KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Bakan, Bakanlığımızın ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, ben sunumunuzdan dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca, sunumu dün odamda buldum. Yıllardır burada hep bunu dile getiriyoruz, sunumların, belgelerin bize daha önce ulaşması gerektiğini söylüyoruz; ilk defa şahsınız bunu gerçekleştirdi. Dün de gıyabınızda teşekkür ettim, Başbakan yardımcılarımıza da örnek olarak gösterdim, "Sunumlar önceden bize ulaşmalı." dedim.

Türkiye'de enerji, tüm dünyada olduğu gibi en önemli stratejik konulardan biridir. Enerji sorunlarının çözümlerini, doğru enerji politikası ve stratejileri kapsamında kamu, sanayi, üniversite iş birliğinde gerçekleştirilen bilimsel ve yerli teknoloji geliştirmeye yönelik hamlelere dayandırmak gerekmektedir.

Değişen enerji sektörünün dinamik durumuna bağlı olarak hükûmet politikalarının araştırma, geliştirme ve yatırım stratejilerini yenileyerek hızla karar alacak şekilde oluşturulması, uzun dönemli bilim ve teknoloji amaçlarının belirlenmesi politikalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve desteklenmesi büyük önem arz etmektedir.

Sayın Bakanım, sunumunuzda yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimizin on üç yılda yüzde 147 artarak 84 milyar kilovatsaate çıktığını, kurulu gücümüzün de 2,7 kat artarak 33.352 megavata ulaştığını söylediniz. Elbette bu artış çok önemli ama yeterli değil. Cenab-ı Allah her imkânı vermiş bu konuda Türkiye'ye. Bunları çok iyi değerlendirmemiz gerekmektedir.

Yapılan araştırmalar, günümüzde kömüre ve diğer fosil yakıtlara göre daha düşük maliyetli olan yenilenebilir enerjiyle ilgili yapısal ve bürokratik sorunların çözülmesinin kısa vadede Türkiye'nin enerji alanında atılım yapabileceğini göstermektedir.

Yine, yapılan araştırmalar, yenilenebilir enerji firmalarının genel olarak teknoloji geliştirme eğilimlerinin oldukça zayıf olduğunu, teknoloji geliştirme ve yerli makine ekipman üretimi konularında yeterli seviyede girişimde bulunmadıklarını, kamu desteklerinden yararlanmadıklarını ortaya koymaktadır. Yenilenebilir enerji potansiyelinin tümüyle harekete geçebilmesi için kamuya çok önemli görev düşmektedir. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve Türkiye'nin kalkınma hedeflerine ulaşması açısından bu konuya büyük önem atfediyoruz. Bu anlamda Milliyetçi Hareket Partisi olarak önerilerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle sektörün tüm taraflarına eşit söz hakkı tanınarak kapsamlı bir yenilenebilir enerji strateji belgesi hazırlanmalı. Rüzgâr, güneş ve jeotermal kaynakların daha fazla değerlendirilmesi için etkili teşvik ve düzenlemeler hayata geçirilmeli. Kentlerdeki yapılaşmada güneş enerjisinden yararlanılması ilkesi esas alınmalı. Hidroelektrik santral yapımında toplumda oluşan duyarlılığı gözeten yeni bir yaklaşım geliştirilmeli. Havza planlaması çerçevesinde ekosistemi tahrip etme riski bulunan projelerin projelendirme aşamasında takibi yapılmalı. Jeotermal kaynakların özellikle sağlık turizmi, kentsel ısıtma ve seracılık faaliyetlerinde yaygınlaştırılması için bir eylem planı hazırlanmalı. Tarım ürünleri içerisinde biyoyakıt üretimini en az zararla ve en yüksek faydayla gerçekleştirecek ürünler belirlenmeli. Ulusal gıda güvencesini riske etmeyecek bir yaklaşımla ve ikinci nesil teknolojileri nihai hedef seçerek, yurt içi biyoetanol ve biyodizel üretiminin artırılması için kapsamlı bir strateji oluşturulmalı. Çöp gazı ve biyogaz üretilmesi, kentsel atık ve tarımsal artıkların doğrudan yakılmasıyla enerji elde edilmesi, atık yağların değerlendirilmesi gibi yeşil seçenekler için de bir potansiyel çalışması yapılmalı ve yeni bir destek programı oluşturulmalıdır. Başta türbin ve jeneratör olmak üzere, yenilenebilir enerjiyle ilgili mekanik ve elektronik aksamın yerli üretiminin geliştirilmesi için kamu öncülüğünde projeler geliştirilmelidir.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip ülkelerden biridir. Ancak benzer güneşlenme süresine sahip ülkelere göre bu potansiyelimizin çok düşük bir oranını üretime dönüştürebiliyoruz.

Biraz da memleketimden bahsedeyim Sayın Bakanım. Konya güneş enerjisi yönünden üstün özelliklere sahip bir ilimiz. Konya, enerji merkezi, enerji üssü olma konusunda ve ülke ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Bu anlamda Konya'ya yapılacak her yatırımın ülkemize çok büyük katkı sağlayacağını unutmamamız gerekmektedir.

Sunumunuzda ifade ettiniz, Konya Karapınar ilçesinde bin megavat kapasiteli güneş enerjisine dayalı elektrik enerjisi üretim tesisi çok önemli bir yatırımdır. Tebrik ediyorum ve Konya adına da teşekkür ediyorum.

