| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Orman ve Su İşleri Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Meteoroloji Genel Müdürlüğü d) Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .11.2016 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, Niğde'ye en çok gelen bakanlarımızdansınız ama Niğde'de sizin adınıza geriye bırakabileceğiniz çok önemli 3 tane projemizin 3'ü de söylendiği hâlde bir türlü bitmiyor. Örneğin, çevre felaketi Akkaya'yla ilgili ilk söylediğiniz demeç 2009 yılına ait. Aradan geçen yedi yılda 100 bin kişinin risk altında olduğu, çevre felaketi Akkaya'yla ilgili bir düzenleme olmadığı... 2007 programında bununla ilgili bir çalışma olacak mı, böyle bir çalışma yürüyecek mi? Çünkü, orası gerçekten fecaat bir durumda. Burayla ilgili, Ramsar Sözleşmesi'nde olduğu yönünde 2008'de filan basında haberler çıktı. Benim yazılı soru önergeme gelen yanıtta böyle bir şey olmadığı belirtildi. O bölgenin bu anlamda da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Erzurum'da, başka bir şehirde olsa yer yerinden oynar. Zaten, Erdoğan Bayraktar Bakanımızın da o dönem geldiğinde "Niğdeliler, siz Ankara'ya nasıl yürümediniz?" diye demeç verdiği bir konu bu konu. Bunun çözümlenmesini diliyorum.
Ecemiş Suyu biliyorsunuz Aladağlar'dan çıkıyor, Akdeniz'e akıyor ama Niğde'nin ovalarında hâlâ su yer altından kuyu suyuyla çıkıyor ve burada elektrik parası nedeniyle maliyet artıyor, üretici de mağdur. Bu suyun değerlendirilmesi konusunda 2017 için umutlanabilir miyiz?
Şekerpınarı suyuna siz gelmiştiniz. Öğrendiğim kadarıyla bu su Niğde ve Ulukışla'ya içme suyu olarak da getirilecekti. İlk defa ben 1992'de bu konuda bir köşe yazısı da yazmıştım olabilirliği yönünde. Ancak, şu anda Kalkınma Bakanlığının 2017 yılı bütçesinde sanırım ödenek ayrılmamış. Bu konuyu da dikkatinize sunuyoruz çünkü bölgenin gerçekten içme suyuyla ilgili sorunu var. Bildiğiniz gibi, geçenlerde bir köyümüz "Abdest alacak suyumuz yok." diye gazetelere, televizyonlara çıktı, Yelatan köyü. Bu Yelatan köyünün de içme suyu sorunu var; Porsuk'un var, Kılan'ın var, Çardacık'ın var, Burç'un var, Mahmatlı'nın var. Bir de içme suları, doğru, getiriliyor ama kalite sorunu var. Niğde ve Bor'da dahi ambalajlı su içimi arttı. Buralarda böyle olunca, bu suyu getirmekten çok kalitesini de artırmak gerekiyor.
Şimdi, gölet bekleyen köylerimiz var. Siz bizim bu bölgede göletleri yaptınız ama mesela yapılan göletlerden Akçaören'de, Karacaören'de gölet var, içinde su yok. Ama suyu olup da gölet yapılmayan Karanlıkdere var, Himmetli var, Havuzlu, Halaç, Tepeköy, Horoz, Elmalı, Maden, Gedelli, İmrahor, Handeresi, Şeyhömerli, Kolsuz, Toraman, Eminlik gölet bekliyor. Bunları söylüyorum ki bölgeyle ilgili yapılan çalışmalar var, biraz evvel belirttim. Bizim bölge Konya'ya bağlı. Konya kendine düşen payı alıyor, Niğde sonra herhâlde akla geliyor çünkü Konya'ya Obruk köyümüz sınır. Obruk köyüne kuyu açmaya izin verilmiyor, 8 kilometre ötede Konya'daki köye kuyu açma izni veriliyor.
Sulama suyu sorunu olan Dikilitaş var, Kiçağaç var, Obruk var; buralarda da sulama suyu sorun, yani gölet değil de su sorunu var. Bir de bu toplulaştırma nedeniyle kuyuların kullanılmaması, kapatılması, Dikilitaş'taki gibi suların alanlara verilmemesi var. Bu bağlamda, bu su konusunda Niğde'nin ciddi anlamda bir ele alınmasını talep ediyoruz.
Bunun yanında, Koçak'ın orman alanına taşınmasıyla ilgili sizinle görüşmüştüm, iletmiştim de. Siz de "O konuyu ben gittim, orada konuştum, ilgi alanımda." demiştiniz. Koçak'ın durumu ne oldu? Koçak yer arıyordu, böyle bir yer verilmesi yönünde çalışma devam ediyor mu?
Şimdi, kesilen ağaçlar var, yok olan ağaçlar var. Rakamsal olarak dikilen ağaçlar veriliyor ama bir yıl içinde ne kadar kesilen ağaç oluyor yani yok edilen ağaç oluyor? Örneğin, Türkiye'de basına yansıdı, önemli oranda zeytin ağaçlarının olduğu bölgelerde tahribatlar oldu madenle ilgili. Çünkü, bizim bölgemizde de meralar filan yok ediliyor, artık, maden sahaları içinde ağaçların da bir kısmı gidiyor. Bunlar rakamsal olarak var mı? Yani yangında kaç adet ağaç yandı, kaç ağaç dikildi? Öyle bir mukayese yaparsak herhâlde orada da verimli olur.
Bir de bu taşeron çalıştırma olayı; bunların kadro sorunlarının çözümlenerek kadroya alınmalarının doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü, seçim zamanında köylere gittiğimizde sulama ve benzer işler için çalışanlar alınıyor, daha sonra seçimden altı yedi ay sonra bunlar çıkarılıyor, çıkarılınca o dikilen ağaçları sulayacak, bakacak eleman sorunu da oluşuyor. Orada da bu anlamda bir sıkıntı var.
Bir de bu don ve benzeri olaylarla ilgili bölgedeki değerlendirme ve metroloji üzerinde yapılan değerlendirmelerle ilgili, Niğde'ye sanırım son 3 tane daha istasyon yapıldı ama bununla ilgili de bölgede daha önceki olanların da modernize edilmesi ve bu bağlamda üreticiyi daha önce uyaracak sistemin geliştirilmesi gerekiyor. Çünkü bu yıl o kadar dondan ve doludan üretici etkilendi ki şu anda elma 10 kuruşa satılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Gürer, ek süre veriyorum.
Buyurun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ben bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın Bakanımız, Niğde'yle ilgili olduğunu biliyorum ama geliş gidişlerinin dışında artık Niğde'nin de sorunlarının 2017 yılında çözümünü temenni ediyorum.
Teşekkür ediyorum.