| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri e) Dışişleri Bakanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 08 .11.2016 |
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Sayın Başkan, Saygıdeğer Bakanım, Saygıdeğer Bakanlığımızın mensupları; hepiniz hoş geldiniz.
Ben başka bir komisyon üyesi olduğum için beş dakika konuşabiliyorum. Bu süre içerisinde özetlemeye çalışacağım hızlı bir şekilde.
Sayın Bakanım, dış politikada biraz fazla sert söylem kullanıyoruz, olduğundan sert ve çok sık ve yüksek perdeden konuşuyoruz. Bu, her zaman bizim işimize yaramayabiliyor ve yanlış anlaşılıyoruz dışarıda. Özellikle yapmayacağımız konularda, işte, Misakımillî'yle ilgili konularda, belki adım atmayacağımız konularda sanki adım atacakmışız gibi bir takdim içerisine girmemiz farklı değerlendirmelere sebep oluyor. Bir kere bunu belirtmek isterim. Yani, biz makul bir alanın dışına kendi söylemlerimizle itilmiş oluyoruz.
Şimdi, dış politikamız içeride yaşanan gelişmelerden ayrı değerlendirilemiyor. Neden? Çünkü, FETÖ olayı var; içeride darbe girişiminde bulunmuş ama Amerika'yla da bu bir sorun. Diğer taraftan, PKK var; dünyayla sorun, aynı zamanda PYD unsuru nedeniyle Suriye'yle sorun. Darbe girişimi olmuş, darbe girişimi sonrası süreç, kanun hükmünde kararnameler, özellikle gazetecilerin tutuklanması, hapse atılması ve başka insan haklarıyla ilgili ihlaller; e, bu da Avrupa Birliğiyle ilgili süreci etkiliyor. Yani, içerideki olaylar dışarıdaki olayları, esasen bölgemizdeki gelişmelerin bir kısmı da Türkiye'yi etkiliyor, bölgedeki güvenlikle ilgili yaşanan olaylar.
Şimdi, somut olması için birkaç hususu belirtmek istiyorum. Bir: Bizim, şu anda, Irak'ta, Başika'daki kampımız vardı ve Başika ilçesi IŞİD'den alındı. Kimin eline geçti? Peşmergenin eline geçti. Musul'un bütün ilçeleri tek tek peşmergenin eline geçmiş oldu. Sincar var; Sincar kimin elinde şu anda? YPG'nin, PYD'nin ve PKK'nın elinde. Dolayısıyla, IŞİD sonrası stratejiyle ilgili -biz hep Mecliste onu söyledik- ne yapılacak, ne tür bir çalışma yapılacak? Kaldı ki diğer taraftan, örneğin Kerkük, güvenlik olarak, bölgesel Kürt yönetiminin denetimine geçti. Havice dışında hiçbir yer kalmadı. Bölgesel Kürt yönetiminin sınırları neredeyse yüzde 40 genişlemiş oldu. Yani, Irak'ın toprak bütünlüğü kalsa bile bölgesel Kürt yönetimi Irak içerisinde yüzde 40'a yakın genişlemiş oldu. Bu, denklemi değiştiren bir unsur. Biz ne yapacağız bununla ilgili? Burada bir konu gündeme geliyor. Biz, şimdi Türkmenlerle ilgili... Şimdi, Telafer'den başlayıp Mendili'ye kadar "Türkmen bölgesi" diyorduk. 1,5 milyon Türkmen yaşıyor. Biz Türkmenlerin geleceğini bölgesel Kürt yönetiminde mi görmek istiyoruz? Yani, bölgesel Kürt yönetiminde görmek istiyorsak o zaman ona göre bir çalışma yapmak lazım. Yok, bunları Bağdat'la bir ilişki sistematiğine sokacaksak o zaman çok geç çünkü her taraf gitmiş durumda. Dolayısıyla, Irak politikası gerçekten çok sorgulanması gereken bir noktaya ulaştı. Bununla ilgili biz elbette bizim Hükûmetimizin, devletimizin burada aktif olması... Ama, bir strateji yok elde yani ne yapacağız biz? Bütün ilçeler... Bartella'sı gitti, daha on gün önce Bartella'sı gitti, başka ilçeler gitti, bir ilçe kalmadı. Musul'un kent merkezine kadar peşmerge dayanmış durumda.
Diğer bir konu PKK'yla ilgili, Sincar bölgesindeki PKK varlığı. PKK'nın amacı... Telafer'e inse bile orada barınamaz ama Sincar'ı alıp PYD alanına bağlanmak istiyor Suriye'de, çok açık. Çünkü, dağlık bir bölge, operasyon yapması gerekiyor, saklanması lazım. Yani, bölgede dinamiği tetikleyen unsurlar devam ediyor. Yani, coğrafya şekilleniyor.
İki: Bölgesel Kürt yönetimiyle... Eskiden Fişabur vardı, Irak'ın Fişabur bölgesi, Fisabur çıkışı vardı, oradan Suriye'ye geçiş olurdu. Şimdi bölgesel Kürt yönetimi ile PYD alanı birleşti. Bizim Araplarla sınırımız kalmadı, neredeyse 700-800 kilometre alanda bizim Araplarla sınırımız kalmadı.
Diğer taraftan, şimdi Suriye'de Fırat kalkanı operasyonu... Yani, askerî olarak başarılı, buna diyeceğimiz hiçbir şey yok; koridoru kesiyor, doğru, ona da diyeceğimiz bir şey yok. Askerî olarak başarı ama bunun bir siyasi eksene oturtulmuş hâlini görmüyoruz. Yani, Suriye'nin toprak bütünlüğünü esas alan bir yapıda bu ne olacak? Yani, örneğin El Bab'ı aldık, aşağı indik, Rakka'yı da aldık, Humus'u, Hama'yı, aşağıya da indik. Yani, biz Fırat kalkanı operasyonuyla bütün Suriye'yi işgal edip, kontrolü sağlayıp toprak bütünlüğü sağlamayacağız ki. O zaman bizim bunu yani bu yaptığımız askerî unsuru, bu başarıyı siyasi bir zemine oturtmamız gerekiyor. O zemin nedir? Ne yapmamız gerekiyor bizim?
