KOMİSYON KONUŞMASI

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Millî Savunma Bakanlığımızın çok değerli bürokrat ve temsilcileri, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Millî Savunma Bakanlığımızın son yıllarda bölgesinde bir güç olan ülkemizin daha güçlü, daha etkin, daha aktif çalışma sergileyen bir yapıya kavuştuğunu ve yarınlarımıza daha güvenle ulaşabileceğimizi hissettirdiğini ifade etmek isterim.

Dünyamızın değişik bölgelerinde muhtelif krizlerin meydana gelmesi, ülkelerin ekonomik, sosyal, politik, teknolojik, askerî değişimleriyle uluslararası dengeler her gün farklılıklar arz etmektedir. Yüz yıllarca tarihî birlikteliğimizin var olduğu sınır komşularımız Suriye ve Irak'taki gelişmeler özellikle ülkemizi yakından ilgilendirmektedir. Bu gelişmelere ülkemizin kayıtsız kalması mümkün değildir. Suriye ve Irak'taki gelişmelerde "Türkiye'nin orada ne işi var?" diyenlere "Binlerce kilometre ötelerden gelen ülkelerin bu topraklarda ne işi var?" sorusunu bizlerin sormasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle yakın coğrafyamızda yaşanan olaylarda yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesi, milyonlarca insanın vatanlarını terk etmesi, terk edemeyenlerin de acı ve ıstırap içerisinde bulundukları coğrafyalarda yaşamlarını sürdürmeye çalışmaları oldukça hazindir ve 21'inci yüzyılda özellikle "medeni dünya" dediğimiz ülkelerin buna kayıtsız kalması da ıstırap vericidir. Türkiye olarak hem yakın coğrafyamızda yaşanan acıları dindirme hem de dünyanın bütün coğrafyalarında mazlum insanlara şefkat elini uzatma gibi bir tarihî sorumluluğumuz var ve buna göre de Hükûmetimiz, devletimiz elinden geldiğince bu mazlum coğrafyalara ulaşabilme gayreti içerisindedir. Özellikle Suriye'de meydana gelen bu acı tablodan etkilenen 3 milyondan fazla insan ülkemizde misafir edilmektedirler ve bugüne kadar 25 milyar dolar harcanan bu misafirlerimize bütün dünyanın da kayıtsız kalmaması gerekir diye düşünüyoruz. Uluslararası bir sorun olan sığınmacı meselesi sözde medeni dünyanın kayıtsızlığıyla maalesef karşı karşıyadır. İnsanlığın ve vicdanların kuruduğu bir gerçekle karşı karşıyayız. Sığınmacı meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değildir. Bu Batılı devletlerin, "Medeniyiz." diyen bütün devletlerin bir problemidir ve burada özellikle Suriye ve Irak'ta yaşanan olayların, yangının bir gün Batılı ülkeleri de yakmaya yöneleceğini de bilmek gerekir.

Fiziki güvenlik sisteminin kurulması anlamında özellikle Hükûmetimizin, Millî Savunma Bakanlığımızın gayretlerini takdirle karşılıyoruz. 825 kilometrelik duvar yapımının 269 kilometrelik kısmı bitmiş durumda, ümit ediyoruz ki geri kalan kısım da kısa bir süre içerisinde bitirilecektir. Suriye ve Irak'ta özellikle PYD ve YPG'nin farklı yapılaşmalara, yapılanmalara girmelerine asla müsaade edilmeyecektir. Bu konuda özellikle Fırat Kalkanı operasyonu ve Musul'daki kararlı tutumumuzu ben takdirle karşıladığımızı ifade etmek isterim.

Suriye'deki krizin bitmesi bakımından kilit rolde olan Halep'te yaşananlar da bir başka dram olarak karşımıza çıkmaktadır. Halep'te okulların, hastanelerin, insani ihtiyaçların karşılanmaya çalışıldığı altyapıların hedef alınması bir insanlık ayıbı olarak tekrar karşımıza çıkmıştır. Hükûmetimiz, 15 Temmuz hain FETÖ alçaklığı sonrasında PKK, DAEŞ, DHKP-C ve FETÖ terör örgütü ile türevlerine karşı mücadelesine devam etmektedir ve bu terör örgütleri özellikle son aylarda devletimizin kudretli yüzüyle bir kez daha karşılaşmışlardır. Hiçbir terör örgütüne müsamaha gösteremeyeceğimiz bu yapmış olduğumuz son operasyonlarla bütün dünyaya ve terör örgütlerine bir kez daha gösterilmiştir.

