| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Vakıflar Genel Müdürlüğü b) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı c) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ç) Türkiye İnsan Hakları Kurumu d) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı e) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, f) Atatürk Araştırma Merkezi g) Atatürk Kültür Merkezi h) Türk Dil Kurumu ı) Türk Tarih Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .11.2016 |
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Sadece tarihte 2003 döneminde CHP'nin açtığı bir dava gerekçesiyle iki üç yıl bu kâr payları kurumlara gelmemiştir, daha sonra fakat onlar da telafi edilmiştir.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - O da sermaye artırımı nedeniyle o sermaye artırımının önce bu kâr dağıtımlarından karşılanıp o bittikten sonra aktarılması zorunluluğundan kaynaklanmıştır.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Evet.
Teşekkür ederim.
Şimdi hazır rakamlara girmişken sıra öyle gitmiyor ama Sayın Kuşoğlu eski yıl harcamalarını sordu. Süre içinde birçok şeyi söyleyemedik yoksa sakladığımız bir kurum, bir konu yok.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının 2015 yılı harcamaları: Öngörülen bütçe, çıkan bütçe 223 milyon 896 bin iken 228 milyon 922 bin lira para harcanmıştır yani bütçenin üzerinde harcanmıştır. Bu da uluslararası kuruluşlardan elde edilen fonlardır; aradaki fark. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesinde de yapılan harcamalar buradadır. Burada, aşağı yukarı başlangıç ödenekleri var, daha sonra eklenen rakamlar ve toplam ödenekler var. Vakit almamak bakımından bundan bir nüsha ben zatıalinize veririm, tetkik edersiniz.
Şimdi, İsmail Aksu Bey'in soruları var. Yurtdışı Türklerle ilgili daha çok. Sayın Aksu, Anayasa Mahkemesiyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu'nun iptal edildiğini söylemişti. Böyle bir husus yok. Sadece 2 Kasım 2011 tarihli 664 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle görevlerine yerine getiriyor şu anda. Sadece 2 fıkrası Anayasa Mahkemesince iptal edildi. Bu durum kurumlarımızda herhangi bir olumsuzluk teşkil etmedi. Sayın Vekilimizin kastettiği, kanun 2876 sayılı Kanun, bunun ise 3 maddesi haricinde mülga durumdadır.
Bu yurt dışı teşkilatı konusu var. Ben sorduğunuza özellikle teşekkür ediyorum. Ben, devlette savurganlık açısından benzer kurumların yurt dışında ofis, ofis, ofis açıp tahtaya, masaya, sandalyeye ve lüzumsuz kiralara ya da mülk edinmeye karşıyım. Mevcut çalışmaların devlet kurumlarının içinde, TİKA'nın ofisi varsa orada, Yunus Emre'de varsa orada yapılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum; bunu hep savundum, savunageleceğim de. O bakımdan bu uzun bir tartışma konusudur ama bir genel bilgi olarak bunu vereyim.
Yurtdışı Türkler tarafından sağlanan proje destekleri. Bu Başkanlığın kurmuş olduğu bir proje sistemi var ve bu AB standartlarında ve hatta daha da üzerinde bir şeffaflık içindedir. Müracaatlar var. Ha şimdi projesi reddedilen her zaman şikâyetçidir, projesini kabul ettiğiniz herkes de bu sistemin çok iyi işlediğini söyler. Bu, 50'ye 50 bir konudur. Yani şimdi "Yurtdışı Türklere müracaat ettim, projem onaylanmadı." Burada tabii ki "Bunu neye göre veriyorlar?" tartışmaları çıkar ama objektif kriterleri var.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Bakan, burada sorun şu: Cevap verilme durumu olmuyor, geri dönüşüm olmuyor.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - "Uygun görülmemektedir." diye cevap veriyorlar.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Yok, hayır, cevap verilmedi. Bildiğim bir şey. Sayın Başkana da söylemiştim.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Bire bir onu sorarsanız biz daha sonra size onu bildiririz.
"Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Kurulu etkin çalışmakta mıdır?" Evet, çalışmakta, bununla ilgili 2010 yılından bu yana 7 kez toplanmıştır. Kurul, ülkemizin 1990'lı yıllarından bu yana yürüttüğü öğrenci çalışmalarını 2011 yılında "Türkiye Bursları" adıyla yeniden revize etmiştir. 50 ülkeden 8 bin başvuru alınan burs programında 2016 itibarıyla yılda 172 ülkeden 122 bin başvuru alan bir programa dönüştü. Kurula her yıl bir önceki dönemine göre çalışmalar rapor edilmekte; bir sonraki yılın planlamasına ilişkin bağlayıcı kararlar da alınmaktadır. YÖK, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili diğer kurumların katılımıyla 2011 yılında hazırlanan Uluslararası Öğrenci Strateji Belgesi'nin revize edilmesi çalışmaları da devam etmektedir.
"Danışma Kurulu etkin çalışmakta mıdır?" Evet. Bunun da bir Diaspora Strateji Belge Taslağı var, üzerinde çalışılıyor, yakında çıkacak.
Kültürel ve Sosyal İlişkiler Eşgüdüm ve Değerlendirme Kurulu etkin çalışmakta mıdır?" Kurulun önümüzdeki ay içinde toplanması öngörülüyor. Biraz da benim hatam var; benim bu ara çok fazla seyahatim vardı, ben bir gün veremedim. Gün verince toplanacak.
Sayın Sibel Özdemir'in aynı kapsamda "Yurt dışı vatandaşlara yönelik sorunların çözümüne ilişkin neler yapılmaktadır?" diye bir sorusu vardı. Yurt dışı vatandaşlar paketi hazırlanmıştır. Dövizli askerliğin bin avroya indirilmesi yurt dışı Türklerin teklifiyle olmuştur. Pasaport harçlarında ucuzluk olmuştur, 100 avroya düşürülmüştür. Yurt dışından getirilen araçların iki yıla kadar yurt içinde kalması, yurt dışından getirilen cep telefonlarının kayıt etmeden iki aydan dört aya kadar kullanımına imkân sağlanmıştır. Tabii daha yurt dışında çalışan, diasporadaki, Avrupa'daki vatandaşlarımızın birçok sorunları var. Bunlar tespit ediliyor ve tespit edildikçe de bizim vasıtamızla Hükûmete arz ediliyor, orada elden gelen yapılıyor.
STK bilgilendirme toplantıları 8 ülkede bugüne kadar gerçekleşti. Bu toplantılarda sivil toplum destekleri anlatılmış ve vatandaş sorunları yapılan çalıştaylarda tespit edilmiştir. 5 ülkede Yurtdışı Türkler Başkanlığı değerler araştırması yapılmış; ayrıca gümrük kapılarında vatandaşlarımıza yönelik anketler gerçekleştirilmiştir.
Sayın Ergün Taşcı'nın gene yurt dışı Türklerle ilgisi sorusu var "Aşırı sağın yükselişine -bu Avrupa'da- karşı neler yapılabilir?" diye. Ayrımcılıkla Mücadele Programı var çalıştığımız; Aktif Yurttaşlık, Eşit Katılım Programı var, herkes İçin Adalet Programı var. İlan edilmiş ve vatandaşlarımızın son dönemde yaşadıkları İslamofobi ve dışlamayla ilgili destekler sağlanmış ve oradaki vatandaşlarımızla yakın temas kurulmuştur. Ayrıca emsal teşkil edecek bireyler hukuk davalarıyla da desteklenmektedir.
Şimdi, bunun haricinde bina konusu vardı. Onunla ilgili bilgi notunu arz ettim size. Bizim Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun inşaat emlak dairesi olmadığı için bu tip bir konuyu biz dışarıya vermek durumundayız. TOKİ'yle bu protokol imzalandı. TOKİ adına orada... Siz görmüşsünüzdür, diğer milletvekillerimize de belki de göstermekte fayda var. Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu binası yıldız şeklinde bir bina olacaktır, Eskişehir Yolunda. Malum yıldızdaki 5 kolun 5 kurumu ihtiva etmesi ve ortada da bir büyük kütüphane yapılması öngörülmektedir. Bu, Türk yıldızıdır ve özenle seçilmiş bir mimari projedir. Bunun yaptırılmasıyla ilgili çalışmalarımız devam etmekte. Arzu eden diğer milletvekillerine de bu bilgi notundan verebiliriz.
Gene Sayın Taşcı'nın sorusuna bir ilave de Almanya'daki bu yabancı düşmanlığı ve İslamofobiyle ilgili. Geçenlerde Almanya'nın göçten sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer Türkiye'ye gelmişti. Onun ziyaretinde de bu konuyu tekrar dile getirdik. Her fırsatta da bu konuları anlatmaya devam ediyoruz.
Sayın Tamaylıgil'in Atatürk Ödülü konusu var. Şimdi, bir taraftan Atatürk'ü önemseyen insanların Atatürk Ödülü'nü, Nobel verdi diye... Nobel malumunuz yapmadığımız şeyleri yaptığımızı iddia eden şahıslara da veriliyor. Yani Aziz Sancar doğru bir tercih olabilir ama sözde soykırım iddialarını yaptığımızı iddia eden bir roman yazarına da verilmiş bir ödüldür.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Ben size Aziz Sancar'ı anlattım zaten, Nobel'i sorgulamadım ki Sayın Bakan.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) -Atatürk Ödülü için bir yuva açıcı olarak kendimize Nobel'i almamamız gerekir diye düşünürüz. Daha önceki yıllarda, malumunuz, bu Atatürk Ödülü şöyle veyahut böyle tasarruf edilmeye kalkıldığında yanlış neticeleri de oldu uluslararası arenada. Günlük siyaseti kullanmak isteyenler bunun üzerinden prim yapmaya kalktı. O bakımdan, layık olana verilmesi... Evet, beş yılda bir verilmesi, mutlaka iyi adayların çıkması, tespit edilmesi ve mutlaka verilmesi diye bir şart yok.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Bir adaylık başvurusuyla ilgili çalışmanız oldu mu?
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Var, bazı müracaatlar var. Ama haddi layık olmayan şeyleri...
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Müracaatlar, öneriler, değerlendirmeler geldi mi?
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Haddi layık olmayan şeyleri kamuoyuyla paylaşmak uygun değil. Ama dediğim gibi, siz milletvekilleri, diğer saygın siyasi partilerimizin de önerileri olabilir başka kurumlardan olduğu gibi. Bunlar değerlendirilir. Biz bu tekliflere açığız.
Şimdi, ilk baştaki, Sayın Temizel'le başlayan Sayın Bekaroğlu'yla da devam eden konuya gelmek istiyorum.
Bir milletvekili suç işlerse ne yaparız veyahut bir gazeteci suç işlerse ne yaparız veyahut terörist, milletvekili olursa ne yapmak lazım tersten okuyalım? Yani, şimdi, milletvekili yargılanır mı, milletvekili tutuklanır mı? İfade vermeye gitmezse herkes ısraren getiriliyorsa milletvekili de dokunulmazlığı kaldırıldıysa ısraren götürülür. Ha, muhatap olduğu suç tutuklamayı gerektiriyorsa tutuklanır da. "İyi ama bu milletvekili!" Adam silah kaçakçısı, suçu sabit, televizyonlarda silah taşıdığı görülüyor.
Şimdi, gazeteci kimliği edinen her teröristi gazeteci olarak kabul edecek miyiz? Yoksa, hakikaten sadece gazetecilik yapan ve gazetecilik eylem ve fiillerinden yargılanan insanlardan mı bahsediyoruz? Yani bildiğimiz...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, polemik yapıyorsunuz. Biz bu soruları sormadık.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Müsaade buyurunuz... Müsaade buyurunuz... Şimdi, o taraftan gelen birçok sorunun tümüne bir cevap mahiyetindedir bu.
Şimdi, bir terör örgütü "vızıt" diye bir ajans kurmuş, haber ajansı diye, önüne gelen teröriste de kimlik dağıtıyor "gazeteci" diye.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hasan Cemal'den bahsediyoruz. Kırk senelik...
