KOMİSYON KONUŞMASI

GAYE USLUER (Eskişehir) - Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer.

Sayın Ağar, hoş geldiniz.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Sağ olun.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Toplumların yaşadıkları travmalarla yüzleşmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Siz de bu ülkede önemli görevlerde bulundunuz, Valilik yaptınız, Emniyet Genel Müdürlüğü yaptınız, İçişleri ve Adalet Bakanlığı yaptınız. Dolayısıyla, ülkenin sancılı dönemlerinde çokça adınız geçti, bu sancılı dönemlerin bizzat içinde oldunuz. Bu nedenle, burada olmanız, burada sorulara yanıt vermeniz gerçekten çok değerli.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Sağ olun.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Soru sormadan önce, konuşmanızın başında değindiğiniz bir hususun çok önemli olduğunu düşünüyorum, tutanaklara bir kez daha geçmesi açısından, Sayın Başkan, tekrar etmek istiyorum. Terör örgütünü tanımlarken dediniz ki: "Bir terör örgütünün bir merkez komitesi vardır, militanlar grubu vardır..."

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Yöneticileri diyelim, militanları, evet.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Evet, not almaya çalıştım sözlerinizden.

"...ve bir de sempatizan grup vardır." dediniz ve sonra da eklediniz tanımlamayı yaptıktan sonra: "Bu gruba geriye dönme fırsatı verilmelidir; aksi hâlde, bunları da militanlaştırırız." Bu süreçte ben bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü, 15 Temmuz sonrasına baktığımızda ve bugüne geldiğimizde, elimizdeki son verilere göre 93 bin memur görevden uzaklaştırıldı, 59 bin personel açığa alındı, 32 bin tutuklu var, Türkiye'de yaklaşık 1 milyon mağdurdan bahsediyoruz ve bunların büyük bir çoğunluğunun sizin tanımlamanız içindeki sempatizanlar olduğunu düşünürsek ve işin üst düzey bürokrasiye uzanan kanadının henüz çok kısa olması, siyasi kanadın hiç olmaması nedeniyle de gerçekte militan olan kişilerin, militanların bu grubun içerisinde yer almaması gerçekten çok sıkıntı vericidir. Sayın Ağar'ı, bu açıdan, bu konuyu dile getirdiği için teşekkür ederek kutlamak istiyorum.

Sayın Ağar, yine konuşmanızda "Benim dönemimde kaset falan yoktu, gayet disiplinli bir dönemdi. Elbette ki bir sızma, bir yerleşme vardı." diye bundan da bahsettiniz. Yanlış söylemlerimiz olursa lütfen düzeltiniz.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Estağfurullah.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Ancak, sizin döneminiz de Türkiye'nin çok sancılı dönemleriydi. Geriye dönüp baktığımızda, faili meçhullerle ve Susurluk davasıyla özdeşleşmiş bir dönemdi ve siz "Benim artık bürokraside görevim yok." deseniz de elli yıl sonra yine Mehmet Ağar ismi bu ülkede siyasetin içindeki unutulmayacak kişiler arasında olacak. "Steril bir dönem değildi ama sızma vardı, disiplin de vardı." dediniz. O zaman, ben de size şunu sormak istiyorum: Böyle bir yapının oluşmasına neden göz yumdunuz veya o yıllarda bu yapıyı neden önemsemediniz? Birinci sorumu bu şekilde tamamlayayım, isterseniz yanıt verin.

BAŞKAN - Teşekkürler.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Çok teşekkür ederim ama deminki cevaplar arasında bu görüldü. Yani, o zaman, bir aktivitesi olan, bir fonksiyonu olan, teşkilatın içinde yönlendirme yapabilecek kabiliyeti olan bir yapı yok. Yani, bir şikâyet de almıyorduk doğru düzgün işin doğru tarafı ve dolayısıyla, teşkilatımıza, kadromuza, dibimize, tabanımıza hâkimdik biz yani. Hiçbir aktif görevde bu yönde bir sıkıntı hiçbir zaman duymadık. Dolayısıyla, böyle bir şey olmadı.

İkincisi, defaatle belki söylüyorum, biz tabii yargılandık ama sonuç olarak, dediğim gibi, yani bu davayı Yargıtay ortadan kaldırdığı gibi, bizi yargılayıp mahkûm edenlerin tamamı da tutuklu bugün yani birçok insanın başına gelen gerçekler gibi. Onu da ifade etmiş olayım.

Şimdi, meseleyi sürekli gündemde tutmanın bir şeyi var. Dünyanın hiçbir yerinde bir bürokrata -ki ben o zaman tek başına bir siyasiyim, partim de beni yeteri kadar koruyamıyor- dünyada hiçbir kimseye bu kadar korkunç basın hücumu olmamıştır. Elli sene sonra çıkacak, bu hücumun arkasında hangi servisler olduğunu göreceğiz. Bunun dibinde de... Burada da çok açık söyleyeyim, Türkiye'nin yasal çerçeve içinde örtülü operasyon yapma gücünü kırmışlardır. Bugün terörün geldiği bu noktanın filan bir tesadüf olmadığını düşünüyorum, yapılan çok hatalar var. Çözüm süreci doğru süreç, yönetilişi yanlış. Toplantı gösteri yürüyüşü, evet; çalışma, evet; siyasi parti faaliyeti, evet; silah depolama, hayır kardeşim. Ha, bu işler düzelecek tekrar. O bakımdan söylüyorum, yani bir kişinin üstüne... Sanki ben bir siyasi partiyim, sanki bir gücüm gibi üç sene boyunca gazeteler her gün yazdılar, hâlâ da yazıyorlar arada bir, "Unutulur aman ha, yanlışlık olmasın." diye tekrar yazıyorlar. Ben, dediğim gibi, o tür yazılardan filan endişe etmem, benim vicdanım rahat, kafam rahat. Aleyhimde çıkmasından hiçbir rahatsızlık duymam ben o şeylerin ama bunun bir sebebi olduğunu herkesin oturup düşünmesi lazım. Milyar dolarlar harcadıkları terörle mücadelede kurtarılmış bölgeler yaratma, kalkışma yaratma heveslerini ortadan kaldırdık ve burada, işte, bugün terörle mücadelede bu dönemde birçok insan risk alamadıysa sebebi odur. İşte, bu malum darbe heveslisi ekibin adli yönde çıkardığı sonuçlar bu hevesi, bu cesareti kırmadır yani o işin bir devamı. Çünkü, aynı odaktan besleniyorlar hepsi, mesele budur.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın Usluer, başka sorunuz var mı?

GAYE USLUER (Eskişehir) - Var, evet efendim.

BAŞKAN - Peki. İkinci sorunuzu alalım, zaman ilerledi, biraz...

GAYE USLUER (Eskişehir) - İki sorum daha var, kısa kısa soracağım müsaade ederseniz eğer.

BAŞKAN - Aslında, prensip olarak, üyeler dışındakileri birer soru hakkı veriyorduk ama buyurun.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Biraz önce Sayın Aykut Erdoğdu da dile getirdi yanılmıyorsam, Sayın Güldal Mumcu'yla ilgili sohbetinizde... Can Dündar'ın bu konuda bir belgeseli var, Güldal Mumcu'yla olan sohbette aslında ailenin avukatı Sayın Emin Değer de hazır bulunuyor. Bu noktada, Uğur Mumcu'nun eşine "Tuğlayı çekersem duvar yıkılır." dediğinizi biraz önce doğrulamadınız esasında...

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Hayır.

GAYE USLUER (Eskişehir) - ...ancak aynı dönemde Hrant Dink davası var, Muhsin Yazıcıoğlu dosyası var. Bunlara da soruşturma izni vermediğiniz tarzda bilgiler var.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Benimle hiç alakası yok. Hrant Dink davasında ben dışarıdayım, Muhsin Yazıcıoğlu davasında milletvekili bile değilim, emekli vali, evimde oturuyorum.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Bunların da sizinle ilişkilendirildiği konusunda şeyiniz yok.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Yok, benimle hiç uzaktan yakından alakası yok.

GAYE USLUER (Eskişehir) - Peki, faili meçhuller devlet içinde bir mekanizma ya da cemaatler tarafından mı engellendi diye sorabilir miyim size?

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Hayır, öyle bir şey söz konusu bile olamaz. Yani, faili meçhul nedir, bir olay olmuştur, bunun faili bulunmamıştır. Bunların dosyaları falan ortadan kalkmaz ki, bin sene de geçse ortadan kalkmaz. İlgili cumhuriyet savcıları devam ederler bu soruşturmalara. Reşat Bey bilir yahut da İlhan Bey bilir onları.