KOMİSYON KONUŞMASI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Daha kısa yapacağım.

Sayın Başkanım, Plan Bütçe Komisyonumuzun çok saygıdeğer üyeleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum, gününüz aydın olsun diyorum. Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ile üniversitelerin bütçeleri hayırlı olsun diyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığı olarak, herkesin eğitim ve öğretime eşit şartlar altında erişmesini, öğrencilerimizin çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve davranışı kazanmasını; girişimci, yenilikçi, dil becerileri yüksek, iletişime ve öğrenmeye açık, öz güven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmesini istiyoruz.

Bugüne kadar yapılan çalışmalarla, temel altyapı ve erişim sorunlarını büyük ölçüde çözdük. Eğitimin kalitesinin artırılması ise daimi hedefimiz olarak kalacaktır. Bunun için, eğitime erişimi sağlamak, eğitimde kaliteyi artıracak etkin ve verimli işleyen kurumsal bir yapıyı tesis etmek; Bakanlığımızın beşerî, mali, fiziki ve teknolojik yapı ile yönetim ve organizasyon yapısını daha da iyileştirmek istiyoruz.

Önceki hükûmetler döneminde olduğu gibi 65'inci Hükûmet döneminde de eğitimin her kademesinde okullaşma oranlarının artırılması bizim en önemli gündem maddelerimizden biridir.

Yeni bütçe sonrasında Hükûmet Programı'nda da ifade edildiği üzere, bilgi tabanlı ekonominin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştirme, özgürlükçü, üretken ve rekabetçi bir eğitim sisteminin oluşturulması yolunda çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Önümüzdeki dönemde, 2017-2019 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da da yer alan okul öncesi eğitimi kademeli olarak zorunlu hâle getireceğiz.

Eğitimin kalitesinin artırılmasına yönelik olarak ikili eğitimi tamamen kaldıracak, beşinci sınıfların müfredatını dil öğretimi ağırlıklı olarak değiştireceğiz.

Eğitimde fırsat eşitliğinin tam olarak hayata geçirilmesine, bu amaca uygun öğretmenlerin yetiştirilmesine, müfredatın geliştirilmesi ve eğitime uygun ortamların tesis edilmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin 21'inci yüzyılda önüne koyduğu hedeflere ancak eğitimle ulaşılabileceğinin farkında olarak, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da bütçeden en fazla payı eğitime ayırdık. 2002 yılında bütçeden eğitime 10 milyar Türk lirası kaynak ayrılmışken, 2017 yılında, bu bütçede eğitime 122 milyar 414 milyon lira kaynak ayrıldı. Söz konusu bütçe çerçevesinde Bakanlığımız, toplumun hemen hemen tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim ve öğretim hizmetlerini yerine getirmektedir.

Bugün itibarıyla, resmî ve özel, toplam 5.095 anaokulu, 21.521 anasınıfı, 25.300 ilkokul, 14.421 ortaokul ve 325 yatılı bölge okulu ile temel eğitim alanında; 3.277 Anadolu lisesi, 607 fen ve sosyal bilimler lisesi, 65 spor lisesi, 79 güzel sanatlar lisesi, 1.040 özel temel lise ve 1.400 Anadolu imam hatip lisesi ile genel ortaöğretim alanında; 2.750 mesleki ve teknik Anadolu lisesi, 92 mesleki ve teknik eğitim merkezi ve 785 çok programlı Anadolu lisesi ile mesleki ve teknik ortaöğretim alanında eğitim ve öğretim faaliyetlerimize devam ediyoruz.

Eğitime bütçeden ayırdığımız payın her yıl artmasının yanında, eğitim sistemimizin daha özgürlükçü bir yapıya kavuşturulması yönündeki çalışmalarımız da devam etmektedir. Bu çerçevede, eğitim müfredatındaki antidemokratik ifadelerin ayıklanması, okullarda kıyafet serbestisinin uygulanması, farklı dil ve lehçelerde eğitim halkımızın taleplerine uygun olarak devam ediyor.

Hükûmetlerimiz döneminde zorunlu eğitim süresi sekiz yıldan on iki yıla çıkarıldı. Söz konusu reformla, eğitimin her kademesindeki okullaşma oranlarında ve ortalama eğitim süresinde önemli artışlar gerçekleşti.

Temel eğitimden ortaöğretim kurumlarına öğrenci yerleştirme uygulaması olan "Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sistemi" uygulamasına devam ediyoruz. Bu uygulamaya ilişkin her yıl çok kapsamlı alan araştırmaları yapıp geri dönüşler alıyoruz. Aldığımız bu geri dönüşlerle, bu uygulamanın sahada büyük bir memnuniyet oluşturduğunu ve hüsnükabul gördüğünü de görüyoruz.

Öğrencilerimizin sosyal, sanatsal, kültürel ve sportif etkinliklerinin de sürece yansıtılacağı bir uygulama için çalışmalarımız da devam etmektedir.

Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi yine hükûmetlerimiz döneminde hayata geçirilen bir büyük eğitim teknolojisi yatırımıdır. Bu projeyle, eğitim sisteminin çağın teknolojisiyle buluşturulması amaçlanmıştır. Böylelikle, öğrencilerimizi 21'inci yüzyıla hazırlayacağız, 21'inci yüzyıl toplumunun gerektirdiği becerilere sahip bireyler olmasını istiyoruz. Bilişim teknolojileri destekli öğretimin gerçekleştirilmesini amaçlayan bu proje başta ilk ve ortaöğretim olmak üzere eğitimin her kademesinde devam etmektedir. Bu proje kapsamında eğitsel içeriklerin oluşturulması önemli bir diğer çalışmamızdır.

