ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben aslında sorularımı sabahki değerlendirmem içinde sormuştum.

BAŞKAN - Sordunuz zaten.

ERHAN USTA (Samsun) - Dolayısıyla, şimdi soru sormuyoruz diye onlar atlanılmasın lütfen. Bu birincisi.

İkincisi: Bu Samsun'un teşvik sistemindeki yeri konusunda Sayın Bakanı geçen sefer kendisini burada ikna ettiğimi düşünüyorum, "Hakikaten Samsun'a haksızlık ediliyor." denilmişti. Üçüncü bölgede biliyorsunuz.

BAŞKAN - Siz de o günahın bir parçasısınız.

ERHAN USTA (Samsun) - Efendim?

BAŞKAN - Siz de o SEGE'ler oluşturulurken...

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, hayır...

BAŞKAN - Isparta'ya da sizin bir...

ERHAN USTA (Samsun) - O teknik bir çalışma.

Bak, o zaman biraz açalım.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sen kendi soru hakkını kullan, bizimkini niye kullanıyorsun?

ERHAN USTA (Samsun) - Teknik çalışma. Teknik çalışmanın sıkıntıları var. Maalesef, işte TÜİK yeteri kadar veri üretmediği için ve yeteri kadar önceliklendirmediği için... Yani bir kapasite var, yapılan işler var, kapasitenizi iyi önceliklendirmeniz lazım. Yani işte, düzgün millî geliri çıkaramıyorsak bu yanlış bir şeydir başka şeylerle uğraşıp. İşin o boyutuna girmeyeceğim. Yani SEGE çalışması teknik bir çalışma, o çalışmanın içeriğiyle ilgili itiraz edeceğimiz bir sürü yan olur fakat SEGE'yi sıralıyorsunuz, ondan sonra o kırılımlar, hangi şehirden itibaren, işte, 1'inci teşvik, 2'nci teşvik, 3'üncü teşvik bölgesi dediğiniz şey siyasi bir çalışma, siyasi tercihlere göre yapılmış. Orada -geçen sefer tablo üzerinden anlatmıştım, gerekirse tekrar anlatabiliriz- apaçık bir şekilde Samsun'a haksızlık ediliyor. Samsun'un 4'üncü bölgede olması gerekir. Samsun'un dördüncü bölgeye alınması konusunda bir gayretiniz olacak mı, sorum bu.

Bir de son olarak, şimdi, bu sonradan dikkatimi çekti ve çok üzüldüm Sayın Bakan. Bu Katılım Öncesi Ekonomik Program, şu hemen sunumda programın kapağı var. Şimdi, bu Avrupa Birliğine veriliyor malum. Geçmişte -biz bunu kaç yılında vermeye başladık, 2003'ten sonra verilmeye başladı, tam hatırlamıyorum- burada, bunun kapağında Türk Bayrağı ve Avrupa Birliği bayrağı vardı. Şimdi, uzun bir süre öyle verildi. Ben bu işleri yürüten genel müdürlükten de sorumlu müsteşar yardımcısı olunca arkadaşlara bir çalışma yaptırdım. Katılım Öncesi Ekonomik Program'ı veren ülkelerde kendi bayrağının yanına Avrupa Birliği bayrağı koyan bir tane ülke biz bulamadık. Onun üzerine, ben oradan Avrupa Birliği bayrağını kaldırmıştım çünkü bunu sağlam yapmak durumundaydım. Bakanlar "Ya, niye kaldırıyorsun?" diye, benim millî duygularımdan olmuştur düşüncesiyle, hani, orada eleştiri alırız diye kendimizi sağlama aldık. Şimdi tekrar buraya Avrupa Birliği bayrağı konulmuş. Sayın Bakanım, bunu niye koyuyorsunuz? Yani, bu Türk Bayrağı'nı niye bu kadar kolay başka bayraklarla birlikte paylaşıyoruz? Yani, bundan haberiniz var mı? Belki haberiniz yoktur. Bunu hangi bürokrat yapıyor sizin haberiniz yoksa? Lütfen, bu konuda bir izahat verir misiniz?

Teşekkür ederim.