KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Meclis Başkan Vekilim, Sayıştay Başkanım, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri ve Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı; hepinize saygılar sunuyorum. Bürokrat arkadaşlara ve basın mensuplarına da ayrıca saygılar sunuyorum. Bu dönem ilk defa katılıyorlar Sayıştay Başkanı ve Meclis Genel Sekreteri. Onlara da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum görevlerinin.

Ağırlıklı olarak Meclisle ilgili konuştu arkadaşlarımız. Ben onun için Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle ilgili konuşmak istiyorum.

Sayın Genel Sekreterim, Cumhurbaşkanlığı bütçesi -şöyle çıkardım, halkın da dikkatini çekiyor, kamuoyunun dikkatini çekiyor- önemli bir artışa sahip. 2006 yılında Meclis bütçesi 340 milyon liraymış değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanlığı bütçesi 32 milyon liraymış, Meclis bütçesi Cumhurbaşkanlığı bütçesinin 10 katından fazla. 2007'de de öyle; Meclis bütçesi 380 milyon lira, Cumhurbaşkanlığı bütçesi 33 milyon lira. Sonraki yıllarda bu artagelmiş ve bu dönemde, bakıyorum, en son, mesela 2016'da 840 milyon lira Meclis bütçesi, 434 milyon lira Cumhurbaşkanlığı bütçesi. Bunlar başlangıç ödenekleri ama harcamalar bazında baktığımız zaman, 2016'da, 889 milyon Meclis, 735 Cumhurbaşkanlığı. Şimdi, 2017 için de Meclis 981 milyon lira istiyor harcama için, Cumhurbaşkanlığı bütçesi 648 milyon lira. Gerçekleşmeyle beraber -bunlar başlangıç ödenekleri- başa baş gelecek. Yani, geçmiş yıllarda, bütün cumhuriyet döneminde, Meclisin 10 katı daha düşük bir bütçesi olan Cumhurbaşkanlığı, neredeyse başa baş gelmiş vaziyette ki Mecliste -geçen defa da söylemiştim- 5 binden fazla kişi çalışıyor, 550 milletvekili var; burası da bir temsil makamı, yasama erki ama Cumhurbaşkanlığı bütçesinde anormal artışlar var.

Tabii ki bunlarla ilgili olarak bir şeyler söylememiz, konuşmamız lazım. Şimdi, Sayıştayın Cumhurbaşkanlığıyla ilgili yazdığı bir rapor var 2015 yılıyla ilgili. Değerli arkadaşlar, gördünüz mü bu raporu, değerlendirdiniz mi? Tam bir rezalet bir rapor, böyle bir raporun olmamasını dilerdim. Sayın Sayıştay Başkanı, böyle bir rapor olmaz. Dün Maliye Bakanına söyledim, o da "Evet, yanlış bir iş yapılmış" dedi. Sayıştaya, biz her sene Meclis olarak ödenek bazında kurumlara bütçe tahsisi yapıyoruz. Burada bize gelen Sayıştay raporunda bir bilanço ve harcamalar bazında tek tek faaliyet sonuçları bildirilmiş. Bu şekilde olmaz bu iş ama şuna da bakın Sayın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterim ve Genel Sekreter Yardımcım -arkada da İdari ve Mali İşler Daire Başkanı var- siz Genel Sekreter ve Genel Sekreter Yardımcısı olarak bu konuları bilmiyor olabilirsiniz, muhasebeyle ilgili bu konuları ama İdari ve Mali İşler Başkanımızın bilmesi lazım ve sizlerin de, üçünüzün de sorumluluğu var, yıllar sonra da bu sorumluluk söz konusu. Şimdi, buradaki harcamalara bakıyorsunuz, mali tablolara bakıyorsunuz; gerçekten rezalet, skandal. Bir bilançonun aktifi, pasifi böyle olmaz. Dönen varlıklar, adı üzerinde, aktifte varlıklar vardır. Varlık, negatif olarak eksiyle başlamış, böyle bir şey olmaz, böyle bir mali tablo olmaz yani dünyanın hiçbir yerinde olmaz, bakkal defteri bile böyle olmaz. Sayıştay Başkanımız burada, konuları çok iyi bilen birisi. Böyle bir mali tablo olmaz, dünyanın hiçbir yerinde olmaz yani en basit muhasebeciye götürün, bunu böyle tutmaz. Cumhurbaşkanlığının burası, anlamak mümkün değil.

