HİKMET AYAR (Rize) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Sağlık Bakanlığının bütçesini görüşüyoruz. Memleketimiz için hayırlı olur inşallah diyelim.

Sayın Bakanım, Türkiye'de sizden önce, yani 2003 öncesi tıkır tıkır işleyen bir sağlık sistemi vardı, geldiniz, mükemmel işleyen bu sağlık sistemini bozdunuz.

"Hastanelerdeki hasta kuyrukları kalkmaz." diyorlardı, siz geldiniz, kaldırdınız.

Kimin, hangi hastaneye gideceği bilinmezken, hastaneleri birleştirdiniz, Emekli Sandığı, BAĞ-KUR, SSK'lıyı tek çatı altına toplayarak sağlıktaki kaosu kaldırdınız, bitirdiniz.

Hastanelerde ilaç alma sıkıntısını giderdiniz, isteyen istediği yerden ilacını alabiliyor.

Anadolu'dan büyük şehirlere hasta sevkini büyük ölçüde ortadan kaldırdınız.

Özel muayeneye gitmeden -bazı hekim arkadaşlarımız alınıyor ama, bu yaşadığımız bir vaka- hele hele ameliyatı varsa doktoru özel görmeden ameliyatınızı yaptıramıyordunuz, bunları ortadan kaldırdınız.

On beş sene önce ilaçlara servet öderdik. Hâlen on beş sene öncesinin fiyatları altında ilaç fiyatları var. Bunu siz yaptınız.

Hekim açıkları had safhadayken, bugün minimize edilmiş hekim açığı durumunu siz sağladınız ki bu uzun vadede olacak bir iştir.

Yine bunun gibi bir çok sorun var, bunları ortadan kaldırdınız. Dolayısıyla Sayın Bakanım, suçlusunuz.

Değerli arkadaşlar, bir teklifim var, sahadan gelen bir kardeşiniz olarak, Anadolu'dan gelen bir kardeşiniz olarak bir teklifim var: Şöyle bir akşam -mesai bitimi olabilir, Meclisin tatilde olduğu bir gün olabilir- beraberce gezelim, herhangi bir devlet hastanesinin acil servisini birlikte gezelim.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Biz geziyoruz, gezmediğimiz ne malum?

HİKMET AYAR (Rize) - Acile gidelim, acildeki hasta yakınlarıyla görüşelim, hastalarla görüşelim. Herhâlde başka hastanelere gidiyorsunuz, bunları ben çok sık yapan bir kardeşinizim.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Biz de aynı şekilde.

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Mahcup olursunuz.

HİKMET AYAR (Rize) - Siz herhâlde başka hastanelere gidiyorsunuz.

Memnuniyet oranını bizzat kendiniz yaşarsınız. Bakın, özellikle Rize'deki iki büyük hastaneyi, devlet hastanesini ve araştırma hastanesini bir akşam gezdim, kılık kıyafetim de bir milletvekili kılık kıyafeti değildi. Tanıyanlar vardı, tanımayanlar vardı. Bir tek istisnasına rastlamadım arkadaşlar. Yanımda başhekim yoktu, sağlık görevlileri yoktu. Özellikle gezdim. Aldığım sonuç: Yüzde 39,5 olan hasta memnuniyeti oranının yüzde 72,3 ki bu sahada yüzde 90'ın üzerinde olduğunu...

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Biz de aynı şekilde İstanbul'da birçok hastaneye gidiyoruz.

HİKMET AYAR (Rize) - Ha, büyük şehirlerde bir miktar daha düşük olduğunu ben de tespit ettim ama Anadolu şehirlerinde bu oranın çok daha yüksek olduğunu bu araştırmayı yapanlar bire bir yaşayacak, görecektir.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Rize'nin dışında yok o oran, bir tek Rize'de.

HİKMET AYAR (Rize) - Değerli arkadaşlar, bazı konuşmacı arkadaşlarımızın konuşma metinleri zannediyorum on beş sene önce hazırlanmış olabilir diye düşünüyorum çünkü bu konuşmalar bugünün sağlık sistemine yönelik değil, on beş-yirmi sene önceki sağlık sistemine yönelik konuşmalar olsa gerek diye düşünüyorum. Daha konuşacak çok şeyimiz var ama bütün bunları görmeden, bütün bunlara teşekkür etmeden, var olan eksiklikleri konuşmanın bir anlamı olmuyor arkadaşlar. Biz bütün bunlara teşekkür edelim, ondan sonra da, eksiklik var mı; evet, bence de var. Benim de tespit ettiğim birçok, birden çok eksiklikler var. Onları hep beraber konuşalım ve onları nasıl gidereceğimizi de konuşalım. Burası zaten teknik bir komisyon, onları konuşacak yerdir. Evet, bu eksiklikleri yine Sayın Bakanımızın önderliğinde sağlık politikalarımızı yürüten sağlık ekibimiz giderecektir diye düşünüyorum.

Sağlık Bakanlığımızın bütçesi hepimiz için, memleketimiz için, Türkiye için hayırlı olsun diyorum, hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.