ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli katılımcılar; hepinizi selamlıyorum.

Yakın zaman önce Soma'da yaşanan facia nedeniyle 301 emekçimizi kaybettikten sonra bu ailelerimize tanınan hakların Zonguldak'taki ve Türkiye'nin diğer illerindeki madenci ailelerine tanınmaması bu insanları derinden yaralamıştır. 2014'te yaşanan Soma ve Ermenek çok büyük facialardı, tıpkı daha önce yaşanan facialar gibi. Öncelikle şunu söylemek isterim ki amacımız acıları tazelemek veya acıları karşılaştırmak değildir, sadece şunu söylemek istiyorum: Maden şehidi Soma'da da aynıdır, Ermenek'te de aynıdır, Zonguldak'ta da aynıdır, Türkiye'nin her yerinde aynıdır, Şirvan'da da aynıdır. Her türlü teröre karşı kaybettiğimiz şehitlerimizle 15 Temmuz şehitlerimiz arasındaki ayrım yapıldı, yapılıyor. Soma ve Ermenek'te yaşanan facia sonrasında bu ailelerimize tanınan hakların Zonguldak'taki ve Türkiye'nin diğer illerindeki madenci ailelerine tanınmaması bu insanları derinden yaralamıştır. Oysa bu madencilerimiz de Soma ve Ermenek'te hayatını kaybeden emekçilerimiz gibi ülkemizin refahı ve kalkınması için mücadele ederken hayatlarını kaybetmişlerdir.

Taş kömürünün başkenti Zonguldak'ta en ağır bilançolu facialara baktığımızda 1983 senesinde Armutçuk'ta 103, 1992 senesinde Kozlu'da 263 maden şehidi vermişiz. Zonguldak da bugüne kadar 5 binden fazla maden şehidi vermiş bir ilimizdir. 2014 yılında çıkarılan Yasa'yla tanınan hakların Zonguldak'taki ve Türkiye'nin diğer illerindeki madenci ailelerini kapsamaması eşitsizlik doğurmuştur, bu eşitsizlik mağduriyet yaratmıştır. Bu Yasa olaylara has düzenleme yaptığı için belirli bir zaman ve olayın gerçekleştiği yerle ilgili sınırlama yaptığı için mağduriyet yaratmıştır. Aynı veya benzer nedenlerle hayatını kaybetmiş emekçilerimizin arasında il ve zaman gözeterek ayrım yapmak Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olmakla birlikte vicdanların da kabul edebileceği bir durum değildir. Zonguldak'ta ve ülkemizin diğer yerlerinde gerçekleşmiş kazalarda hayatını kaybetmiş maden emekçilerimizin yakınlarına sahip çıkmak zorundayız. 2014 yılında Soma ve Ermenek'te yaşanan facialar sonrasında hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine tanınan hakların genişletilmiş hâliyle Zonguldak'taki ve Türkiye'nin diğer illerindeki tüm madenci ailelerine tanınması amacıyla tarafımdan verilen ve 12/07/2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda gündeme alınması görüşülen kanun teklifim diğer muhalefet partilerinin milletvekillerinin de evet demesine rağmen -ki bu arada kendilerine teşekkür ediyorum- AKP milletvekillerinin hayır oylarıyla reddedilmiştir. Bu kararın Zonguldak dâhil tüm madenci ailelerini incittiğini bilgilerinize sunuyorum. Madencilerin çalışma şartları genellikle bir facia yaşandığında, kazalar, ölümler olduğunda gündeme gelmekte ve ardından yeni bir facia oluncaya kadar unutulmaktadır. Maden kazası olduğunda herkesin yanında olduğu maden emekçilerinin aileleri emekçi toprağa verildikten sonra kaderine terk edilmektedir. Hayatını kaybetmiş birçok maden emekçimizin ailelerinin çok zor durumda olduğunu bilmekteyiz. Yüce Meclisimizin bu duruma kayıtsız kalması düşünülemez. Bu nedenle vakit kaybetmeden gerekli tedbir ve önlemler alınarak mağduriyetin giderilmesi sağlanmalıdır. Ortaya çıkan haksızlığı gidererek Yasa kapsamı dışında kalan maden şehitlerinin yakınlarının bir önceki Yasa'dan kaynaklanan mağduriyetinin giderilmesi ve ülke genelinde tüm maden şehitlerinin yakınlarının aynı Yasa kapsamına alınması sağlamalıdır diyor, hepinize saygılar sunuyorum.