Şimdi, burada, bakıyorum... Ki binalar vesaire de yok burada. Sayıştay raporu da hatalı ama bunlar tesadüfen önümüze gelmiş. Şimdi, burada, bakıyorum faaliyet sonuçları tablosuna; personel giderleri 67 milyon ama bunların bir kısmı kadrolu, ayrıca 29 milyon liralık da bir sözleşmeli personel var, ayrıca 4/B'li sözleşmeli personel bunlar, 29 milyonluk harcamaları var, bir de diğer personel var. Sayın Genel Sekreterim, geçen sefer de sordum, geçen dönem, 900 küsur personel olduğunu söylediniz. Kaç personeliniz var sözleşmeliler ve bu diğer personelle birlikte? Bunu tam olarak bir öğrenelim. Şimdi, bu faaliyet sonuçları tablosuna göre toplam olarak 875 milyon lira harcama yapmış görünüyor Cumhurbaşkanlığı. 875 milyon lira harcama yapması mümkün değil aslında ama öyle ilginç kalemler var ki sormadan geçemeyeceğim.

Bakın -personel dışında- mesela "enerji alımları" denmiş, 17 milyon liralık enerji alımı var, yakacak alımı 3 milyon 200 bin lira, ayrıca akaryakıt ve yağ alımı var 4 milyon 330 bin lira, elektrik alımı var ayrıca, 9 milyon küsur lira. Bunlar yanlış işlenmiş.

Mehmet Bey bahsetti: Gizli hizmet giderleri. Örtülü ödenekse burada olmaması lazım, örtülü ödenek burada olmaz. 150 milyon lira yuvarlak bir kalem, böyle bir gider de olmaz. Gizli hizmet gideri... Anlarım, tamam, devleti yönetenin, Cumhurbaşkanının böyle bir harcaması da olabilir ama böyle bir gider buraya yazılmaz, örtülü ödenekse hiç yazılmaz zaten, olacak şey değil.

Mesela, temizlik hizmeti alım giderleri 21 milyon; 21,5 milyon lira temizlik gideri var.

Taşıt kiralaması giderleri... Sayın Genel Sekreterim, 8 milyon 767 bin liralık taşıt kiralaması gideri var. Cumhurbaşkanlığının Meclis kadar taşıtı var, 200 kadar taşıtınız var. İlave olarak 8 milyon 767 bin liralık taşıt kiralaması gideri yapıyorsunuz, anormal bir şey. Bu sene de 46 taşıt alacaksınız, taşıt almak istediğinizi bütçelemişsiniz. Bunun 26'sı da binek otomobili, çoğu da binek otomobili ve ilave olarak da taşıt kiralaması var.

Temsil ve tanıtma giderleri 30 milyon 648 bin lira.

Şimdi, bakın, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler 5 milyon 850 bin lira. Cumhurbaşkanlığının böyle bir transfer yapması mümkün değil mevzuata göre. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara, dernek, vakıflara transfer, Cumhurbaşkanlığı bütçesinden yapılıyor, olmaz. Bunun bir mevzuata dayalı olması lazım, bir mevzuatının olması lazım.

Bakın, hemen altında, hane halkına yapılan transferler 3,5 milyon; bu da olmaz, bu da yasal değil. Bakın, Cumhurbaşkanı bazı şeyleri takdir edebilir, der ki: "Şu kuruluşa, şu derneğe, şu vakfa, şu kişiye yardım yapılsın." Ama, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vardır, o Bakanlık bütçesinden yapılır. Bu, şöyle bir şey: Padişah, hani, kese altın atıyor ya birilerine, onun gibi bir şey oluyor bu. "Bazı vatandaşlara yardım yapılsın." 3,5 milyon lira hane halkına yardım yapılmış. Cumhurbaşkanlığı talimat verir, onlar ilgili bakanlıklar tarafından yerine getirilir. Böyle olmaz, Cumhurbaşkanlığı bütçesinden olmaz bu işler. Bu, bütçe prensiplerine, kanuna, mevzuata aykırı bir konu.

