TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, tabii, bugün sabahtan beri gerçekten çok katkı verici, çok değerli açıklamalar oldu. Ben tüm gruplara, tüm milletvekillerine teşekkür ediyorum. Zaman zaman amacını aşan birtakım açıklamalar olsa da biz konumuzla bağlantılı olarak, özellikle Meclisimizi ilgilendiren konularda zamanın elverdiği ölçüde bu soruları cevaplandırmaya çalışacağız. Gerek son sorduğunuz sorular gerekse de tüm sözcülerin konuşmalarında bahsettiği konulara ilişkin aslında verecek cevaplarımız var ama dediğim gibi, zaman sınırlı. Bakalım, ne kadar yetiştirebilirsek.

Öncelikle şunu ifade edeyim: Tabii, Sayın Paylan -Sayın Yıldırım da sonra onu destekledi- ta başta işte, "Keşke Meclis Başkanı burada olsaydı. Başkan vekili niye var? Olmaması gerekir. Toplantıyı erteleyelim." dedi.

Şimdi, Sayın Paylan, değerli arkadaşlar; Meclis gerek komisyon gerek Genel Kurul, tüm çalışmalarını Anayasa'ya ve İç Tüzük'e uygun olarak yapmak zorundadır. Dolayısıyla, burada İç Tüzük'ün 14'üncü maddesini açıp bakarsanız, çok açık ve net bir şekilde "Başkan özrü olduğu zaman herhangi bir başkan vekilini görevlendirebilir." diyor ki Başkanımızın ben sabah Komisyonumuza olan açıklamasını da okudum sizlere. Ağır bir gribal enfeksiyon geçiriyor. Benim için de sürpriz oldu. Sabah saat dokuzda benim bu toplantıya geleceğim, açıkçası, bildirildi. Yoksa, Başkan kendisi arzu ediyordu, bütün bu sorulara bizatihi kendisi muhatap olmak istiyordu. Yoksa, bunun başka bir nedeni yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ben de o çok istediği için söylüyorum. "Hakkınız yok." demiyorum.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Çok teşekkür ediyorum, çok sağ olun.

Yine, tabii, özellikle İç Tüzük'ten kaynaklanan birtakım sıkıntılar, Anayasa'dan kaynaklanan sıkıntılar dile getirildi. Bizler de daha verimli ve daha kaliteli bir çalışma ortamını arzuluyoruz ve bu bağlamda da şunu gördük ki aslında bütün gruplarda ve tüm milletvekillerinde hem yeni bir Anayasa'yla hem yeni bir İç Tüzük'le ilgili ortak bir arzu, ortak bir istek var. Hem Meclisin daha verimli çalışması hem daha güçlü, daha gelişmiş bir Türkiye için bu değişiklikleri de diliyoruz ve umuyoruz, en kısa zamanda birlikte çözeriz. Çünkü, şu anda geçerli oylara baktığımızda yüzde 97 oranında bu Mecliste bir temsil var, çok ağırlıklı bir temsil. Yani, milletin yüzde 97'si şu anda bu Mecliste, bu Parlamentoda temsil ediliyor. Arzu ederiz ki bu Parlamento millete vermiş olduğu taahhütlere uygun bir şekilde yeni Anayasa'yı bu dönem hep birlikte geçirsin. Yine, İç Tüzük'le ilgili de daha verimli bir çalışma esasını getiren bir İç Tüzük'ü de kabul edelim diye arzu ediyoruz.

Özellikle başta bütün konuşmacılar Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Sayıştayın dış denetiminden bahsettiler haklı olarak.

Değerli arkadaşlar, şimdi, 6253 sayılı Kanun ile 5018 sayılı Kanun'da Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Sayıştayın denetlenmesiyle ilgili hükümler çerçevesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Sayıştayın dış denetimi diğer kamu kurum ve kuruluşların dış denetimine göre usul ve yöntem açısından farklılık göstermektedir.

5018 sayılı Kanun'un 69'uncu maddesi gereğince 2006 yılından bu yana "Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı tarafından görevlendirilen ve gerekli mesleki niteliklere sahip denetim elemanlarından oluşan bir komisyon tarafından hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak yapılmaktadır." diyor.

