| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .11.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcım, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, ilk bütçeniz, hayırlı uğurlu olsun. Sayın Bakan Yardımcımızla birlikte, bütün "staff"ınızla birlikte başarılar diliyorum.
Çok önemli bir konuyu üstlendiğinizi biliyorsunuz. Burada da Plan ve Bütçe Komisyonunda konunun farklı yönlerini, zorlukları, sıkıntıları gösterdiğimizi düşünüyorum. Belki ilk defa bu kadar eleştiriyle karşılaşıyorsunuz, ben de müsaadeniz biraz eleştiri de yapacağım çünkü bu konuyla ilgili olarak özellikle hem işin politik kısmıyla ilgili eleştirilerde bulunmak lazım hem de ilave olarak bazı arkadaşlarımın da yaptığı gibi 2015 bütçesiyle ilgili olarak da hesap veriyorsunuz, 2015 Bakanlık harcamalarınızı burada masaya yatırıyoruz bir taraftan da, Sayıştayın verdiği raporları da değerlendiriyoruz. Onlarla ilgili olarak da birkaç konuya değineceğim müsaadenizle.
Sayın Bakanım, şimdiye kadarki tartışmaların minvali bizim harcamalarımızın, sosyal yardım harcamalarımızın 2002'den beri çok arttığı bu noktaya kadar ve bunun da olumlu olduğu, ben de o kanaatteyim. 2002'den beri, bu tarihe kadar hem nispi olarak hem de nominal olarak harcamalarımız artmış hakikaten. Allah devletimize zeval vermesin. Bu, devletin bir başarısıdır, böyle görmek lazım ama öbür taraftan da peki, bu harcamalarımızı bu kadar artırdık, bu harcamaların artması sonucu ne oldu? Bakıyoruz, burada bir sıkıntı var yani eğer diyorsak boşanmalar kat kat artmış bir taraftan, cinayetler bir taraftan artmış, kadına şiddet artmış, çocuk istismarı artmış, suç oranı artmış, suçlarda artış var, intiharlar artmış, madde bağımlılığı artmış, vesarie yani sorunlar da bir taraftan artmışsa, bu yaptığımız harcamaların çok anlamı olmamış oluyor. Evet, devlete Allah zeval vermesin ama bu sorunlar da kat kat artmış yani harcamalar kat kat artmış, sorunlar da kat kat artmış, hatta sorunlar daha fazla artmış. Bunun sebebi nedir, buna bakmak lazım. Yani harcıyorsunuz. Ne harcıyoruz? 25-30 milyar arasında bir para harcıyoruz yıllık, değil mi? Bunu 60 milyara çıkarsak çözer miyiz bu sorunları? Çözemeyiz. Demek ki başka bir yönü var yani iş sadece parayla ilgili bir konu değil, parayla çözülecek bir konu değil. Yani her sosyal problemi olana para vermekle bu iş çözülemeyecektir ama para vermek şarttır, buna kaynak ayırmak şarttır. Bu tarafını görmemiz lazım ama parayı kullanmakta demek ki yeterince başarılı olamadık, bazı sıkıntılar söz konusu. Sormamız gerekiyor: Sosyal yardım harcaması bu kadar arttığı hâlde neden sosyal problemler de artıyor, sorunlar da artıyor, sıkıntılar da artıyor? Neden toplum daha fazla huzursuz, daha fazla mutsuz oluyor? Neden? Bunu sormamız lazım.
Para demişken, şuna da bakayım, Maliyeci arkadaşlarımızdan aldım: 2012'yi baz alırsak, başlangıç ödeneğiniz 8,8; harcamanız 11,3; artmış. 2013'te başlangıç ödeneğiniz 14,7; harcamanız 16;4; artmış yani başlangıç ödeneğine göre harcama artışınız var ama 2014'ten itibaren, mesela 2014'te 17 milyar başlangıç ödeneğiniz var, 16 milyar harcamışsınız, düşmüş. 2015'te de 18,2 bütçe ödeneği konmuş başlangıçta, 18 harcamışsınız, düşmüş. Yani, devlet sosyal yardım harcamalarının sınırına gelmiş görünüyor. Bu sene için de biliyorsunuz, 2016'da harcamalarınızda düşme var, geçen dönem 24,7 hatta 24,8 ayırdık, şimdiye kadar, Eylül itibarıyla 18,3 harcama yaptınız, tamamlamayacaksınız bunu. 2017 bütçesi başlangıç ödeneği 2016 bütçesine göre daha düşük yani bütçeniz azalıyor. Devlet, artık sosyal yardım harcamalarının sınırına gelmiş, öyle görünüyor. Öyle bir durum söz konusu, değil mi? Demek ki daha fazla para ayıramıyoruz. 2017 bütçesinde 47 milyar açık var daha başlangıçta; bu, çok daha fazla artacak. Daha fazla para ayırmamızın imkânı yok. Demek ki bu paraları çok daha bilinçli kullanmamız gerekiyor.