Şimdi, amortisman giderleri 442 milyon lira. Nereden kaynaklanıyor bu 2015'teki 442 milyon lira amortisman gideri diye baktım. Tabii, açıklama yok ama şurada, 600 hesap kodunda 409 milyon liralık bir bağış ve yardım alınmış Cumhurbaşkanlığı tarafından, bir yerden bağış ve yardım almış. Ne bu, biliyor musunuz? Sonra araştırmaya çalıştım, tam olarak bilmiyoruz ama uçak. Başbakanlıktaki uçağı, Cumhurbaşkanlığı uçağını Başbakanlık envanterinden Cumhurbaşkanlığı envanterine almışsınız galiba. 409 milyon lira, ilave olarak diğer taşıtların da giderleriyle beraber 442 milyon lira amortisman gideri yazılmış bu dönem. Peki, Başbakanlıktan alınan, bağış ve yardım olarak gösterilen bunu nasıl yüzde 100 amortisman ayırıyorsunuz? Böyle bir usul yok ki. Yüzde 100 amortisman ayırma şartları belli. Nasıl böyle bir amortisman ayrılır ya? Yani, Cumhurbaşkanlığının örnek olması lazım, bu işleri en iyi şekilde bilen kurum olması lazım personeliyle, yaptığı işlerle. Şimdi, bu olay, olabilecek bir şey midir? Tamamen mevzuata aykırı, yanlış işler bunlar.

Daha birçok konu var. Onları dilerseniz daha sonra da size söyleyebilirim. Bazı şeyleri ayrıca anlatmak da istemiyorum. Yani bütçemizde bir artış var ama yanlış yerlere yapılan harcamalar bunların çoğunluğu.

Ayrıca, şunu da söyleyeyim: Sayın Cumhurbaşkanımızın... Devletin başıdır cumhurbaşkanları, ülkenin başındadır, toplumu ve devleti kucaklaması gereken kişilerdir ve devletli ilgili olarak devlete ve topluma sahip çıkması gereken kişilerdir. Yani Lozan gibi bu ülkenin bir anlaşmasını Cumhurbaşkanının tenkit etmemesi gerekir, kamuoyunda bir siyaset malzemesi yapmaması gerekir. Yanlış olabilir, yanlışlık da olabilir ama bütün bunların daha farklı ortamlarda daha farklı şekillerde görüşülmesi gerekir. Ayrı bir tartışma konusu ama siyaset malzemesi yapılmaması gerekir. Kalkıp faize karşı olduğunu söylüyor, muhabbeti olmadığını söylüyor ama faizle ilgili olarak beş yıl daha, bütün kişilere faizden muaf, "Bir kuruş bile vergi alınmayacaktır bunların faiz gelirlerinden." diyen bir kanunu hiç tereddütsüz imzalıyor, bizler bunları tenkit ediyor muyuz?

Sayın Başkanım, Sayıştay Başkanı da bilsin, şimdi, Cumhurbaşkanlığı bütçesinde şöyle bir şey var: Kanuna göre, biliyorsunuz, Maliye Bakanlığı tarafından merkezî yönetim bütçe kanunu bize gönderiliyor, bu da 2017 eki, burada da bağlı cetveller var. A cetvelinden T cetveline kadar ekler burada duruyor. Mesela, taşıtlar T cetvelinde yer alıyor, Cumhurbaşkanlığının talep ettiği taşıtlar ama Cumhurbaşkanlığı ilave olarak bir E cetveli düzenlemiş, burada yer almıyor E cetveli. T cetveli yer alıyor, Cumhurbaşkanın talepleri ama E cetveli ayrı. E cetvelinde de yapılması gereken harcamalar yer alıyor. Niye ayrı bir E cetveli? T cetveli Maliye Bakanlığından gelenler içerisinde yer alıyor, öyle olması lazım, doğrusu da odur ama E cetvelinin sizin bütçe teklifinizde ayrıca yer alması değil, buna eklenmesi gerekir, Maliye Bakanlığından gelen E cetvelinin içinde olması lazım. Niçin ayrı olsun? Bu usulsüz, usulsüzdür. "Cumhurbaşkanlığının E cetveli" diye ayrı bir E cetveli olmaz, kurumların ayrı ayrı E cetvelleri yok, T cetvelini bunun içine alıyoruz. Diğer cetvellerde de Cumhurbaşkanlığının talep ettiği ödenekler var ama E cetveli ayrıca yer alıyor. Bakın, 2017 Cumhurbaşkanlığı bütçesi, E cetveli, şöyle bir talepte bulunuyor. Bu, Maliye Bakanlığının verdiği bütçe kanunu tasarısında yer alması gereken bir konudur, bunun böyle olması usulsüzdür, doğru değildir.

