| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c) Türk Standartları Enstitüsü ç) Türk Patent Enstitüsü d) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu e) Türkiye Bilimler Akademisi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .11.2016 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, saygıdeğer bürokratlar, basın mensupları; isminin bile insanı büyülemeye yettiği bir Bakanlığımızın bütçesini görüşüyoruz. Bilim diyoruz, sanayi diyoruz, teknoloji diyoruz. Bir solukta, bir memleketin lider ülke olmasının yolunu açacak tüm unsurları ardı ardına sıralamış oluyoruz.
Bilgi çağının tam içindeyiz. İktisat bilginlerinin her vesile altını çizdikleri üzere; içinde yaşadığımız yeni çağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca ham maddesi ve en önemli hasılası hâline gelmiş bulunuyor. Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat aletleri ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış bulunuyor. Öyleyse önceliğimiz bilime yatırım, bilgiye yönelme ve teknolojiye sahip olma atılımıdır.
AK PARTİ iktidarları, diğer alanlarda olduğu gibi, bilim, sanayi ve teknoloji alanında da çağı yakalama yarışının mimarı olmuştur. Bu sahada cumhuriyet tarihinin en büyük dönüşümüne imza atmayı başarmıştır.
Değerli milletvekilleri, ileri teknolojiyle kalkınan yeni Türkiye hedefi AK PARTİ iktidarlarının ortak vizyonu olmuştur. AK PARTİ'nin iktidara gelmesiyle birlikte sanayide yeni bir dönem başlamış, ülkemizin Avrupa ve Avrasya'nın üretim, AR-GE ve teknoloji üssü olması için dev adımlar atılmıştır.
Bu büyük dönüşümü bir konuşma hacmine sığdırmamız elbette mümkün değildir. O nedenle, Bakanlığımızın başarıyla uyguladığı politikaların seçim bölgeme yansımaları konusunda tespit ve önerilerimi özetlemeye çalışacağım.
2001 yılından itibaren uygulamaya konulan, sanayicimizi, araştırmacı ve üniversitelerimizle buluşturarak teknolojik üretime yönelik yeni ürün ve üretim yöntemleri geliştirmelerini sağlayacak kanun kapsamında teknoparklarımız ülkemizi ağ gibi sarmış bulunuyor. 2002'de sadece 2 teknoparkımız varken, bugün hatırladığım kadarıyla sayı 60'a yaklaşmış bulunuyor.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Erzurum'da kaç tane var?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - 1 tane tabii ki.
Bu bilim, teknoloji, sanayi AR-GE üslerinin içinde Erzurum'da faaliyet gösteren Ata Teknokentimiz de bulunuyor. Bu merkezimizin artık rüştünü ispat ederek icat ve patent merkezi hâline gelmesini hasretle bekliyoruz.
Bakanlığımızın önemli faaliyetleri arasında yer alan ihtisas organize sanayi bölgelerinden birinin şehrimizde açılmasını hayati derecede önemli buluyorum. En eski ve önemli hayvancılık merkezi olan Erzurum'da ileri teknolojiye dayalı gıda üretimi yapacak KOBİ'leri hayata başka nasıl geçirebiliriz? Böyle bir ihtisas organize sanayi bölgesi kurulursa Erzurum merkezli bölge hayvancılığı büyük gelişme gösterecek ve Türkiye'nin hayvancılık potansiyeli, Kafkaslara, Türk Cumhuriyetlerine, Orta Doğu ülkelerine ihracat yapacak düzeye ulaşacaktır.
Sayın Bakanım, sözümün burasında Erzurum için bir hayalimi dile getirmek istiyorum ve bu konuda yardımınızı talep ediyorum.
Bu şehir, ekonomik genetiği hayvancılığa ayarlı bir şehirdir ama bin yıl öncesinin yöntemleriyle bir hayvancılık değil. Sözünü ettiğim ihtisas organize sanayi bölgelerinde, AR-GE'nin zirve yaptığı, yenilikçiliğin düstur olduğu, ileri teknolojinin metot hâline geldiği bir ortamda Türkiye helal hayvani gıda merkezinin Erzurum'a kurulmasını öneriyorum. Malumunuz, helal gıda belgelendirmesiyle dinî hassasiyeti olan tüketicilerimizin taleplerine uygun üretim yapılacak, ürünlerin sertifikalandırılacağı gelişmiş üretim tesisleri kurabiliriz.
