| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, ç) Devlet Personel Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 21 .11.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinize saygılar sunuyorum. Bütçelerimizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Sayın Bakanım, bu Bakanlıkta ilk göreviniz, deneyimli bir Bakansınız, hayırlı uğurlu olsun. Çalışma Bakanlığı çok zor bir Bakanlık, siz de çok iyi farkındasınızdır. Sosyal güvenlik ve çalışma yaşamıyla birlikte, buradaki düzenlemelerle birlikte aslında devletin çok önemli bir fonksiyonunu yerine getiriyorsunuz. Yani devletsiniz aslında bir bakıma, bütün vatandaşlar için aşağı yukarı devletin çok önemli bir fonksiyonunu yerine getiren devletin somut bir yüzüsünüz "staff"ınızla birlikte ve çok çok önemli.
Ben diğer konulara çok fazla girmeyeceğim ama kendim de Sosyal Sigortalar Kurumunda bir süre Yönetim Kurulu üyeliği yaptığım için Değerli Müsteşarınızla, eski Bakanımızla bir süre çalıştım, o onura eriştim, Genel Müdür Yardımcılığı yaptım. Onun için bildiğim, tanıdığım kurumdan başlamak istiyorum. Ne kadar bu senenin, 2017'nin bütçesi biliyor musunuz Sayın Bakanım, kurumun bütçesi? 282 milyar, 300 milyara yakın yani gerçekleşme 300 milyar olacak çünkü geçen sene de bütçenin çok üzerine çıkılmış vaziyette. 2017 bütçesi, devlet bütçesi de 645 milyar yani yarı yarıya, böyle bir rakama ulaşılmış. Bu kadar değildi yani çok büyük bir bütçeden bahsediyoruz, anormal bir rakamdan bahsediyoruz. Devlet bütçesinin yarısı kadar bir bütçe Sosyal Güvenlik Kurumunun bütçesi, böyle bir bütçeden bahsediyoruz ve burasıyla ilgili, Sayıştayın Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili çok güzel bir değerlendirmesi var, gerçekten özellikle arşive alınıp saklanması gereken güzel bir değerlendirme yapmışlar, kendilerine teşekkür ediyorum. Sayın Bakanım, ağırlıklı olarak o konu üzerinde duracağım çünkü Türkiye'de -geçen yıl da söyledim, size özellikle belirtmek istiyorum yeni Bakan olduğunuz için- bir şehir efsanesi var, "Sosyal güvenlik reformu yaptık." deniyor; yapılmadı efendim, Türkiye'de sosyal güvenlik reformu yapılmadı. Türkiye'de BAĞ-KUR'u, SSK'yı, Emekli Sandığını birleştirdiler, norm ve standart birliği yapıyoruz diye üç kurumu, üç farklı kültürü bir araya getirdiler, üç kurum bir kurum etmiyor artık, bir kurum kültürü kalmadı. İyi veya kötü kurum kültürleri vardı bunların. Bir mevzuat vardı, yılların alışılmış bir mevzuatı vardı, bütün bunlar bozuldu. Ne mevzuat var şu anda, oturmuş bir mevzuat ne kurum var artık ne bunların işlerliği var ne de mali açıdan bir düzen oturtulabildi yani sosyal güvenlik reformu yapılmış değil Türkiye'de. Sosyal güvenlik reformunun yapılması lazım. Hani diyoruz ya "Türkiye için acilen yapısal reformlara ihtiyaç var.", işte, sosyal güvenlik reformundan başlanması gerekiyor. Bir vergi reformu da gerekli ama bu en az vergi reformu kadar çok elzem bir konu, muhakkak yapılması gerekiyor. Dünya farklı bir noktaya gidiyor, dünya büyük sıkıntılar içerisinde, öyle bir döneme giriyoruz. Dünyada birçok şeyin anlayışı değişti, o katı liberal kurallar artık ortadan kalkıyor, devlet birçok konuda devreye giriyor artık liberal ülkelerde bile; farklı bir anlayışın olması lazım. Sayın Bakanım, 2009'dan beri Ekonomik Sosyal Konsey toplanmadı. Bakın, cuma günü EKK toplandı, Ekonomi Koordinasyon Kurulu, dövizdeki yükselme üzerine. Bir şeyler söylediler, daha sonra bazı açıklamalar yaptılar, cuma günü o saatlerde, akşam saatlerinde düştü döviz ama şimdi, sabah saatlerinden beri takip ediyorum, tekrar yükseldi. Bu kurulların toplanması lazım, ne olup bittiğinin görülmesi, anlaşılması ve anlatılması lazım; piyasalara güven verilmesi lazım. Bu hafta da 2009'dan beri toplanmayan bu Ekonomik Sosyal Konseyin toplanması lazım. Sorunun, sıkıntının anlatılması lazım. Bakın, 300 milyara yakın bütçesi var Sosyal Güvenlik Kurumunun ama bununla ilgili kendimizi deve kuşu gibi kuma gömmüşüz, anlatamıyoruz. Bakın, Sayıştay, raporunda da çok net olarak belirtiyor, 2008'de güya reform yapıldı, finansman açığı o yılda güya 25 milyarmış, 2,72 imiş, ondan sonra 2015 yılında 11,9'a yani binde 61'e düşmüş. Böyle bir şey yok yani her sene düşürmüşüz diye bir istatistik yayınlamışız. Yok böyle bir şey. Hemen altında toplam bütçe transferleri var, Sosyal Güvenlik Kurumuna devlet her sene ne kadar para veriyor? 