KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcım ve değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kalkınma Bakanlığıyla ilgili güzel konuşmalar oldu. Özellikle Değerli Aydemir, Urfa Milletvekilimiz Cevheri, Ergün Bey, kalkınma, GAP gibi konularla, Urfa'yla, Erzurum'la ilgili çok duygusal konuşmalar yaptılar. Onunla ilgili bir şey söyleyecektim. Özellikle Sayın Aydemir "Estağfurullah, biz tedbir de önermiyoruz ama bazı tespitlerde bulunuyoruz." dedi çok haklı olarak.

Şimdi, onunla ilgili bir şey söyleyeceğim. Sayın Bakanım, DAP'ın 2016 başlangıç ödeneği 108 milyon lira. Şimdiye kadar, Kasım ayına kadar ne harcanmış biliyor musunuz? 28 milyon lira. Yani, bunları bu kadar önemseyen bu illerimiz, bu bölgelerimiz bu durumda maalesef. 108 milyon lira ödenek konmuş, 28 milyon lira şimdiye kadar harcama yapılmış. Bundan sonra bu ne kadar artabilir, bu kış günü ne kadar harcama yapılabilir bundan sonra?

GAP'la ilgili olarak 85 milyon lira ödenek konmuş, 85,603; harcaması 42 milyon lira. DOKAP'la ilgili olarak 2016'da 76 milyon 300 bin lira başlangıç ödeneği konmuş, 17 milyon lira harcanmış şimdiye kadar, Kasıma kadar. KOP'la ilgili olarak -Mustafa Bey de bu konuyu şey yaptı- 107 milyon ödenek konmuş; ne harcanmış biliyor musunuz, siz de baktınız mı Mustafa Bey? 20 milyon harcanmış, 107 milyon ödenek konmuş.

Şimdi, bunlar önemli projeler bizler için. Bunlarla ilgili olarak gerçekten özel bir gayret gösterilmesi lazım ve hemen hemen 2015 hariç, -siz de tabii bir Karamanlı olarak, Orta Anadolu'yu bilen birisi olarak herhâlde biraz daha ihtimam gösterdiniz- diğer yıllarda, biraz önce söylediğim örneklerdeki gibi başlangıç ödeneği, harcama dengesine bakıyorsunuz, hep aşağıda kalmış, son yedi sekiz yıldan beri bu böyle.

Sayın Bakanım, siz de çok iyi biliyorsunuz ki artık, bu 2008 krizi öncesi liberal politikaların terk edilmesi lazım yani yavaş yavaş kamunun devreye girmesi lazım; üretim için devreye girmesi lazım, kalkınma için devreye girmesi lazım, yatırım yapması lazım, yatırımcı olması lazım, bu anlayışın değişmesi lazım.

Şimdi orta vadeli program, OVP'de, yine bu sene, geçen yıllarda olduğu gibi birçok konuyu kes-yapıştır yapmışsınız. Olmaz mesela, bu anlayışın değişmesi lazım. Özellikle bu yıl değişmesi lazım, şimdiden -Sayın Çakırözer söyledi- OVP'nin değişmesi lazım, şimdiden bununla ilgili bir revizyona gitmeniz lazım belki. Bakın, bir kamu anlayışının gelmesi gerekiyor diyorum. Kamu yatırımlarına artık yavaş yavaş öncelik vermemiz lazım. Yavaş yavaş derken bir an önce onun yapılması lazım.

Sayın Bakanım, şurada OVP'nin 173'üncü maddesi nedir Allah aşkına? Bakın, bir şey okuyacağım, özellikle rica ediyorum: "KİT'ler sosyal amaçlı ve kamu yararına yönelik faaliyetler için mümkün olduğunca görevlendirilmeyecektir." Ne için görevlendirilecek KİT'ler? Yani, böyle bir OVP maddesi olur mu? Bu, kaç yıldan beri böyle geliyor. 2011'de yoktu, ondan sonraki yıllarda konmaya başladı. E, KİT'ler kamu yararına ve sosyal amaçlı görevlendirilmeyecekse nasıl görevlendirilecek? Artık bu anlayışımızın değişmesi lazım. Bu anlayış değişmediği sürece, üretim odaklı, bölgesel kalkınmayı teşvik eden, kalkınmayı teşvik eden yatırımlar, sektörel bazda da değerlendirilecek selektif yatırımlar yapmadığımız sürece bu işin altından kalkmamız mümkün değil Sayın Bakanım.

