KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Başbakan Yardımcılarım, değerli milletvekilleri, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de kısaca katılım bankacılığıyla ilgili bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bilindiği üzere, katılım bankacılığı başta Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn gibi Orta Doğu ülkeleri ile Malezya ve Endonezya gibi Uzak Doğu ülkelerinde 1970'lerden itibaren uygulanmakta olup son yıllarda Londra, New York gibi uluslararası finans merkezlerinde de önemli bir finansal model olarak kabul edilmiş ve yatırım çekmeye başlamıştır. Günümüzde küresel ölçekte 2 trilyon dolar seviyesinde bir hacme sahip olan faizsiz finans sisteminin beş yıl içerisinde 3,5 trilyon dolar seviyesine ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu hacmin 2013 verilerine göre 1,2 trilyon dalar olduğu göz önüne alındığında faizsiz finans sektörünün büyüme hızı ve potansiyeli daha net anlaşılmaktadır.

Ülkemizde ise 1980'li yıllarda temelleri atılan katılım bankacılığı, 2005 yılında Bankacılık Kanunu kapsamına alınana kadar "özel finans kurumu" adı altında faaliyet göstermiş fakat gerek sermaye yetersizliği ve hukuki altyapı sorunları gerekse de konjonktürel sebeplerle sınırlı bir büyüme gösterebilmiştir. Son yıllarda ise ülkemizde devam eden istikrarlı büyüme ortamı katılım bankacılığını da olumlu etkilemiş ve yıllık büyüme oranları sektör ortalamalarının üzerinde gerçekleşmiştir. Bu ivmeyle katılım bankacılığının bankacılık sektörünün toplamından aldığı pay yüzde 2 seviyesinden yüzde 5 seviyesine yükselmiştir. Katılım bankacılığının 2025 stratejik planında ise bu payın yüzde 15 seviyesine ulaşması hedeflenmektedir.

2023 vizyonunda iddialı hedeflere sahip ülkemizin önemli projelerinden birisi de İstanbul uluslararası finans merkezidir. Bu projenin başarıyla hayata geçebilmesi için kültürel, tarihsel ve ekonomik açıdan güçlü bir potansiyele sahip olduğumuz katılım bankacılığını da geliştirmemiz gerekmektedir. İstanbul'un Londra, Dubai gibi diğer finans merkezleriyle rekabet edebilmesinde katılım bankacılığı ve faizsiz finans sistemi etkili olacaktır.

Değerli milletvekilleri, katılım bankacılığının geliştirilmesine yönelik belirlenen hedefler doğrultusunda kamu olarak ilk adımını atmış ve 29 Mayıs 2015 tarihinde Ziraat Katılım, kamu sermayeli ilk katılım bankası olarak faaliyete başlayarak henüz bir buçuk yılını doldurmamışken aktif büyüklükte 6 milyar TL'ye ulaşmış ve yurt genelinde 42 şubeye ulaşmıştır. 2016 yılı ilk çeyreğinde ise Vakıf Katılımın açılışı gerçekleşmiş olup diğer kamu katılım bankasının da kuruluş hazırlıkları devam etmektedir. ayrıca, Başbakan Yardımcımız Sayın Mehmet Şimşek başkanlığında sektör düzenleyici otorite temsilcilerinden oluşan Faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu da oluşturulmuş olup katılım bankacılığının geliştirilmesi için gereken mevzuat ve altyapı çalışmalarının etkinliğinin artırılması sağlanmıştır.

Kamu katılım bankalarının kuruluşundaki temel amaç sektöre kamu kimliğinin güven unsurunu katmak, katılım bankacılığının bilinirliğini ve erişilebilirliğini, hizmet kalitesini ve ürün çeşitliliğini artırarak gerek yurt içinden gerekse yurt dışından farklı müşteri kitlelerini ülkemiz ekonomisine kazandırmaktır. Bu alanda yatırım yapmak isteyen uluslararası fonların ülkemize çekilmesi açısından kamu sahipliğindeki katılım bankaları etkin bir rol oynayacaktır.

Bu kapsamda faaliyet gösteren kamu katılım bankalarının ilk performanslarını incelediğimizde, henüz başlangıç aşamalarında olmalarına rağmen hızlı bir büyüme ve farklı müşteri kitlelerini de sisteme kazandırma başarısı elde ettiklerini görmekteyiz. Ülkemizde hâlen 120 milyar TL seviyesinde aktif büyüklüğe sahip olan katılım bankacılığı, 2'si kamu, 3'ü özel sermaye olmak üzere, 5 kurumda bine yakın şube ve 14 binden fazla personelle hizmet vermektedir. Katılım bankacılığı hacminin geliştirilmesi için kamunun atacağı adımların yanında özel sektörün de bu alana yatırımının devam etmesi önemlidir. 2025 itibarıyla yüzde 15 pazar payı seviyesine ulaşması hedeflenen sektöre yerli ve yabancı farklı oyuncuların girmesi, sermaye desteği ve tecrübe aktarımı açısından gerekmektedir. Katılım bankacılığı prensiplerine uygun diğer bankacılık ürünleriyle de rekabet edebilecek ürün ve hizmetlerin geliştirilmesinde farklı ülkelerden farklı tecrübelerin ülkemize kazandırılması faydalı olacaktır. Reel ekonomiye katkısı, riski ve getiriyi paylaşma esasıyla sağladığı finansman yönetimiyle gerek tasarruf sahiplerine gerekse finansmana ihtiyaç duyanlara sunduğu alternatifle katılım bankacılığı önemini her geçen gün artırmaya devam edecektir. Kamu katılım bankalarının da bu gelişmeye daha fazla katkıda bulunabilmesi için hem sermaye ilavesi hem de kamu kaynakları ve iş imkânlarıyla desteklenmesi önemlidir.

2017 bütçesinin milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diler, Komisyonun sayın üyelerini saygıyla selamlarım.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.