Yine, 5018 sayılı Kanun'un 69'uncu maddesindeki hüküm 6058 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 79'uncu maddesinde aynen kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli Kararı'yla 6085 sayılı Kanun'un Sayıştayın denetlenmesi başlıklı 79'uncu maddesi iptal edilmiş ancak 5018 sayılı Kanun'un 69'uncu maddesindeki "Sayıştayın denetlenmesi" başlıklı hüküm aynen devam etmektedir. Dolayısıyla, Sayıştayın denetlenmesi 5018 sayılı Kanun'un 69'uncu maddesinde yer alan hüküm çerçevesinde yapılmaktadır.

Yine, burada dile getirildi, Hesapları İnceleme Komisyonu daha önce vardı, Sayın Temizel özellikle bütün arkadaşlar hatta ifade ettiler, Sayın Kuşoğlu, Sayın Günal, Sayın Kalaycı, Sayın Aksu, Sayın Yıldırım ve diğer konuşmacılar da ifade etti. Evet, bu komisyonun da bir kararı var aslında, Hesapları İnceleme Komisyonu 22/11/2006 tarihli toplantısında Meclisin 2005 yılı hesaplarını incelemiş ve aynı tarihli komisyon 110 sayılı 23 numaralı Kararı'yla ibra ederek Genel Kurula sunulmasına karar vermiş, 14/12/2006 tarihli son toplantısında ise Hesapları İnceleme Komisyonunun 113 sayılı 24 numaralı Kararı'yla millî saraylar, köşk, kasırlar inceleme denetim raporlarını kabul ederek faaliyetlerine son vermiştir. Komisyon faaliyetlerinin sona ermesinin ardından 340 klasörden oluşan arşivi Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphane ve Arşiv Müdürlüğüne teslim etmiştir. Yürürlükte bulunan 01/12/2011 tarihli ve 6253 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu'nun 37'inci maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin dış denetiminin nasıl yapılacağını düzenlemekte, bu hükümler doğrultusunda İç Tüzük'te yer alan Hesapları İnceleme Komisyonunun kurulması imkânı şu an bulunmamaktadır ama bunu telafi edici başka birtakım çözümler bulanabilir mi? Burada sizler bunu istişare ettiniz, çok değerli fikirler ortaya çıktı. Bunun neticesinde önümüzdeki dönemde bir şeyler yapabilir miyiz? Ortak vereceğimiz karar olur diye düşünüyorum, bakalım ona, görelim.

Yine, binalarla ilgili çokça soru geldi baştaki konuşmalardan da anladığımız üzere. Özellikle, muhalefet kulisindeki locayla ilgili soruları yine Sayın Temizel dile getirmişti bunu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Millî Saraylar Bilim ve Değerlendirme Kurulunun onayına istinaden ve milletvekillerinin talepleri doğrultusunda ana binanın yapımındaki ilk projede olduğu gibi... Aslında o loca projeye aykırı yapılmış sonradan, projeye aykırı yapılmış.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Hayır, kesinlikle, ilk projeler de orada duruyor.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - İlk proje hâline getirildi şu anda ve orada muhalefet kulisi de iktidar kulisiyle aynı genişliğe, ışıklandırma ve havalandırma imkânına kavuşturulmuş oldu, çok daha rahat bir çalışma ortamı oldu. Yine -özellikle onu da ifade ettiniz oradaki bölümde yer alan halıya dokunmuş Atatürk posteriyle ilgili- 1994 yılında Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev tarafından dönemin Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a hediye edilen halı üzerine işlenmiş Atatürk posteri Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlarına verilen hediyelerin sergilendiği yine muhalefet kulisinin oradaki o mekâna konulmuştur.

Ahmet Yıldırım'ın özellikle "İdari Teşkilatı Görevde Yükselme Sınavı neden açılmamaktadır?" gibi bir sorusu olmuştu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Görevde Yükselme Yönetmeliği 28/06/2013 tarihli ve 28691 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmıştır. Görevde yükselmeyle ilgili sınav 4/C'den 4/A'ya yani kadroya geçilmesi için 10/05/2015 tarihinde yapılmış ve sınavı kazanan kişiler kadroya atanmıştır. Yapılan sınav sonucuna göre yardımcı hizmetler sınıfından 32 kişi genel idari hizmetler sınıfına 09/06/2014 tarihinde atanmıştır. Bundan böyle gene ihtiyaç olursa tekrardan görevde yükselme sınavı açılabilir.

"Danışmanlardan işsizlik sigortası prim kesintisi neden yapılmamaktadır?" Kurumumuzda 6253 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu'na göre sözleşmeli personel statüsünde çalışan kamu kurumlarından istihdam edilen danışmanlar 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'na tabi değillerdir. Bu nedenle işsizlik sigortası kesilememektedir.

Yine, yeni binayla ilgili, özellikle, çokça soru geldi. Bütün arkadaşlarımız buna değindi. Bizim de arzu ettiğimiz tabii ki Meclisimizin daha verimli çalışmasını sağlayacak, gerçekten kendini yenileyebilecek ki bu milletin temsil makamıysa millete uygun, millete yakışır, onuruna yakışır bir şekilde bütün ihtiyaçları karşılayacak bağlamda ele alınması gerekir diye düşündük. Yeni bina ana binanın mimarisi, görünümü ve üst kod yüksekliğiyle uyumlu olarak inşa edilecek, kat yükseklikleri ferah olacaktır. Binanın altında otopark alanları bulunacaktır. Genel Kurulun acil durumlarda güvenli bir şekilde toplanabileceği yeni bir mekân planlanmaktadır. Yapılacak binada kulislerdeki yoğunluğu azaltmak ve girişi sınırlandırmak için fonksiyonel ve çok gayeli komisyon toplantı salonları, okuma salonları, bahçeli restoran ile yasama organı eski üyeleri ve misafirler için uygun mekânlar da oluşturulacaktır. Bir kısım milletvekillerimizden de bu öneriler de geldi. İdari teşkilat hizmet birimleri ile milletvekillerimize sunulacak yeni lojistik hizmetler için fiziki mekânlar meydana getirilecek. Yeni binadan ana bina yani Genel Kurul ve yeni halkla ilişkiler binası ve otoparklara tünellerle geçişler sağlanacaktır. Değişik mimarlık bürolarınca yeni binanın etüt çalışmaları devam etmektedir, planlanan bu ama bu etüt çalışmaları devam edecektir. Yapılacak yeni binaya ilişkin projenin nihai hâli öncelikle Başkanlık Divanında görüşülecek ve siz değerli milletvekillerimizin de inşallah ilgisine ve önerilerine bu sunulacaktır, bunu daha sonraki süreçte hep birlikte göreceğiz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Mevcut halkla ilişkiler binası ne olacak?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Onunla ilgili henüz şu anda alınmış bir karar yok, mevcut hâliyle devam edecek.

Yine, bizim bu ana binada olan, Genel Kurulda olan pek çok alanı, kurumu, Bilgi İşlem Başkanlığı, İç Denetim Birimi Başkanlığı, müşavir odaları, İşletme Yapım Başkanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Hukuk Hizmetleri, Milletvekili Hizmetleri Başkanlığı, Araştırma Hizmetleri gibi İş Sağlığı Güvenliği, santral gibi pek çok burada bulunan birimi de oraya taşıyarak bu ana binayı aslında rahatlatacağız. Bu bağlamda burada da ifade edildi. Plan ve Bütçe Komisyonunda zannediyorum teknik çalışmalar yapıldı sesle ilgili, diğer kayıtlarla ilgili çalışmalar herhâlde tamamlandı gibi ama daha rahat bir çalışma imkânı sağlayacak yeni alanlara da sizler de bizler de kavuşmuş olacağız eğer burayı daha da rahatlatabilirsek.