Geçmişte alınan bir kararla ilgili gelişmelerden memnun değiliz Sayın Bakanım, onu da ifade edeceğim. 8 Eylül 2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 2012/3574 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'yla, Konya Ereğli Karapınar ilçesindeki 60 milyon metrekarelik alan Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi ilan edilmiştir ancak aradan geçen dört yılda bölgenin faaliyete geçmesi konusunda çok fazla bir mesafe katedemedik. Aslında çok önemli bir karardı ama amacımıza ulaşma konusunda henüz bir yol almadık. Bunu da sizin bilginize sunmak istiyorum.

Bir de şu konuya dikkat çekeceğim Sayın Bakanım: Bilindiği gibi, güneş panelleri pek çok olanda yaygın bir hâle gelmeye başlamıştır. Büyük tarlalara güneş panelleri kurulduğu düşünülürse tarıma elverişli alanların bu panellere mahkûm edilmemesi adına, başta Almanya, birçok ülke güneş panellerini yollara döşemeye başlamışlardır. Bu konuda da epeyce kilometre yola panel yerleştirilmiştir. Bu konuda Konya'da da benzer sıkıntıyı yaşıyoruz. Tarımsal alanlara, meralara güneş enerjisi üretimiyle ilgili lisanslar veriliyor. O da maalesef mevcut tarımsal alanlarımıza zarar veriyor. Hâlihazırda biraz önce bahsettiğim ihtisas bölgemiz var yani o bölgeye yatırımların yoğunlaştırılması, hem de bu üretilen elektriği iletme konusunda da önemli bir avantaj sağlayacak. Bu konuya dikkat çekmek istiyorum.

Yine başka gerçekleşen bir uygulamayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Karaman ilimizin Ayrancı ilçesi bir proje hazırladı ve gerekli desteği de aldı ve projeyi de gerçekleştirdi. Nedir bu? Sokak Aydınlatmasını Güneş Enerjisiyle Yapma Projesi. Şu anda Karaman Ayrancı ilçemizde bu yapıldı, gerçekleşti. Buna benzer projelere aslında yaygınlık kazandırılması gerekmekte. Önce kamu olarak biz başlamalıyız yani okullarımızda, camilerimizde benzer hazırlanacak projelere destek sağlanarak kendi elektrik ihtiyaçlarını kendilerinin sağlaması, hatta artan kısmını da satmak suretiyle bir gelir elde etme imkânı verebiliriz.

Yine aynı şekilde tarımsal kooperatiflere de -ki çalışma yok mu, var ama- bu konudaki elektrik üretimi, tarımsal arazilerdeki ihtiyacın, sulamayla ilgili ihtiyacın o alanda kurulacak güneş tarlalarıyla karşılanabilmesi için projelere de destek verilmeli ve yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyorum.

Sayın Bakanım, sunumunuzda kullanıcılara kesintisiz ve kaliteli elektrik enerjisi sağlanması, kesintilerin asgariye indirilerek iletim, üretim kayıplarının azaltılmasından bahsettiniz. Bu konu yine bölgemde çok önemli bir konu. Bugün Konya'nın neresine giderseniz gidin en fazla şikâyet alınan konulardan biri elektrik. Hizmet kalitesi her geçen yıl düşmüş, elektrik kesintileri ve dalgalanmaları, hizmet konusundaki eksiklikler Konyalı sanayiciyi, çiftçiyi çileden çıkarmıştır. Elektrik kesintileri kış aylarında daha da artmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Elektrik kesintilerinden ve elektrik akımı dalgalanmalarından dolayı sanayicilerin cihazları bozulmakta, çiftçilerin sayaçları yanmakta, çarklar durmakta, üretim kaybı yaşanmaktadır. Bu konuyu inanın kaç yıldır -arkadaşlarım bilirler- sürekli gündeme de getiriyorum. Sizden önceki sayın bakanlara da Konya'dan Van'a intikal eden bu konudaki şikâyetleri sürekli ilettim ama bir sonuç alabildik mi? Maalesef.

Şunu da söyleyeyim: Adalet ve Kalkınma Partisinin yetkilileri dahi bu sorunun çözümü noktasında sonuç alamadığını kamuoyunda, basın huzurunda itiraf etmek zorunda da kalmışlardır. En son yaşadığımız -ki ulusal basında da yer aldı- 30 Ağustos ve 8 Eylülde uzun süreli, yarım saate yaklaşan elektrik kesintileri oldu akşam saatlerinde, gece saatlerinde. "Darbe mi oluyor?" diye Konyalı hemşehrilerim sokağa indi yani. Ama orada da şunu söyleyeceğim Sayın Bakanım: Yani Konyalıyı tatmin edici bir açıklama yapılmadı yani teknik arıza falan denildi ama niye bu kadar uzun süreli bir kesinti yapıldı? Açıkçası, Konyalı tatmin olmadı.

Diğer taraftan, elektrik faturasını iki gün geciktirince -ki bu uygulamayla çok karşılaşıyoruz, çok şikâyet alıyorum- yani fabrika mı, tesis mi hiç bakmadan, hatta haber vermeden, Sayın Bakanım, haber vermeden sayaçlar dışarıda olduğu için dışarıdan elektrikleri kesip gidiyorlar. Bu da hakikaten iş dünyamızın, sanayicimizin zaman zaman -yani bunu bilinçli değil de- ihmal etmesi nedeniyle geç ödemeler olabiliyor ama koskoca tesisi haberleri yokken arkadan kesip gidiyorlar. Ben bunları hem gerekli yatırımların -Konya'da elektriğin düzenli olarak verilebilmesi yönünde- geciktiğine bağlıyorum hem de denetimsizliğe bağlıyorum Sayın Bakanım. Bu konuda sizi bilgilendirmek istedim. Gereğini inşallah yaparsınız.

Ben de bütçelerimizin hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.