Biraz da Kamu Denetçiliği Kurumuyla ilgili olarak konuşayım müsaadenizle. Kamu Denetçiliği Kurumu gerçekten çok önemli bir kurum. Bu dönemde de kamu denetçiliği daha da fazla önem kazanıyor. Normalde hani vatandaş mahkemeye gider, mahkemede hakkını arar ama Kamu Denetçiliği Kurumu, mevzuatın dışında geleneğe ve genel olarak hukuka uygun olanları da ayrıca inceler, vatandaşın devlet karşısında naçar olmaması, sıkıntıya girmemesiyle ilgili olarak gerekenleri yapar, çok önemli bir kurum.

Sayın Ömeroğlu sunumunda resen takdirle ilgili yani bazı konuların resen incelenmesi yetkisi verilmesini istiyor, doğrudur, o gerekli. Birçok ülkede, mesela Fransa'da İçişleri Bakanı ile Kamu Denetçisi, Ombudsman tartışıyorlar, "O dediğiniz doğru değildir, bunu öyle ortaya koyamazsınız, doğrusu budur." diyebiliyor, tartışabiliyorlar. Bizde böyle bir şey yok. Kamu denetçiliği çok önemlidir, vatandaşın vicdanıdır, devlet karşısında toplumun, vatandaşın vicdanı olmak zorundadır. Bu çok önemli bir kurum, bunu canlandırmak zorundayız. Onun için o yetkiyi de, resen inceleme yetkisini de vermek durumundayız, daha fazla yetki vermek durumundayız ve Meclise bağlı olması Kamu Denetçiliği Kurumunun, Ombudsmanın bağımsız olabilmesi içindir, bu bağımsızlığı da kendisine tanımak zorundayız.

Fakat Sayın Ombudsmanım, sizinle ilgili de bir eleştirim var. Şimdi, bu kurumunuzdan 21 denetçiniz vardı, 19'u ihraç edildi bu FETÖ soruşturması dâhilinde ama bunu usulüne göre yapmadınız. 21 uzmandan 19 uzman ve uzman yardımcısı ihraç edilmiş 667 sayılı KHK'ya göre. İhraç işleminin birim amirinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayıyla yapılması lazım ama usulüne göre yapılmamış. Bununla ilgili bir komisyon kurmuşsunuz, komisyon da "Evet, bu yanlıştır, bu işlemin düzeltilmesi lazım." demiş ama şimdiye kadar düzeltilmemiş. Bunun düzeltilmesi lazım. Haksız yere ihraç etmelerin, bu arada at izi, it izi meselesi, bunların, bu yanlışlıkların yapılmaması lazım, hukuksuzlukların olmaması lazım, hele Ombudsmanlıkta hiç olmaması lazım bu yanlışlıkların.

Sayıştayla ilgili olarak da demin söylediğim gibi, Sayın Başkan, bundan sonra bu Sayıştayın gönderdiği, en azından genel değerlendirme raporu gibi, dış denetim faaliyet raporu gibi raporların burada değerlendirilmesi şarttır. Bundan sonra o usulü de başlatalım, bir geleneğimiz yazılı olmasa da olsun, oluşsun çünkü çok gerekli.

Çok teşekkür ediyorum.

Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum bütçelerin.