Öğretim programlarının, bilgi teknolojileri destekli öğretime uyumlu hâle getirilmesiyle oluşturulan bu içerikler Eğitim Bilişim Ağı üzerinden öğretmen, öğrenci ve velilere sunulmaktadır. Eğitim Bilişim Ağı, bireyselleştirilmiş öğrenim imkânı sağlayan, öğretmen ve öğrencileri tanıyan, kullanıcıya yapay zekâ algoritmalarını da kullanarak geri dönüşler yapan, önerilerde bulunan, verileri analiz edebilen ve raporlama yapabilen yeni nesil bir sistemdir. Ülkemizin en büyük eğitim portalı olan EBA'ya öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz her zaman ve her yerden, İnternet üzerinden ulaşabilmektedir. Video, animasyon, kitap, etkileşimli sözlük, dergi, sunum dosyası ile eğitsel oyun türlerinde 150 binden fazla içeriği kullanabilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim ve öğretim alanında gerçekleştirilen yapısal düzenlemelerden bir diğeri de eğitimde özel sektörün payını ve katkısını artırmayı hedefleyen dershanelerin dönüştürülmesi sürecidir. Dershanelerin dönüşümü ile ilgili olarak 2015 yılındaki Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda okul dışı eğitim imkânlarını çeşitlendirmek amacıyla ilgili yönetmelikte düzenlemeye gidilerek özel öğretim kursları tanımlanmıştır. Bu kurslarda ilgili bilim dalında Bakanlıkça onaylanmış program doğrultusunda, ortaöğretim mezunlarıyla ortaöğretime devam eden öğrencilerimiz eğitim desteği alabilmektedirler. Özel çeşitli kurslar ile özel eğitim kurslarına devam eden ortaöğretim öğrencilerinin hafta içi saat 19.00'a kadar, hafta sonu ise sadece cumartesi günleri bu kurslara devam edebileceğine ilişkin düzenleme yapılarak öğrencilerimizin aileleriyle daha fazla zaman geçirmeleri amaçlanmıştır. Özel öğretim kurumlarının nitelik ve niceliğinin artırılması eğitim sistemimizde kalite ve rekabet odaklı eğitim hizmetlerinin verilmesine katkı sağlayacaktır.

Özel sektörün dinamik yatırım ve işletme kabiliyetinin eğitim sistemine katkısını artırmak için teşvik düzenlemeleri de yapılmıştır. Bunlardan en önemlisi, 2012-2013 eğitim öğretim yılında başlayan Öğrenci Eğitim Öğretim Desteği uygulamasıdır. Uygulama farklı okul türlerini de kapsayacak şekilde her eğitim öğretim yılında geliştirilerek ve çeşitlendirilerek devam etmektedir. Bu uygulama devlet okullarındaki ikili eğitim yükünün ve derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasına önemli derecede katkıda bulunmaktadır.

2016-2017 eğitim öğretim yılında, yeni katılan 75 bin öğrenciyle birlikte toplam 316.199 öğrencinin eğitim öğretim desteğinden faydalanması planlanmıştır. Eğitimde özel sektörün payının artırılması yönündeki çalışmalarımız devam edecektir. Arazi ve okul tahsisi ile vergi istisnalarına, ucuz kredi ve öğrenci başına eğitim öğretim desteğine kadar sektörden de ciddi talep gören bir dizi düzenleme hayata geçirilmiştir. Özel okula dönüşmek isteyen dershanelere yirmi beş yıla kadar arsa tahsisi veya on yıla kadar bina kiralama, okula dönüşme taahhüdünde bulunan özel dershanelere ise 2018-2019 eğitim öğretim yılı sonuna kadar bulundukları binalarda okul olarak faaliyet göstermeleri imkânı da sağlanmıştır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; millî iradeye yönelik Fetullahçı terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişimini müteakip bir daha böyle bir olayla milleti muhatap kılmamak için alınan tedbirler kapsamında, bu terör örgütüyle irtibatı, iltisakı veya aidiyeti tespit edilen 1.060 özel okul, 345 diğer özel öğretim kurumu ve 844 özel öğrenci yurdu olmak üzere toplam 2.249 kurum kapatılmıştır. Kapatılan bu özel okullarda öğrenim gören öğrencilerin mağdur olmaması için gerekli tedbirler alınarak onların resmî ve özel okullara nakilleri de sağlanmıştır. Diğer yandan, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı itibarıyla 1.073 yeni özel okul açıldığını da belirtmek isterim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamın başında da belirttiğim gibi, eğitime erişimi ve eğitimde kaliteyi artıracak etkin ve verimli işleyen bir kurumsal yapıyı tesis etmek Bakanlığımızın beşerî, mali, fiziki ve teknolojik yapısı ile yönetim ve organizasyon yapısını daha da iyileştirmek öncelikli amacımızdır. Bu çerçevede, mevcut öğretmenlerimizi güncel gelişmeler, yenilikler ve değişiklikler konusunda bilgilendirerek sürekli bir hizmet içi eğitimle niteliklerini artırmak istiyoruz. Öğretmenlerimizin ülke içinde dengeli dağılımına da özel önem veriyoruz. Atıl kapasiteyi aktif hâle getirmeye çalışıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim ve öğretim, çağın gereklerine uygun olarak sürekli gelişen, birikim ve tecrübeler ışığında yenilenen, insanı değerli kılan, toplumu yücelten ve insanlığa yön veren bitmeyen bir süreçtir. Eğitim sürecinde, dünyanın her yerinde en temel unsur da öğretmendir. Geleceğimizin teminatı gençlerimizin millî ve manevi değerlerle donatılmasında ve onların evrensel değerlere taşınmasında en büyük pay hiç kuşkusuz öğretmenlerimize ait olacaktır. Sıkıntılı bir süreç sonunda eğitimin mümkün olduğunca kesintisiz sürdürülmesini teminen Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim kurumlarında görev yapmak üzere 18.506 sözleşmeli öğretmenin ataması 10 Ekim tarihinde yapılmıştır. Atanan sözleşmeli öğretmenler sözleşmeleri süresince bulundukları bölgede çalışmaya devam edecektir. Bu atamalarla birlikte atama öncesi 885.357 olan öğretmen sayımız 903.863'e yükselmiştir. Bu sayının yüzde 62'sine karşılık gelen 561.135 öğretmenin ataması son on dört yılda yapılmıştır. Bu süre içinde öğretmen başına düşen öğrenci sayımızda da önemli iyileşme sağlanmıştır. 2002-2003 eğitim öğretim yılında ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 28 iken bu sayı bugün 16'ya düşmüştür. Aynı şekilde, 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında ortaöğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 18'ken 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında bu sayı 13'e düşmüştür.