Bugün, bir ilahi tesadüf, doların, dövizin en zirve yaptığı, rekor kırdığı gün Kalkınma Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz. Şimdi, bildiğim kadarıyla, biraz önce Finansal İstikrar Komitesi toplandı, sizin de katılmanız gerek. Ekonomik Koordinasyon Kurulu da toplanacaktı Finansal İstikrar Komitesinden sonra; Sayın Şimşek'in Başkanlığında Finansal İstikrar Komitesi, sonra da EKK toplanacaktı. Toplandı mı, bilmiyorum. Siz olmadan toplanmasının da çok anlamı yok aslında.

KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - Ben gidemiyorum maalesef, görevliyim aslında.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama, en azından ertelenmesi lazım.

Yalnız, Sayın Bakanım, bu toplantıda, EKK toplantısından sonra anlamlı bir şeyler ortaya çıkması lazım. Yani, piyasalara bir şeyler fısıldanıyor, tamam ama ondan sonrasının da gelmesi lazım. Yani böyle devam ederse, bu şekilde olursa, bunların arkası gelmezse, bu iş iyi yönetilmezse faizlerin çok çok artacağı, beklentimizin üstünde artacağı mukadderdir, sıkıntı çıkarır. Yani bizim, önümüzdeki perşembe de PPK toplantısı var. PPK'nın da artık bu sadeleştirme işini falan bir gözden geçirmesi lazım, artık bir şeylerin farklılaşması lazım. Çok kritik bir dönemeçteyiz, daha dikkatli politikaların izlenmesi lazım. Çok önemli, şimdiden yaptığımız OVP'nin bir anlamı kalmamış, revize edilmesi gerekiyor, daha başlamadan sıkıntı içerisindeyiz. O klasik politikalarımızın artık değişmesi lazım, farklı bir anlayışın gelmesi lazım. Bu finansal ekonomiden, finans ekonomisinden biz çok çektik.

Hâlâ gelişmiş ülkeler, evet, "Kamu harcamalarını artıralım." diyorlar. Şimdi Trump geldi, Amerika'da dolar rezerv para, onlar kamu harcamalarını artıracaklar. Vergi istemiyor, kamu harcamalarının artmasını istiyor ama rezerv para dolar, her zaman için basabilirler, problem olmaz, kamu harcamalarını artırabilirler ama biz neden kamu harcamalarımızı bu kadar artırıyoruz? Biz de aynı politikaları, benzer politikaları izlemeye çalışıyoruz. Avrupa Birliğinde, AB'de euro rezerv para, onların da bir basma avantajları var, karşılıksız basabiliyorlar ama aynı politikaları bizim izlememiz sakıncalı. Bizim, üretime ağırlık veren...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Keynesyen politika izliyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Özelleştirilmiş Keynesyen ve kamuya değil özel sektöre yükleniyoruz biz de yani özellikle hane halkına ve özel sektöre yükleniyoruz. Keynesyen politikalar şey değiştirdi, kamusal keynesyen değil, artık özelleştirilmiş Keynesyen politikalar şeklini aldı. Buna daha fazla bizim, toplumun ve şirketlerimizin tahammül etmesi mümkün değil. Şu dövizdeki artıştan sonra enflasyonun ne kadar yükseleceğini, önümüzdeki günlerde ne kadar çok ürüne zam yapılacağını siz daha iyi biliyorsunuz. Şimdiden akaryakıta zam geldi, devamı da gelecektir, büyük sıkıntılar söz konusu olacaktır. Bunlarla ilgili olarak gerçekten radikal bir değişim, bir anlayış olması lazım. Onun için, değerli arkadaşlarımın söylediği, bu bölge kalkınma çabalarımızın da farklılaşması lazım. Ayırdığımız meblağlar çok düşük meblağlar, bunlar için ayrılan meblağlar düşük meblağlar; bunların artması lazım ki harcamalarımız bunun çok çok altında kalıyor yıllardan beri.

Sayın Bakanım, siz Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığımızı da yaptınız, güzel bir başkanlık süreci de geçirdik. Sizin, özellikle Plan ve Bütçe Komisyonunun çalışmaları konusunda, bütçe hakkı konusundaki hassasiyetinizi de biliyorum. Şimdi, özellikle bu E cetveli, E cetveli, biliyorsunuz 5018 sayılı Kanun'un dışında, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu dışında yapılan harcamaları gösteren bir cetvel. Mümkün olduğunca bu cetvele madde konmaması lazım, bu cetvelin büyümemesi lazım ama maalesef, yine 90 küsur madde var burada. Bunların çoğu da Bakanlığınızla ilgili. Şimdi, 20'nci madde var mesela, bu SODES konusuyla, Sosyal Destek Programı'yla ilgili, İSEDAK'la ilgili konu var, birçok konu var sizinle ilgili. Özellikle, ben E cetvelinin 20, 22, 26, 27, 28'inci maddeleri üzerinde durmak istiyorum. Diğerlerini sonraya bırakayım.

Sayın Başkanım size de sesleniyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayıştayın Kalkınma Bakanlığıyla ilgili 2015 Denetim Raporu'nda şöyle bir bölüm var, denetim görüşünü etkilemeyen bulgular arasında, iki numaralı bulgu şöyle diyor: "SODES ödeneklerinin, valilikler nezdinde açılan özel hesaplara aktarılmak suretiyle harcanması ve İSEDAK kapsamında yapılan uluslararası toplantı giderlerinin özel hesaptan, 5018 ve 4734 sayılı Kanunlardan tabi olmaksızın gerçekleştirilmesi sakıncalıdır." diyor ve birkaç yıldan beri bunun üzerinde duruyor. Sonuç olarak diyor ki: "İSEDAK kapsamındaki toplantı giderlerinin, özel hesaptan ve 5018 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'a tabi olarak gerçekleştirmesi, kamu mali yönetim sistemi açısından bir sorun hâlini almıştır artık." diyor ve bu yıllardan beri tekerrür ediyor. Ben geçen yıl da bunun üstünde durmuştum. "Özel hesap mevzusuyla ilgili hiçbir açıklamaya kurum tarafından gidilmemiş, bu konuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır." diyor kendilerine sorduğumuzda. "Gerek İSEDAK ve gerekse SODES kapsamında yapılan harcamaların özel hesaplar aracılığıyla yapılıyor olması ve bu şekilde kamu kaynaklarının kamu harcama hukuku ve bütçe sistemi dışına çıkarılmasını özellikle eleştiriyoruz, sakıncalıdır." diyor Sayıştay ve yıllardır söylüyor. "Eleştirdiğimiz bir diğer husussa, İSEDAK kapsamında yapılan toplantı giderlerinin Bütçe Kanunu'nun E cetveline bir muafiyet hükmü konulmak suretiyle 5018 ve 4734 sayılı Kanunlardan muaf tutulmasıdır." diyor. "Anayasa'nın 161'inci maddesinin son fıkrasında yer alan 'Bütçe kanununa bütçeyle ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.' hükmüne de bu aykırıdır ve Anayasa'ya da aykırıdır." diyor çok net olarak. Ve İSEDAK ve SODES harcamaları ki 2017 bütçesine de tekrar konmuş biraz önce söylediğim maddeler hâlinde, bunlar Anayasa'ya aykırıdır. Kaç yıldan beri Sayıştay bu konuyu eleştiriyorsa da maalesef, bununla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi bir irade ortaya koyamıyor. Sayın Başkan, isterseniz bu konuyu Sayıştayla da görüşelim, buradan çıkaralım, 2017 Bütçe Kanunu'ndan E cetvelindeki ilgili maddeleri çıkaralım. Bunlar yanlış, Anayasa'ya da aykırı, Sayıştay tarafından da bu belirlenmiş vaziyette. Bunda ısrar etmeyelim. Yani bunun çok önemli bir şeyi de yok, bir mahzuru da yok, mahzurunun olmaması lazım. Sonuçta bu harcamalar yine yapılacak ama bir başka yöntemle yapılacak yani 5018 dışına çıkarılmayacak ya da İhale Kanunu'nun dışına çıkarılmayacak ama yine yapılacak, yapılmasında da bir mahzur yok, yapılsın ama kanun çerçevesinde yapılsın, doğru bir şekilde yapılsın. Değil mi? Yani bunun böyle düzenlenmesi gerekir diye düşünüyorum. İsterseniz Sayıştay denetçisi arkadaşlarımıza söz verelim, bu konuyla ilgili görüşlerini alalım. Bu yanlış bir iş, bunda çok fazla ısrar etmeyelim Sayın Başkanım. Sayın Bakanım, sizin de bilginize sunuyorum.

BAŞKAN - Maliye Bakanlığı bütçesinde görüşürüz bunları.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Maliye Bakanlığı bütçesinde görüşmedik bu kadar spesifik olarak. Maliye Bakanlığı da maalesef konunun ne kadar önemli olduğunu galiba anlamıyor. Özür dilerim, maalesef öyle yani. Bunun, onlar tarafından öncelikle sahiplenmesi lazım. Çünkü, sonuç olarak Maliye Bakanlığı bu bütçeyi getiren, bu bütçenin sahibi olan bakanlık ama bunları sahiplenmiyor. Özellikle, onların 5018'i sahiplenmesi lazım, maalesef sahiplenmiyor.

Sayın Bakanım, Sayıştaydan bahsetmişken Bakanlığınıza şartlı görüş vermiş Sayıştay. SODES konusu dışında, faaliyet tablosu da yanlış düzenlenmiş, vergi gelirleri...

KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - SODES'te bir şeyi tam anlayamadım, SODES'in bir kere Kamu İhale Kanunu'yla ilgisi yok.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Orada da valilikler aracılığıyla ödemeler yapılıyor yani valilikler...

KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - Teklif çağrısına çıkıyorlar kalkınma ajansları gibi. Tabii, bunun yasal zemini bizim mevcut kanunumuzda olmadığı için E cetveli üzerinden kısa süreli Sosyal Destek Programı uygulaması yapılıyor. Ama, bunu kendi içimizde değerlendirelim, eğer devam edeceksek kendi yasamıza bunu koymamız gerekiyor. Tabii, buradaki arkadaşlarımızın yaklaşımı şu: Tabii, Sosyal Destek Programı (SODES) sürekli bir faaliyet olmadığı için, kanuna konulmasının da çok uygun olmayacağını ifade etmeleri nedeniyle E cetveli üzerinden bu Sosyal Destek Programı yürütülüyor. Nasıl yürütülüyor? İşte E cetvelinde verilen izin doğrultusunda Bakanlık bu kaynağı valiliklere aktarıyor, valilik teklif çağrısına çıkıyor tüm kesimlere açık olarak ve gelen teklifleri değerlendiriyor, değerlendirdikten sonra bu tahsisatları yapıyor, yine valilikler aracılığıyla yapılıyor.

İSEDAK'la ilgili husus da şu: Tabii, bu uluslararası bir toplantı, bu İslam ülkeleri için yapılan bir toplantı. Tabii, toplantının tarihi önceden belli oluyor. Burada Kamu İhale Kanunu'na tabi olması hâlinde birtakım sıkıntılar yaşayabiliriz düşüncesiyle böyle bir hususu koyuyor arkadaşlarımız ama yani bunu değerlendirebiliriz, herhangi bir aksama olmaması düşüncesiyle, uluslararası bir toplantı olması düşüncesiyle bugüne kadar böyle bir yaklaşımı benimsemişler. Ya bunun Kamu İhale Kanunu'nda bir şekilde dercedilmesi gerekiyor veyahut da normal yöntemi Kamu İhale Kanunu'na tabi olarak bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunun da bazı riskleri olduğunu ifade ediyorlar ama bunu değerlendirelim. Ama SODES'le ilgili olarak geçici olup olmadığına karar verip -eğer buna devam etme düşüncemiz olursa- kanunumuza derceder ve bu şekilde desteği, ajanslara nasıl yapıyorsak bu desteği yapabiliriz diye düşünüyorum açıkçası.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Kuşoğlu, buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan, bu İSEDAK harcamalarının İhale Kanunu'na tabi olmasının bir mahzuru yok. Biliyorsunuz İhale Kanunu mal için, hizmet için ve danışmanlık hizmetleri için açık. Hepsini İhale Kanunu'na tabi olarak yapabiliriz. Hepsine cevaz veriyor. Valililere bu harcamalar konusunda, SODES harcamaları konusunda yetki vermek de bütçe kanununa, gerçekten 5018'e aykırı. Yani bunun yetkisini siz alıyorsunuz, size verilen bir yetki. Bu yetkiyi alıyorsunuz, valiliklere veriyorsunuz. O da doğru değil. Yani o yetki sizde kalsa, valiliklerin tavsiyesiyle siz bu harcamaları yapsanız o ayrı bir konu. Valiliklerin emrine veriyorsunuz parayı.

KALKINMA BAKANI LÜTFİ ELVAN (Mersin) - Ya da yöntemi değiştirilebilir.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet.

Ki, 5018 içerisinde de harcanabilir bu. Orada da bir mahzur görmüyorum ama madem öyle diyorsunuz.

Ben, yine sizin faaliyet tablonuzdan iki konuyu sormak istiyorum. Bu sermaye transferleri, yurt içi ve yurt dışı sermaye transferleri 888 milyon. Bunların ayrıntısını verebilirse arkadaşlar, memnun olurum. Yoktu.

Hızla geçiyorum. İstatistik Kurumu için de şartlı görüş verilmiş. 2+3 bulguları var. İç denetim raporunun olmaması, iç denetimin yapılmaması, biraz önce Sibel Hocam'ın söylediği mahzurları da beraberinde getiriyor. Yani kurumda denetimin de olması lazım Sayın Bakanım.

Bir de burada faaliyet tablosunda görebilirsiniz. Geçici personelin ücretleri neredeyse sözleşmeli personel kadar. Bununla ilgili de bilgi verebilirseniz memnun olurum. Yani şöyle: Geçici personel 55 milyon bir gidere sahip, sözleşmeli personel 64 milyon. Yani geçici personelin bu kadar yüksek bir gideri varsa geçici olmaktan çıkarılsın artık.

Ankara Kalkınma Ajansıyla ilgili olarak da şartlı görüş verilmiş. Belediyelerden elde edilen gelirler arasında tutar farklılıkları var ilçe belediyelerinden özellikle. Mesela Çankaya Belediyesi yok. Bazı yerlerde düşük, bazı yerlerde yüksek meblağ alınmış. Nedir sebebi? Onu sormak isterim.

Bu GAP Bölge Kalkınma İdaresiyle ilgili olarak da raporda var, arkadaşlarım değindiler, hakikaten bu bölge idarelerinin böyle yönetilmemesi lazım. Sayıştay raporunda, performans raporlarında da bu özellikle çok nazik, çok diplomatik lisanla anlatılmış. Böyle devam etmemiz mümkün değil idarelerle ilgili olarak maalesef.

Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresiyle ilgili olarak da önemli bulgular var. Özellikle ikisini çok önemli görüyorum. Detayına girmeyeyim ama sonuç olarak radikal bir değişiklik gerekiyor Sayın Bakanım. O dönemeçteyiz.

Size kolaylıklar diliyorum. Böyle bir dönemde görev yapıyorsunuz. Allah kolaylık versin. Bütçelerinizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.