'da yer altında bütün petrol dolum tesislerinin boru hatları var. Birisi patladığında, ki zaman zaman bu oluyor, bütün tarlalar petrol altında kalıyor.

Sayın Bakan, bütün bunları size defalarca anlattım. Allah aşkına bürokratlarınız geçen sene, 2015 yılında yaptığım konuşmayı çıkarsınlar. Bir bakın bakalım, o zamandan bu zamana Mersin'le ilgili bir tek adım attınız mı veya Türkiye'yi bir adım ileri götürdünüz mü?

Son cümlem: Geçen yıldan bu yıla Sayın Bakan Yale Üniversitesinin endeksine göre 1 adım daha gerilediniz. Geçen dönem de ben sizi bu konuda uyarmıştım, demek ki uyarılarımız bir işe yaramamış, hiç kimse "Muhalefeti dinliyoruz, onların söylediklerinden yararlanıyoruz." diye kimseyi kandırmasın. Geçen seneden bu döneme, bu seneye bile bir adım daha geriye gitmişiz.

Sayın Bakan, çevre hiç kimsenin babasının malı değil, çocuklarımıza bırakacağımız önemli bir miras ve bu konu sizin uykunuzu kaçırmalı.

Teşekkür ederim.