MUSA ÇAM (İzmir) - Nasıl olacak Sayın Vekilim o?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sabırla, Musa Bey, takip ederseniz göreceksiniz, öğreneceksiniz.
İhtisas organize sanayi bölgelerinde desteklenecek gıda sektöründeki firmalarımız kanalıyla uygun hava yolu, demir yolu, Ovit'in açılmasıyla deniz bağlantılı nakliyatla Erzurum'u İslam ülkelerine, Türk Cumhuriyetlerine yönelik helal gıda merkezi hâline getirebiliriz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Deniz ülkeleri mi? Vizesiz olmuyor o.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Elhamdülillah, oraya da ulaştık, Erzurum'a deniz getirdik Mehmet Bey.
Ayrıca, diğer organize sanayi bölgemizin oyuncak organize sanayi bölgesi şeklinde faaliyete geçmesi, şehrin zenginlik devrimine öncülük edecektir. Konuya ilişkin, daha önce bu Komisyonda hizmet sunan, şimdi Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız olan Mehmet Sekmen Bey ile Bakanlığımızın senkronize ciddi araştırma ve gayretleri bulunuyor. Buna dönük Erzurum'da 2 ayrı çalıştay düzenlenerek, yerli ve yabancı bilim adamlarının görüşlerine başvurulmuştur.
Bu noktada bir tespitimizi aktaralım: Oyuncak sektöründe yerli üretim yok denecek durumdadır Sayın Bakanım. Yüzde 80'lere, 90'lara varan ölçüde Çin'den ithalat söz konusudur. Kaldı ki, kullanılan malzemelerin de önemli oranda kanserojen madde içerdiği herkesin malumu. Bir başka tespit, çocuklarımızın zihin haritaları önemli oranda oyuncaklara göre şekil alıyor. Yerli motiflerin bu sektörde öne çıkması da bu bağlamda önem arz ediyor. Öyleyse, ciddi bir yatırıma ihtiyaç vardır, buna en uygun bölge de Erzurum'un içinde bulunduğu sahadır. Sektörü ifade eden ham maddenin Azerbaycan ve İran yoğun olması sektörün bölgemizde ihyasını rasyonel kılan sebeplerden bir başkasıdır. Buna paralel, çok yakında hizmete girecek Ovit Tüneli'yle birlikte limana iki saatlik mesafe söz konusu olacaktır. Bu, pazara yakınlığı, yatkınlığı da tarif eder. Dahası, Bayburt, Erzincan, Gümüşhane'yle birlikte 5'inci bölge cazibe merkezi illerin projede şerik olmaları, bölgede kangren hâlini alan göçü de müspet anlamda etkileyecek, tersine bir nüfus aktarımına sebep teşkil edecektir. Hükûmetimizin hayata geçireceği cazibe merkezleri kontekstinde önemli imkânların sağlanması iş adamlarını şimdiden bölgemizde yatırıma yönlendirir olmuştur. Bu fotoğraf, yatırımcı bulma noktasında pozitif bir yaklaşımın olacağını da ortaya koymaktadır.
Değerli Başkanım, Doğu Anadolu Bölgemizin, hususen Erzurum'un yüksek teknolojili yatırımlara yönelmesi temel önceliğimizdir. Bunun için Bakanlığımızın birkaç yıl önce geliştirdiği model Erzurum için biçilmiş kaftandır. Bakanlığımızca oluşturulan yeni üretim yatırım bölgelerinde sanayici, binaya para bağlamayacak, fabrikayı devlet yapacak, sanayici kira ödeyecek. Alınacak tedbirler ve uygulanacak teşviklerle yatırımcının yüksek faizle borçlanmasının önüne geçilecek. Hazine arazileri kamulaştırılacak, gerekirse fabrikanın projesi, binası devletçe yapılacak, hazır olarak kiraya verilebilecek. Kiralanan fabrika uzun vadede kiracıya satılabilecek.
Erzurum gibi, kişi başına düşen mevduat miktarının yeterli olmadığı, kalkınma için dışsal kaynağa ihtiyaç duyulan iller için bu modelin geliştirilmesi çok yararlı sonuçlar doğuracaktır. Devlet önderliğinde yap-kirala, yap-işletici işletsin, yap-üretici işletsin, otuz yılda tesisin sahibi olsun, özgün modellerini Erzurum gibi iller için düşünmeli ve geliştirmeliyiz.
Tespitlerimiz ışığında sunduğumuz tekliflerin kabul göreceğine inanıyor, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum.