KOMİSYON KONUŞMASI

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, değerli basın mensubu arkadaşlar ve bürokratlar; doğrusu sanayi desteği ve teşvik konusunda mağdur edilen bir ilin, İzmir'in bir milletvekili olarak sizlere sesleneceğim. Şu anda, Türkiye'de işsizliğin en yüksek olduğu il unvanı ne yazık ki İzmir'de, yüzde 11'ler seviyesinde. Bu arada adı geçtiği için ifade edeyim, işsizliğin bu kadar yüksek olduğu bir yerde çok köklü, yılların kuruluşu BMC de İzmir'den alınıp başka bir vilayete götürülüyor. Bu da ayrı bir tartışma konusu gibi geliyor bana.

Sayın Bakanım, vergi indiriminden söz ettiniz, emlak vergisini kastediyorsunuz. Sanayicinin üzerindeki vergi yükünü azaltma konusunda gerçekten samimi isek; bence emlak vergisindeki indirim yerine, daha çok istihdam yaratacak, yatırım destek şartlı kayıp kaçak elektrik parasını almayalım sanayiciden. Somut bir örnek, somut. Sanayicinin üç yılda ödemiş olduğu kayıp kaçak bedeli yeni bir fabrika kuracak kadar sermaye oluşturmaktadır. Bakın, üç yılda ödediği elektrik parası, kaçak elektrik parası... Normal kullandığı elektrik parasını zaten ödüyor sanayici. Bunun dışında ek yük olarak kaçak elektriği, yani elektriğini ödemeyen insanların parasını faturalarına yansıtarak yeni bir fabrika yapılmasının yolunu kapatıyoruz. Gelin, bunlara yatırım şartını koyalım, bu parayı kaçak elektrik olarak bize ödeyeceklerine yeni istihdam yaratacak fabrikalar açsınlar, kursunlar. Böylelikle işsizliğe bir çözüm bulalım.

Ben istihdam yaratan sanayiciden bu kaçak bedelinin alınmaması ve üreten, istihdam sağlayan, vergisini ödeyen, üretim sevdalısı bu kesimi cezalandırmak yerine yeni yatırımlar için cesaretlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizdeki işsizliği böylelikle aşağıya çekelim. Burada amacımızın bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olması gerektiğini, üretimi artırmamız gerektiğini, daha gerçekçi, ekonomideki durgunluğu ve işsizliği çözmeye yönelik daha cesur ve kararlı adımlar atmamız gerektiğini düşünüyorum. Sanayicimizin özellikle dış pazarda rekabet gücünü artırabilmenin de bir koşulu olduğunu düşünüyorum bunun. Sanayi girdilerindeki maliyetlerin yüksek olması, diğer bir anlamda bizi dış pazarlarda rekabette zorluyor. Kırk yıl boyunca ticaret ve sanayinin içinde olmuş birisi olarak ifade ediyorum: 9 ülkeye geçmişte ihracat yaparken bugün hiçbir ülkeye ihracat yapamaz hâle geldik. Bunun nedeni, girdi maliyetlerimizin yüksek olmasıdır. Eğer biz, bu konudaki kaçak elektrik kullanımında yatırıma yönelik bir teşvik gibi bunu verirsek sanayiciye, ben inanıyorum ki dış pazarda rekabet gücümüz daha da artacaktır. Bu somut önerimizin mutlaka tarafınızdan değerlendirilmesi, haksız rekabetin bu şekilde ortadan kaldırılması; yerli malı, yerli üretim ve millî ibarelerinin de öne çıkarılarak bunun özendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

İzmir'de 13 tane OSB sanayi bölgemiz var, ne yazık ki kapasite yüzde 50'ler seviyesinde. Oysa, yirmi dakikalık mesafede -az önce Sayın Temizel Bakanım ifade etti- Manisa'da bu oran yüzde 98, yüzde 100'lere yakın. Yani yirmi dakikalık 45 kilometrelik bir mesafede bu uygulamanın İzmir'i cezalandırmak anlamına geldiğini düşünüyor İzmirli, İzmir'in yurttaşı da böyle düşünüyor. Bu anlamda, ben sanayiciye "Yatırım yap, destekleyeceğiz sizi." diyerek geçmiş süreçlerde, özellikle güneydoğu ve doğu bölgelerinde de sanayicimizi oraya davet ederek "Yatırım yapın Türkiye'nin kalkınmasına." deyip ama sonrasında onlardan PKK terör örgütünün haraç almasına müsaade ederek, bunu da açıkça itiraf ederek, sanayiciye güven vermediğimizi düşünüyorum. Yani siz bir sanayiciye "Gelin, benim bölgemde yatırım yapın, buraya fabrika kurun." diyeceksiniz, ondan sonra orada fabrika kuran sanayiciye sahip çıkmayacaksınız, bir terör örgütü onu haraca bağlayacak, böyle şey olmaz. Yani eğer yatırımcıya, sanayiciye, hatta yabancı yatırımcıya güven vermek istiyorsanız, bir kere yatırım yapan insana sahip çıkmak gerekli. İşsizliği de başka türlü al aşağı edemeyeceğimizi düşünüyorum. Bu güveni vermek zorundayız. Yeni fabrikaların kurulması için cesaretli adımlar atmalıyız diye düşünüyorum. Bu işsizliğin bitirilmesinin, yoksulluğun bitirilmesinin ve nihayetinde yatağa çocuklarımızın aç yatmaması için gelin cesaretlice hep birlikte A parti, B parti demeden birlikte kararlara imza atalım.

Hepinize saygılar sunuyorum.