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Sonra, bunlar terörle ilintili fiillerden tutuklandıklarında da Avrupa'dan dâhil, herif geliyor başımıza "Ya siz gazeteci tutukladınız." Adam öldürmek, adam vurmak, adam yaralamak, teröre yardım ve yataklık etmek gazetecilik fiilleri içinde değildir. Milletvekilliğinin...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, biz bunları biliyoruz. Bunları niye anlatıyorsunuz bize? Bunları sormadık ki size.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Milletvekilliğinin görev ve kapsamı içinde de değildir. 2 tane milletvekili şu anda kaçak durumdadır yurt dışında. Yani bizim burada karar vermemiz gereken "Bu şahısların asli faaliyetleri teröristti milletvekili mi oldu, milletvekiliydi teröre yardım ve yataklı mı etti?" Bunun çok iyi irdelenmesi ve çok ciddi tartışılması lazım. Yani bana göre "Ya 3 tane gazeteci tutuklandı. Bunlar tutuklanır mı?" diye tartışmak yerine veyahut "5 milletvekili gözaltına alındı. Alınmalı mıydı?" diye, terörist milletvekili olursa...
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakanım, bu gazetecilerin kaç tane ölüm vakası var?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biz böyle bir şey söylemedik ki.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Ben dosyaya vâkıf değilim. Yani sizler siyasi konuşma yaptınız, ben de siyasi yorumumu yapıyorum.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Siz yargılayamazsınız ki!
MUSA ÇAM (İzmir) - Bu adamların kalemlerinden başka silahları yok ki!
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Bilmiyoruz onu. Dosyanın tamamını okudunuz mu zatıâliniz?
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Biz de yargı karar versin diyoruz!
MUSA ÇAM (İzmir) - Savcının iddianamesini...
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Ben görmedim efendim.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - O zaman polemik yapmayın.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Ben sizin yaptıklarınıza felsefi bir yorum getiriyorum. Yani, şimdi, terörist gazeteci kimliği aldıysa bu gazeteci midir, terörist midir?
Şimdi, ben size birçok yerde sevildiği için Batı'dan bir iki tane örnek vermek istiyorum bu konuda. Mesela bu İspanya'da Bask Bölgesi'nde belediye başkanları teröre karıştığı zaman çok rahat tutuklandı, gözaltına alındı ve AB ülkesi.
Ha, bir başka nokta: Herkes zaman zaman Türkiye'de bu güneydoğudaki terör sorununa farklı yorumlar getirirken İngiliz örneğini getirmişti. Ben size İngilizlerden bir örnek getireyim bununla ilgili. IRA (İrlanda Kurtuluş Ordusu) ki bizdekiyle ilintisi yoktur, farklı bir şeydir ama bir benzer tarafı o şiddete kaymış olan terör örgütünün bir siyasi kanadı vardır Türkiye'deki gibi.
MUSA ÇAM (İzmir) - Sinn Fein.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Yani PKK, HDP gibi IRA'in de "Sinn Fein" diye bir siyasi, sivil kanadı var idi. Bu, İngiliz Hükûmetiyle görüşürken bunun başındaki şahıs olan "Gerry, ceri" neyse adamın adı...
MUSA ÇAM (İzmir) - Gerry Adams.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Evet, Gerry Adams bir cenazeye katılıyor IRA militanı öldürüldüğünde. İngiltere Hükûmeti şak diye görüşmeleri kesti, müzakereleri kesti. Niye? Dedi ki: "Sivil yasal bir milletvekili kalkıp teröristin cenazesine gidemez." Müzakereler askıya alındı.
Şimdi, ardından, Gerry Adams dedi ki: "Bir dakika. Ben bu cenazeye giderim." "Niye gidersin?" "E, bu benim akrabam." dedi.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, siz Kandil'e gönderdiniz milletvekilini. Niye böyle polemik yapıyorsunuz?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dinle ya! Dinle ya!
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - İzin verir misiniz devam edeyim.
BAŞKAN - Buyurun... Buyurun...
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Teşekkür ederim.