BAŞKAN - Sayın Paylan'nın da bu konuda önemli önerileri de var.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kesinlikle, bu önerilerin hepsini de zaten çok kayda değer görüyorum, bunları arkadaşlar da not etti, bizler de not ettik. Yani, bizim amacımız bu Meclisi gerçekten eğer "Egemenlik kayıtsız şartsız millettedir." diyorsak gerçekten de böyle. Burayı çok daha kullanışlı, çok daha verimli ve bu bağlamda da hakikaten bize yakışır, yaraşır bir çalışma mekânına kavuşturmamız lazım. Kaldı ki aslında yıkım kararının asıl gerekçesi, biliyorsunuz, az önce de ifade ettik yani bir sığınağımız dahi yok. Sayın Temizel ifade etti ama sığınak demeye bin şahit lazım. Son, modern, teknik anlamda bütün ihtiyaçları karşılayacak bir sığınağımız yok. Kaldı ki bu kararları alırken Başkanlık Divanında bu noktada Sayın Başkamıza yıkımla ilgili oy birliğiyle geçen bir karar da verildi. Bütün Başkanlık Divanı üyelerinin imzası mevcut.

Yine, GYODER'le ilgili bu bağlamda "GYODER'e ihtiyacınız mı var?" Değerli arkadaşlar, tabii ki devlet bunun çok daha âlâsını yapabilecek güçte. İhtiyacımız yok ama öyle bir süreç yaşadık ki 15 Temmuz sonrası, millet bir bütünlük içerisinde olmak istedi, gerçekten ona da ihtiyacımız vardı ve güzel bir birlik ve beraberlik sağladık yani anlamlıydı, burada "Milletin Meclisini Millet Yapar." sloganıyla çok şirket geldi, "Biz katkı sunmak istiyoruz." dedi. Yani, biz buna yapamadığımız için değil, buna herkesin dâhil olması lazım. Milletin bu birliğini, beraberliğini sürdürmesi lazım. Kaldı ki buna ilişkin protokol imzalanırken yine şu anda bütün Başkanlık Divanı üyeleri davet edildi, o gün ben de il dışındaydım, pek çok arkadaşımız il dışındaydı ama bakın, bu protokolde Tufan Köse'nin imzası var, Cumhuriyet Halk Partisi Meclis İdare Amiri; Zihni Açba'nın -yine Meclis Başkanlık Divanı üyesi- Milliyetçi Hareket Partisinden imzası var.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bizden yok değil mi?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ben de yokum. Yani, burada olanlar sizden de davet edildi, bütün Başkanlık Divanı üyeleri davet edildi, ortak bir şekilde "Bizim de bu çorbada tuzumuz olsun. Biz de darbeye karşı milletle yürek yüreğe birlikte olmak istiyoruz." diyen bu arkadaşlarımız çok da güzel projeler hazırlıyor inşallah.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Mimarlık olarak denetimi olacak mı?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Tabii ki bunun denetimi olacak. Az önce ifade ettim yani bu ana binayı gölgede bırakmayacak, bununla uyumsuz olmayacak, bu konuda mutlaka yarışmalar da yapılacak, bunlar denetime tabi olacak, Meclisin denetimine tabi olacak, gereken her şey yapılacak.

BAŞKAN - Beğenmediğiniz mevcut halkla ilişkiler binası da yarışmadan çıkmıştı Sayın Paylan.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Mevcut bina da pek çok "Benim." diyen uzmanın, mimarın, hocanın içinde bulunduğu yarışmalar sonucu ortaya çıktı.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz karar vermişsiniz.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Biz karar vermedik.

BAŞKAN - Hayret bir şeysiniz Sayın Paylan yani.

Sayın Başkan Vekilimiz diyor ki: "Uzmanlar karar verdi." Siz diyorsunuz ki: "Siz verdiniz."

GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz seçersiniz, uzmanlar seçenek sunar, siz seçersiniz.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Dolayısıyla, sponsor olarak onların varlığı bu süreçte aslında birlik beraberlik adına güzel de bir şey oldu diye düşünüyorum.

"Soru önergeleri neden iade edilmektedir? İade işlemleri hangi mevzuata göre yapılmaktadır?" Çok doğru, sordunuz. Sayın Yıldırım, Sayın Paylan yine başka arkadaşlarımız da var.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sorularımıza cevap verilmiyor.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Onu da cevaplandıracağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzük'ünün 96'ncı maddesinde soru önergesinde bulunması gereken unsunlar belirtilmiş. 97'nci maddesinde de soru önergesine konu edilemeyecek hususlara çok açık bir şeklide yer verilmiştir. Yine, anılan maddelerde belirtilen şartlara uygun olmayan soru önergelerinin Meclis Başkanınca iade işlemine tabi tutulacağı açıkça belirtilmiştir. Diğer yandan İç Tüzük'ün 67'nci maddesinde kaba ve yaralayıcı ifadeler içeren metinlerin Başkanlıkça kabul edilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Yine, Anayasa'nın 138'inci maddesinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamayacağı belirtilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tarafından Anayasa ve İç Tüzük'ün anılan emredici kuralları dikkate alınarak soru önergelerinde yer alan hangi ifadelerin hangi kurala aykırı olduğu belirtilmek suretiyle iade işlemleri yapılmaktadır yani iade edilirken neye dayanarak, hangi maddeye dayanarak iade edildiği zaten ifade ediliyor. Başkanlığın bu işlemleri geçmiş yasama meclislerine de mal olmuş düzenli bir işleyiştir. Buna vaki başka bir soru vardı, onu da bulacağız.

Soru önergelerine bakanlıklardan tarafından verilen cevaplardaki gecikme ve eksiklikler haklı olarak dile getirildi. Soru önergelerine cevap verilemediği, verilen cevapların şekli ve içeriği açısından uygun olmadığı gerekçesiyle Başkanlığımızca çeşitli girişimlerde bulunulabilmektir. Bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı imzasıyla Başbakanlık, Başbakan yardımcılıkları ve bakanlıklara ve/veya Türkiye Büyük Millet Meclisiyle ilişkilerinden sorumlu Başbakan yardımcılığına çeşitli tarihlerde yazılan yazılar ile soru önergelerine verilmesi gereken cevapların süresi içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığına uygun olacak şekilde resmî yazışma kuralları dikkate alınarak soruları tam olarak karşılayan yeterli ve tatminkâr nitelikle hazırlanması rica edilmiştir. Dolayısıyla, bu konudaki sizden gelen talepleri biz Başbakanlığa da Başbakanlık yardımcılıklarına ve ilgili tüm bakanlıklara bunu defaatle bildirmişiz, tekrar bildireceğiz. Tekrar eğer bu noktada sıkıntı varsa biz üzerimize düşen...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya, buradan yasa geçirmezsiniz iki gün, o zaman olur yani onlara gönderirler cevapları.

BAŞKAN - Sayın Başkan, süreniz bitiyor -bitti daha doğrusu da- buyurun.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Hane halkına yapılan transferleri Sayın Günal zannediyorum sormuştu değil mi? Bütçede hane halkına yapılan transferler tertibinde 102 milyon 700 bin TL ödeneğin 100 bin TL'si yasama organı eski üyeleri ile bunların bakmakla yükümlülerinin tedavi giderleridir. Yani, toplam 102 milyon 700 bin, bunun 100 bin TL'si bu. Şu an itibarıyla tedavi yardımından yararlanan yükümlü sayısı 11.412 kişidir. 2 milyon 700 bin TL'si ise 3671 sayılı Kanun'un geçici 8'inci maddesi gereğince Emekli Sandığınca temsil tazminatı ödenmeyen yasama organı eski üyeleri ile dışarıdan atanan bakanların kendilerine, dul ve yetimlerine ödenen temsil tazminatlarından oluşmaktadır. Dolayısıyla, hane halkına yapılan transferler de bunlar.

Sermaye giderlerindeki artışın sebeplerini yine siz sormuştunuz Sayın Günal. 2016 yılında sermaye kalemi 45 milyon 575 bin TL iken 2017 bütçe teklifinde 111 milyon 909 bin TL olmuş, 66 milyon 334 bin TL artmıştır. Bu artışın en önemli sebebi A ve B bloğun yerine yapılacak yeni bina için konulan 50 milyon TL ödenek artışıdır.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Projeye eklediniz mi?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - İşte, peşinen koymuşuz, daha bunları yapacağız, yapılacak, yıkıldı, yapılacak yani.

Yine, "Kaç iç denetim yapıldı?", "Kaç iç denetçi vardır?" 2015 yılında 11 tane denetim yapılmış, 11 uygunluk ve sistem denetimi yapılmış. 2016 yılında 4 iç denetim faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Yine, 2 tane iç denetim faaliyeti de sürdürülmektedir. Sayın Günal, siz sormuştunuz bunu da.

Sayın Kalaycı, yine çok arkadaşımız sordu, siz de sordunuz "Hizmet alım yöntemiyle çalıştırılan personelin mali ve sosyal hakları." demiştiniz. İdari teşkilatımızın Ankara ve İstanbul birimlerince sunulmakta olan hizmetlerde hizmet alım yöntemiyle toplam 1.261 -bunun 608'i Ankara, 653'ü İstanbul- personel çalıştırılmaktadır "taşeron işçi" olarak tabir ettiğimiz. Bu çalışanlara görev yaptıkları unvanlara göre asgari ücretin yüzde 20 ile yüzde 80'i oranında fazla ücret ödenmektedir. 6552 sayılı Kanun'la 11/09/2014 tarihinden itibaren yapılan sözleşme süresi üç yıla çıkarılmış, sözleşme gereği kıdem tazminatı uygulaması getirilmiştir. Hükûmetin, bu personelin kadroya alınmasına ilişkin karar alması durumunda, kurumumuzda da ilgili mevzuat çalışmasında gereği yapılacaktır. Yani sadece belli bir kuruma ilişkin yapamayız, bu genel sistemi bozar.

Yine 4/C'lilerin kadroya geçirilmesi ile yardımcı hizmetler sınıfındaki personelin genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi, sizden gelmişti. Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 1.344 kişi 4/C'li olarak çalışıyor. 295 kişi yardımcı hizmetler sınıfında çalışıyor. Baktığımızda, tüm Türkiye'de 25 bin kişi var 4/C'li. 1.344 kişi şeyde. Yine yardımcı hizmetler sınıfında 110 bin kişi varken 295 kişi.

BAŞKAN - Sayın Başkan, toparlar mısınız lütfen.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Türkiye Büyük Millet Meclisinde sadece mesleki bir düzenleme tek başına uygun olmaz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Ne zaman kadroya geçireceksiniz?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kamu çalışanları arasında farklı uygulamalara sebebiyet vermemek için toplu sözleşme kapsamında alınacak kararın aynen Türkiye Büyük Millet Meclisinde uygulamasının daha uygun olacağı düşünülmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sisteme devam...

BAŞKAN - Evet, süreniz bitti Sayın Başkan.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bitiriyorum efendim.

Bazı önemli sorular daha vardı Sayın Başkanım, arkadaşlarım da tabii müsaade ederse onların hakkından...

Değerli arkadaşlar, özellikle ihraçlarla ilgili soru soruldu. Kanun hükmünde kararnameyle ihraç edilen 73 personelimizden yine KHK'yla 3'ü iade edilmiştir. Ayrıca açığa alınan 23 kişi de görevlerine iade edilmiştir. Şu anda ihraç edilen 70 arkadaşımız, açıkta olan 17 arkadaş ve soruşturması devam eden toplamda 691 kişi var. Yapılan tüm işlemler hukuk devleti ilkesi çerçevesinde, istihbarat raporları ve belgeler doğrultusunda tesis edilmiştir. Her kurumda olduğu gibi kurumumuzda da oluşturulan soruşturma kurulunca gerçekleştirilen tüm işlemlerde azami hassasiyet ve özen gösterilmektedir.

Bazı arkadaşların faydalanmamız için verdiği çok değerli fikirler, öneriler var; araştırma hizmetleri kadrosundan milletvekillerimizin istifade etmesi, Ergün Taşçı ifade etmişti.

