Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Kalkınma Bakanlığı b) Türkiye İstatistik Kurumu c) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 18 .11.2016 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Bakanlık ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, değerli basın mensupları; öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Makro değerlendirmeler genelde arkadaşlar tarafından yapıldı, ben girmeyeceğim. Ben, özellikle bölgesel kalkınma, bölgesel gelişmeyle ilgili, özellikle de bölgemle ilgili bazı konuları gündeme getireceğim.
Sayın Bakanım, Kalkınma Bakanlığının önemli görevlerinden biri de bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması için politikalar geliştirmek; strateji, eylem planları hazırlamak, bunları takip etmek, koordine etmek diye sayabiliriz.
Sunumunuzda da şöyle bir ifadeniz var: "Bölgesel gelişme politikalarındaki vizyonumuz daha dengeli ve topyekûn kalkınmadır." Gerçekten, bugün baktığımız zaman öyle mi? On dört yılın sonunda şunu söyleyebilirim: Yani, daha dengeli ve topyekûn kalkınmanın dozajını biraz fazla kaçırmışsınız herhâlde ki yüksek gelire, refaha kavuşan insanlarımız yerini yurdunu terk ediyor, şehirlere göçüyor. Yani şu anki tablo bu.
Kentleşmeyle ilgili de çok güzel bir formül buldunuz. İçlerinde Konya'nın da yer aldığı büyükşehirlerde kentleşmeyi yüzde 100'e çıkardınız. Konyalılar bir sabah kalktı baktı ki hepsi kentli olmuş. Ne köy kalmış ne mezra ne oba ne yayla, hepsi şehirli olmuş.
Sayın Bakanım, gerçeklere baktığımız zaman köylerimizin, beldelerimizin, ilçelerimizin durumunun içler acısı olduğunu, insanımızın göç etmek zorunda kaldığını... Ki bu bütün iller için de geçerlidir. Zaten bu göçün etkisiyle de şehirlerin konut ve altyapı ihtiyacı yüksek oranda arttı. Neticede de, zaten ekonomide kıt olan kaynaklar üretken olmayan alanlara, betona yatırıldı; inşaat sektörüne, arazi rantına dayalı bir ekonomik yapı oluştu.
Şimdi, ben istatistikleri de aldım yanıma. Sayın Bakan, Konya'nın adrese dayalı nüfus sayımının yapıldığı 2007 yılından bu tarafa nüfusundaki gelişmeleri kısaca burada arz edeceğim. Türkiye'nin toplam nüfusu 2007'den 2015'e kadar, sekiz yılda yüzde 11,5 artmış. Konya'nınkine bakıyorum yüzde 8 artmış. Zaten Konya daha önce en büyük 4'üncü ilimiz iken 7'nciliğe kadar geriledi. İlçelerimiz bazında baktığımız zaman durum çok vahim. Bizim Konya merkez dışında 28 ilçemiz var. Nüfuslarına bakıyorum, yüzde 25, yüzde 30, yüzde 24; sekiz yılda azalma var. Sırasıyla hemen birkaç ilçeyi söyleyeyim: Ahırlı, Bozkır, Derebucak, Derbent, Doğanhisar, Hadim, Taşkent, Yunak; yüzde 20'nin üzerinde düşüş var buralarda. "Son yıllarda bunda iyileşme var mı?" diye bakınca, sadece 2005 yılına bakıyorum, yine aynı yani yüzde 3, yüzde 4, hatta Derebucak'ta yüzde 6,39 nüfusta düşme var. Aynı bölgenin insanı olmamız hasebiyle hem de KOP bölgesinde yer alan Karaman'ınkini de aldım Sayın Bakan. Yani Karaman'da da tablo maalesef aynı. Bakıyorum, Ayrancı'da yüzde 19 düşüş var, Başyayla'da yüzde 32, Sarıveliler'de yüzde 18, Ermenek'te yüzde 5 düşüş var nüfusta. İnsanımız göçüyor Sayın Bakanım. Yani bölge iki evladını Bakan ve Başbakan yaptı ama, maalesef, sonuç değişmedi. Yani Torosların evladı diye propagandalar da yapıldı ama bu kötüye gidiş, Toroslardaki kötüye gidiş maalesef düzeltilemedi. Demek ki bölgesel kalkınma anlayışımızda bir sakatlık var yani bölgesel gelişme politikalarımızda yanlışlık var ki bölgesel gelişmenin en önemli araçlarından biri teşvik politikaları. Teşvik politikalarının yanlış olduğu bugün görünüyor ki Şahap Bey de, Mikail Bey de bu konularda değerlendirmeler yaptı, arkadaşlarıma da aynen katılıyorum. Ki 2012 yılında iyi hatırlıyorum, yeni teşvik sistemi çıktığı zaman "Sağlanacak faydalardan biri de bu bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi." denmişti ama sonuç itibarıyla baktığımız zaman bunu göremiyoruz. Ben de ayrı örneği vereceğim. Yani, şimdi, benim büyük ilçelerim var; Ereğli, Akşehir, Beyşehir gibi. E, şimdi, komşu ilde 3'üncü, 4'üncü, 5'inci teşvik bölgesinde yer alan iller varken yani bir yatırımcı gelip buraya yatırım yapar mı Sayın Bakanım? Yani bu ilçelerimiz kan kaybediyor. Harita koymuşsunuz "bölgesel gelir farklılıkları", burada da Konya'nın olduğu bölgeye "orta yüksek" demişsiniz ama neticede ulusal ortalamanın altında ve de ilçe bazlı olmadığı için yanıltıyor. Yani Konya merkezde, evet, orada bir sıkıntı yok gelir anlamında ama ilçelerine baktığımız zaman çok feci bir durum var. Ben şunu iddia ediyorum Sayın Bakanım: Türkiye'nin en geri kalmış bölgesi Toroslar. Bunu, her alanda, isteyenle, resmî verilerle ortaya koyarım, tartışırım. En geri kalmış bölgesi ama hiçbir zaman da devletine karşı laf etmez, devletine bağlıdır bizim insanımız yani asla hainlik yapmaz, vatanı için gerekirse canını verir. Ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün meşhur sözü var: "Gidip Toros Dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tutuyorsa şunu çok iyi bilin ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez." Ama uyguladığınız politikalarla Toroslarda korkarım ki çadır da kalmayacak, duman da kalmayacak Sayın Bakanım. Yani bu konuda mutlaka, uyguladığımız politikalarda değişiklik yapmamız, teşvik politikasında değişiklik yapmamız lazım.
Biliyorsunuz 2008 ve 2009 yıllarında çıkarılan kanunlarla işsizlik sigortası fonundan ve özelleştirme gelirlerinden ayrılan kaynakların münhasıran ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeye yönelik yatırımlara tahsisi öngörüldü ve hemen 2008-2012 için GAP Eylem Planı kabul edildi. Siz de hatırlarsınız Komisyon Başkanı olarak, burada her yıl kavgasını verdik, gerek bölge illeri gerekse de Konya ve özellikle ilçeler için KOP Eylem Planı hayati önemdi. Bunu Genel Kurulda olsun, burada olsun sürekli ifade etmeme, gündeme getirmeme rağmen, yıllarca geciktirildi. Hep "Hazırlanıyor, çıkarılacak." dendi, nihayetinde sekiz yıl geçtikten sonra geçen yıl KOP Eylem Planı açıklandı. Aynı açıklamayla birlikte 2'nci GAP Eylem Planı, DAP Eylem Planı, DOKAP Eylem Planı çıkarıldı. Şimdi, tahsis edilen kaynaklara bakıyorum: 1'inci GAP Eylem Planı'nda 26,7 milyar, 2'nci GAP Eylem Planı'nda 26,7 milyar, DAP Eylem Planı'nda 21 milyar, DOKAP Eylem Planı'nda 10 milyar, KOP Eylem Planı'nda 9,9 milyar. Biliyorsunuz, KOP'un bu yıl kapsamı da genişledi, 4 vilayet daha KOP bölgesine alındı. Gerçekten yani niye en düşük pay KOP için öngörüldü Sayın Bakanım? Yani 28 ilçe -sadece Konya için söylüyorum ki diğer KOP bölgesi illerde de durum pek farklı değil- çok geri kalmış durumda, kan kaybediyor yani bir şeyler yapmak lazım. Sadece barajlar, tarımsal sulama değil sorun, geri kalmışlık var yani...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kalaycı, buyurun, ek süre veriyorum.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - ...insanımız gerçekten göç etmek zorunda kalıyor.
Bir de yani çok ilginç bir durumla karşılaştık. Biliyorsunuz 30 Nisan 2015 tarihinde açıklandı eylem planı ama 2014-2018... Yani geriye dönük plan yapan herhâlde dünyada tek ülke bizizdir, tek Hükûmet de sizsinizdir. Yani bir yıl dört ay geçmiş "2014-2018" diye plan çıkardınız.
Ben, bizim programımızdan da biraz bahsedecektim ama çok fazla zaman almayayım.
Sayın Bakanım, Hükûmetin son açıkladığı bu Cazibe Merkezleri Programı, Yatırım ve Destek Hamlesi'ni biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak olumlu görüyoruz, buna olumlu yaklaşıyoruz. Zaten biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kalkındırma Programı ve Kırsal Kalkınma Merkezleri Modeli" adı altında bu konudaki yapılması gereken politikalar ve uygulamalarla ilgili önerilerimizi burada ifade ettik. Özü de, geçmişte sizler de bilirsiniz, "merkez köyler" denilen "köy kent" denilenler bir esasa dayanıyor. Yani onu güncelleyerek hazırladık. Tarım kentleri aslında bunların ilk başlangıcı. Rahmetli Başbuğ'umuzun dile getirdiği ki Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinin programını aldığı, bu tarım kentlerinin bugüne uyarlanmış şeklini hazırladık. Bizim programımızda teşvik daha dar bölge yani sizdeki gibi, hani beş altı ili bir cazibe merkezi gibi gösterme değil de daha küçük birimlere yönelik, aynen merkez köylerde olduğu gibi projelendirme şeklinde olmuştur. Biz onun daha da isabetli olduğunu düşünüyoruz. Bizim programdan da yararlanılacağına inanıyoruz.
Ben, Bakanlığımızın, bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın bütçelerinin hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum, saygılar sunuyorum.