KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve değerli Komisyon üyeleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, bugün de yine başka bir bütçe ancak yine Türkiye'nin gerçeklerini yansıtmayan bir sunumla karşılaştık. Açıkçası gerçekten hepimizin, bütün vatandaşların kaynağını oluşturduğu bu bütçe, sorunlara ve çözüm önerilerine baktığımız zaman, hiçbirimizin beklentisini karşılamıyor. En azından, bizlerin sorunlarını çözecek noktada tatmin edici çözüm önerileri içermiyor.

Sayın Bakan nüfus projeksiyonlarına değindi. Özellikle, yaşlı nüfusun arttığını ancak bununla ilgili hiçbir düzenlemenin, hepimizin bildiği alzheimer hastalığına yönelik, yaşlı bakım hizmetlerine yönelik hiçbir çalışmanın olmadığını... Yine, çocuklarla ilgili, işte, sayısı artan hastalıklar var; down, otizm sendromu, obezite, bunların engellenmesi noktasında öneriler, somut çözümler, bilimsel araştırmalar, bununla ilgili... Yine, belirgin artan kanser vakalarıyla ilgili, engellenmesi noktasında ne tür çalışmalar yapıldığını göremedik.

Gençlerin uyuşturucu sorunu konuşuldu. Madde bağımlılığı, ki bununla ilgili bana en çok gelen talep, bu tedavinin çok masraflı olması; önlenmesi noktasında neler yapılıyor ve yine tedavisi noktasında ne tür öneriler var, bunu da yine göremedik.

Ya, hep aynı sorun: "Kaynaklar nereye aktarılacak?", "Somut çözümler ne?", "Somut sorunlar nedir?" Benim bir vatandaş olarak bu bütçede görmek istediğim budur. Bu nedenle, birçok bütçeyi takip ediyorum, hangi soruna hangi çözüm önerilecek merak ediyorum. Bakana sorduk, "İlaca erişim arttı. İlaca erişim arttığı için ilaçları daha çok vatandaş alıyor." dedi. Böyle bir açıklama olabilir mi? Hani nedir, bizim ülkemizde hangi ilaçlara talep arttı, hastalıklar neler, hangi hastalıklar artıyor, bununla ilgili ne tür çalışma var; yine göremedik burada. Ve açıkçası, bilimsel araştırmalara dayanarak yıllar öncesinde sizin hükûmetlerinizin, bakanlıklarınızın önemsemediği, dikkate almadığı, insan sağlığını tehdit eden birçok yaşamsal soruna dikkati çeken, gündeme getiren, tartışmaya açan çok değerli bilim insanı Profesör Doktor Sayın Canan Karatay'ı da yersiz ve gereksiz suçlamıştınız, işte tam da söylediğimiz bu. Bilimsel araştırmalar, dünya neyi tartışıyor sağlıkta, biz hangi noktadayız? Yine, burada bu gerçeklikleri biz göremedik.

Beslenme sorunları çok önemli. Geçen sunumda sayın bakanımız da gündeme getirmişti. Burada vakalar var özellikle bu yeni eğitim sistemi 4+4+4'le sizin Hükûmetinizin uygulamaya getirdiği; burada ikili eğitim arttı bu uygulamayla. Ve gerçekten, çocuklar ciddi anlamda beslenme sorunları yaşıyorlar bu eğitim sistemiyle birlikte. Bilmiyorum incelediniz mi, ERG'nin (Eğitim Reformu Girişimi) ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfının çok güzel bir araştırması oldu yani çocuklara sorularak araştırma yapıldı. Burada, çok ciddi sağlık sorunları var. Çocukların kantinlere yönelmesi ve kantin vakaları da -Sayın Bakanım, sanırım takip ettiniz- son zamanlarda arttı. Ve hijyen, temizlik, özellikle tuvaletler noktasında, bununla ilgili de çarpıcı sonuçlar var. Ve bu tür veriler olması ve bunlara çözüm üreten somut önerilerle karşılaşmamız gerekiyor.

Yenidoğan tedavisi, yanık tedavi merkezi yine gündeme geldi. Belirgin kanserlerle ilgili araştırma merkezleri ve bunlara vatandaşlarımızın ulaşımı, bunların yaygınlaştırılması özellikle çok ciddi bir sorun.

Yine, Sayın Bakanımız Temizel gündeme getirdi, coğrafi ve bölgesel bir ayrım yok sunuşunuzda. Bazı bölgelerde gerçekten sağlık kurumuna erişim noktasında da çok ciddi sıkıntılar da var. Biz, bu ülke olarak nasıl insanların, babaların sırtlarında çocuklarını tedavi için taşıdıklarını ya da nasıl ambulanslara ulaşamadığını gördük, izledik; bunlar işte Türkiye'nin gerçeklikleri. Ama, yine bunları da göremedik.

Diğer konu, sizin Bakanlığınızın yine Eğitim Bakanlığı, Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla ciddi çalışmaları, ortak sorunları, ortak çözüm önerilerinin olması gerekiyor. Ki, bir Spor Bakanlığı bence bu bütçe döneminin en ilginç bakanlığıydı, onun neyle ilgilendiğini biz gördük.

Diğer bir konu, sunumunuzda sayfa 18'de şöyle bir cümle var: "Elverişsiz hava ve yol şartları, maddi imkân yetersizlikleri gibi sebeplerden risk altında olan gebelerin doğuma bir ay kala daha güvenli merkezlerde konaklama ve doğumunu hastane ortamında yapmaları sağlanır." Ya, bu cümle aslında tam da bu bizim ülkemizin gerçekliği. Yani, sizin Bakanlığınızın bütçesinde böyle bir cümle olması çok ilginç. Ani hastalanan ve ölen insanlar ne olacak o bölgelerdeki? Doğum için böyle bir hazırlık yapılıyor yani hastalar taşınıyor ya da maddi imkânsızlık, yoksulluk içinde insanlar bir çok bölgede...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)

BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız Sayın Özdemir.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Son bir dakika...

Aytuğ Hocamız, istatistiklerle gayet bilimsel bir şekilde açıkladı bunları, nasıl sorunlar olduğunu verilerle ortaya koydu. Evet, yoksulluk var Sayın Bakanım, işsizlik var, genç işsizliği var, sosyal dışlanma var, yaygın uyuşturucu kullanımı var; depresyon, işte ulaşım, trafik ve depresyon ilişkisi, sağlıklı yaşam alanları ve çevre katliamları, ülkemizde savaş ortamı, gerginlik, güvensizlik, huzursuzluk, birçok sorun var ve karşımızda da siz Sağlık Bakanlığı; kolaylıklar diliyorum ben.