SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, çok önemli, nüfusumuzun yüzde 50'sini oluşturan 30 yaş altı gençlerimizin sorunlarıyla ilgili Bakanlığın sunumunu dinledik. Ancak, gençlerimizin, bizim güncel hayatta karşılaştığımız temel sorunlarını dikkate alan, temel sorunlarına çözüm öneren ya da çözen bir sunum maalesef dinleyemedik, yetersizdi bu noktada. Evet, değerli milletvekillerimiz de değindiler, ağırlıklı olarak gerçekten bir eğitim faaliyeti var burada. Ancak, ilginç yanı, Diyanet İşleri Başkanlığıyla entegre ya da iş birliği hâlinde bir eğitim faaliyetlerine ağırlık... İşte "Değerler Atölyesi", "Millî Manevi Değerler" gibi birçok... Şimdi sürem çok kısıtlı olduğu için saymak istemiyorum, isimlerini okuduğumuz zaman zaten bir şaşkınlık yaratıyor. Ben Bakanımıza sormak istiyorum: Nasıl belirlediniz siz bu eğitimleri? Bir ihtiyaç mı var, bir talep mi oluşuyor?

Ben sunum içerisinde bir bilimsel, istatistiki veri göremedim, gençlerle ilgili bir istatistik, oluşan talep, bilimsel bir veri. Çünkü bugün Avrupa Birliğinin 2020 Stratejisi var gençlere yönelik. Çünkü genç işsizlik sorunu bugün birçok Avrupa ülkesinin ve dünya ülkesinin temel sorunu. Sadece genç işsizliğe yönelik muazzam fonlar ya da gençlik programları var biliyorsunuz Avrupa Birliğinin. Bu programlara baktığımız zaman başka bir dünyadan bahsediyoruz ki biz burada, tamam, eğitimler ise gençleri bilimsel, nitelikli, kültürel anlamda geliştirecek, yaşadığı dünyaya hazırlayacak -ki yılda 800 bin genç işsiz tekrar katılıyor zaten fazla olan işsizliğe- bu noktada o niteliklerini çözen hiçbir çalışma yok bu sunumun içerisinde ki değerli milletvekillerimiz değindi, uyuşturucu sorunu, sosyal dışlanmışlık sorunu... Olacaksa bunlara yönelik sorunların çözümüne yönelik çalışmalar olması gerekiyor.

Yine, diğer bir konu, bu eğitimleri kimler veriyor? Nasıl belirliyorsunuz? Nerede oluyor bu eğitimler? Bunlarla ilgili de yine ayrıntılı çalışmaları ya da tespitler, çözümler göremiyoruz.

Spor konusunda, uluslararası turnuvalara, işte en önemlisi olimpiyatlara, her türlü müsabakaya baktığımız zaman dünyanın bütün ülkelerinin sporla ilgili fotoğrafının çekildiği alanlar. İşte bütün olimpiyatlarda ülke nüfusları bizim genç nüfusumuzun onda 1'i olan ülkeler dahi bizim sporcu sayımızdan çok çok kat sporcuyla temsil ediliyorlar ve başarı... Tabii, başarıyla sonuçları da yine değerlendirdiğimizde bir vasatlık ortaya çıkıyor. Buna yönelik bir çözüm ben göremedim bu çalışma içerisinde. Soçi Olimpiyatları'nı izledik hepimiz, nasıl vasat bir görüntü dünyaya sergilediğimizi, işte "genç, dinamik nüfus"la, her konuşmanın başında kullandığımız. Ama orada Türkiye'nin vasatlığı içler acısıydı. Bunlarla ilgili bir tespit ve buna çözüm önerisi yok yine bu sunumun içerisinde. Burada bir iş birliği yapmanız gerekiyorsa, Sayın Bakan, Diyanet İşleri Başkanlığıyla değil, Millî Eğitim Bakanlığıyla, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla, Kalkınma Bakanlığıyla, Ekonomi Bakanlığıyla disiplinler arası bir çalışma yaparak projeler üretmeniz gerekiyor. Çünkü, bugün Türkiye'de yaşayan gençlerin, bizim en azından, sizin, bu salondaki herkesin gençlerin sorunlarının bir cümle çözümü var mı burada? "Manevi, millî değerler" diyorsunuz, "Değerler eğitimi" diyorsunuz; bunlar, evet, verilebilir, bunların çalışması yapılabilir, elbette Hükûmetin buna yönelik çalışması olabilir ama bunun Gençlik ve Spor Bakanlığının temel, ağırlıklı bir ilgi alanının olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Yurtlar dediniz, ya siz başka bir ülkede yaşıyoruz ya da biz başka ülkede yaşıyoruz. Bizim, her gün üniversite sınavının açıklandığı saatten itibaren, Kredi Yurtlar Kurumunun ilanından itibaren hepimizin telefonları kilitlenmiyor mu değerli milletvekillerimiz? Nerede yüzde 100 yurt sağlamışsınız? Var mı istatistiği? "Bu kadar öğrenci yerleştirildi, bu kadar öğrenci şehir dışında, bu kadar öğrenci başvuru yaptı, bu kadarına da sağladık." Nerede bunun verisi? Bunun verisini biz göremiyoruz burada. "7 milyon öğrenci." diyor Lale Hocamız, "3 milyonu açık öğretim." diyorsunuz, geri kalanı nerede? 500 bin yatak varmış, diğer öğrenciler nerede kalıyor? Güvenli, huzurlu ortam diyorsunuz, gerçekçi olmak gerekiyor, "Güvenli, huzurlu ortam sağlayacağız." deyin bari. Yurtlarda yaşanan sorunları görmüyorsunuz galiba siz? Ya bize ulaşıyor bunlar ya size ulaşmıyor ya da sizin bilimsel, çok ayrıntılı istatistiklerle gençlerle ilgili çalışmalar yapmanız gerekiyor. Lütfen, bu yılki bütçede bu tür çalışmalara ağırlık veriniz. Avrupa Birliği örneklerini, dünyanın başarılı örneklerini örnek alınız.

Söylemiyorum şimdi, sürem çok kısıtlı, birçok yurt ismi burada sayabilirim. Yine, o teslim ettiğiniz cemaat yurtları, cemaatin eline teslim ettiğiniz öğrenciler, kapatılan yurtlar... Ne oldu bu yurtlar, nerede bu yurtlar? Şimdi de aynı yurtları Ensar Vakfıydı -şaibeli- işte TÜRGEV gibi, kaç tanesini, kime teslim ettiniz bunlarla ilgili?

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Şaibeli?

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şaibeli değil mi?

BAŞKAN - Sayın Özdemir, toparlayabilir misiniz

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Millî Emlak Genel Müdürlüğüne devredilen bu yurtların ne kadarı, nereye, kimlere gitti? Bunlarla ilgili hiçbir açıklama yapmadınız. Bu konularda daha ayrıntılı bilgiler istiyoruz sizden ve özellikle, gençlerin işsizlik sorunu, temel sıkıntıları noktasında, yapısal çözüm önerileri noktasında, bu bütçenin harcanması konusunda biz takipçi olacağız.

Ben yanlış bir cümle kurmamak adına, dikkatli kurarak cümlemi... Burada hepimiz, değerli vekillerimiz, herkes önerisini sundu ama burada, ben takip ederken en azından, gerek Bakanın sunumunun geneli gerek sunumu dinlerken gerekse dinlerkenki vücut dili noktasında gençler adına çok üzüldüğümü, çok çok üzüldüğümü ifade ederek tamamlamak istiyorum.

Teşekkür ederim.