| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Ekonomi Bakanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 10 .11.2016 |
MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyeleri, Ekonomi Bakanlığımızın bütçesi üzerinde sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ekonomimiz iç ve dış konjonktürdeki tüm olumsuzluklara rağmen istikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke, büyüme oranlarında dalgalı bir seyir izlerken ülkemiz son 27 çeyrektir kesintisiz bir şekilde büyümekte ve diğer gelişmekte olan ülkelerle de Çin ve Hindistan'ı bir tarafa bırakacak olursak, pozitif yönde ayrışmaktadır. Faiz dışı bütçe dengesi, finans sektörünün sağlamlığı ve fiyat istikrarı mücadelesindeki kararlı duruşuyla ülkemiz hem kendi vatandaşına hem de dış piyasalara ekonomik istikrar mesajı vermektedir.
15 Temmuz hain darbe girişimi, terör saldırıları, turizmdeki daralma ve zayıf küresel talebe rağmen 2016 yılını inşallah yüzde 3,2'lik bir büyümeyle kapatacağız. Bu, Türkiye ekonomisinin ve ekonomi yönetiminin dinamizmini göstermesi bakımından önemlidir. Tabii, şunları da görmek ve iyi değerlendirmek gerekir: Dünya ekonomisinde daralma yönünde yaşanan gelişmeler, petrol ve emtia fiyatlarındaki seyir ile bölgesel ve jeopolitik gelişmeler büyüme ve ihracat beklentilerini olumsuz etkiledi. 2016'nın ilk 7 ayında küresel ticaret yüzde 5.4 oranında daraldı. Geleneksel bazı pazarlarımız -örneğin Rusya, Ukrayna, Orta Doğu pazarı gibi- siyasal istikrarsızlıktan olumsuz etkilendi. İhracatçılarımız bu ortamda tam bir vatanperverane çalışma yapıyor.
Hükûmetimiz, ülkemizin birlik ve beraberliğini, vatandaşlarımızın huzur ve refahını hedef alan terör örgütleriyle mücadele ederken aynı zamanda yapısal reform ihtiyacını ve bu yöndeki kararlılığını da her fırsatta dile getirmektedir. Ülkemiz ekonomisi, atılacak yapısal reform hamleleriyle birlikte tahminlerin üzerinde bir performans göstereceğinden, ihracatımızın da orta vadeli plan hedeflerini aşacağına inancım tamdır. İhracatçımızı finans yönüyle desteklerken, tasarım, AR-GE, inovasyon, pazara giriş ve fuar destekleri gibi bugüne kadar başarıyla uygulanan teşvikleri sağlarken ekonomi yönetimimizin, ihracatımıza yenilikçi diğer destekleri de çalışması gerektiğine inanıyorum. Daha önceden çeşitli sebeplerle ihracata yönelememiş olan firmalarımızın ihracata yönelmesini sağlayacak bilgi ve rehberlik desteği gibi, firma düzeyinde mikro yapısal dönüşüme imkân verecek destekler gibi yeni nesil desteklerin de gündeme alınmasında yarar gördüğümü ifade etmek istiyorum.
Hükümetimizin, Eximbank destek bütçesinde öngördüğü artışın son derece önemli bir katkı olacağını düşünüyorum. Sayın Bakanımız başta olmak üzere, ihracat ordusu hiç durmadan çalışıyor. Bir yandan Sayın Bakanımız gittiği ülkelerde pazara giriş imkânlarını artırmaya çalışırken, diğer yandan da terörle mücadele gibi hususlarda bu ülkelerin kamuoyu ve yöneticilerinin doğru bilgilendirilmesini sağlıyor.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; özel sektör yatırımlarının teşviki konusunda Hükümetimizce verilen kritik ve son derece olumlu bir karara bu vesileyle değinmek istiyorum. 5 Ekimde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararıyla, orta ve yüksek teknoloji ürünlerin imalatında, nerede yapılırsa yapılsın, yatırımların dördüncü bölge teşviklerinden yararlanması hükmü getirilmiştir. Özel sektörün özellikle yüksek teknoloji ihtiva eden ve AR-GE ağırlıklı yatırımlarına getirilen yeni teşvik mekanizmasını da ayrıca önemli buluyorum. Ancak, serbest piyasa ekonomisinde özel sektörün öncü rolünü üstlenebilmesi kontrollü, adil bir teşvik mekanizmasını da oluşturmak ve bunu yaparken de ekonomiyi ülkemizin yarınlarına hazırlayacak altyapıya doğru yönlendirmek son derece kritik bir noktaydı. Bu amacın temini yönünde atılan bir adım olarak görüyorum ve bu hayırlı adımın özel sektör yatırımlarına bir ivme kazandıracağına da yürekten inanıyorum.