2016-2017 eğitim ve öğretim yılında da ücretli öğretmen uygulaması devam etmektedir. Ücretli öğretmen istihdamında önceliğimiz öğretmenliğe kaynak teşkil eden fakülte ve bölüm mezunlarıdır. Yeterince başvuru olmayan yerlerde ise diğer yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar öğretmen olarak görevlendirilmektedir.

Eğitim kurumlarının ihtiyacı olan öğretmen sayıları, norm kadrolara ilişkin yönetmelik esaslarına göre belirlenmektedir. Norm kadro doluluk oranları Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 89, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 87, ülke genelinde 89 seviyesine ulaşmıştır. Hedefimiz ülke genelinde her ilde, her bölgede yüzde 100 doluluk oranını karşılamaktır. Bazı illerde norm kadro doluluk oranı hedefine de ulaşılmıştır.

Kamuda görev yapan personelin büyük bir çoğunluğunu Bakanlığımızdaki öğretmenler oluşturmaktadır. 1 milyona yakın bir öğretmen ailemiz var. Aile birliği mazereti başta olmak üzere, çeşitli nedenlerle atandıkları kurumlarda kısa süre görev yaparak ayrılan öğretmenlerin oluşturduğu sirkülasyonun doğurduğu zararı en aza indirmek için Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi illeri ağırlıklı olacak şekilde kalkınmada birinci derece öncelikli yörelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/b maddesi kapsamında sözleşmeli statüde öğretmen istihdam edilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında da önemli iyileştirmeler yaptık. 2002 yılında Bakanlığımız bünyesinde göreve başlamış 9'uncu derece 1'inci kademedeki bir öğretmenimizin maaşı 470 lirayken 1 Temmuz 2016 tarihi itibarıyla yüzde 459 artışla 2.628 liraya yükselmiştir. 2002 yılında ek ders ücreti saati net 2,75 lira iken 2016 yılında net 11 lira olmuştur. Bu durumda haftada on beş saat, ayda toplam altmış saat ek ders veren öğretmenimizin ek ders ücreti 2002 yılında 165 lirayken 1 Temmuz 2016 tarihi itibarıyla yüzde 300 artışla net 659 liraya yükselmiştir. Haftada on beş saat ek ders veren bir öğretmene 2002 yılında maaşıyla birlikte toplam 635 TL ödenirken, 2016 yılının ikinci yarısında toplam yüzde 418 artışla 3.288 TL ödenmektedir. Tüm öğretmenlere her eğitim ve öğretim yılında bir defa eğitim ve öğretim yılına hazırlık ödeneği verilmektedir. Yapılan ödeme 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında 175 TL iken, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında yüzde 471 artışla 1.000 TL'ye yükseltilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğretmenlerin mesleğe girişi, mesleki gelişimi, öğretmenlik mesleğinin algı ve statüsünün güçlendirilmesi ve mevcut öğretmen yetiştirme sistemini bütünsel olarak ele alan bir Öğretmen Strateji Belgesi hazırladık. Yüksek nitelikli, iyi yetişmiş ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdamını sağlamak, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak, öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve statüsünü güçlendirmek için 8 hedef ve 35 eylemden oluşan Öğretmen Strateji Belgesi Yüksek Planlama Kurulunun onayına sunulmuştur. Öğretmen Strateji Belgesi'nde yer alan eylemleri gerçekleştirmek üzere öğretmen akademisi kurulmasına yönelik çalışmalarımız da devam etmektedir. Eğitim fakültelerini millî eğitim sistemindeki yeni yapılanmaya göre bölüm, ana bilim dalı ve öğretmenlik genel ve alan yeterlilikleriyle ilişkilendirilmiş bir şekilde yeniden yapılandırma çalışmalarını Yüksek Öğretim Kuruluyla birlikte yürütmekteyiz. Mesleğe yeni başlayan aday öğretmenlerin öğretmenlik mesleğine daha hazır hale gelmesi için çeşitli teorik ve uygulamalı eğitimlerin verildiği aday öğretmen yetiştirme programını güncelleştirerek devam ettiriyoruz. Bu kapsamda, aday öğretmenlerimiz tecrübeli ve mesleğinde temayüz etmiş öğretmenlerimizin danışmanlığında toplam altı yüz kırk iki saatlik yoğun bir yetiştirme dönemine tabi tutulmaktadır. Aday öğretmen yetiştirme sürecinde aday öğretmenler sınıf içi gözlem ve uygulamalar, hazırlık ve değerlendirme uygulamaları ile okul içi ve okul dışı faaliyetler gibi detaylı eğitimler almaktadır. Danışman eşliğinde yapılan faaliyetlere ilaveten, adaylardan süreç boyunca öğretmenlik ve eğitimle ilgili çeşitli kitaplar okumaları, filmler izlemeleri, adayların eğitimle ilgili farklı pratik ve teorik sorunların farkına varacakları seminer ve konferanslar katılmaları, böylece aday öğretmenlerin millî eğitimin amaçlarını gerçekleştirmek doğrultusunda sahip olmaları gereken bilgi, beceri, değer ve tutumlarla donatılmaları ve entelektüel birikimlerine katkı yapacak faaliyetlerde bulunmaları sağlanmaktadır. Hem adayların hem danışman öğretmenlerin mesleki gelişimi için oldukça önemli olan bu uygulama, geri bildirimlerle daha da etkin hâle getirilerek sürdürülecektir. Eğitim fakültesi öğrencisi veya mezunlarının öğretmenlik dışındaki alanlarda da istihdamını teminen, eğitim fakültesi dışındaki fakültelerde çift ana dal veya yan dal yapma imkânı sağlanacaktır. Eğitim fakülteleri ile diğer öğretmen adayı yetiştiren yükseköğretim kurumlarının ve formasyon programlarının öğrenci kontenjanlarını öğretmen ihtiyacını dikkate alarak belirlemek için YÖK'le ortak bir çalışma yapılmaktadır. Her sınıfa yüksek nitelikli öğretmenin girmesini sağlamak, öğretmenlerin mesleki ve kurumsal bağlılığını iyileştirmek ve öğretmenlik mesleğinin algı ve statüsünü iyileştirmek öncelikli amaçlarımız arasındadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütün okullarımızda tam gün eğitim öğretime geçebilmek için yoğun bir derslik yapımına devam ediyoruz. 2003 yılından bugüne kadar, 47.089'u hayırsever vatandaşımız tarafından olmak üzere 269.596 adet yeni derslik yapılarak eğitim öğretimin hizmetine sunulmuştur. Her eğitim kademesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı yeni yapılan derslikler sayesinde ülke genelinde 30'un altına düşmüştür. 2002-2003 eğitim öğretim yılında ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 36 iken 2015-2016 eğitim öğretim yılında 25'e; aynı şekilde, ortaöğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 2002-2003 yılında 31 iken 2015-2016 yılında 23'e düşmüştür. Bir önceki yıla göre yüzde 15'lik bir artışla 7 milyar 237 milyon TL olarak öngörülmüş olan Bakanlığımızın 2017 yılı yatırım ödeneği, özellikle ikili eğitimin yapıldığı yoğun göç alan şehirlerimize öncelik verilmek suretiyle derslik yapımında kullanılacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz yıllarda bazı okul ve eğitim kurumlarımıza terör saldırısı gerçekleştirilmiştir. Çocuklarımızın eğitim hakkını elinden almayı hedefleyen bu terör saldırıları nedeniyle hasar gören okul ve kurumlarımız yine aynı eğitim öğretim yılına hazır hale getirilmiştir. Ayrıca, farklı gerekçelerle aksayan eğitim sürecini tamamlamak, öğrencilerin eğitim öğretimden geri kalmamalarını sağlamak ve merkezî ortak sınavlarda aksaklık yaşanmaması için e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi'nde "Misafir Öğrenci Geçici Nakil Nedeni" seçeneği oluşturulmuş ve velinin talebi doğrultusunda nakil gitmek isteyen okul öncesi, ilkokul, ortaokul öğrencilerinin nakilleri yapılmıştır. İlköğretim düzeyinde 90 bin, ortaöğretim düzeyinde 30 bin olmak üzere toplam 121 bin öğrencinin nakil işlemleri bu çerçevede gerçekleştirilmiştir. Nakil olamayan öğrencilerimize yönelik ise telafi eğitimleri verilmiştir. Bu kapsamda da 147 bin öğrencimize, 804 okulda 6.187 öğretmenimiz vasıtasıyla telafi eğitimi verilmiştir. Telafi eğitimleriyle ilgili izleme ve değerlendirme çalışmalarımız da devam etmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Bakanlığımız arasında yapılan protokol çerçevesinde, 2003 yılından bu yana Türkiye çapında, Şartlı Eğitim Yardımı Programı uygulanmakta olup, ihtiyaç sahibi ailelere, çocuklarını düzenli olarak okula göndermeleri şartıyla her ay eğitim yardımı yapılmaktadır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan karşılanan şartlı eğitim yardımıyla 2003 yılından 2016 Haziran ayı sonuna kadar, ilk ve ortaöğretimdeki 23 milyon 479 bin öğrencimizin annesine 4 milyar 589 milyon 855 bin 885 TL ödeme yapılmıştır. İlköğretime devam eden kız çocuklarına 40 TL, erkek çocuklarına 35 TL, ortaöğretime devam eden kız çocuklarına 60 TL, erkek çocuklarına ise aylık 50 TL ödenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere, ücretsiz ders kitabı dağıtımı uygulaması eğitimde fırsat eşitliğine yönelik yürütülen çalışmalarımızdan bir diğeridir. Bu kapsamda, 2003'ten 2016 yılına kadar toplam 2 milyar 465 milyon adet kitap öğrencilerimize ücretsiz dağıtıldı. Bu uygulama için toplam 4 milyar 139 milyon TL ödeme yapılmıştır. Bu uygulama kapsamındaki ortaöğretim öğrencilerine ücretsiz ders kitabı dağıtılması amacıyla Bakanlığımızın 2017 yılı Bakanlık bütçesine 208 milyon 514 bin TL kaynak tahsisi öngörülmüştür. İlköğretim öğrencilerine ücretsiz olarak dağıtılacak ders kitapları için de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan 2017 yılı için 289 milyon TL ödenek tahsis edilmiştir. 2003 yılından itibaren resmî okullarımızda yürüttüğümüz Ücretsiz Ders Kitabı Dağıtımı Projesi'ne 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren özel öğretim kurumlarını da dahil ettik. Ders kitapları talep eden özel okullara da ücretsiz olarak vermekteyiz. Bu uygulamaya önümüzdeki yıllarda da resmî okullarımızda olduğu gibi devam edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine verilen burslar eğitim ve öğretime erişimi artırarak fırsat eşitliğinin sağlanmasına katkı sağlayan önemli uygulamalardan biridir. 2003 yılında öğrenci başına 13 TL olan burs miktarı 2015 yılında 165 TL'ye yükseltilmiştir, 2016 yılında ise burs tutarı 185 TL olmuştur. İlköğretim ve ortaöğretimde burs alan öğrenci sayısı 2003 yılında 86.222 iken, bu sayı 2015 yılında 242.351'e yükselmiştir, 2016 yılı sonu itibarıyla 264 bine ulaşması beklenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlık olarak, engelli vatandaşlarımızın eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanabilmeleri öncelik verdiğimiz bir diğer konudur. Bu bağlamda, engellilerin eğitim ve rehabilitasyonuna ilişkin olarak 2006 yılından 2016 yılı Eylül ayına dek bütçemizden yaklaşık 12 milyar 188 milyon lira kaynak ayırdık.