Neden bu kadar para harcıyoruz da bu kadar ödenek kullanıyoruz da başarılı olamıyoruz? Toplum neden daha fazla huzursuz, sorunlu, mutsuz, sıkıntılar, sorunlar artıyor? Bunu, biraz önce söylediğim gibi araştırmamız lazım ama teşkilat ve görevlerinizle ilgili 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye bakıyorum, mesela, burada "Bakanlığın görevleriyle ilgili sosyal ve kültürel dokudaki aşınmalara karşı aile yapısının ve değerlerinin korunarak -hep aile yapısından bahsediyor- gelecek nesillere sağlıklı biçimde aktarılmasını sağlamak üzere ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasına yönelik..." Aile toplumun belkemiğidir, temelidir, toplumun temeli aile ama ailenin temeli de bireydir, kişidir, insandır. İnsana yönelik de harcama olması lazım. Bizim inancımızda, dinimizde esas olan kişidir. Kişiyi bilinçlendirmek, insan yapmak, kişi hâline getirmek, birey hâline getirmek, bu da çok önemli bir konu. Bunu da ihmal etmemek lazım ailenin yanı sıra. Bu gelenekleri oturtmak lazım. Bizim toplum kırda yaşıyordu, köyde yaşıyordu, daha huzurluydu, daha mutluydu, 2002'de belki daha mutlu bir toplum vardı daha az harcama yapmamıza rağmen ama hızla kente geldik, kültürümüzü oluşturamadık, gelenekler oluşturamadık, ne yapacağını bilmeyen, geleneği olmayan, kültürü olmayan bir toplum oluşturduk. Onun için, sorunlar, sıkıntılar da arttı. Bir an önce, o gelenekleri oluşturan bir toplum yapısına ihtiyaç var. Onun için, hem ailenin, tamam ama bireyin de, insanın da daha bilinçli, kişilikli hâle getirilmesi lazım, bununla uğraşmamız lazım. Bu, sadece sizin Bakanlığınızın sorunu değil, Hükûmetle beraber hepimize büyük görevler düşüyor. İşin bir de bu boyutu var tabii ki. O tarafı üzerinde de durmamız lazım.
Müsaadenizle bazı sorular sormak istiyorum. Bu, 2017'yle ilgili bütçenin eki cetvellerin olduğu tasarıya bağlı cetvelleri bulunduran bir kitapçık. Burada (T) cetveline göre bu dönemde 19 binek otomobil talebiniz var. 15 minibüs istiyorsunuz, 15 de ambulans istiyorsunuz. 20 pikap, 10 minibüs, diğer 31 araç istiyorsunuz, bunlar şey de olabilir. Bu ambulansları özellikle nerede kullanacaksınız, bilmiyorum. Hastaneler size bağlı değil, nasıl kullanacaksınız? Bunlar hasta ambulansı mı yoksa taşıyıcı olarak mı kullanılacak? Onunla ilgili bir bilgi almak istiyorum.
Bir de yine burada (E) cetvelinin 74'üncü maddesinde şöyle bir madde var: "YADES Programı çerçevesinde büyükşehir belediyeleriyle beraber, onların tespit ettiği kişilere 65 yaşın üzerindeki kişilere yardım yapılır." Bu, yıllardan beri var. Ben, belediyelerin dağıttığı sosyal yardım 2015'te 1 milyar 250 milyon diye biliyorum ama kaç kişiye dağıtılmış, bununla ilgili bir bilgi yok. Büyükşehir belediyeleri kaç kişi tespit etmişler? Nasıl tespit ediyorlar? Hangi büyükşehir belediyeleri kaç kişilik tespit yaptı? Onunla ilgili bir bilgi verebilirseniz, bir not verebilirseniz memnun olurum.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - YADES'i ayrı sordunuz, değil mi?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu YADES kapsamında ama. YADES Programı kapsamında valilikler tarafından size teklif edilen bir proje var. Bir de büyükşehirlerin tespit ettikleri var. Bunlarla ilgili bilgi verebilirseniz çok memnun olacağım.
Ama büyükşehirler arasında ayrım yapmışsanız siyasetini yaparım onun üzerinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Ayrım yok, herkese açık.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kaç kişiye burada hizmet verildiğiyle ilgili bir bilgi yok.
Şöyle söyleyeyim...
BAŞKAN - Tamamlandı mı? Devam ediyor muyuz?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Devam ediyorum Başkanım, müsaade ederseniz.