Ben kendi seçim bölgem olan Aydın'dan da iyi biliyorum. Aydın, bölgesel teşvik uygulamalarında ikinci bölge olarak tespit edilmiştir. Yatırımlarda teşvikler buna göre düzenlenmektedir. Öte yandan, bundan böyle, nitelikli diyebileceğimiz sanayi yatırımları artık daha elverişli koşullardaki teşvikler olan dördüncü bölge teşviklerinden yararlanacaktır. Biz, gerek ülke olarak gerekse Aydın ilimiz olarak artık, yatırımlarımızı daha verimli, daha yüksek katma değerli alanlara yönlendirmek durumundayız. Daha yüksek katma değer yaratan, yüksek teknolojiye doğru sanayimizin dönüşümünü bu şekilde sağlayacağız ve kaynaklarımızı da en iyi şekilde değerlendirme imkânını elde edeceğiz. Bu vesileyle ilgili kararın yürürlüğe girmesinden dolayı Ekonomi Bakanımız nezdinde Hükûmetimizi tebrik ediyorum.
Aydın ilimizin ekonomi gündeminde bir başka önemli konu olan Aydın'a bir serbest bölge kazandırılması konusunda Sayın Bakanımızın ve Bakanlığımız yöneticilerinin yapıcı ve olumlu yaklaşımları dolayısıyla teşekkür etmek isterim. Aydın'da kurulması planlanan serbest bölge konusunda Aydın'da koordineli bir çalışma yürütüyoruz. Yine, nitelikli sanayi yatırımlarının yapılacağı, özel sektörün, özellikle yabancı sermayenin doğrudan yatırım alanında özendirileceği güzide bir bölge olması yönünde çalışmalarımızı Bakanlığımızın ilgili birimleriyle koordine ediyoruz. Bu bakımdan, Sayın Bakanımızın döneminde inşallah açılışını hep birlikte yapacağımız güzel bir hizmeti çok yakında Aydın'ımıza kazandırmayı samimiyetle umut ediyorum Sayın Bakanım.
Değerli milletvekilleri, içinde bulunduğumuz dönemde biraz önce bahsettiğim zorluklardan dolayı potansiyelini kullanamayan ihracatımızın 2017 yılında küresel ekonomideki toparlanma, Hükûmetimizin turizme yönelik kararlı desteği ve dış politikada isabetli hamleleriyle ihracatta artışa yönelik daha elverişli bir görünüm kazanacağına inanıyorum.
İthalat konusuna gelince, ithalatın kendi başına bir trend olarak değerlendirilmemesi gerektiği ve sanayi yapısıyla, ekonomik büyümeyle doğrudan alakalı bir gösterge olduğu iktisadın temel anlatımlarındandır. Türkiye ekonomisine de baktığımızda, ekonomimiz büyüme gösterdikçe ithalatımızın da buna paralel olarak belli seviyelere ulaştığını ve buradan bir korelasyon olduğu sonucu çıkarabileceğimizi görüyoruz. Ancak son dönemde özellikle sanayide yapısal dönüşüme yönelik politikalarla, öncelikli dönüşüm programlarıyla sanayinin ithalata bağımlılık oranlarının azaltılmasına yönelik tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda, toplam ithalatımızın fiyatlardaki değişime göre beşte 1 dolayında değişen enerji ithalatımızı ayırırsak genelde sanayide kullanılan ara malları ve sermaye malı ithalatı olduğunu görmekteyiz. Tüketim malı ithalatı ise genelde yüzde 12 ile yüzde 14 arasında değişen bir paya sahiptir.
Hükûmet olarak ilk olarak sanayi politikası kullanılarak ülkemizin üretim yapısının dönüştürülmesine yönelik adımlar atılmasıyla ülkemizde üretilebilecek olan gerek makine sektörü ürünleri olsun gerekse kimya sektörü gibi, madencilik sektörü gibi stratejik öneme sahip ürünlerin ülkemizde üretimi mümkün olacaktır. Tüketim mallarının ithalatı konusunda ise yerli üreticilerimizin ithalattan kaynaklanan haksız rekabete karşı korunmasıyla daha fazla kalem ürünün ülkemizde yerli üretimi artacak ve bu şekilde istihdam da olumlu etkilenecektir. Bu bakımdan, son dönemde Bakanlığımızca etkin bir şekilde uygulanan ithalat tedbirlerinin sanayicimize bu dönemde önemli bir nefes aldırdığını düşünüyor ve bu adımları son derece olumlu buluyorum.
Son olarak, Hükûmetimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı tutumu ve liderliğinde vatandaşımızın tarihî fedakarlığıyla önlenen hain kalkışmadan kısa bir süre sonra ekonomi gündemini hiç aksatmadan yapısal reformların süratle yasalaşması ve mali tedbirlerin yanı sıra ihracatçımızı, sanayicimizi, esnafımızı, üreticimizi rahatlatacak önlemlerin ivedilikle alınmasında göstermiş olduğu kararlılıktan dolayı tebrik ediyorum.
Bakanlığımızın 2017 bütçesinin hayırlı olmasını diler, Komisyonun değerli üyelerine saygılarımı sunarım.