Temel eğitim ve ortaöğretim öğrencilerine hizmet eden öğrenci yurt ve pansiyonlarında koğuş sisteminden oda sistemine geçilmesi çalışması başlatılmıştır. Bu kapsamda, toplam yatak sayısı 483.941'e ulaşmıştır. İlköğretim, ortaöğretim ve özel eğitim kurumlarına devam eden öğrenciler ile yaygın eğitim hizmetinden yararlanan özel eğitim kursiyerlerinin resmî okullara taşıma yoluyla erişimlerinin sağlanmasına devam edilmektedir.

2015-2016 eğitim öğretim yılında toplam 774.503 ilköğretim öğrencisi taşınmış olup, bunların 684 bini öğle yemeği hizmetinden de yararlanmıştır. Ayrıca, 2015-2016 eğitim öğretim yılında 525.519 ortaöğretim öğrencisi taşınmış ve bu öğrencilerden 494 bini de öğle yemeği hizmetinden yararlanmıştır.

Eğitime erişim hakkını kullanmakta güçlük çeken ve özel eğitime ihtiyacı olan öğrenci ve kursiyerlere taşıma hizmeti de verilmektedir. Bu çerçevede, 2015-2016 eğitim öğretim yılında 81.121 öğrencimize taşıma hizmeti verilmiştir. Toplam olarak ifade etmek gerekirse, 2015-2016 eğitim öğretim yılında toplam 1 milyon 381 bin 143 öğrencimiz taşıma imkânından yararlanmış, bunlardan 1 milyon 178 bin 817'sine öğle yemeği hizmeti de verilmiştir.

Çocuklarımıza sağlıklı ara öğün tüketim alışkanlığının kazandırılması ile yeterli ve dengeli beslenmelerine katkıda bulunarak sağlıklı büyüme ve gelişmelerinin sağlanması amacıyla 2011-2012 eğitim ve öğretim yılından itibaren Okul Sütü Programı, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılından itibaren de Okullara Kuru Üzüm Dağıtım Programı başlatılmış olup, bu uygulamalardan her yıl yaklaşık 6 milyon öğrenci yararlanmaktadır. Önümüzdeki yılda da bu programlara devam edilecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımıza bağlı resmî/özel örgün ve yaygın eğitim kurumlarında, istekli öğrenci ve kursiyerlere ücretsiz olarak destek ve yetiştirme kursları verilmektedir. Destekleme ve yetiştirme kursları tamamen okul müfredatını takviye amacı gütmektedir. 2015-2016 eğitim öğretim yılı destekleme ve yetiştirme kursları 22.272 kurs merkezinde gerçekleştirilmiştir. Bu kurs merkezlerinde 244.545 kadrolu, 17.127 ücretli olmak üzere toplam 261.672 öğretmen görev almıştır. Söz konusu kurslara toplam 8 milyon 990 bin 27 öğrenci katılmıştır. Destekleme ve yetiştirme kursları 1'inci dönem, 2'nci dönem ve yaz kursları olmak üzere 3 dönemde yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilgilerinize sunmak istediğim bir diğer husus, Bakanlığımızın yurt dışı eğitim öğretim faaliyetleriyle ilgili çalışmalarıdır. Bildiğiniz gibi, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın çocuklarının eğitim ihtiyacını karşılamak, onların vatanlarıyla olan bağlarını güçlendirmek, ülkemizin eğitim alanında sahip olduğu birikimden faydalanmak isteyen ülkelere de sunmak amacıyla Türkiye Maarif Vakfını kurduk ve Vakfımız çalışmalarına başlamış durumdadır.

Yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın eğitim ihtiyacını karşılamak ve eğitim öğretim alanındaki uluslararası ilişkilerimizin geliştirilmesini sağlamak amacıyla Bakanlığımızın 34 ülkede 31'i eğitim müşavirliği ve 25'i eğitim ataşeliği olmak üzere toplam 56 temsilciliği bulunmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, ek süre veriyorum. Ne kadar zamanda toparlarsınız Sayın Bakanım?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - On dakika.

BAŞKAN - On beş dakika vereyim ben.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - On beş dakika, teşekkür ediyorum Başkanım.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bize gelince yok, değil mi?

BAŞKAN - Aman, hemen de kıskandın gene yani.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bakanlığımızca açılan, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın çocuklarının devam ettiği 17 ilkokul, 24 ortaokul, 25 lise, 5 TÖMER (Türkiye Türkçesi Öğretim Merkezi) olmak üzere 71 eğitim kurumunda eğitim ve öğretim hizmeti verilmektedir. Ayrıca, 1416 sayılı Kanun kapsamında ülkemizin yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla, Bakanlığımız tarafından üniversiteler ve bazı kamu kurumları adına yurt dışına öğrenci gönderilmektedir. Başlangıcından bugüne kadar bu burslardan yararlanan öğrenci sayısı 15 bin civarındadır. Bu öğrencilerin yarısından fazlası 2002-2015 yılları arasında hükûmetlerimiz döneminde bursiyer olarak yurt dışına gönderilmiştir. Hâlen 46 ülkede 3.750 öğrenci Millî Eğitim Bakanlığı burslusu olarak öğrenim görmektedir. 2016 yılı Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY) kapsamında savunma sanayi, bilişim, uzay araştırmaları gibi alanlar başta olmak üzere 900 öğrenci yine yurt dışına gönderilecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitimin önemli alanlarından bir diğeri de Türkiye ekonomisinin uluslararası rekabet gücünü arttırma ve nitelikli insan gücü ihtiyacının karşılanması için verilen mesleki ve teknik eğitimdir. İş dünyasının ihtiyaç duyduğu meslek ve alanlarda kaliteli eleman yetiştirilmesini sağlamak, mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve eğitim ve istihdam bağlantısının sağlıklı bir zeminde yürütülmesini teminen Hükûmetimizce çalışma yapılmaktadır. Bu çerçevede, iş piyasasındaki insan gücüne olan talep ile yükseköğretimin de dâhil olduğu eğitim sistemimizin ilgili alanlarındaki arz ile talep arasındaki uyumu sağlama çalışmaları devam etmektedir.

Mesleki ve teknik eğitimi özendirmek ve sahada karşılaşılan sorunları çözmek amacıyla Bakanlığımızca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tasarısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan kanun tasarısı Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edilmiştir. Tasarı Genel Kurul gündemine alınmıştır. Bu düzenlemeyle, aranan eleman sorunu da çözülmüş olacaktır.

Mesleki ve teknik okul ve kurumlarımızda bulunan atölye ortamlarını sektörel bazlı olarak iyileştiriyoruz. Özel sektörün beklentileri doğrultusunda, nitelikli iş gücü yetiştirmek ve mezunlarımızın istihdam edilebilirliğini artırmak amacıyla mesleki ve teknik eğitimde belli bir alanda ihtisaslaşmış meslek liselerinin açılması çalışmaları da devam etmektedir. Mesleki eğitimin niteliğinin yükseltilmesi amacıyla, Onuncu Kalkınma Planı'nda belirlenen eğitim hedefleri ve politikaları da dikkate alınarak, Bakanlığımız koordinasyonunda sosyal paydaşlarla birlikte geliştirilen Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Yüksek Planlama Kurulunca uygun bulunarak Resmî Gazete'de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.

Türkiye'nin öncelikli gündem maddelerinden birisi işsizliğin azaltılması ve nitelikli eleman ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu doğrultuda, Mesleki Becerilerin Geliştirilmesi projesiyle meslek sahibi olmayanlara, meslek sahibi olmasına rağmen istihdam alanı dar olanlara, engellilere, ev hanımlarına, dul ve yetimlere, eski hükümlülere, terör mağdurlarına, özellikle genç işsizlere ve mesleğini değiştirmek isteyenlere, ilgi ve istidatları göz önüne alınarak, meslek edindirme kursları ve eğitimi verilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; mesleki ve teknik eğitimdeki kaliteyi artırmak, sanayi kuruluşlarına kaliteli iş gücü sağlamak ve istihdamı artırmak amacıyla, organize sanayi bölgelerinde açılan özel mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören her bir öğrenci için, 2012-2013 eğitim öğretim yılından başlamak üzere, resmî okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne göre devlete maliyetinin 1,5 katını geçmemek üzere eğitim desteği ödemesi yapılmaktadır. Organize sanayi bölgelerinde uygulanan modelden elde edilen başarının organize sanayi bölgeleri dışında açılan özel mesleki ve teknik eğitim liselerine de eğitim öğretim desteği verilmesi uygulaması başlatılmıştır. Bu yıl, mesleki ve teknik eğitim alan 23.683 öğrencinin eğitim-öğretim desteği ödemesi Bakanlığımızca yapılacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğretim programlarını güncelleme çalışmalarımız, bilimsel gelişmeler ve eğitim bilimlerinde erişilen seviye doğrultusunda kararlılıkla sürdürülmektedir. Bu kapsamda yürütülen çalışmalarda 3 ana başlık öne çıkmaktadır: İşlevsel bilgilerin ön plana çıkarılarak konular arasında sadeleştirmenin yapılması, uluslararası ve ulusal belgelerde tanımlanmış olan temel beceri ve yetkinliklerin öğrencilere kazandırılması ve öğrencilere değerler eğitiminin verilmesi.