BAŞKAN - Buyurun.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir de, bu eski tabiriyle Devlet Planlama Teşkilatının, yeni ismiyle Kalkınma Bakanlığının her sene yayınladığı -2017 programı- program bu. Burada sektörlerle ilgili bilgiler yer alır Sayın Bakanım. Buna göre, sosyal yardım hizmeti veren kamu kuruluşlarını tek tek sıralamış, sizin Bakanlığınız var, Vakıflar Genel Müdürlüğü var, millî eğitim var, YURTKUR var, TKİ'den TTK'ya kadar, yani kömür yardımına kadar ve belediyelere kadar tüm sosyal yardımlar var. Sizin verdiğiniz rakamların ortalama 4 milyar altında buradaki yardımlar, bir farklılığınız var Kalkınma Bakanlığıyla. O farklılık nereden kaynaklanıyor bilmiyorum. Yani sizin sunumuzdakiyle bunun arasında her yıl aşağı yukarı 4 milyarlık bir fark var, yuvarlak olarak.
Bir de, Sayıştay raporuna geleyim. Sayın Bakanım, 2015'le ilgili olarak önemli bir harcama yapmışsınız. Bununla ilgili olarak da Bakanlığınıza şartlı görüş verilmiş, çünkü bazı konularda eksikleriniz var. Mal alımları ve sermaye giderleri hesap alanı hariç olmak üzere uygun görüş verilmiş, yani şartlı görüş verilmiş. Bu denetim görüşünü etkilemeyen tespit ve değerlendirmelerden bu 5510'un 60'ıncı maddesinin (1)'inci fıkrası var, geçen yıl da bu eleştiri konusuydu, bu sene de aynı şekilde, bunun giderilmesi lazım. Bihlun Hanım bu konular üzerinde biraz durdu onun için çok girmeyeceğim ama üzerinde durmak istediğim konu -geldiğinde Sayıştay denetçisi arkadaşlarıma da tekrar söyledim- bu Sosyal Yardım ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nda 2015'te 4,8 milyarlık bir gelir var, harcama da 5,4 milyar.
Şimdi, fonun faaliyet sonucu tablosuna bakıyorum, millî eğitime 855 milyon lira transfer edilmiş ama millî eğitimde bunu göremiyorum: Bu transferle millî eğitimde ne yapıldığıyla ilgili bir bilgi bulamadım. Bir onu soracağım. 855 milyonun akıbeti nedir, ne için transfer edilmiş, nerede harcanmış, onu millî eğitimde bulamadım, bir.
İkincisi, "silinen alacaklar" diyor, 630 milyon liralık bir alacak silinmiş. Sayın Bakanım, devlette silinme şundan dolayı yapılır: Bir kanun çıkar, artık alınması mümkün olmayan, tahsili kabil olmayan alacak hâline gelmiştir bir konu, oradaki alacağından devlet vazgeçer, silinir ya da işte değer bulunmaz bazı alacaklar, çok küçüktür, tahsili daha büyük maliyet getirecektir, silinir, o da kanunla olur ama.
Şimdi, buradaki 630 milyon lira neye göre silinmiş? Bir başka yere aktarılmış bu para, öyle söylendi. Ama aktarma ayrı bir konu, silinme ayrı bir konu, bu, yanlış. Aktarma farklı bir şeydir, silmek ayrı bir şeydir, silemezsiniz. Bu, yanlış bir ibare, düzelmesi lazım. Ayrıca nakit akış tablosu var. Nakit akış tablosunda sadece nakit değerler yer alır, tahakkuk yer almaz. Burada da "kurum alacaklarından silinenler" diyor, 630 milyon lira yine burada da var. Kurumun alacağı olmamışsa, nakit olarak girmemişse zaten silinmesi mümkün değildi, aktarılması gerekiyor. Nakit olarak girmişse gider olarak da yazılamaz. Nakit olarak girmemiş bir alacak olması lazım ki silinebilsin ya da aktarılabilsin. Burada da bir yanlışlık var, bunların da düzeltilmesi lazım. Bunlar sizin konunuz değil. İyi bir eğitiminiz var ama bu konular sizin konunuz değil. Bu konuyla ilgili arkadaşların bunu düzeltmesi lazım ve bundan sonraki yıllarda da bu tür konuların devam etmemesi lazım.
Yine, döner sermaye işletmenizle ilgili olarak da görüş verilmemiş. Çünkü ibraz edilmesi gereken kayıtları ibraz edememişsiniz, öyle bir eksiklik var. Orada, buna rağmen 6 bulgu tespit etmişler, 6 bulgu, yani 6 eleştiri konusu var, önemli konular. Performans Değerlendirme Raporu'nda da 3 konunuz var, bunları da dikkate almanız lazım. Çünkü çok para harcıyorsunuz, harcayan bir kurumsunuz. Bu konularla ilgili olarak da aynı zamanda hesap verebilir, şeffaf bir durumda olmanız lazım.
Teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum tekrar.
Teşekkür ediyorum Başkanım size de.