2008'de 35 milyarmış, 2015'te 79 milyara çıkmış; bütçe transferi 79 milyar. Bunu ne ad altında yaparsanız yapın, sonuçta devletin SGK'ya yaptığı bütçe transferi budur ve bu açık sürekli olarak artıyor. O yıllarda yüzde 3'lerde olan açık bugün yüzde 4'lerin üzerine çıkmıştır. Bakın, 2016'da 11,9 milyar açık tahmininde bulunmuş kurum, eksi 20; yıl sonu tahmini revize edilmiş 2016 için, 11,9 20 milyara çıkmış, belki 20'yi de geçecek ama 2016'daki bütçe transferi nedir, biliyor musunuz? 106 milyar lira, 106 milyar lira; öyle 20 milyar filan değil. Gerçek durum bu, 106 milyar lira devletin Sosyal Güvenlik Kurumuna yaptığı transfer. Böyle bir anormal rakam. Buna çare bulamazsak ondan sonra boşu boşuna konuşmuş oluruz. Yani sizin sunumunuzda verdiğiniz özellikle Sosyal Güvenlikle ilgili rakamlar, istatistikler, aktif-pasif oranları vesaire var ya Sayın Bakan, bunların hiçbirisinin geçerliliği yok, hiçbirisinin maalesef. Yani bu vaziyette. 2015'den siz sorumlu değilsiniz, Kurum Başkanı da sorumlu değil ama bunun düzeltilmesinden sorumlusunuz. Bunların bir an önce düzelmesi lazım. Bakın, 2017 için 21 milyar liralık bir finansman açığı tahmin ediyorsunuz, bütçe transferi 116 milyar olarak tahmin ediliyor ama bunun çok çok üzerine çıkacak, 120 milyarın üzerine çıkacağını sizler de çok iyi biliyorsunuz. Buna çare bulunması lazım bir an önce.
Sayın Bakanım, Sayıştayın SGK'yla ilgili görüşü "Uygun değildir." diyor, "İzlemeye alınmıştır." diyor. Kurumla ilgili olarak uygun bir görüş verilmemiş, şartlı görüş de verilmemiş, "İzlemeye aldık." diyor. 18 tane bulgu var, asli bulgu kurum görüşünü belirlemeye etken olan 18 görüş, denetim görüşünü etkilemeyen 63 görüş var. Böyle bir rapor gördünüz mü şimdiye kadar Sayın Başkan? Bakmamışsınızdır ama böyle bir rapor yok şimdiye kadar. 18 denetim görüşünü etkileyen, 63 de denetim görüşünü etkilemeyen bulgu tespit etmişler. Ben eminim bunun daha çok daha fazlasını tespit edebilirlerdi daha ayrıntıya girselerdi. Faaliyet raporu yayınlanmadığı için, faaliyet raporu çıkmadığı için performans denetim raporu yazılamamış. Bu kurumda performans denetim raporu yazılamamış. Cemal Bey, siz de yöneticilik yaptınız, Kurum Genel Müdürlüğü yaptınız, böyle bu duruma düşülür mü? Bu durumda kurum. Kimseyi suçlamıyorum ama kurum bu durumda, yeni baştan ele alınması lazım yani bu kurum sıfırdan ele alınıp baştan aşağı yeniden yapılandırılması gereken bir kurum.
Bakın, ilk bulgu, diyor ki Sayın Bakanım: "Kurum alacaklarının mali tablolarda tam ve doğru bir şekilde yer almasını sağlayacak bir mali yapının olmaması." Kurum kendi alacaklarını bilmiyor. Bu durumda. Benim dönemimde de, ben bu işlerden sorumluydum fakat bizde tek bir bilgisayar mühendisi yoktu, bilgisayardan anlayan bir kişi yoktu o dönemde, dışarıdan hizmet almak zorunda kaldık, bir kamu kuruluşundan, TAI'den hizmet aldık, yoksa bütün sigortalıların, emeklilerin geçmişi, geleceği ortada kalacaktı, arşivde, dosyalarda, ambarlarda birikiyordu, hepsi birbirine karışıyordu. İnsanların yani şu 80-90 milyonun ki ölenlerle birlikte 100 milyon kişinin geçmişi ve geleceği yani Türkiye'nin geleceği o ambarlarda çürüyordu, onları bilgisayara geçirdik. Çok düzgün bir iş yapıldığına inanıyorum ama artık bilgisayar mühendisi alabiliyorsunuz, eleman alabiliyorsunuz, bilgisayarla ilgili olarak Türkiye'de önemli gelişmeler kaydedildi, bundan sonra bunun bahane olmaması lazım; geçmişte bahaneydi....