Öğretim programlarını geliştirirken gözettiğimiz hususları da kısaca arz etmek isterim. Millî Eğitim Kalite Çerçevesi'nde ilan edilen temel yeterliklere ilaveten matematik, okuma, anlama ve yazma, bilim, bilgi ve iletişim teknolojileri, sorun çözme, yabancı diller, öğrenmeyi değerli kılma, insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi, hayatla ilgili beceriler, mesleki beceriler, sanat, beden eğitimi yeterliliklerinin de öğrencilere kazandırılması amacıyla öğretim programı geliştirme çalışmaları yapmaktayız. Bu çalışmaların yanı sıra, öğretim programlarının bilgi teknolojileri destekli eğitime uygun hâle getirilmesi, eğitsel e-İçeriklerin genişletilmesi ve daha da geliştirilmesi çalışmalarımız da devam etmektedir.

Bu kapsamda, Bakanlığımızla ilgili birimleri tarafından hazırlanan 66 dersin öğretim programını değerlendirme çalışmaları devam etmektedir. Diğer yandan, ülkemizin karşılaştığı en büyük felaketlerden birisi olan 15 Temmuz demokrasiye darbe girişimine müfredat içerisinde yer verme çalışması önem verdiğimiz diğer bir husustur. Demokrasi, millî birlik, millî irade ve hukuk devleti müfredatta yer alacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımız bütün faaliyetlerinin yanı sıra, Türkiye'de geçici koruma altında bulunan Suriye vatandaşlarının eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmalarını da sürdürmektedir.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2016 yılı verilerine göre ülkemizde okul öncesi dâhil 5-17 yaş arası okul çağında yaklaşık 834 bin Suriyeli bulunmaktadır. Ekim ayı geçici verilerine göre, yaklaşık 479 bin Suriyeli öğrenciye Bakanlığımız tarafından eğitim öğretim hizmeti verilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eğitim süreci toplumsal hayatın en dinamik unsurudur. Yaygın eğitim kurumları -halk eğitimi merkezleri, mesleki eğitim merkezleri, turizm eğitim merkezleri ve olgunlaşma enstitüleri- aracılığıyla hayat boyu öğrenmeye katılımı artırmak bir diğer önceliğimizdir.

2014-2018 yıllarını kapsayan Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi doğrultusunda, 986 halk eğitimi merkezi, 17 olgunlaşma enstitüsü, 10 turizm eğitim merkezi ve 340 mesleki eğitim merkezimizde toplam 3.054 programla vatandaşlarımıza yoğun eğitim veriyoruz.

Bakanlığımıza bağlı bu yaygın eğitim kurumlarının yanında diğer kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan iş birliği protokolleri çerçevesinde genel ve mesleki alanlarda kurslar düzenlenmekte ve bu kurslar e-Yaygın sistemiyle takip edilerek sertifikalandırılmaktadır.

Tüm bu yaygın eğitim sürecinin koordine edilmesi amacıyla kurduğumuz e-Yaygın sisteminin sonuçlarına göre Hayat Boyu Öğrenmeye katılım oranımız yüzde 5,5'tur. Hayat boyu öğrenmeye katılım oranımızı artırmak ve yaygınlaştırmak için ilave kurs merkezleri ve programlarla çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bu çerçevede 2015-2016 eğitim öğretim yılında toplam 6 milyon 550 bin vatandaşımıza çeşitli meslek dallarında eğitim verilmiş ve hayat boyu öğrenme sürecine dâhil edilmiştir. Ayrıca, daha önce eğitim imkânı bulamayan toplamda 4 milyon 525 bin öğrenciye açık liselerde eğitim imkânı sağlanmıştır.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; konuşmamda değinmek istediğim bir diğer husus, Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerin bütçeleridir. Ülkemizin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefi dikkate alındığında, bu hedefe ulaşabilmek ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan faktörüyle mümkün olabilecektir. Bu da küresel ölçekte rekabetçi bir yükseköğretim sistemine sahip olunmasıyla mümkündür.

Yükseköğretim alanındaki küresel gelişmelerle birlikte özellikle 2000'li yılların başından itibaren yükseköğretim kurumlarının sayılarında ve çeşitliliğindeki artışlar, öğrenme yöntemlerinde kullanılan yeni teknolojiler ve buna bağlı olarak çeşitlenen öğrenme yöntemleri, ulusal ve uluslararası iş birlikleri, öğrencilerin hareketliliği, mezunların istihdam edilebilirliği ve üniversitelerin sıralandırılmaları gibi konular yükseköğretim kurumlarının daha şeffaf, hesap verebilir ve her düzeyde daha fazla sorumluluk almasını gerektirmektedir.

Ülkemizde yükseköğretime erişim ve öğretim alanında okullaşma oranının artırılması 2000'li yıllar öncesinde çözümlenmesi gereken en öncelikli konu idi. Özellikle 2003-2014 yılları arasında bu konuda sayısal açıdan çok önemli gelişmeler sağlanmıştır, bir sıçrama yaşanmıştır, yatay büyüme olarak adlandırabileceğimiz bir büyümeye şahit olunmuştur.

Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri; bugün itibarıyla 111'i devlet, 63'ü vakıf yükseköğretim kurumu ve 7'si vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 181 yükseköğretim kurumumuz mevcut olup öğrenci sayımız 7 milyon 313 bin 403'e ulaşmıştır. Bu öğrenci sayımızla Avrupa yükseköğretim alanındaki ikinci en büyük öğrenci sayısına sahip ülkeyiz. Bu öğrenci sayısının 2 milyon 600 bini önlisans, 4 milyon 130 bini lisans, 469 bini yüksek lisans, 91 bini doktora öğrencisi, öğretim elemanı sayımız ise 156 bin olup 72 bini öğretim üyesidir.

15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen başarısız darbe girişimi sonucunda 15 vakıf yükseköğretim kurumu kapatılmış, bu üniversitelerde eğitim ve öğretim gören 65.216 öğrenci güç ama yönetilebilir bir yaklaşımla devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmiş ve intibakları gerçekleştirilmiştir. Bu konuda bir mağduriyet yaşanmaması için özel bir çaba gösterilmiştir.

Yükseköğretim sistemimizde son on yılda yaşanan bu büyüme sürecinin bundan sonraki aşaması keyfiyet itibarıyla nitelik ve kalite bakımından da büyümedir. Bu kapsamda son on iki ay içerisinde gerçekleştirdiğimiz yeni ve yenilikçi girişimlerimizin bir kısmı şu şekilde başlıklandırılabilir: Rasyonel kontenjan planlaması. Temel bilimlere olan ilginin artırılmasına yönelik özel planlamalar ve destekler. Yüksek lisans ve doktora kriterlerinin yenilenmesi. Doçentlik yönetmeliği ve kriterlerinin güncellenmesi: Tıp, hukuk, mühendislik ve mimarlık taban puan uygulaması. Üniversiteye geçiş için gerekli taban puanın yükseltilmesi. Yabancı dille eğitim-öğretim yönetmeliğinin güncellenmesi. Denklik sürecimizde iyileştirmeler. Diploma denklik sürecimizle birlikte diploma tanınma süreçlerinin tanımlanması. Mevlana değişim programımızın yeniden yapılandırılması. Proje tabanlı uluslararası değişim programı. Yönlendirilmiş programların hayata geçirilmesi. Şeffaflaşma. Üniversitelere yetki devri. Ülkemiz için stratejik önem taşıdığını düşündüğümüz ziraat, orman ve su ürünleri alanlarına olan ilginin artırılması ve özendirilmesine yönelik burs programı.

Bu yenilik ve girişimler oldukça önemli olmakla birlikte tümü girdi ve süreç odaklı iyileştirmelere yönelik girişimlerdir. Küresel rekabette yer alabilmek için girdi süreçlerinden çok daha fazla çıktı süreçli odaklı bir yapılanmaya da ihtiyaç olduğunu dikkate alıyoruz.

Bu kapsamda tarafımızca gerçekleştirilen ve yapısal değişim niteliğinde olan en önemli girişimlerimiz kalite kurulunun oluşturulması ve misyon farklılaşması odaklı ihtisaslaşma çalışmasıdır.

Kalite kuruluyla ilgili olarak yükseköğretim kurumlarımızda eğitim-öğretim araştırma faaliyetleriyle idari hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon süreçleri ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini ve bu kapsamda tanımlanan görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin esasların düzenlendiği Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği'miz 23 Temmuz 2015 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu Yönetmelik kapsamında çıktı süreçlerinin kontrolü ve bu süreçlerin yönetimi esas alınmıştır. YÖK'ün bir birimi, dairesi olarak değil, YÖK ile ilişkili ama ona bağımlı olmayan, ilgili paydaşların üye olarak yer aldığı Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulmuştur. Bu faaliyetlerine de başlamıştır. Bu kurulun biri kurumsal değerlendirme, diğeri program akreditasyonu olmak üzere, dış değerlendirme odaklı iki ana misyonu koordine etmesi beklenmektedir. Tabii ki biz bunu yeterli görmüyoruz, Hükûmet programımızda da belirttik, 65'inci Hükûmet programımızda var. Bunu Yükseköğretim Kurulundan tamamen bağımsız bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Bir yasa tasarısı hazırlama ve tüm milletvekillerimizden de bu konuda bir destek bekliyoruz.

BAŞKAN - Evet, Sayın Bakanım, sürenizin sonuna geldik.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bitmedi daha.

BAŞKAN - Süre bitti efendim.

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Beş dakika daha verin.

BAŞKAN - Yok, veremem, sonra siz de isteyeceksiniz; niye ısrar ettiğinizi biliyorum, olmaz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Başkanım, 2016-2017 yılı bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, şimdiden Komisyonumuza vereceği destekler için sonsuz teşekkür ediyorum.