EKREM ERDEM (İstanbul) - Benim biraz sataşma gibi oldu ama bir iki cümleyle... Zararlı, mahzurlu... Nedir zararlı, mahzurlu, anlamak mümkün değil. Yani, dinî konular gündeme geldiği zaman bir parti hep -kusura bakmayın- zararlarını, mahzurlarını... Bir de yararlarını konuşun ya.

Bakın, 28 Şubatı ben burada yaşadım, buradaydım. Çağ dışı eğitim 28 Şubatın getirdiği dayatmadır. Yani, siz, tek tip... Yalnız dinî eğitim değil, mesleki eğitimin de önünü kesen önemli bir çalışmaydı ve çok şey kaybettik. Bugün yaşadığımız sıkıntılar o tür çalışmaların neticesidir. Yani, dört yılda siz 4+4+4'le kabiliyetlerine göre birtakım çocuklara mesleki eğitim alma imkânı sağlıyorsunuz. İşte, 28 Şubat da özellikle imam-hatip okullarını kapatmak için bulunmuş bir modeldi ama bakın, bu milleti iyi okumak lazım. Bu millet çocuğunu imam-hatip okuluna veriyorsa 3 tane şey istiyor demektir:

1) "Çocuğum eğitim alsın." diyor.

2) "Dinini öğrensin." diyor.

3) "Mesleği olsun." diyor.

Bunu eğer biz doğru okursak, buna göre bir yapılanmayı yaparsak emin olun geleceğimiz çok huzurlu ve mükemmel olur diye düşünüyorum.

İsrafil Bey de bahsetti, yani, yeni eğitim düzeniyle, bu 4+4+4'le özgür bir ortam ortaya çıktı, çocuklara istediği mesleğe yönelebilme imkânı ifade ediyor. Sizler de ifade ettiniz rakamlarla. İşte, mesleki eğitime yönelme yüzde 10'dan 18'e çıktı, ki bunlar yeterli mi? Mutlaka yeterli değil. Yani, bu milletin değerlerini de dikkate alacak bir eğitim sistemini bizim mutlaka hayata geçirmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.