MUSA ÇAM (İzmir) - Oslo'da görüştü.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Lütfen tahammül buyurunuz. Ben sabahtan beri hepinizi dinledim. Niye infial gösteriyorsunuz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye rahatsız oluyorsunuz!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Rahatsız olan sizsiniz!
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Efendim, siz her seferinde Batı'dan örnek getiriyorsunuz. Bakın, açık ve net anlatıyorum size. Google'e gidin, Google'da bunun hepsini bulursunuz.
BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, Kandil'e kim gitti, hangi milletvekili gitti?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bütün gazeteciler, herkes. Anadolu Ajansı devlete bağlı değil mi? Nasıl gitti?
BAŞKAN - HDP'liler gitmiş, tamam.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Gerry Adams akrabası olduğunu o teröristin ispat etti, yine müzakereler başlamadı. Niye? Gittin, sadece cenazede durdun mu, tabutun altına girdin mi diye bu tahkik edildi. Bizde milletvekilleri Türk askerine, Türk güvenlik kuvvetlerine ateş eden, öldüren, zırhlı araçları patlatan teröristlerin taziyelerine gidiyor, cenazelerine gidiyor, biz de bunları yargılayamayacağız öyle mi? Böyle bir şey var mı ya!
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yargılamayın demiyoruz ki. Gerçekten polemik yapıyorsunuz, hamaset yapıyorsunuz Sayın Bakan.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Ha, şunu yapın: Ben on yıldır...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bizi itham ediyorsunuz. Yargılamayın mı diyoruz? Yargılayın diyoruz.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Aşağı yukarı on yıldan fazladır bunları yaşıyoruz, şöyle bir şey yapın: Cumhuriyet Halk Partisine önerimdir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biz sanki yargılamayın diyoruz!
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Siz şöyle yapınız uygun görürseniz, deyin ki: Gazeteci kimliği alanlar ve bizim uygun göreceğimiz milletvekili sıfatı olanlar Türk Ceza Kanunu'nun 80 milyon vatandaşına uygulanan yargılama sisteminden münezzehtir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ayıp oluyor Sayın Bakan. Türkiye Cumhuriyeti bakanına bir milletvekiliyle böyle konuşmak yakışmıyor, ana muhalefet partisi...
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Hatta solcuları da dâhil edebilirsiniz. Bir Anayasa değişikliği yapınız, önerim. Meclisten geçirirseniz, uygularsınız bunu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Böyle bir şey söylemedik size. Söylediğiniz ayıp, gerçekten ayıp!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ayıbı sen yapıyorsun!
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Hayır, ama, bizim vatandaşa "Git, yargılan." dediğimiz yerde, vatandaşa örnek olması gereken milletvekilleri yargıdan kaçacak, yurt dışına kaçacak, ondan sonra da bunlar yargıya muhatap edildiğinde, eğer burada bir siyasi irade varsa, kolluk kuvvetine "Gereğini yap." demenin ötesinde değildir siyasi irade.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biz yargılanmasın mı diyoruz size?
BAŞKAN - Yargı sürecini yargı yürütür, hükûmet mi yürütür?
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Ondan sonra da burada bunu siyasi şova çevirenlerin boş koltuğunun hesabı da benden sorulacak öyle mi?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sizden bir şey sormuyoruz.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Sordu, o panonun arkasındaki arkadaş sordu demin. "Bu boşluk niyedir?" diye bana soruyor. Gidin onlara sorun. Siyasi şovu yapan o. Ben burada Meclisin hesâbâtına gelmişim, burada hesap vermeye çalışıyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, kusura bakmayın ama siz de şov yaptınız, sorularımıza cevap vermediniz.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Hayır, efendim, bütün sorulara cevap verdim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tutuksuz yargılanamaz mı diyoruz, yargılansa siyaseten daha iyi olmaz mı?
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Onu Adalet Bakanı geldiğinde ona sorarsınız efendim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sizin iktidar olarak fikrinizi soruyoruz Sayın Bakanım.
BAŞKAN - Sayın Bakan, toparlar mısınız lütfen.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Bu kadar efendim benim arzım.
Çok teşekkür ederim.