Komisyonların toplantı sayılarına ilişkin olarak pek çok şeyler ifade edildi. Bilindiği üzere, komisyonlar, İç Tüzük'ün 26'ncı maddesi uyarınca kendi başkanları tarafından toplantıya çağrılmaktadır. Mezkur maddenin 4'üncü fıkrası uyarınca komisyon üyelerinin üçte 1'i tarafından da komisyonlar başkanlıkça toplantıya çağrılabilmektedir. Görüldüğü üzere, komisyonlar, gündemleri kendileri belirlemekte ve çalışmalarını bu doğrultuda sürdürmektedirler. Bu çerçevede, Başkanlığımız tarafından komisyon çalışmalarına müdahale edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Sayın Tamaylıgil'in iftar davetiyesi, laiklik ve Che Guevara'yla ilgili beyanları olmuştu. Bütün bu beyanlara ilişkin Sayın Başkanımızın basın açıklamaları oldu, bu açıklamaları da kamuoyuna da yansıdı. Gerekirse burada kendisine ifade edebiliriz ya da verebiliriz. Süreden istifade etmek adına ben bunları kendisine de takdim edebilirim, elimizde şu anda.

Yine, Sayın Tamaylıgil, Dikmen'deki yalıtımı yapılan lojmanların yıkılma gerekçesi ve maliyetini sormuştunuz, haklı olarak. Dikmen lojmanlarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisindeki lojmanların mantolama işlemleri için 2011 tarihinde ihale yapılmış -2011 tarihinde yapılmış mantolama işlemi için ihale- toplamda 28 bloku kapsayan ve 6 tanesi Meclis içerisinde bulunan lojmanlardan 3 tanesinin kısmi mantolama işlemleri yapılırken yıkım kararı alınmıştır. 3 lojmanın mantolama maliyeti 142.468 liradır.

Milletin evi külliye... Sayın Paylan, bunlar ayrımcılık değil. Tam tersine, bence, birleştiren, bütünleştiren bir tanımlamadır. Yani bu kadar rahatsız olacağınızı... Ben açıkçası niye rahatsız olduğunuza da anlam yeremedim. Biz kimseyi yok saymıyoruz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Açıkladım size.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kimseyi yok saymıyoruz ama tarihimize, kültürümüze yabancılaşmak neden istiyoruz? Neden yabancılaşmak istiyoruz Allah aşkına ya! Yani biz kimseyi ayrıştırmıyoruz ama siz böyle yaparak ayrıştırmaya çalışıyorsunuz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Dolmabahçe külliyesinden mi, Topkapı külliyesinden mi yürütülmüş devlet?

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Siz asıl ayrıştırmaya çalışıyorsunuz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Devlet nerede külliyetten yönetilmiş, bize bir tane örnek verin.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Örnek vereceğim, birazdan örnek vereceğim, bir saniye.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bir tane örnek verin.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Tarihimizden örnek verin.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bakın, Ankara Milletvekili Sayın Necati Yılmaz'ın soru önergesine vermiş olduğum benim imzamda çıkan bir cevap, aynı soru sorulmuş: "Türkiye Büyük Millet Meclisi bina, sosyal ve idari tesisleri ile eklentilerinin bulunduğu alana dair herhangi bir resmî isimlendirme söz konusu değildir. Kampus, yerleşke ve külliye kelimeleri zaman zaman birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Çeşitli sözlüklerde eş anlamlı kampus ve yerleşke kelimeleri 'Bir üniversitenin genellikle kent dışında derslik, öğrenci yurdu gibi her türlü yapı ve etkinlik alanlarında toplu bir biçimde bulunduğu yer.' Külliye ise -yani sizin ifadenizin tam tersine- 'Bütünlük, umumilik ve çokluk' şeklinde tanımlanmıştır." Bunu özellikle bir kez daha ifade etmek istiyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Türk Tarih Kurumundan almışsınız.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN - Yine aynı şekilde, bakın, bu ana binayı yapan Holzmeister'in öğrencisi ve kitabı da yazan Mimar Ziya Payzın, geçen sene rahmetli oldu, "Külliye" diye kendisi tanımlamış eğer bir tanımlama istiyorsanız.

BAŞKAN - Sayın Başkan, bizim bir ikinci turumuz daha var.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN - Tekrar teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

TBMM BAŞKAN VEKİLİ AHMET AYDIN - Evet, kalanlara da yazılı cevap vereceğiz artık.