KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, anlatıldığı kadar masum bir konu değil. Konutlar depremden çok önce başlamış, depremden önce bitme aşamasına gelmiş değil mi? Burada hemfikiriz. Yani verilen süre dolmuş, uzatma süresi de dolmuş, uzatma süresi içerisinde konutların yapılmadığı da tespit edilmiş. Aslında idare doğru işlemler yapmış başlangıç itibarıyla, fesih noktasına gelene kadar doğru işlemleri yürütmüş.

Şimdi, 24/7/2011'de süre dolmuş. Deprem ne zaman oluyor? 23 Ekimde deprem oluyor yani yedinci ay, onuncu ay, süre o zaman doluyor, uzatma süresiyle birlikte doluyor. 25/7/2011'de ihtar çekiliyor, hemen bir gün sonra da ihtar çekiliyor süre dolduktan sonra, buraya kadar doğru bir sıkıntı yok. 14/11/2011'de de sözleşmenin feshi konusunda karar veriyor kurum yani diyor ki: "Sen şartları yerine getirmedin, sözleşmeni feshedeceğiz." Yine ne zaman? Depremden sonra buna karar veriyor. Deprem olmuş, yaklaşık yirmi gün geçmiş ama işletme madem bu kadar hassastı bu konuda niye fesih kararı verdi? Aynı kurum fesih kararını da kaldırıyor çünkü biraz evvel tespitleriniz doğru, depremde konut ihtiyacı var, yüklenici bir noktaya kadar getirmiş bu işi, ondan sonra daha hızlı gidebilir. Fesih kararını da daha sonra iptal ediyor kurum.

Şimdi burada sormam gereken soru şu, belki Sayıştay buna cevap verebilir: Evet, sözleşme gereği sözleşme şartları yerine getirilmediğinde kurum, Stratejik Planlama Komisyonunun kararı, fesih kararı alma yetkisi var çünkü şartlar yerine getirilmemiş. Peki, aynı kurumun fesih kararını kaldırma yetkisi var mı kanunen? Bir sorunun cevabını alayım ona göre devam edeceğim çünkü ben çok bilmediğim için o tarafını. Yani kurum bir sözleşmenin gereğini yerine... Ben onu tartışmıyorum, A firması, B firması, Van depremi; onları konuşmuyorum, sözleşme var ortada sözleşmenin şartları yerine getirilmemiş, bu kurum sözleşmenin şartları yerine getirilmediği için tespitlerini yapmış feshetmiş. Feshi kaldırma yetkisi var mı?

BAŞKAN - Buyurun.

SAYIŞTAY TEMSİLCİSİ - Sayın Başkanım, fesih kararını 4734 sayılı kamu İhale Kanunu'na göre veriyor ama bunun aksini düzenleyen herhangi bir yasa yok.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yani böyle bir yetkisi yok. Yani, devlet memurları, bürokratlar, çalışanlar, şurada gördüğünüz, Mecliste ve Türkiye'nin her tarafında çalışanlar kanunlar çerçevesinde hareket ederler. Yani, Kanun'un dışında iş yapmama gayreti içerisinde olurlar, yaptıkları zaman da görevi kötüye kullanmak, kanuna uymamak gibi suç işlemiş olurlar teorik olarak. Yani, benim şurada kafamın takıldığı şey: Böyle bir yetki yok ama olmayan yetkiyi kullanmış bu kurum, fesih kararını ortadan kaldırmış. Bir defa bana göre...

BAŞKAN - Onu bir de Sayın Akar, Başkana soralım "Öyle bir yetkiniz var mı?" diye.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Soralım. Sayıştay daha çok kanunlarla iç içe olduğu için bilir diye, sadece TOKİ değil bütün kurumlarda.

TOKİ BAŞKANI M. ERGÜN TURAN - Tabii, Sayın Vekilim haklı bu bakış açısıyla.

İdarenin o günkü... Şu var, ben İdarede o zaman Başkan değidim ama bu konu İdarenin Başkanı olarak çok yoğun bir çalışma temposu olan bir İdaredeyiz. Biz, Türkiye'nin her tarafında... Ve dar bir ekibiz biz, butik bir ekibiz yani 650-700 kişilik bir kadroyuz biz. Bu kardeşlerimiz, burada bununla şu anda muhatap olan insanların çoğunun -ben de İdareye sonradan geldim- Türkiye için, memleket için gerçekten çok cansiperane iyi işler yaptığının dün değil bugün de şahidiyim. Tamam, bu bir eksiklik olarak ortada, Sayın Vekilim haklı bir soru soruyor. O gün sorduğumuzda yani psikoloji şu: Bunu o gün...