Bir başka konu: Şimdi, çok aşağı indiğiniz zaman başka riskler de çıkıyor. Niye? Çünkü, Özgür Suriye Ordusunun amacı Esad'ı devirmek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yılmaz, ek süre veriyorum, lütfen toparlayın.
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Bu kadar çabuk mu geçiyor Başkanım?
BAŞKAN - Öyle gelir, burası öyledir.
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Vallahi Genel Kurulda deneyeceğim o zaman. Konuşayım, kötü bir şey demiyoruz.
BAŞKAN - Yok, yok, kötülüğünden değil.
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Bir başka konu: Şimdi, nasıl olacak peki? Aşağıya çok sarktığı zaman -Özgür Suriye Ordusunun asıl amacı Esad'ı devirmek- Esad'la çatışılacak, Rusya'yla çatışılacak. E, PYD'nin arkasında Amerika'nın olduğunu herkes biliyor.
Bir başka konu: Şimdi, burada bir mantık hatası var. Yani, koridor oluşmasını engellemek... Koridor oluşmasını engellemek güzel ama bu koridor... Bir tarafta Kobani var, diğer tarafta kim var? Afrin var. Peki, Afrin'le ilgili niye bir strateji yok mesela? Afrin'le ilgili bir strateji olsa o koridor da oluşmamış olacak, koridordan söz edilmemiş olacak yani. Biz şimdi Rakka'ya inip neyi alacağız ki? Alsak şehri kime vereceğiz? Peki, dibimizde Afrin var, Afrin'le ilgili niye bir stratejimiz yok? Burada Suriye politikasında çelişkiler, Irak politikasında çelişkiler had safhaya ulaşmış Sayın Bakanım. Bizim bir çekidüzen vermemiz gerekiyor. Neden? Çünkü, başka bir yol yok. Yani, bizim bunları konuşmamız gerekiyor.
Bir başka konu Mısır'la ilişkiler konusu. Mısır'la ilişkiler düzelmez Sayın Bakanım. Siz çalışkan bir Bakansınız, biz de takdir ediyoruz ama siz isteseniz de düzeltemezsiniz, neden? Çünkü, konunun özü Müslüman Kardeşler olayı, Sisi'yle ilişkiler. Şimdi, Sisi diyor ki: "Siz, Türkiye İstanbul'da Müslüman Kardeşleri besliyorsunuz, 4 kanal vermişsiniz ve bana her gün akşama kadar yayın yaptırıyorsunuz." Şimdi, burada bir şey gerekiyor yani bizim bir gerçek manada düşünmemiz lazım.
Diğer taraftan, mesela Hamas'la çok iyiyiz. Niye? Çünkü, ideolojik bir şey var gibi. Ama, El Fetih'le yok. Neden? Çünkü, o da başka bir konu. Yani El Fetih'le bir eksen oturtmamız lazım, yoksa Filistin davası burada da çok şey yapıyor. Belki size söylemiyorlar ama bize özellikle Hükûmetin Hamas eksenli bir siyaset izlemesini şey yapıyorlar. Bu belki tamir edilebilir yani bu zor bir şey değil. Bunlarla ilişkiler önemli.
Bir başka konuyu arz etmek istiyorum, Avrupa Birliğiyle ilişkiler konusunu. Sayın Bakanım, çok sert gidiyoruz. Avrupa Birliğiyle belki müzakerelerin durdurulması mümkün değil çünkü çok büyük şartlar gerekiyor yani müzakereleri durdurmak için çok büyük şart gerekiyor. Ama, yani bu ilerleme raporunda müzakerelerin durdurulması dışında her şey olacak muhtemelen. Bizim biraz daha tonu düşürmemiz gerekir. Yoksa çok kavga ediyoruz. Orada da biz biraz dikkatli bir şekilde götürürsek... Tamam, Avrupa Birliğinin hataları saymakla bitmez. Türkiye'yi istemediği doğru, hepsi doğru ama biraz daha düşük bir tonda gitmek iyi olur.
Rusya'yla ilişkilerin normalleşmesinden elbette memnuniyet duyuyoruz ve destekliyoruz ama bu süreç, gerçekten, özellikle son yapılan, Rusya tarafından bazı yetkililerin yaptığı açıklamalar kafaları karıştırıyor. Bunları ne amaçla yaptığını da doğrusu bilmiyoruz.
Ben bu vesileyle Kıbrıs konusunda son bir şey söylemek istiyorum. Şimdi, Kıbrıs'ta görüşmeler başladı. Sayın Bakanım, bu toprak konusu ne olur güvenlik ve garantiler konuşulduktan sonra ele alınsın yoksa biz çok büyük gol yiyeceğiz.
BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız.
ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Bakınız, Rumlar burada haritalar yayınladılar, siz de biliyorsunuz. Daha görüşülmeden haritalar yayınlıyorlar. Yani bu konu, güvenlik ve garantiler konusunda ne olacağı belli olsun, ortaya çıksın, sonra bu toprak konusu görüşülsün. Yoksa Rumların dümenine gidersek çok yanılırız ve sonra gerçekten kalemizde golü görürüz.
Bir de gerçekten, dış politikada artık biraz sakin bir lisan kullanalım ve bu bize zarar vermesin.
Saygılar sunuyorum.