| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri e) Kültür ve Turizm Bakanlığı f) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü g) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü h) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .11.2016 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli katılımcılar; ben de saygılarımı sunuyor, iyi akşamlar diliyorum.
Evet, Bakanımızın sunuşunda 3'üncü sayfada illerimize kredi destekleriyle istihdam ve hayat kalitesini arttırma konusunda bir cümle var burada. Ama Sayın Bakan, hükûmetleriniz döneminde insanlarımızın refah düzeyinin düştüğünü, işsizlik ve ekonomik kriz sarmalıyla mücadele içinde olunduğunu ve artı, bir de güvensizlik ve huzursuzluk ortamıyla gerçekten ülke olarak şu anda turist sayısını arttırma noktasında, evet, haklısınız ancak birçok vatandaşımız artık ülkemizi terk etmek istiyor. Bu konu da oldukça tezat. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta çok zorlanırken insanlarımızın onların kültürel faaliyetlere ve kültürel etkinliklere bütçe ve zaman ayırması noktasında da geldiğimiz durum ortada.
Evet, bütçenize baktığımız zaman, yaklaşık 600 milyon liralık bir artış bütçenizde var ve 105 milyon da yatırım harcamalarına gidiyor. Bunun için hangi hedef ve stratejiler nereye harcanacak, ben bu sunuşta göremedim bu artı bütçe artışının? İşte, dünyanın büyük kentlerindeki, hepimiz gittik, gördük, büyük müzeler, Orsay, Louvre, British Museum gibi. Ama burada böyle bir yapı ya da böyle bir düzenleme, işte, cazibe merkezi olacak, bir kültür başkenti olacak bir yapıya bir yatırım göremiyoruz. Bunun yanında, bir de biz var olanları da "Nasıl olsa da yıksak, yok etsek." çabasındayız, bir hesaplaşma içindeyiz. İşte, birçok üreten bilim insanı, sanatçılar, burada, bu Komisyonda dile getirildi, gazeteciler, mizahçılar, tiyatrocular, yani yaratan, sanatsal anlamda yaratıcı birçok insanımızı da maalesef cezalandırıyoruz. Bu da bir tezatlık yaratıyor.
Diğer bir konu kütüphaneler konusu. Sayın Bakan, geçen yılki sunuşta Millî Eğitim Bakanı olarak burada sunuşunu yapmıştınız ve biz size ısrarla -ben özellikle- kültürel ve sanatsal faaliyetlere okullarda, eğitim kurumlarında, lütfen, ağırlık vermeniz konusunda bir öneride bulunmuştum. Evet, bu yıl da Kültür Bakanı olarak karşımıza çıktınız. Tekrar ben, özellikle Sayın Yedekci de dile getirdi, kütüphaneler konusunda gerçekten, okullarımızda, şehirlerimizde, yine Avrupa'nın birçok kentinde gidip görüyoruz, şehirlerin merkezlerinde muazzam kütüphaneler var. Bu noktada da lütfen bütçenizden pay ayırmanızı ben size öneriyorum.
Yunus Emre Enstitüsünden bahsettiniz. Ben tesadüfi, bir Avrupa şehrinde bir Yunus Emre Enstitüsü ziyaret ettim ve burada bir karmaşa var. Bu enstitü nereye bağlı? Yani direkt yöneticilerin söylediğini söylüyorum. Cumhurbaşkanlığı mı yönetiyor, Başbakanlık mı, size mi bağlı? Yani faaliyetleri anlamında ve yönetim anlamında bir karmaşa yaşadıklarını ve bu noktada da faaliyetlerine yansıtmak noktasında çok büyük sıkıntıları olduğunu söylediler.
Türkçe öğretimi. Biz şimdi yurtdışında, orada komisyon çalışmalarımızda, oradaki vatandaşlarımızın sıkıntısı oradaki yaşadıkları ülkenin dilini öğrenmek anlamında. E, biz ne yapacağız? Yabancılara Türkçe öğreteceğiz bu enstitüyle. Biliyorsunuz, Alman Goethe Enstitüsü var, British Council var, İtalyan Kültür, Fransız Kültür... Bunlar yüz yıllık, iki yüz yıllık çok köklü kurumlar. Yunus Emre'nin bu noktada enstitüsünün... Çünkü bizim Türkçeyi cazip kılmamız gerekiyor ama bizim ülkemizin itibarının ne hâlde olduğunu maalesef görüyoruz. Biz, işte, gidip dünyaya kendimizi anlatma çabasındayız. İtibarımız, işte, ülkemizin durumu ortada ve açık.
Bir de sayfa 105, Türkiye-Avrupa Birliği Müzakereleri kısmında bir paragraf var burada. Burada Bakanlığınız müzakerelerinin 35 fasıl altında yürütülmesini öngörmüş. Burada bir hata mı var? Biz 35 başlıktan sadece 16'sında müzakere yapıyoruz ve sizin Bakanlığınızı ilgilendiren de fasıl 26, eğitim ve kültür. Ama, biz burada müzakereleri henüz açmadık. Siz, "Bakanlığımız 15 fasıldan sorumludur.", "15'inci fasıl" dediniz sunumda. 15'inci fasıl enerji faslı.
BAŞKAN - Belki seneye de enerji bakanı olarak gelir.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bilemiyorum.
Yani eğer hatalı bir...
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - 15 fasılda bizi ilgilendiren düzenlemeler var.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ama, sizin sunumunuzu dinledim, "15'inci fasıl" dediniz.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - 35'nci fasıl, yanlış söyledim.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tamam. Hatalı bilgi olduğunu söylüyorum.
Zaten Avrupa Birliği'yle ilişkilerimiz de "Ey Avrupa Birliği" sürecine geldi. Sanırım, sizin de, bilmiyorum, Bakanlık çalışmalarınızı nasıl etkileyecek? Biliyorsunuz, Avrupa Birliği bütçesini çok muazzam derecede -fonunu- kültür ve gençlik faaliyetlerini ayırıyor ve gençlerine dünyanın bütün ülkelerini tanıması, görmesi için muazzam fonlar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özdemir, teşekkür ediyorum.
Son cümlenizi alayım.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bir saniye.
Sizin Bakanlığınız bu noktada, nasıl, ne kadar bütçe ayırıyor gençlerimize gidip dünyanın ülkelerini, işte, tanıma, görme anlamında ve Avrupa Birliği'yle gelen bu ilişkilerimizin sizin Bakanlığınızın çalışmalarına etkisi ne olacak? Siz ne düşünüyorsunuz? Siz de gerçekten "Ey Avrupa Birliği" süreci gibi mi düşünüyorsunuz?