| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .11.2016 |
HASAN TURAN (İstanbul) - Ben de Sayın Başkanı ve ekibini tebrik ediyorum, hoş geldiniz diyorum. Yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Birkaç soru ve öneri var benimki. Şimdi, tabii, sosyal konut üretmek ve daha çok dar ve orta gelirli insanları gözetmek üzere kurulmuş bir yapımız, bir teşekkülümüz. Şimdi, biraz önce mesela daha önce görüştüğüm bir müteahhit kardeşimiz bir şehirde 350-400 bin liraya sattığı dairenin aynı metrekarede belki 180-200 bin lira civarında TOKİ'de var ve taksitle alıyor vatandaş. Tabii, burada Sayın Başkanın sunumunda 250 liralardan başlayan taksitlerden bahsediyor ve son yapılan şeyle yüzde 95'i neredeyse sosyal konuta dönüştüğü söyleniyor. Şu anda Türkiye çapında yapılan bütün tabii, reklam lansmanlarında şöyle bir ifade vardır mesela "Bin liradan başlayan rakamlarla..." diye. Dolayısıyla, "250 liradan başlayan taksitlerle" ifadesi acaba yüzde kaçı 250 lira, yüzde kaçı daha yukarıda? Dar ve orta gelirli dediğimiz zaman, biraz önce Haydar Bey'in dediği şey, örneğin asgari ücret belli, tabii, Türkiye'de sadece bir asgari ücretlinin çalışmasına göre aile geliri hesaplanmıyor, birkaç kişi çalıştığında onun bir tanesinin ev ve konut edindirmeye ayrıldığı bir vakıa. Gönül ister ki herkes tek başına, bir kişi çalıştığında ondan ayırdığı tasarrufla bir de ev alabilsin ama Türkiye'nin gerçekleri gün geçtikçe iyileşse de ekonomimiz henüz o duruma gelmiş değil. Bu anlamda, yüzde kaça doğru bu yüzde 95, 250 liralık limitten istifade edebiliyor mu? Onun dışında, tabii, kamu binaları yapılıyor. Hatta son zamanlarda işte ben geçenlerde gittim gördüm, bizzat da gözlemleme fırsatım oldu, oranın mülki amirlerinden de aldığım bilgi doğrultusunda biraz da, doğrusu, ülkemiz adına da sevindim. Bu sınır boylarımızda yapılan duvarların çok hızlı bir şekilde yürüdüğü ve yapılan terör eylemlerini de minimize etme noktasında aşağıya doğru düşürdüğü ifade ediliyor. Tabii, derinlemesiyle ilgili aşağıya doğru, çünkü en son Suruç'ta veya başka bir yerdeydi, tünel kazıldığı haberi çıkmıştı gazetelerde. Emniyet kuvvetlerimizin tünel bulduğunu... Bu beton blokların altında şey yok galiba, bloklar bizzat konuluyor oraya. Dolayısıyla, alttan tünel kazdığı zaman, gerçi kamera sistemi var, gözetleme var, kule var, bütünüyle durdurmak değil ama tehlikeyi tespit edip engelleme ve devletin zaman kazanmasına yönelik bir tedbir olmuş oluyor, bu güzel bir şey. Aşağıya doğru bir şey düşünülemez miydi?
MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Hırsız polisin hep önünde oluyor.
HASAN TURAN (İstanbul) - Evet, hırsız polisin hep önünde oluyor değil mi?
Bu bir. İkincisi de, biraz önce Halis Bey'in de bahsettiği tabii, İstanbul gibi büyük şehirlerde -arazi sıkıntısı olan yerlerde belki mümkün değil ama- şu anda yatay mimari ve yatay mimarinin yanında bir de geleneksel forumun kullanıldığı bir mimari noktasında da bir çıkış yaptı TOKİ. Bunun yaygınlaştırılması, örneğin Karadeniz'de yapıyorsanız işte diyelim bizim orada "dolma takas" dediğimiz yani TOKİ yaparken bu bizim kendi geleneksel mimari özelliklerimizi bütünüyle veriyor mu, verebiliyor mu yatay mimariye?
Bir de yaylalarla ilgili bir şey ifade etmek istiyorum: Yaylalarda mesela şöyle bir durum var, gerçi onların imar sorunları var, başka sorunları var ama bir şey yapılabilir mi mesela yaylanın bizzat taşınıp işte diyelim -yurt dışında birçok yaylaya gittiğiniz zaman görüyorsunuz- kendisi ahşaptan bir mimari yapmış, yaylaya girdiğinizde hoşunuza gidiyor, tam doğaya uygun bir mimari diyorsunuz. Dolayısıyla TOKİ şöyle örnek bir yayla merkezi -yayla dediğim oba evleri değil, merkezler olan yaylalarımız var meşhur- üretip hem vatandaşa "Bak, olursa yayla böyle olur." diye bir merkez gösterip hem de başka bir yerin, başka öbür çarpık yapılaşmanın taşınmasını sağlayabilir mi? Vermemek lazım ama bir realite, şu anda bazı yaylalarda 3 katlı, 4 katlı evler yapıyorlar ve artık yayla olma özelliğini kaybediyor. O yüzden TOKİ buna müdahale edip bu sosyal amaca uygun bir iş üretebilir mi? Belki de yaylaların dönüşmesine katkı sunabilir bu anlamda diye düşünüyorum ben.
Ben tekrar, çalışmalardan dolayı tebrik ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum.