KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, kıymetli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben, ülkemizin en büyük eserlerinden biri olan GAP üzerinde konuşma yapmak istiyorum bir Şanlıurfalı olarak. Güneydoğu Anadolu Projesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sahip olduğu kaynakları değerlendirerek bu yörede yaşayan insanlarımızın gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükseltmeyi, bölgeler arası farkları gidermeyi ve uluslararası düzeyde ekonomik gelişme ve sosyal istikrar hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlayan ve ülkemizi uluslararası alanda markalaştıran bir bölgesel kalkınma projesidir.

Çok sektörlü, sürdürülebilir insani gelişmeye dayalı, bölgenin serbest gücünü artırmayı, ekonomik ve sosyal bütünleşmeyi güçlendirmeyi hedefleyen, entegre bir bölgesel kalkınma projesi olarak uygulanmakta olan GAP, hazırlandığı dönem dikkate alındığında, bütün ağırlıklı olarak vurgulanan yenilikçi yaklaşımı da içeren vizyoner bir bakış açısıyla planlanmıştır. Proje, Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak olmak üzere 9 ilin yer aldığı, alan ve nüfus açısından ülkemizin yaklaşık yüzde 10'luk bölümünü oluşturan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde uygulanmaktadır.

GAP Master Planı 1989'da yapılmış, bölgede 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ile sulama şebekelerinin yapımı tamamlanmıştır. GAP'ın tamamlanmasıyla 1,8 milyon hektar alanın sulamaya açılması, yılda 27 milyar kilovatsaat hidroelektrik enerjisi üretimiyle ülke enerji ihtiyacının büyük bir bölümünün karşılanması öngörülmüştür. Tarım, sanayi, enerji, ulaştırma, eğitim, sağlık, kırsal ve kentsel altyapı yatırımlarıyla bölgenin ekonomik ve sosyal göstergelerinin ülke ortalamasına getirilmesi, bölge halkının yaşam kalitesi ve refah düzeyinin yükseltilmesi hedeflenmiştir.

GAP Master Planı'nın yapımından sonra dünyada ekonomik kalkınma ve bölgesel gelişme alanında yeni yaklaşımlar benimsenmiş, çevre konularına duyarlılık artmış, "insani gelişme", "katılımcılık", "eşitlik ve adalet ilkeleri", "kalkınmanın sürdürülebilirliği", "cinsiyet dengeli kalkınma" gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. GAP İdaresi bu çağdaş kalkınma kavramlarını ve yeni kalkınma yaklaşımını yansıtan bir anlayışla, 2002 yılında GAP Bölge Kalkınma Planı'nı hazırlamıştır. Dolayısıyla, Güneydoğu Anadolu Projesi uygulamalarının kapsamı ve maliyeti de artmıştır.

2008 yılında GAP kapsamındaki bütün gelişmeler gözden geçirilmiş, Master Plan ve Bölge Kalkınma Planı hedefleri dikkate alınarak GAP'ın beş yıllık süre içerisinde -2008-2012 dönemini kapsayan- başta sulama yatırımları olmak üzere temel altyapı yatırımlarının tamamlanması amacıyla GAP Eylem Planı hazırlanmıştır. Eylem Planı kapsamında, altyapı yatırımlarıyla birlikte bölgenin teknolojik ilerleyişinde ve sosyoekonomik yapısında önemli gelişmeler sağlayacak proje ve programlara öncelik verilmiş, Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı, SODES gibi yeni uygulamalar yer almıştır.

2014-2018 döneminde sürdürülecek olan GAP Eylem Planı'nın ikinci aşaması ise ilk beş yılda güçlendirilen temellerin üzerine inşa edilmeye çalışılmaktadır. Kentleşme, kültür turizmi, organik tarım, yenilenebilir enerji, lojistik, inovasyon ve rekreasyon, sosyal, kurumsal gelişme ve özellikle beşerî kaynaklarımızı yeni dönemin önemli unsurları olarak görmekteyiz.

Eylem planlarıyla birlikte GAP bölgesinde gerçekleştirilen yatırımlarla bölge göstergeleri iyileştirilmiştir. Önemli göstergelere değinecek olursak, son yıllarda GAP bölgesinde yapılan ihracat düzeyinde dikkate değer bir artma olmuş, 2007 yılında 3,3 milyar dolar olan ihracat tutarı 2015 yılında 8,8 milyar dolara ulaşmış, bölgeden yapılan ihracatın ülke içindeki payı 3,1'den 6,1'e çıkmıştır. Ancak, maalesef, ilim olan Şanlıurfa bu alanda gerekli performansı yeteri kadar gösterememiştir. Şanlıurfa'nın bölge ihracatındaki payı yüzde 3'ler civarındadır. İş gücüne katılım oranı yine bu süreçte ciddi manada artmıştır. 2008'de 35,8 olan oran 2012'de 35,2 olmuş, 2015 yılında ise 42,2'ye çıkmıştır. Şanlıurfa ise 2015 yılında bölge ortalamasının üzerine çıkmış, 43,7'ye yaklaşmıştır.

GAP bölgesindeki işsizlik oranına baktığımızda ise 2008'de 15,8 olan oran 12,4'e düşmüş ama 2015 yılında bölgede yaşanan süreçten ötürü 15,5'e çıkmıştır. Şanlıurfa bu süreçte ciddi manada, 2012 yılında 6,9 gibi bir orana düşmüş ve iyileşmiş olmakla beraber, 2015 yılında 17,5'e çıkmıştır. Bu da bölgemizde yaşayan 500 binin üzerindeki Suriyeli kardeşimizin istihdama katılmasından kaynaklamıştır. GAP bölgesindeki istihdam oranına baktığımızda ise 2008'de 30,1 olan oran 2015 yılında 35,8'e çıkmıştır. Görüldüğü gibi GAP hem iş gücüne katılma oranında hem de istihdam oranında bölgede ciddi manada bir gelişmişlik meydana getirmiştir.

GAP bölgesine verilen teşviklere baktığımızda, 2002 yılında verilen teşvik belgesi 155 iken, 2012'nin birinci yarısında 185, ikinci yarısında 307 olmuştur. 2013 yılında 700, 2014 yılında 531, 2015 yılında 596 adet teşvik belgesi verilmiştir. Eğer bölgede huzur ve istikrar olmuş olsaydı inanıyorum ki bu rakam binleri geçmiş olacaktı.

GAP bölgesindeki ve Şanlıurfa'daki bitkisel üretim değerine baktığımızda ise 2002 yılında 3 trilyon 314 milyon 652 bin TL olan rakam bugün 2015 yılında 13 trilyon 664 milyon 343 bin TL'ye yükselmiştir. Şanlıurfa ise bu noktada tek başına 33,8 gibi bir orana sahiptir. Şanlıurfa'nın bu dönemde oransal olarak belki çok da yüksek olması gerekirdi ama diğer bölgelerimizin de sulu tarıma geçmesiyle diğer bölgelerde de bir hasıla artışı meydana gelmiş, bundan dolayı Şanlıurfa bu oranda kalmıştır.

GAP kapsamında bugüne kadar 13 hidroelektrik santrali, Karakaya, Atatürk, Kralkızı, Dicle, Batman, Birecik, Karkamış, Şanlıurfa, Çağçağ, Erkenek, Sırımtaş, Garzan ve Bulam tamamlanmıştır. GAP kapsamında bitirilen 13 HES'in işletmeye alınışından 2015 yılı sonuna kadar 416,2 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretilmiş olup üretilen bu enerjinin parasal değeri 25 milyar doları aşmıştır.

Ülke genelinde üretilen hidroelektrik enerjinin yaklaşık yarısı GAP'tan sağlanmaktadır. GAP enerji yatırımlarında yüzde 74 düzeyinde olan fiziki gerçekleşme Ilısu Barajı'nın bitirilmesiyle yüzde 90'a ulaşacaktır.

Eylem planları çerçevesinde belli başlı gelişmelere bakacak olursak toplam 1.032,6 kilometre ana kanal inşa edilmiştir. Bunun 8,2 kilometresi eylem planı döneminde 2008'den sonra yapılmıştır. Ana kanal inşaatlarıyla birlikte ikinci sulama şebekelerinin proje ve inşaat çalışmalarına hız verilmiştir. 2002 yılında sulamaya açılan alan 198.854 hektarken bugün bu rakam, Sayın Bakanımın da ifade ettiği gibi, 488.160 hektara ulaşmıştır. Şanlıurfa ilinde ise tek başına 345.675 hektar alan sulamaya açılmıştır. 2014-2018 yılı sonuna kadar 170.051 hektar alanın sulamaya açılması planlanmaktadır. Master Plan hedefi ise 1,8 milyon hektara göre sulama projelerinin yüzde 26,4'ü işletmeye açılmıştır.

Sayın Bakanım, bu arada Şanlıurfa'nın kuzey kesiminde yer alan ve üç ilçeyi kapsayan asıl ismi Siverek Hilvan Projesi olan ama Siverek, Hilvan ve Viranşehir'i kapsayan pompa sulama projesinden bahsetmek istiyorum. Master Plan'a göre projenin büyüklüğü 154 bin hektar olup ancak bunun 20 bin hektarı GAP Eylem Planı içerisinde yer almakta ve projelendirme aşamasındadır. Geri kalan 134 bin hektarın da etüt edilerek GAP Eylem Planı'na dâhil edilmesini ve projelendirilip programa alınmasını özellikle talep etmekteyiz. Bununla beraber yine ...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Cevheri, lütfen toparlar mısınız.

Buyurun.

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Sayın Başkanım, biraz zaman rica ediyorum.

Bozova Tatarhöyük Projesi'nin devamı olan, Akziyaret bölgesini kapsayan ve bu bölgede geniş manada fıstık bahçelerinin yer aldığı bölgenin de sulanması ciddi manada önemlidir. Bu 2016 yılı içerisinde ciddi manada bölgede bir kuraklık yaşandı. Dönüm başında özellikle fıstık bahçelerinde 100-120 kilo verim alınırken bu yıl 20 kilolar civarında kaldı, 30 kiloları aşmadı, badem ağaçları kurumaya başladı. O bölge çiftçisi de ciddi manada bilinçli olup bahçecilik üzerine yoğunlaşmıştır. Eğer bu P3 -DSİ'de bu P3 diye vasıflandırılıyor- bu bölgede sulandırılırsa özellikle hem fıstık alanında hem de badem alanında ciddi manada bir katkı sağlanacaktır.

Tabii, bu arada GAP kapsamındaki tamamlanan projeler, atıl duran veya yeterince değerlendirilmeyen kaynakların değerlendirilmesiyle çok ciddi bir hasıla artışı meydana getirmiş, insanımızın refah seviyesi yükselmiş ve geliri artmıştır. Projelerin bitimiyle ciddi manada bir istihdam ortamı sağlanacak, işsizlik problemi ortadan kalkacak, mevsimlik tarım işçiliği Şanlıurfa ve bölge açısından sorun olmaktan çıkacak, terör için önemli bir bataklık olan ortam kuruyacaktır.

Evet, GAP'ın kilit yapılarından biri olan 235 bin hektar alanı sulayacak Silvan Projesi'nin inşaatına ve sulama projelerine başlanması bölge açısından güzel bir gelişmedir. Koçali, Çetintepe, Doğanpınar, Ardıl, Musabeyli, Ambar, Kuruçay, Başlar, Pamukçay, Ergani ve Diyarbakır Kale Barajlarının inşaatlarına Eylem Planı döneminde başlanması güzel bir gelişmedir. Sulama projeleri, eş zamanlı üretilen arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme projeleriyle 2 milyon 430 bin hektar alanda çalışmalar tamamlanmış, bu çalışma dünyanın bir seferde yapılan en büyük toplulaştırmasıdır. Ana kanal, yedek kanal ve diğer yedek kanalların geçtiği arazilerde devlet tarafından kamulaştırma maliyeti ödenmediğinden dolayı 2,5 milyar tasarruf edilmesi kamu menfaati açısından önemli olmuştur.

Bölgenin diğer bölgelerle, illerle, limanlarla ve komşu ülkelerle erişimini sağlayan ulaştırma altyapısında önemli gelişmeler kaydedilmiş, 2015 yılı itibarıyla kara yolu ağı 6.350 kilometreye, otoyol ağı 294 kilometreye, bölünmüş yol ağı ise 2.183 kilometreye ulaşmıştır. 8 havaalanıyla tüm illerin hava ulaşımı sağlanmıştır. Bu güzel gelişmelerle birlikte Hilvan-Siverek arası duble yolun bitirilmesini de özellikle Bakanlığınızdan arz ediyoruz.

Sanayi altyapısı geliştirilmiş, girişimciye uygun yatırım ortamları hazırlanmış, bölgedeki organize sanayi bölgesi sayısı 17'ye, sanayi sitesi 36'ya yükselmiştir. Çevrede yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen organize sanayi bölgelerinin hemen hemen tamamı dolmuş, yeni ve tevsi organize sanayi bölgeleri çalışmalarına başlanmıştır. Bu arada Şanlıurfa Birinci Organize Sanayi Bölgesi yüzde 92, İkinci Organize Sanayi Bölgesi ise yüzde 82 doluluk oranına ulaşmıştır.

Bu arada da ben özellikle devletime çok teşekkür ediyorum. Türkiye'nin en büyük besi organize sanayisi Şanlıurfa'da kurulmakta, 8.600 dekar arazi üzerinde 534 işletme, her işletmenin büyüklüğü 5 dekar alan. En az 106.800 hayvan orada beslenecek ve Şanlıurfa hayvancılıkta da inanıyorum ki Türkiye'nin en önemli merkezlerinden biri hâline gelecektir.

Sayın Bakanım, Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi'nin birtakım sorunları bulunmaktadır. Bunlar, bölgemizden geçecek olan Mürşitpınar Organize Sanayi Bölgesi 37 kilometre demir yolu hattının projeleri hazırlanmıştır. Bu projenin bir an önce ihaleye çıkarılması gerekmektedir. Eğer şahsınız Devlet Demiryollarıyla görüşülüp bu hususta yardımcı olurlarsa özellikle bölge açısından önem kazanır.

Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgemiz kent merkezine 16 kilometre mesafede olup günlük çok yoğun bir trafik yaşanmaktadır. Dolayısıyla binlerce insanın her gün oraya taşınması ciddi manada bir trafik yoğunluğu meydana getirmektedir, bundan dolayı kazalar meydana gelmektedir. Bu olumsuz nedenlerden dolayı sanayi bölgemize yakın bir mesafede uydu kent yapımı meydana gelirse hem trafik ulaşımı rahatlayacaktır hem de oradaki çalışan insanlarımız başlarını sokacak bir yuvaya kavuşacaklardır. Şu an itibarıyla, Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi'nde trafo merkezinde bulunan 100 megavatlık trafoda herhangi bir arıza ve patlama meydana gelirse, dolayısıyla, bölge sanayisi, iş sanayisi ciddi manada sıkıntıya ulaşacaktır. Özellikle burada da, enerji noktasında da desteklerinizi arz ediyoruz.

GAP Eylem Planı'yla birlikte, ilk olarak GAP illerinde Sosyal Destek Programı (SODES) uygulamaya başlanmıştır. SODES kapsamında 3.412 proje desteklenmiş, 414,4 milyon TL kaynak aktarılmış, 1,6 milyon kişiye ulaşılmıştır.

Yine eylem planıyla birlikte, ilk olarak uygulamaya konulan Cazibe Merkezleri Destekleme Programı Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep'te devam etmektedir.

Sayın Bakanım, bundan sonraki konuşmamı özellikle bölge üzerinde yaşadığım süreçleri anlatarak ifade edeceğim. Yıl 1971, 1972, 1973. Bölgede öyle muazzam bir kuraklık vardı ki ciddi manada bizlerin değil gübre bulmak, tohum ekecek imkânımız yoktu. İnsanlar "nana muhtaç." dedikleri noktaya gelmişlerdi. Bu süreçleri bizzat ben, şahsım yaşadım. Öyle bir kuraklıktı ki hiçbir zaman hayatımızda unutmadık. Ama tarih 3 Nisan 1977'ye geldiğinde, dolayısıyla, "Yedi Küpeli Gelin ile Fırat buluşturulacak." denildi. O kadar muazzam bir hayaldi ki, biz o gün sevinçten hepimiz, bütün Urfa sokaklardaydık ve Karaköprü tepesinde, 3 Nisan 1977'de. Dolayısıyla, âdeta Ferhat ile Şirin'in kavuşması gibi, dağlar değil, çağlar delindi ve o gün, gözyaşlarıyla, Urfa'ya su akması için temel atıldı. O bir hayaldi. O gün temel atan insanların ben ağladığını gördüm, hepimiz o gün ağlamıştık. 1995 yılına geldiğinde, Urfa'ya, o baypas tünele temel atıldığında, yine bizler ağlayarak Harran Ovası'na suyun akıtılışını gördük. Daha önceden, özellikle bizler yürüdüğümüzde, o kuraklıktan çatlayan topraklara ayaklarımızın batmaması için ciddi manada önümüze bakar yürürdük. Bizzat ben yaşadım, ayaklarımı o batan çukurlardan çıkarmak için epey de uğraştığımı ben çok iyi hatırlıyorum. Biçerdöverin arkasında kızlarımız ve kadınlarımızın sadece ürün için değil, sap için kavga ettiklerini bu gözlerimle ben gördüm. O bölgelere gittiğimizde, içecek suyumuz yoktu, sarnıçlardan gelen suda kurtlar boğazımıza gitmesin diye üzerine tülbendimizi örterek, başımıza örttüğümüz tülbendi örterek su içmeye çalışıyorduk. Ama bugün o bölgeye gittiğimizde -inşallah sizinle de beraber gideceğiz- ve helikopterle beraber ovayı seyrettiğimizde yemyeşil bir ova görmekteyiz. Bu noktada ben devletimle gurur duyuyorum, ülkemle gurur duyuyorum. O kadar muazzam bir eser meydana getirdiler ki, dolayısıyla GAP bölgenin sigortası oldu. Eğer bugün GAP projesi olmamış olsaydı, ben inanıyorum ki, bölgede yaşayacağımız sıkıntılar çok daha büyük olacaktı. Eğer bugün Şanlıurfa siyaseten ve iktisadi olarak çok farklı bir noktadaysa bunda GAP'ın çok büyük bir etkisi vardır. Bundan dolayı bizim diğer projelere de çok hızlı bir şekilde el atmamız gerekiyor. Eğer biz bölgede huzur istiyorsak, istikrar istiyorsak, eğer... Ben GAP'a aynı zamanda "millî kardeşlik projesi" diyorum, "birlik ve beraberlik projesi" diyorum. Evet, GAP'la birlikte insanlarımız gelir seviyesi yükseldikçe, refah seviyesi arttıkça, varsıllaştıkça, bu sahip oldukları varlıkları kaybetmemek adına, dolayısıyla, ülkesinin yanında millî birlik ve bütünlük içerisinde yer almaya çalışmaktadırlar. GAP'la beraber diğer bütün projelerin de, özellikle DAP gibi, yine Orta Anadolu projeleri gibi muhakkak devreye girmesi gerekiyor çünkü bunlar, aynı zamanda ülkemize ciddi manada...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Cevheri, lütfen son cümlenizi alayım.

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - ...hem bir millî hasıla artışı meydana getirirken, insanlarımızı varsıllatırken, ne yapıyor; insanlarımızı da aynı zamanda "Kardeşlik Projesi" içinde muhafaza ediyor.

Ben bunları, özellikle duygularımı ifade etmek istedim.

Saygılarımı sunuyorum.