BAŞKAN - Olağanüstü bir durum var.

TOKİ BAŞKANI M. ERGÜN TURAN - Olağanüstü bir durum var. Olağanüstü durumda, normal, klasik bir kamu görevlisi, Ankara'yı da tanıdık bu kadar... En yapacağı şey, bu olmaz, doğru, herkes kanunlar... Ben TOKİ Başkanıyım, kanunun verdiği yetkiyi kullanabilirim, bunun ötesinde bir yetki kullanmam ne şart olursu olsun mümkün değil.

O günkü psikolojide şöyle değerlendirilmiş: Yani fesih işlemi teminatlar irat kaydedilmemiş yani strateji komisyonu kararı alınmış...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İrat kaydedilmemesi Mali İdari İşlere bildirilmiş.

TOKİ BAŞKANI M. ERGÜN TURAN - Bildirilmiş ama...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mali İdari İşler görevini yerine getirmemiş, bunu irat kaydetmemiş değil mi?

TOKİ BAŞKANI M. ERGÜN TURAN - Şöyle Sayın Vekilim, doğrudur yani şunu söylüyorum: Burada dolayısıyla o idari işlem sanki tamamlanmamış gibi gözetilip ortada da... Asıl çıkış noktası şu: Yani tabii diyeceksiniz ki bu haklı bir şey yani ben Sayın Vekilimize şöyle bir şey yapmıyorum: Ortada bir sonuç var şu anda böyle bakıldığında da eksik gözüken bir idari işlem var ama idarenin yorumu, o gün deprem koşulları ortada olduğu için bina bu noktaya geldiği için... Bin küsur tane konut bitme noktasında, o gün çadırda yatırıyorsunuz insanları, şimdi hazır...

BAŞKAN - Kış geliyor...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sevgili Başkanım, şimdi oraya girmeyin, deprem şeyini...

TOKİ BAŞKANI M. ERGÜN TURAN - Evet, doğru.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben Kocaeliliyim, depremin en büyüğünü ben yaşadım. Olabilir, böyle tedbirler alınabilir, bazen kanuna da uymadan işler yapılabilir, aciliyeti vardır falan ama bu karar, fesih kararı depremden önce alınmış, doğal olarak sonra kaldırılmış değil. Depremden yirmi gün sonra fesih kararı alınmış. Aynı kurum irat kaydedilmesi konusunda teminatın yazısını yazmış, Mali İdari İşler bir süre bekletmiş, daha sonra da fesih kararıyla geri alınmış.

TOKİ BAŞKANI M. ERGÜN TURAN - Doğru.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Burada iki tane şey var; bir, Mali İdari İşler bu fesih kararını verip yazı yazıldıktan sonra -tarihleri var, tek tek detaya girmeyeceğim- niye bunu işleme koymamış? Ben buna bakıyorum. Tabii ki depremde olağanüstü şartlar var ama şunu yapsaydı: Depremden önce -bir daha yeniliyorum- bu karar alınmış ve uygulamaya konulmuş olsaydı ve deprem nedeniyle de bu karar kaldırılsaydı mücbir sebepler dolayısıyla çok güzel bir dayanak bulur buna yaslanabilirdik ama bu gerçekleşmemiş. Bu arada geçen sürede kurumun bir iki dairesi işini yerine getirmemiş, görevini yerine getirmemiş.

Sonra teminat alınırdı, tekrar verilir; buna bir şey demem, deprem, mücbir sebepler dolayısıyla ama o arada bir görevi kötüye kullanmak demeyeceğim ama görevi eksik yapma gibi bir olay var. Niye yapmamış yani bir ay, iki ay geçmiş Mali İdari İşler niye bu teminatı işleme koymamış hemen fesihten sonra? Bunların hepsini bir eksiklik olarak görüyorum. Koymuş olsaydı tekrar geri bir dayanak bulup deprem nedeniyle o firmaya "devam et" deseydiniz çok söyleyecek sözüm olmazdı ama şimdi şartlar öyle değil. Belki şimdi bugün konuştuğumuz zaman depreme dayanak yapılıyor ama o günkü şartlar, işleme koymama şartları bu değil çünkü deprem daha sonra gerçekleşiyor fesih kararından sonra, irat kaydedilmemesi kararı verildikten sonra gerçekleştiriliyor sonra da fesih kaldırılıyor. Yani şimdi bunu böyle savunmak yerine bana göre...