Hain FETÖ darbe girişimi sonrasında, özellikle necip milletimiz Bedir'den aldığı ruhla, Çanakkale'den aldığı ruhla, Kurtuluş Savaşı'ndan, Millî Mücadele'den almış olduğu ruhla kırk yıllık bir çalışmanın ürünü olan hain FETÖ terör örgütünü bir kaç saat içerisinde yerle bir etmeyi bilmiştir ve bunu da bütün dünyaya göstermiştir. Bu hain girişimi de bir tiyatro gibi göstermeye çalışanları da burada kınadığımı ifade etmek isterim. FETÖ terör örgütüyle ve kol kola girdikleri tüm örgütlerle mücadelemiz bundan sonra da devam edecektir.

Millî Savunma Bakanlığımıza bağlı, özellikle Makina ve Kimya Endüstrisindeki çalışmaları takdirle izlemekteyiz. Özellikle son on yıl içerisinde yapılan yatırımlar, AR-GE çalışmaları, savunma sanayimize önemli katkılar sunmaktadır, envanterimizi güçlendirmektedir. Ana muharebe tankı Altay, Fırtına obüsleri, 35 milimetre çapında mermi atan alçak hava savunma sistemi KORKUT, nüfuz edici bomba, uzun menzilli akıllı mühimmat ve Türkiye'nin ilk yerli millî piyade tüfeği gibi yeni nesil modern silah ve mühimmatlar gurur kaynağımız olan projelerdir. 2000'li yıllarda 4 milyon dolar olan kurum ihracatımızın yıl sonunda 160 milyon dolara çıkacak olması da sevindiricidir ve bu gelişmelerin önümüzdeki on yıllar içerisinde artarak devam edeceğini düşünüyor ve bütçemize, devletimizin, millî savunma sanayimizin ülkemize katkısının artarak devam edeceğine inanıyoruz.

Katma değeri yüksek ürünlerin üretimi, beyin gücümüzün, yeni sistemler geliştirmeye yönelik olarak her işini kendi yapan, kendine yeten bir yapıya kavuşturulması iradesinin ortaya konulması da oldukça dikkat çekicidir. Sektörün gelişmesi açısından, 2015 yılında 1,66 milyar dolarlık ihracat rakamlarının 5 milyar dolara çıkarılması hedefi de oldukça dikkat çekicidir, önemlidir. AR-GE çalışmalarıyla inanıyoruz ki ülkemiz, bölgenin ve dünyanın savunma sanayi konusundaki parlayan bir yıldızı olacaktır. Tüm engellemelere rağmen biz bunu başaracağımıza inanıyoruz çünkü kadrolarımız bu ülke için, bu ülke insanı için gece gündüz çalışmaktadır.

Millî Bölgesel Uçak Projesi'ni önemsiyoruz. Türk başlangıç ve temel eğitim uçağı Hürkuş-A geliştirme projesi de önemlidir, önemsiyoruz. Buradan elde edilen veriler ve tecrübeler ışığında yeni nesil temel eğitim uçağı Hürkuş-B'nin seri üretimine de başlanması oldukça önem arz etmektedir. 16 adedi envanter kayıtlarımıza giren ATAK helikopteri hizmet vermekte ve bu sayının 2017 yılında 35'e çıkacağı sunumda ifade edilmektedir, bu da oldukça sevindiricidir. Daha birçok projeyi sayabileceğimiz çok kıymetli çalışmalar devam etmektedir. Hava, kara ve deniz kuvvetlerimizin ihtiyaçlarına yönelik çalışmaların ülkemizi ileriki yıllara daha güçlü bir şekilde taşıyacağına inanıyor, 2017 bütçemizin Bakanlığımıza, ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.