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - ...özellikle o geçiş dönemi, özellikle kâğıttan otomasyona geçiş dönemi çok önemliydi çünkü bütün verilerin girilmesi gerekiyordu. O dönemleri atlattık, atlatmış olmamız gerekiyor artık. Onun için, artık bahane de kalmadı. Bu kurum alacaklarının takip edilmemesiyle ilgili olarak şunu söylüyor Sayıştay raporu: "Kurum alacak rakamlarının tamamı güncellenmeli, mutabakatı sağlanmalı ve alacakların takip ve tahsil süreçleri entegre edilmiş tahakkuk esaslı muhasebe sistemi üzerinden yürütülmelidir."
Sayın Bakanım, bütün bunlara çok detaylı olarak girmek istemiyorum, siz de okuyabilirsiniz, okunması da lazım. Bakın, bu sene bir yeniden yapılandırma yaptık, geçmiş yıllarda da yapmıştık, orada da aslında ne kadar alacağı var kurumun tam belli değildi ama şöyle bir tespiti var Sayıştayın, 2'nci bulgusu, şunu söylüyor: "Tabloya göre -bir tablo vermişler, geçmiş yıllardaki yapılandırma gelirleri, icra, tahakkuk ve tahsilat tutarlarını koymuşlar- yapılandırmalardan ilk yıl önemli tutarda gelir elde edilmesine rağmen sonraki yıllarda tahsilat tutarlarında önemli oranda düşüşler olduğu görülmektedir." Yani ilk yıl herkes müracaat ediyor, yapılandırmadan yararlanmak istediğini söylüyor, bir artış oluyor ama ondan sonraki dönemde kimse para yatırmıyor çünkü takibattan kaçmış oluyorlar müracaat etmekle. Müracaat edince bu icra takibatının sonu geliyor, birkaç taksitini yatırıyor, ondan sonra tekrar yatırmıyor ve bu, kuruma yük olarak dönüyor, ondan sonra da kurum birdenbire müracaat edip icra takibi o süre içerisinde yaptırmamış olanları tekrar takibe almakta zorlanıyor çünkü iş yükü birdenbire yükselmiş oluyor, artmış oluyor. Bunun altından kalkılması mümkün değil.
BAŞKAN - Entegre takip sisteminin oluşturulması gerekiyor, ancak bu şekilde başarılı olabilir, boşluk orada zaten.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani baştan aşağı her şeyiyle ilgili olarak böyle. Bu 18 temel, 63 de denetim görüşünü etkilemeyen bulguyu ben tek tek okumayacağım, buna vaktimiz yok ama bir kesin hesap komisyonu olsaydı bunu çok ayrıntılı olarak otururduk incelerdik, incelenmesi de gerekiyor. Lütfen siz kendi "staff"ınızla Sayın Bakanım, bu değerlendirmeyi yapın.
Ben bir de müsaade ederseniz, Sayın Başkanın da müsaadesiyle çok kısa olarak şu Türkiye İş Kurumuna da girmek istiyorum; diğer konulara, sendikacı arkadaşlarım var, diğer akademisyen arkadaşlarım var, gireceklerdir. Fonla ilgili olarak da, İş Kurumuyla ilgili olarak da şartlı görüş verilmiş, 8 bulgu, artı, 4 de denetim görüşünü etkilemeyen bulgu var, bunlar da önemli ama fonla ilgili olarak da şartlı görüş verilmiş. Orada fonla ilgili olarak faaliyet sonuçları tablosunda Sayın Bakanım, 2015 için 6 milyar 586 milyon liralık bir cari transfer var. Bu, 2014'te 4,1'miş; 3,3 de 2013'teymiş. Bu cari transferler nedir, nereye bu cari transferler gider olarak görünüyor, bunu bürokrat arkadaşlar çıkarabilirlerse memnun olurum.
Onun dışında, bu reformun yapılması konusuyla ilgili olarak da, sosyal güvenlik reformunun yapılması aslında devlet reformudur Sayın Bakanım bir anlamda, çok ciddiye alınması lazım. Sadece Sosyal Güvenlik Kurumunun reformu değildir, sosyal güvenlik reformu değildir. Maliyesiyle ortak bir numara, ortak bir anlayış; Ticaret Bakanlığıyla, Çalışma Genel Müdürlüğüyle, bütün devlet kurumlarıyla kişilerin ve kurumların, şirketlerin hepsinin ortak bir veri tabanında birleştirilmesi gerekir, o veri tabanından bilgi alınması gerekir, bütün iş yerleri için önce oraya müracaat edilmesi, öyle bir yapı oluşturulması lazım. Bilgilerin de ilgili kurumlar tarafından oradan alınması lazımdır. Çok temelli, çok kapsamlı bir reforma ihtiyaç var. Buradan başlanarak bu reformun, devlet reformunun yapılması lazım. Bu konunun en baştan ele alınacağını umuyorum.
Bütçelerinizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum Sayın Bakanım. Çok zor bir görevdir bu, çok büyük bir sorumluluktur. Hayırlı uğurlu olsun. Başarılar diliyorum.